HDP’nin toplumun tüm kesimlerinin (özellikle muhafazakarların) yer alacağı yeni bir konsept üzerinde çalıştığı konuşuluyor. Bu doğru mu? Eğer öyleyse nasıl bir konsept üzerinde çalıştığınızı anlatır mısınız?
Demokrasi ittifakı olarak adlandırdığımız bir mücadele-müzakere hattımız var. Faşizmle mücadele, toplumsal sözleşme-demokratik bir anayasa için müzakere. Bu iki başlığı birlikte yürütme amacındayız. Bugün Türkiye çok ciddi sorunlarla boğuşmakta ve iktidarın yönetememe hali sorunları daha da derinleştiriyor. Hatta bu iktidar ittifakı özellikle Kürt meselesinin çözümsüzlüğünden besleniyor. Ayrıştırıcı, düşmanlaştırıcı, kutuplaştırıcı siyasetten beslenen bu anlayış Türkiye’yi tecrit ve savaş girdabına sıkıştırdı. Bunu kırmak, barış ve demokrasi yolunda adım atmak önceliğimiz. Üçüncü yol olarak tarif ettiğimiz de bu stratejidir. Eskinin tekrarından kopup yeniyi karşılamaya kararlı bir anlayıştır. Sadece muhafazakârların değil, tüm halklarımızın, farklı tüm inançların, toplumsal tüm kesimlerin buluşabileceği, herkes için mağduriyet yaratan bu sistemden bir çıkışı var etmek amacındayız. Ortak vatanımızda demokratik cumhuriyet ve eşit yurttaşlık temelinde buluşabilmek için bir toplumsal sözleşme zamanıdır. Faşizmi yıkmak, geleceği demokratik bir cumhuriyet temelinde oluşturmak için harekete geçmeliyiz. Kürt meselesinin muhatabıyla çözümünü örmek, Öcalan’a uygulanan tecridin tam anlamıyla sonlandırılması, savaş politikalarından topyekun vazgeçmek, Türkiye ve Suriye için, hatta tüm Orta Doğu için anayasal vatandaşlık ve barış süreçlerini eksen alan çözümleri üretmek, hem toplumsal barış adına hem de bölge halklarının barış vadeden geleceği adına önemli bir sorumluluğumuz olarak karşımızda duruyor. Meseleyi bütünlüklü ele alıyoruz ve tüm Türkiye’nin sorunlarına bütüncül bir çözümü üretme gayretindeyiz.
HDP seçmeninin İstanbul seçimlerinde oynadığı role ilişkin yorumunuzu alabilir miyiz?
HDP seçmeni, partisiyle, fikriyatıyla bütünlüklü bir yapı sergiler. Seçmenimiz aynı zamanda bizim taban örgütümüzdür ve politikalarımızı birlikte var eder, birlikte eyleriz. Bu açıdan aslında seçim stratejimiz seçim sandıklarından öte bir demokrasi mücadelesiydi ve bunu da başarıyla hayata geçirdik. Türkiye artık yeni bir politik kulvara sahiptir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, anayasa, Kürt meselesi şimdi yeniden ama geçmişin hastalıklarından ve eksikliklerinden kurtularak ele alınmalı. Belirleyici olmak siyasetteki gücünüz ve söyleminizdeki tutarlılığa çok bağlı. Bunu gerçekleştirdik ve seçim sonuçlarını biz belirledik. Bundan öte seçimler boyunca tüm adaylar ve partileri stratejimizle buluşturmayı olumlayarak veya eleştiri düzleminde de olsa başardık. Seçimlerin aritmetik sonuçlarından çok niteliksel etkisi çok daha önemli sonuçlar doğuracaktır ve bu da kuşkusuz HDP’nin Türkiye siyasetindeki etki gücüyle alakalıdır.
23 Haziran İstanbul seçimlerinden sonra yeni bir müzakere sürecinin başlayacağını düşünüyor musunuz?
Müzakere meselesi müzakerenin muhataplarıyla öncelikli olarak yol kat etmeli. Biz HDP olarak demokratik bir sürecin müzakere sürecini de olumlu etkileyeceğine inanıyoruz. Tecridin sonlanması, Kürt meselesinde Öcalan’ın muhataplığının kabul edilmesi ve görüşmelerin toplumsal uzlaşı zemininde yaygın ve etkili sürdürülmesi gerekiyor. Demokratik siyaset, siyasetin özgürleşmesi ve demokratik müzakere birbirine bağlı gelişen süreçlerdir, öyle de olmalı. İmralı’dan gelen mesajlar doğru okunmalı ve tüm siyasi özneler bu sürece müdahil olmalıdır.
HDP’nin seçimde izlediği taktiksel tercihin bundan sonra da genel seçimler için söz konusu olacağını söyleyebilir miyiz?
Her sürecin taktiği kendi gelişim dinamikleriyle ele alınmalıdır. Ama stratejimiz aynı hatta gelişmeye devam edecektir. Bu demokrasi ve barış mücadelesidir ve demokratik anayasa, toplumsal barış ve demokratik siyaset bir geçiş sürecinin önemli adımları olacaktır. Temsiliyet krizinin çözümünden yerel demokrasinin kurumsallaşmasına kadar atılacak tüm adımlarda stratejimizin belirleme gücüne inanıyoruz. Taktikleri konuşmak için çok erken.
İstanbul seçimlerinin sonucu ile ilgili değerlendirme alabilir miyiz?
Çok önemli ve etkileri tüm siyaseti etkileyecek niteliktedir. HDP tüm batı seçim stratejinde olduğu gibi İstanbul seçimlerinde de belirleyici bir güç olarak siyasetin kulvarını tekçi anlayıştan çoğulcu hatta kaydırmıştır. Demokrasi güçlerinin buluşabilirliği, yeni bir siyaseti var edebilme umudunu büyütmüştür. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Birlikte başardık.
Erken genel seçim olasılığı var mı?
Erken seçimi konuşmak için çok erken. Seçimi değil, nasıl bir seçimi yapacağımızı öncelikle konuşmalıyız. Demokratikleşme seçim meselesini de doğrudan ilgilendiriyor. Sürekli olarak kendisini oylatan bu iktidarın seçimleri hep sakat bir anlayışla tekrarladığını unutmamalıyız. Anayasa tartışmaları kadar seçim yasası da bu süreç açısından önemlidir. Ama tüm bunların yanı sıra, seçimler için dört yıl bekleyeceğimizi sanmıyorum.
© The Independentturkish