Çavuşoğlu'nun Latin Amerika temasları (1): Uruguay, Brezilya ve Ekvador

Hüsamettin Aslan Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 23-29 Nisan tarihleri arasında Uruguay, Brezilya, Ekvador, Kolombiya, Panama ve Venezuela'ya ziyaretlerde bulundu.

Çavuşoğlu'nun Latin Amerika ziyareti 7 gün sürdü. İlk durak Uruguay oldu. Sonrasında Brezilya ve Ekvador'u ziyaret etti.

Daha sonra Kolombiya, Panama ve Venezuela'da temaslarda bulunacak. Yazıyı kaleme aldığım saatlerde Kolombiya'daydı ve ziyareti daha bitmemişti.

Bu yazıda Çavuşoğlu'nun Latin Amerika seyahatinin ilk üç ülkeyi kapsayan bölümünü değerlendiriyoruz.

Öncelikle Türkiye'nin Latin Amerika ülkeleri ile ilişkileri son yıllarda ivme kazandı ve Türkiye-Latin Amerika ilişkilerinde yeni bir adım daha atılıyor. Bu bağlamda Çavuşoğlu'nun 6 ülkeyi kapsayan ziyareti oldukça önemli.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun Latin Amerika ziyaretinde ticaret hacminin artırılması ve turizmde iş birliği konuları gündemin ilk sırasında yer alıyor.

Ziyarette ayrıca, kıta ülkeleri ile ticaret hacminin artırılması da bu ziyaretin bir başka gündemi olarak duruyor.
 


Çavuşoğlu'nun ilk ziyareti Uruguay'a gerçekleşti. Başkent Montevideo'da Türk Büyükelçiliği'nin resmi açılışını gerçekleştirdi.

Burada Büyükelçi Hüseyin Müftüoğlu'nun Uruguay makamları ve dışişleri bakanı Francisco Bustillo ile kurduğu dostane bir ilişki ve duygusal konuşması ziyarete damga vurdu.

Ayrıca, Uruguay'ın Türkiye'de büyükelçilik açma girişimleri ve Serbest Ticaret Anlaşmaları da Uruguay tarafının ana gündemi oldu.

Özellikle canlı hayvan ihracatı, selüloz, soya fasulyesi, pirinç ve tereyağı gibi ürünlerden gelir elde etmek için Uruguay, ticari bağları güçlendirmeye odaklanıyor.
 

Uruguay.jpg
Fotoğraf: Twitter - @MevlutCavusoglu

 

Uruguay'ın Türkiye'ye olan ihracatı ağırlıklı olarak, son yıllarda artan canlı sığır ihracatı oldu. Uruguay, Türkiye pazarını çeşitlendirmek için ticareti teşvik ediyor.

Uruguay ise, Türkiye'den otomobil parçaları, demir ve alaşımsız çelik profiller, tekstil, ayakkabı, elektrikli su ısıtıcısı, araç parçaları, plastikler, kimyasal maddeler, tarım makineleri ve elektrikli ev aletleri ithal ediyor.

Aslında İstanbul'da kayıtlı olarak yaşayan 38 Uruguaylı var. Bunlar arasında sporcular ve aileleri önemli yer teşkil ediyor.

Dolayısıyla çok az bir nüfusa sahip olan Uruguay, Türkiye'yi uluslararası ticarette merkezi bir üs olarak görüyor.

Bu bağlamda Türkiye'de Uruguay büyükelçilik açılması kararı kuşkusuz stratejik bir arka planı düşündürüyor.

Çünkü Uruguay açısından Türkiye'nin canlı sığır ihracatında ana destinasyon olması, Uruguay'daki soğuk hava deposu sektörünün ve üreticilerin, olası oligopoller tarafından rehin alınmasını engelleyecektir.

Nitekim Uruguay'da yayınlanan bir piyasa analiz raporu; selüloz, soya fasulyesi, pirinç, domuz yağı, hayvan yemi, kamgarn yün, ilaçlar, veteriner aşıları, odun, buğday… gibi çeşitli ürünlerin  ticaretini geliştirme ve güçlendirme potansiyelini tespit etti. 


Çavuşoğlu'nun bozkurt işareti Uruguay'da kriz çıkardı

Uruguay kendisini Avrupa ve Asya arasında kilit bir bölgede konumlandıran Türkiye'de büyükelçilik açmaya hazırlanıyor.

Başkan Luis Lacalle Pou, Türkiye'yi canlı sığır ihracatı için kilit bir pazar görürken, Serbest Ticaret Anlaşması imzalayarak ikili ilişkileri güçlendirmeyi amaçlıyor.

Ancak Dışişleri Bakanı'nın Uruguay'da Ermenilere yaptığı ülkücü bozkurt hareketi Uruguay Cumhurbaşkanı Lacalle Pou'nun Çavuşoğlu'yu eleştirmesine neden oldu.

Büyükelçi Hüseyin Müftüoğlu Uruguay Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.

Çavuşoğlu, Montevideo'daki Türk Büyükelçiliği'nden ayrılırken, binanın önünde sözde Ermeni iddiaları için Türkiye'yi protesto eden Ermeni diasporasının bağırışlarına ve yuhalamalarına bir minibüs içinden bozkurt işareti yaparak cevap verdi.
 


1965'te Uruguay, 24 Nisan'ı sözde "Ermeni Şehitlerini Anma Günü" olarak ilan eden bir yasa çıkarmış ve meclisinde kabul eden ilk olmuştu.

Hatta Uruguay, Azerbaycan'ın Ermenistan tarafından işgal edilen Karabağ bölgesine 'özerlik' verilmesini isteyen tezleri savundu.

Uruguay'daki Ermeni lobisi dünyadaki en güçlü Ermeni diasporasıdır. Hatta diaspora Çavuşoğlu'nun Uruguay Cumhurbaşkanı ile görüşmesini de engelledi.

Dolayısıyla Çavuşoğlu'nun el hareketini, Uruguay Cumhurbaşkanı Pou ve Dışişleri Bakanı Bustillo medya önünde eleştirdi, rahatsızlıklarını iletti.

Pazar günü bir basın toplantısında Başkan Lacalle Pou, bunu "talihsiz bir durum" olarak değerlendirdi ve "Uruguay Ermeni toplumu, Uruguay'ın tamamına, özellikle koalisyona (hükümete) ve Ulusal Parti'ye ve kim konuşursa konuşsun davaya her zaman sahip olduğunu bilir. Ben Meclis başkanıyken her durumda bu davanın yanında olduk" dedi.

Lacalle Pou, sözlerine şunları ekledi:

Uruguay, pek çok kez olduğu gibi, bu tür sorunları kınayan öncü ülkelerden biri oldu.


Lacalle ayrıca, Uruguay'daki Ermeni cemaatinin "incinmiş" ve "haklı" olduğunun da altını çizdi.

Dışişleri Bakanı Bustillo da Türk mevkidaşının hareketini onaylamadı. El Observador'a göre, "Fiziksel veya ahlaki şiddet oluşturan her türlü davranışı, çağrıyı ve saldırgan hareketi reddediyoruz" dedi.


Türkiye- Brezilya ile ilişkileri derinleşiyor

Çavuşoğlu'nun ikinci durağı Brezilya oldu. Brezilya, Türkiye'nin Güney Amerika'daki stratejik ortağı ve Türkiye'nin bölgedeki ana ticaret ortağıdır.

Çavuşoğlu, Brezilya Dışişleri Bakanı Carlos Alberto Franco França'nın davetlisi olarak Brezilya'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. 
 


Brezilya Dışişleri Bakanı Carlos França, mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile 30 dakikalık bir görüşme gerçekleştirdi.

Brezilya Dışişleri Bakanlığı görüşmeyle ilgili yorum yapmadı. Türk tarafından yapılan açıklamalara göre, Çavuşoğlu savunma, turizm, kültür ve teknik işbirliği konularına odaklanan bir görüşme gerçekleştirdi. 

Çavuşoğlu her iki ülkenin de ticari ortaklığının 10 milyar dolara yükseltileceğini belirtti. França ile görüşmesinin ardından "Bu hedefe kolayca ulaşabileceğimize inanıyoruz" dedi.

Bugün Türkiye, Brezilya'nın 18'inci en büyük ticari ortağı iken, Brezilya Türkiye'nin en büyük Latin Amerika ticaret kaynağıdır.

İki ülke arasındaki ticaret ilişkisi göre Brezilya, geçen yıl Türkiye'ye 3,15 milyar dolar çoğunlukla soya fasulyesi ve pamuk ihraç etti. Türkiye ise Brezilya'ya 1,27 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdi. 

Çavuşoğlu daha sonra Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro tarafından da kabul edildi. Brezilya Cumhurbaşkanı, Ukrayna'daki gündemi ve durumu görüşmek üzere kabul etti.

Bu bağlamda Türkiye'nin Ukrayna-Rus savaşında oynadığı arabulucu rolü diplomatik bir karşılık bulmuş oldu.

Ukrayna'daki savaşla ilgili olarak Türkiye'nin önemli bir rol oynadığına vurgu yapılarak, ikili ve bölgesel gündemin yanı sıra öncelikli konular tartışıldı.

Bolsonaro'nun Erdoğan'a olan ilgisi düşünüldüğünde, öncelikli gündemin siyasi ve askeri konular olduğu anlaşılıyor.
 

Brezilya.jpg
Fotoğraf: Twitter - @MevlutCavusoglu

 

İkili düzeyde, savunma, turizm, işbirliği, yatırım ve eğitim sektörlerinde işbirliği girişimlerinin yanı sıra, Türkiye ve Brezilya arasında turizm ve kültür alanlarında da işbirliği anlaşmaları imzalandı. 
 


Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Brezilya'da ayrıca Sao Paulo başkonsolosluk ofisinin resmi açılışını gerçekleştirdi.

Ardında bir grup işadamıyla görüşme yaptı. Şahsen Çavuşoğlu'nun ziyaretini adım adım takip eden biri olarak ifade edebilirim ki; Brezilya ziyaretinin Sao Paulo ayağı çok zayıf kaldı. Ancak Çavuşoğlu'nun başkent temasları son derece başarılı oldu.

Her ne kadar Türk ve Brezilya kamuoyuna yansımamış olsa da ikili görüşmelerde savunma sanayi konularında Brezilya'nın Türk silah ve gereçleriyle yakından ilgilendiğini ve Brezilya Silahlı Kuvvetlerinin envanterini güçlendirmek istediği düşünüldüğünde iki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik bir boyuta geçtiği anlaşılıyor.

Nitekim Brezilya tarafı, Türkiye'den Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) üyeliği için destek isterken; Türkiye'de Brezilya'dan MERCOSUR serbest ticaret anlaşmasının imzalanması konusunda destek istedi. Ancak bu konuda ilerleme sağlanamadı.
 


Türkiye, Ekvador'la ilişkileri güçlendirmek istiyor

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Latin Amerika turunun üçüncü ayağında Ekvador'da Türkiye-Ekvador arasında 3 anlaşmaya imza attı.

Çavuşoğlu, Ekvador temasları çerçevesinde Ekvador Dışişleri Bakanı Juan Carlos Holguin ile görüşerek Diplomasi Akademileri, Kültür Varlıklarının Yasadışı Trafiği ve Adalet konularında mutabakat zaptları imzaladı.

Ekvador ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkiler 1950 yılına kadar uzanıyor ve Ekvador'un 2009 yılında Ankara'da ve Türkiye'nin 2012 yılında Kito'da Büyükelçiliğini açmasıyla özel bir ivme kazandı.

Bakan Çavuşoğlu, sırasıyla 2012 ve 2016 yıllarında karşılıklı cumhurbaşkanlığı ziyaretlerinin ilişkileri daha da geliştirdiğini söyledi.
 

Evkador.jpg
Fotoğraf: Twitter - @MevlutCavusoglu

 

Bunun dışında Ekvador'un "diğerlerinin yanı sıra ticaret ve yatırım, kültürel işbirliği, eğitim, enerji ve tarım alanlarında yeni işbirliği yolları açması" beklediğini açıkladı.

Türkiye son yirmi yılda diplomatik misyon sayısını altıdan 18'e çıkardı. Ayrıca bölge ile ticaret hacmi de bu dönemde 15 kat arttı. Şimdi 15 milyar doları aştı. Bakan Çavuşoğlu, "Geçen yıl bile, pandemiye rağmen ticaretimiz önemli ölçüde arttı" dedi.

Ayrıca Türkiye, Ekvador'un yaklaşan BM Güvenlik Konseyi üyeliğini canı gönülden destekleyeceğini açıkladı. Bunun nedeni, Konsey'in gündemindeki birçok maddenin bölge ve Türkiye ile ilgili olmasıdır.

Bu bağlamda Çavuşoğlu'nun Kito'ya yaptığı ziyaret, bir Türk Dışişleri Bakanı'nın ilk resmi ziyareti olması nedeniyle özel bir önem taşıyor. 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, başarılı bir Latin Amerika seyahati geçiriyor.

Brezilya'daki temaslar en üst düzeyde gerçekleşirken; Uruguay'da Ermeni diasporasının provokasyonuna prim vermemeliydi.

Bunun dışında Ekvador ve Kolombiya ziyaretleri tıpkı diğer ülkelerde olduğu gibi son derece yapıcı ve başarılı geçiyor.

Türkiye, Latin Amerika politikası kapsamında şu anda 8 noktaya direkt uçuş yapan Türk Hava Yolları ile TİKA Kalkınma Ajansı sayesinde de bölgedeki ülkelerde 500'e yakın projeyi hayata geçirdi.

Bunun dışında temsilcilik sayısını 19'a çıkarmaya çalışıyor.    


Çavuşoğlu 'Turcoları' atladı

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu başarılı seyahatinin yarısını tamamladı. Bu bağlamda Uruguay, Brezilya ve Ekvador'u ziyaret etmesi diplomatik açıdan başarılı kabul edilebilir.

Ancak bu seyahatin kamu diplomasisi tarafını da göz ardı etmemek gerekirdi. 

Nihayetinde Latin Amerika'nın tamamında kayda değer ciddi bir Türk nüfus yok.

Sahada bulunanların da aidiyet duyguları ya aşınmış veya maceraperest bir tutkunun peşine düşmüşler (istisnalar hariç, genelleme yapmıyorum).

Bunun yerine siyasi, ekonomik ve kamusal ciddi ağırlıkları olan Osmanlı torunları Ortadoğu kökenli Müslümanlar ve İslam Kültür Merkezleri yöneticileri, Sefarad Yahudileri ve Türkiye'ye sempati duyan bazı Ermeni topluklarını ziyaret edebilirdi.

Üstelik bu yıl Ramazan, Pesah ve Paskalya bayramları nisan ayına denk geldi. Bir iftar sofrasında veya seçkin bir toplantıda dini, siyasi ve ekonomik bir toplantı gerçekleştirile bilinirdi. Güçlü bir kamu diplomasisi adımı atılabilirdi. 

Ayrıca Çavuşoğlu'nun resmi açılışını gerçekleştirdiği Sao Paulo'da açmış olduğu Konsolosluk, Türkiye'nin vakur duruşuna ve diplomatik ağırlığına yakışır olmadığı gibi lokasyon konusunda da efektif değil.

 Umarım Bakanlık yetkilileri ofisin yerinin yeniden gözden geçirir. Bu yazı vesilesiyle Sao Paulo'da daha göz önünde bulunan bir binanın satın alınmasını tavsiye ederiz.

Zira Türkiye'nin ağırlığını hissettiren bir yerleşkenin oluşturulması elzemdir.

Sao Paulo sadece Brezilya'nın değil Latin Amerika'nın en önemli ticaret, eğitim, kültür, medya, eğlence ve uluslararası bir merkezidir. Dolayısıyla vasat ofislerden imtina etmek gerekir.

Nitekim Sao Paulo'da düşük katılımlı bir işadamları toplantısı da gerçekleşti. Ancak dediğimiz gibi saha da Türkiye'ye yakın müzahir gruplar içinden etkinliği bulunan ve kamusal ağırlığı olan grup/dernek/kişi teveccühlerini de göz ardı etmemek gerekir.

Elbette bu 'yapıcı eleştiriler' Çavuşoğlu'nun 'başarılı' ziyaretine gölge düşürmüyor. Mutlaka 6 ayrı ülkenin ziyaret edildiği bir seyahati kısa bir takvime sıkıştırmak da kolay değil.

Sonuç olarak Sayın Bakan Çavuşoğlu, bölgeye vakit ayırmasında emeği geçenlere ve misyon temsilciliklerine moral verdiği için haseden teşekkür ediyorum. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU