Trump haklı, Merkel ise haksızdı: Bu da Ukrayna'yı kurtarmayı zorlaştırdı

2018'de dönemin ABD Başkanı, Almanların enerjide Rusya'ya fazla bağımlı hale geldiğini ve kendi savunmasına yeteri kadar harcama yapmadığını söylemişti

(AP)

Şu an bulunduğumuz yerden bakınca (ki küresel krizin en önemli tarafı bu bile sayılmaz) ve tüm yaşananları göz önünde bulundurunca, muhtemelen Donald Trump'ın haklı olduğunu kabullenme zamanı geldi. Doğru, bunun ilgili olduğu tek bir şeyi seçmemiz gerekirse bu da Almanya'nın enerji ve güvenlik politikasını tamamen ve büsbütün (Trumpçı bir ifade kullanırsak) mahvetmesidir ve bu, Ukrayna'yı kurtarmayı çok daha zor hale getirdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yanlış anlaşılmasın, Trump bir canavardı; bir milli güvenlik riskiydi; Putin'in dostuydu; insafsızdı; Hunter Biden'a çamur atmazsa, Volodimir Zelenski'yi Ukrayna'ya askeri yardımı ertelemekle tehdit etmişti. Çok fazla yanlış yaptı. Genel olarak Trump hem Amerika hem de dünyanın geri kalanı için zararlıydı fakat 2018'de Brüksel'deki NATO toplantısına gelip Alman Başbakanı Angela Merkel'e kaba davranırken o zamanki ABD Başkanı'nın ileri görüşlü olduğunu kabullenmeniz gerekiyor.

Gerçekten de bu ürpertici bir ileri görüşlülük. Almanların (ve diğer Avrupalıların) enerjide Rusya'ya fazla bağımlı hale geldiğini ve kendi savunmasına yeteri kadar harcama yapmadığını söylemişti. Tanrım; hoyrat tarzı, diplomatik olmayan dili ve yavan analizi yüzünden onunla nasıl da dalga geçmiştik. Halbuki Almanya ve AB, Trump'ın uyarılarına kulak vermeliydi. Şu anda Rus petrol ve doğalgazına ambargo uygulayıp Putin'in savaş makinesinin finansmanını durduramıyoruz çünkü bunu yaparsak Avrupa ekonomisini çökertebiliriz.

Başkan Trump'ın dediği de buydu:

Almanya'yı biz koruyoruz, Fransa'yı biz koruyoruz, tüm bu ülkeleri biz koruyoruz. Sonra birçok ülke gidip Rusya'yla boru hattı anlaşması yaparak Rusya'nın kasalarına milyarlarca dolar ödüyor.

Yani hem biz sizi Rusya'ya karşı koruyacağız hem de siz Rusya'ya milyarlarca dolar ödeyeceksiniz, bence bu fazlasıyla uygunsuz... Bu ülkelerin harekete geçmesi gerekiyor ve 10 yıllık bir süreçte değil, hemen şimdi harekete geçmeleri gerekiyor. Almanya zengin bir ülkeyken, 2030'a kadar (harcamalarını) biraz artırmaktan bahsediyor. Derhal artırabilirler, hemen yarın ve hiçbir sorunla da karşılaşmazlar.

Baktığınızda Almanya, Rusya'nın esiri olmuş. Kömür santrallerinden, nükleerlerinden kurtuldular, petrol ve doğalgazlarının çok büyük kısmını Rusya'dan alıyorlar. NATO'nun buna el atması gerektiğini düşünüyorum. Çok uygunsuz.

Bu da bizi enerji güvenliğinde Avrupa olarak şimdi bizim ne yapabileceğimize ve doğru sonuçlar çıkarmanın önemine getiriyor. Shell'in Kuzey Denizi'nde, Shetland açıklarında daha fazla petrol çıkarma planını yeniden yürürlüğe koymayı değerlendirdiği iddiasının hidrokarbon maliyeti var. Lancashire'da hidrolik kırma yapılacağından bahsediliyor. Bazıları, Muhafazakarların 1980'lerde ve 1990'larda kapattığı kömür ocaklarını yeniden açmak isteyebilir.

Gezegenin geleceğini ve COP26'da zorluklarla elde edilen kazanımları umursamasaydık, Birleşik Krallık birkaç yıl içinde karbon bazlı enerjide muhtemelen kendi kendine yetiyor olurdu. Ancak o kadar da kalın kafalı sayılmayız, değil mi?
 


Dünyadaki yaşamı umursuyoruz ve Ukrayna'daki savaş ne kadar korkunç olsa da uzun vadeye ve dünyamızın geleceğine odaklanmak zorundayız. Bu karmaşanın içine çekilmemize yol açan tam da Almanların ve Avrupalıların fosil yakıt kullanmasıydı (görünüşe göre Trump haklıydı ama cevabı yanlıştı). Fosil yakıtlarda kendi kendine yeterli hale gelmek birçok büyük ekonomi (özellikle de Japonya) için mümkün değil, hiçbir zaman da olmadı ve mümkün olduğu yerlerde de bunun için gezegeni feda etmek bir işe yaramaz.

Ayrıca inkar edilemez gerçek şu ki yeni petrol ve kaya gazı borulara gelene kadar Ukrayna'daki savaş bitmiş ve belki de küresel resesyon petrol fiyatlarını rekor seviyelere düşmeye zorlamış olacak. Geride kalan birkaç 10 yılın bize öğretmesi gereken bir şey varsa, o da doğal kaynak fiyatlarının çok değişken ve küresel ısınmanın da gerçek olduğudur. Yeşil enerji, hava durumuna bağlıysa güvenilmez olabilir ancak jeopolitik şoklardan da kolay kolay etkilenmez.

Elbette bir de yaşam maliyeti krizi var. Ancak ekonominin daha pahalı ya da hiç değilse daha değişken enerji maliyetlerine uyum sağlaması gerekiyor, tıpkı 1973'ten bu yana meydana gelen her enerji krizinde yapmak zorunda kaldığı gibi. Ortadoğu ve gelişmekte olan ekonomilerin çoğunun buğdayını Ukrayna ve Rusya'dan tedarik ettiği göz önüne alındığında şu anki sorun, artan enerji ve bittabi gıda maliyetlerine en çok maruz kalanları korumakla alakalı.

En azından prensipte bunu çözmek o kadar da zor olmamalı. Burada da yurtdışında da hükümetler temel gıda maliyetleri için destek sağlayabilir, gelir skalasının en altında yer alanların vergilerini düşürerek ve onlara yönelik yardımları artırarak en yoksulların bütçelerine destek olabilir. Zenginler lüks ürün harcamalarında (Brexit sonrasına ait bir özgürlük olarak yeni KDV oranları) ve gelirlerinde daha yüksek vergilerle karşılaşabilir. Bunun yerine, şu anda enerji faturalarında ve akaryakıt vergilerinde KDV indirimine gidilmesine yönelik çağrılar, daha ziyade büyük evlerde yaşayıp büyük arabalara sahip olanların işine gelecek. Bunun kesinlikle hiçbir mantığı yok.

Hem Putin'e karşı ekonomik savaş vermek hem de iklim kriziyle mücadele etmek bize pahalıya patlayacak ve acılı olacak. Mesele kimin ödeyeceği ve kimin acı çekeceği meselesi.

Daha uzun vadede enerji krizinin de iklim krizinin de çözümü, uygun şekillerde rüzgar, güneş, hidro ve dalga gibi daha fazla yenilenebilir enerji kaynağı yaratmaktan geçiyor. Güneş açmıyor ve rüzgar esmiyorsa bunun bir sorun teşkil ettiğini hepimiz biliyoruz ama bilim insanları ve mühendisler yeterli zaman ve yatırımla bunu çözebilmeli: Elektrikli otomobillerin sağlam bir geleceği olduğunu birkaç yıl evvel kim düşünebilirdi ki?

Eksikleri gidermemize katkı sağlayabilecek başka teknolojiler de var: Uluslararası enerji boru hatları (özgür dünyada) ve hava durumu kaynaklı riskleri dengeleyecek kablolar, tabii ki nükleer (askeri açıdan savunmasız olsa da) ve muhtemelen hidrojen. Ancak iklim krizini şiddetlendirerek ya da ulusal kendi kendine yeterlilik için çaba harcayarak enerji krizini de yaşam maliyeti krizini de çözemeyiz.

Donald Trump rüzgar türbinlerinin tüm kuşları öldüreceğini ve küresel ısınmanın bir tür Çin aldatmacası olduğunu söyleyerek de bizi uyarmıştı. Ama bu konularda yanıldığını eklemem lazım. Umarım yanılmıştır.

 

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU