Brezilya-Türkiye ilişkileri: Ticaret ve turizmde uzun bir geçmiş ve umut verici bir gelecek

Brezilya eski Turizm Bakanı, Türkiye-Brezilya ilişkilerinin güçlendirilmesi ve geliştirilmesinin yolları hakkında Independent Türkçe’ye konuştu

Brezilya eski Turizm Bakanı Vinicius Rene Lummertz, Independent Türkçe’ye verdiği özel röportajda 160 yıllık Brezilya-Türkiye ilişkilerinin son dönemde ticaret ve turizm alanlarında kayda değer bir gelişmeye sahne olduğunu söyledi. Lummertz, iki ülke arasındaki ticaret hacminin son anlaşmalarla 10 milyar dolara doğru ilerlediğini ve bunun da ekonomik ilişkilerin gelişmesini desteklediğini kaydetti. Eski Bakan, Türkiye'nin turizm alanındaki büyük başarısını ve İstanbul'un küresel bir turizm destinasyonu olarak çekiciliğini vurguladı.

Lummertz, Türkiye'den Brezilya'ya yapılan ihracatın çeşitliliğini ve Brezilya'nın tarım ürünlerindeki gücünü anlattı. İki ülke arasındaki ekonomik entegrasyona, ticaret ve turizmi teşvik etmek için günlük uçuşlara duyulan ihtiyaca vurgu yapan Lummertz, ticari alışverişin arttırılması konusunda iyimser olduğunu ifade etti.
 

Brezilya eski Turizm Bakanı Vinicius Rene Lummertz, Independent Türkçe'den Yassin Abou Ghoneim'e konuştu

Lummertz ayrıca, Brezilya'nın modern bir ülke ve bölgesel bir lider olarak rolüne değinerek, gıda üretimi ve temiz enerji alanındaki gelişimine işaret etti. Brezilya'nın bir milyardan fazla insan için gıda ürettiğini ve Türkiye ile ortaklaşa dünyanın en büyük gıda ihracatçısı olmayı hedeflediğini belirtti. Brezilya'nın yüzde 80 oranında sürdürülebilir enerjiye dayandığını ve enerjisinin çoğunu hidroelektrik kaynaklardan elde ettiğini belirten Lummertz, bu temiz enerjinin Avrupa ve Amerika'ya ihraç edildiğini ifade etti.

Lummertz konuşmasının sonunda küresel zorluklarla mücadelede inovasyonun önemini vurgulayarak, Brezilya ile Türkiye'nin acil sorunlara yeni çözümler üretme kabiliyetlerini, küresel barış ve bir arada yaşamı desteklemedeki rollerini övdü.

Genel bakış: Bakan Vinicius Lummertz'in kariyeri

Michel Temer hükümetinde Turizm Bakanı olarak önemli reformlara katkıda bulundum. Ulusal Turizm Konseyi Başkanı ve Ulusal Turizm Genel Sekreteri olarak görev yaptım. Sao Paulo ve Santa Catarina Turizm departmanlarında görev aldım. Şu anda Brezilya'daki Wish Group otel şirketinin yönetim kurulu başkanıyım ve çeşitli turizm şirketlerinin yönetim kurulu üyesiyim. Sebrae sisteminde küçük işletmeleri yönetiyorum. Los Angeles'taki Milken Enstitüsü'nün bir üyesiyim. Turizm ve Brezilya ekonomisi üzerine kitaplarım var. Ayrıca, uluslararası etkinliklere konuşmacı olarak katılarak, hayatımı Brezilya'nın ekonomik kalkınmasına ve uluslararası temasların geliştirilmesine adadım.

Brezilya-Türkiye ilişkileri: Ticaret ve turizmde uzun bir geçmiş ve umut verici bir gelecek

Brezilya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin Osmanlı dönemine kadar uzanan eski bir geçmişe sahip olduğunu biliyorum. Bu ilişki 160 yılı aşkın süredir dostane ve yapıcı bir şekilde devam etmekte. Son dönemde ise kayda değer bir gelişmeye tanık oldu. İki ülke arasındaki ticaret çok gelişti. İki ülke arasındaki ticaret hacminin son anlaşmalarla 6 milyar dolardan 10 milyar dolara doğru gittiğini biliyorsunuz. Dolayısıyla bunu geliştirmek için bir hedef ve çaba var. Tabii ki bu arada turizm de gelişti. Çünkü Türkiye bu alanda büyük bir iş yaptı. İstanbul ve Türkiye turizm alanında büyük bir adım attı. Dünyanın dört bir yanındaki turistler için en cazip destinasyonlardan biri haline geldi. Brezilya da dahil olmak üzere dünyanın büyük bir kısmının Türkiye'yi keşfettiğini düşünüyorum. Türkiye de Brezilya'yı diziler ve programlar aracılığıyla keşfetti. Artık Türk dizileri dünyayı kasıp kavuruyor. Bu diziler sayesinde, insanların birbirlerinin ülkeleri hakkında önemli tasavvurlar oluşturabileceğini düşünüyorum. Diğer yandan iki ülke arasındaki ilişkiler siyasi ve ticari düzeyde de gelişiyor ve gelişmeli.

Şu anda en önemli olay, hafta içi İstanbul-Sao Paulo arasındaki uçuşların kapsama alınmasıdır. Bu çok önemli bir gelişmedir. İstanbul'u Rio de Janeiro'ya bağlamak için görüşmeler devam ediyor. Bu görüşmeler başarılı olursa, İstanbul ile Brezilya arasındaki turizm gelişecek. 2019 yılında Türkiye'ye gelen Brezilyalı sayısı yaklaşık 100 bin iken Brezilya'ya gelen Türk sayısı birkaç bini geçmedi. Ancak İstanbul ile Rio de Janeiro arasında uçuşlar başlarsa bu sayı artacaktır. Direkt uçuşlar başlamadan önce yolculuk 18 saat sürerken, şimdi direkt uçuşlarla bu süre 12 saate indi. Bu süre, Brezilyalıların Avrupa'ya ve başkentlerine seyahat etmek için kullandıkları süre. Ancak o dönemde Türkiye'ye yapılan uçuşlar aktarmalı olduğu için uzun sürüyordu. Bugün ise 12 saat süren direkt uçuşlar hem pratik hem de turizm ve ticareti geliştirmek için hızlı bir yol olarak kendini gösteriyor.

Brezilya ve Türkiye arasındaki ticaret: Ekonomik entegrasyon için önemli büyüme ve fırsatlar

İki ülke arasındaki ticaret kayda değer bir gelişmeye tanıklık ediyor. Türkiye'den Brezilya'ya yapılan ticaret çeşitlilik arz ediyor ve ticaret mallarının listesi geniş. Ancak Brezilya soya fasulyesi ve genel olarak hammadde gibi bazı ürünlerde güçlü.

Bu iki ülke o kadar eşsiz ki, bence birbirimize daha fazla ilgi göstermeliyiz. Bu ilginin arttığını ve ticaretin yanı sıra turizmin de geliştiğini görüyorum. Birbirimize ne kadar ilgi gösterirsek, ticari ilişkilerin o kadar genişleyeceğini düşünüyorum. Çünkü birbirimizi tamamlayan birçok ekonomik yolumuz var. Rekabet içinde değiliz ve her iki ülkedeki siyasi irade bu yönde ilerlediği için ticari alışveriş hacmini artırmak için imkân olduğunu düşünüyorum. Türkiye-Brezilya ilişkileri konusunda çok iyimserim. Ancak günlük uçuşlara ihtiyacımız olduğunu unutmayın. Zira Rio de Janeiro'ya günlük uçuşlar olsaydı, bu ilişkinin çok önemli bir parçası olurdu.

Bence Brezilya dünyada çok önemli bir role sahip. Modern bir ülke ve en büyük ülkelerden biri. Alan ve nüfus açısından Güney Amerika'nın yarısını oluşturuyor, bu nedenle bölgesel bir lider.

Brezilya yeni gelişmekte olan bir ülke. İstanbul'un saraylarını düşünürken, Brezilya'nın durumunu nasıl görüyorsunuz? Brezilya 200 yıl önce kuruldu, aralarında bir zaman farkı görüyoruz ama aynı zamanda ilişkilerimizi geliştirmek için bir fırsat da görüyoruz.

Brezilya: Geçmiş trajedilerin üstesinden gelen çok kültürlü bir toplum

Araplardan ve Yahudilerden Brezilya'ya göç edenlere ‘Türk’ deniyor, çünkü Osmanlı İmparatorluğu'ndan geldiler. Ayrıca Brezilya'da 5 milyondan fazla Lübnanlı var ve bu insanlar barış içinde yaşıyor. Zira geçmişi bir şekilde unuttular. Geçmişle ilgili bazı şeyleri unutmak iyidir. Brezilya geçmişte yaşanan kötü şeyler için iyi bir hafıza kaybı vakasıdır. Bu yüzden insanların evlerini terk edip Brezilya'ya geldiklerini görürsünüz. Fikir aynı, göçmenler rahat bir nefes almak, yeni şeyler yapmak, inşa etmek ve hayal etmek istiyorlar. Brezilya istedikleri şey için uygun bir yer ve biz burada önemli bir rol oynayabiliriz. Çünkü tarihi trajedilerin bir parçası değiliz ve onlardan kaçmak istiyoruz. Bu konuda etkili bir politika izleyebileceğimizi düşünüyorum. Dış politikamız, eski zamanlardan beri ulusal çıkarları göz önünde bulundurarak tarafsız oldu ve şimdi dünyaya yardımcı olabilecek yapıcı bir gündemimiz var.

Brezilya ve Türkiye: Küresel çapta gıda ve temiz enerji ihracatı için stratejik ortaklık

Bir milyardan fazla insan için gıda üretiyoruz ve Türkiye ile birlikte dünyanın en büyük gıda ihracatçısı haline geliyoruz. Örneğin, Avrupa'daki portakal suyunun yüzde 80'i Sao Paulo'dan geliyor. Pamuk, kahve, et ve kümes hayvanları alanlarında teknoloji geliştirmekten bahsediyoruz. Brezilya'yı bu alanda başarılı kılan şey, tarım sektöründe kaydettiği gelişmedir ve elbette bu başarıyı diğer alanlara da taşımak istiyoruz. Tarımsal ticaret, gıda üretimi ve temiz enerji… Bunlar Brezilya'nın hızla büyüdüğü alanlar. Diğer taraftan sanayi ürünleri ihracatçısı da olabiliriz ve ayrıca üretim için yeşil enerji ihraç edebiliriz.

Brezilya'nın temiz enerji üretimi yüzde 80'e ulaştı. Sürdürülebilir enerjimizin çoğu hidroelektrikten, geri kalanı ise rüzgâr, güneş ve biyoyakıtlardan geliyor. Brezilya'yı dünya çapında temiz enerji modelindeki ülkeler arasında seçkin bir yere getiren de budur. Kıyılara yakınlık nedeniyle bunu Avrupa ve ABD'ye ihraç edebiliyoruz. En önemlisi de Brezilya, çevreyi, Amazon'u ve biyomları koruyarak dünyayı korumaya katkıda bulunuyor.

Uluslararası arabuluculukta Türkiye ve Brezilya'nın rolleri: Bir arada yaşama ve dünya barışı için bir vizyon

Savaşları tartışmak yerine barışı ve herkesin yararına olacak şeyleri tartışmamız gerektiğini düşünüyorum. Türkiye ile Brezilya'nın bu alanda yapıcı bir rolü olduğuna inanıyorum. Türkiye'nin rolü, Doğu ile Batı, Kuzey ile Güney arasında bir kavşakta olması ve hoşgörü kültürü taşımasıyla özetlenebilir. Farklılıklarla yaşamanın çok zor olduğunu biliyorum, ancak her iki ülkenin de kendi bakış açılarından benzer bir rolü var. Farklı şekillerde barış ve kalkınma getirebiliriz. Biz Türkler ve Brezilyalılar farklı halklarız ama aynı zamanda birbirimize çok benziyoruz. İkimiz de eğlenmeyi seviyoruz, futbolu seviyoruz. Ben bu değerlerin bizi bir araya getireceğini düşünüyorum. Ama tabi ki, her iki ülkenin de kendine has özellikleri ve avantajları var.

Brezilya ve Türkiye özel ülkeler. Türkiye savaşları sona erdirmek için arabulucu rolü oynayabilir. Bu noktada devlet başkanımızı eleştirmek istemiyorum, ancak Brezilya'nın savaşları sona erdirmek için arabulucu rolü oynayamayacağını düşünüyorum. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve İsrail'in Gazze'ye karşı yürüttüğü acımasız savaşın aksine, savaş için hiçbir nedenin olmadığı bir ülke için bu çok karmaşık bir durum. Bence modern bir ülke ve bir rol model olarak rolümüz bunun ötesine odaklanmalı. İnsanlara ne yapmaları gerektiğini söylememiz gerektiğini düşünmüyorum; durumumuzu ve ne düşündüğümüzü açıklamalıyız. Bu da insanların birlikte yaşaması gerektiği anlamına geliyor.

Brezilya barışçıl bir ülke, sınır sorunları yok, dini sorunları yok, güzel bir ülke. İnsanlara ne yapacaklarını söylememeliyiz, çünkü tüm dünya ülkeleri ile ticaret ortağı olmak istiyoruz. Halkımızı yükseltmek için bu yaklaşıma ihtiyacımız var. Bunun Türkiye için de geçerli olduğunu düşünüyorum. Çevrenin korunmasına, enerji üretimine, gıda ihracatına, insanların beslenmesine ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunabiliriz. Brezilya birçok endüstriyel ve ekonomik alanda daha fazla yatırıma ev sahipliği yapabilir. Örneğin, Brezilya sağlık alanında büyük bir pazar, büyük ölçüde geliştirilebilecek dev bir sağlık sistemimiz var. Türkiye'nin Brezilya ile ortaklık kurmak istediği bir diğer alan da askeri alan. Çünkü askeri alan da sağlık kadar önemli bir sektör. Kulağa garip gelebilir ama ikisi de önemli sektörler. Ayrıca enerji, tarımsal ticaret, turizm ve daha önce de belirttiğim gibi yeşil enerji alanları da her iki ülkenin ekonomisini geliştirmek için iş birliği yapabileceğimiz alanlar. Daha fazla planlama ile daha fazla başarı elde edeceğimize inanıyorum. Demokrasilerde gözden kaçırdığımız bir şey var, o da seçim dönemlerinin yakınlığı. Zira bu, stratejilerin geliştirilmesinin bir süre durmasına neden oluyor. Ancak genel olarak, tarihsel bir perspektiften bakıldığında, Brezilya'nın önemli bir ülke olma yolunda hızla ilerlediğine inanıyorum.

Brezilya: Modern bir devlet ve dünya barışında gelecekte oynayacağı rol

Brezilya'nın gelecekte önemli bir rolü olacağını düşünüyorum. Bu konuda tutkuluyum ve bu da hoşuma gidiyor. Çok iyi tanıdığım bir kişi vardı. Onu severdim, Brezilyalı bir sosyolog ve antropologdu. Brezilya'nın her türden insanı bir araya getirmesi açısından yeni bir Roma olabileceğini düşünüyordu. Bu noktada imparatorluklarla ilgili deneyimleriniz var. Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu’nun devamı. Brezilya ise büyüklüğü bakımından bir imparatorluk. Her şey imparatorlukla başladı. Brezilya'nın başlangıçta Don Juan Sisto adında bir Portekiz kralı tarafından yönetildiğini çok az kişi bilir. Napolyon, Portekiz'i aldıktan sonra kaçtı. Portekiz sarayından 40 bin kişiyi de yanına aldı. Rio'ya geldi ve ardından Brezilya, Portekiz İmparatorluğu'nun yönetim merkezi oldu. Sonra Napolyon oğlunu Brezilya'da bıraktı. Brezilya’daki savaş İngilizlerin zaferiyle sonuçlanınca yönetimi onunla paylaştılar. Böylece Brezilya limanları dünya ticaretine açıldı. Bundan sonra Brezilya'nın imparatorluk yolculuğu başladı. Brezilya'yı 50 yıl boyunca yöneten Portekiz'in Alkantara'sı ve Fransa'nın Orleans'ı ile de bir bağlantı oluştu. Brezilya'nın birleşik bir devlet olmasının nedeni budur. Çünkü o zamanlar bir imparatorluğun ustaca yönetimiyle kontrol altına alınamayacak savaşlar yoktu. Brezilya imparatorluk büyüklüğünde bir devlettir. Ancak geçmiş savaşlar dönemindeki imparatorluklar gibi değildir.

Bence küresel mücadele ‘iyi bir ülke inşa etmek’ olmalıdır. Ülkeler dünyayı kurtarmak için iyi olmalıdır. İyi bir ülke demek, kendine karşı iyi olmak demektir. İyi ülkeler için bir sıralama sistemi vardır. Bir ülke kendisine ve vatandaşlarına karşı iyi olmalı ve etrafındaki dünya için de anlamlı olmalıdır. Bence Brezilya barış ve anlayış, sürdürülebilir kalkınma ve yeşil enerji sayesinde bunu yapabilir.

Brezilya: Sürdürülebilir büyümeyi sağlamak ve küresel anlamda yapılan ekonomik reformlar

Yüksek seviyeler için çabalamamız gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle Brezilya'da reformlar gerçekleştirmeliyiz. Bu, benim de bakanı olduğum Temer hükümetinde ve ondan önce başında bulunduğum Küçük İşletmeler İdaresi'nde yapılan şeylerden biridir. Fernando Hickey Cardoso daha önce enflasyonu kontrol altına aldıktan sonra bir reform paketi başlatmıştı. Bu iki hükümetin gündemi tekrar masaya dönmeli. Yapılacak şey, modernleşme için reformdur. Burada devrim yok, reform var.

Brezilya'nın yüzde 6-7 oranında büyümeye başlayabileceğine ve birkaç yıl içinde dünya ekonomisinde beşinci düzeyde yer alan Brezilya'nın üçüncü düzeye yükselmeyi hedefleyebileceğine inanıyorum. Bu çok fazla olacaktır. Çünkü Çin, ABD, Hindistan, Japonya, Almanya ve Brezilya'yı kazanacaksınız. Bizim hedeflediğimiz de budur.

Elde ettiklerimizle yetinmiyoruz. Güçlü bir gayri safi yurt içi hasılaya sahibiz ve tek bir şeye sahip olmakla yetinmiyoruz. Bence Brezilya'nın çok şey ifade etmeye hakkı var. Kültürümüz, futbola ve ilişkilere bakış açımız ve daha nicesi… Bence Brezilya, dünyaya daha fazla mutluluk, rahatlık ve yaratıcı hayal gücü katabilir. Modern ülkelerin sunabileceği şey de budur. Bence Brezilya dünyanın daha iyi ülkelere sahip bir yer haline gelmesine yardımcı olabilir.

Brezilya: Gıda, teknoloji ve temiz enerji alanlarında gelecek vaat eden bir yatırım noktası

Brezilya yatırım yapmak için iyi bir yer. Sanırım geçen yıl yabancı yatırımların buluşma yeri olarak üçüncü sırada yer aldı. Brezilya'ya büyük bir sermaye akışı var. Bu paranın büyük bir kısmı, mevcut endüstrileri satın alıyor. Ancak bence diğer iyi alanlardaki yatırımlara başka bir düzeyde bakmamız gerekiyor. Gıda üretimine ve teknolojiye inanıyorum. Artık yapay zekaya sahip olduğumuza göre, sürdürülebilir, yüksek teknolojili gıda üretiminden yararlanmalıyız. Brezilya'nın bu alanda bir laboratuvar olduğuna ve yeterli bilgi birikimine sahip olduğuna inanıyorum. Brezilya, yeşil ekonomi bilgisine sahip bir ülke. Bizim sahip olduğumuz şeylere siz de sahip olduğunuzda ne demek istediğimi anlayacaksınız. Biliyorsunuz Brezilya bitki geliştirme, botanik alanında bilinmeyen bir potansiyel. Tüm bunlar dünya üzerindeki yeni ve bilinmeyen şeyler.

Bence dünyadaki en iyi doğal laboratuvara sahibiz. Bu vesileyle mineral ve yeni malzeme üretimine kadar her alanda pek çok sorunun çözümüne katkıda bulunabiliriz... Brezilya'da nadir elementler veya yeni mineraller dediğimiz keşfedilmemiş zenginlikler olduğunu düşünüyorum. Bu da iş birliği için alan yaratıyor.

Altyapı ve özellikle doğa turizmini karşılaştırırsanız, Brezilya'nın dünyanın en çok ekolojik parkına sahip olduğunu göreceksiniz. Bence Brezilya bu özelliğiyle dünya çapında tanınıyor ve Brezilya turizmi gelecekte büyüyen bir ekonomi haline gelecek.

Brezilya'da konut çözümleri: Zorlukları yatırım fırsatlarına dönüştürmek

Konut, Brezilya'da büyük bir sorun teşkil ediyor. Ben sorunları fırsat olarak görüyorum. Brezilya'da muhtemelen 10 milyon konuta ihtiyacımız var. Kalabalık görünebilir ama bu iyi bir şey. İnşaat ve uzun vadeli finansman alanlarında fırsatlar olduğunu düşünüyorum. Bence Brezilya'nın daha fazla kalkınmaya ihtiyacı var. Bunun sadece Brezilya ile ilgili olduğunu düşünmüyorum. Bu konuyu dünyadaki tüm finansörleri bir araya getiren Milken Enstitüsü'ne anlattım. Üç ay önce Beverly Hilton'da katıldığım toplantıda 25 trilyon dolarlık yatırımcı bir araya geldi. Tüm bu paranın gelir getiren ekonomilere yatırılması gerekiyor. Ancak aynı zamanda net bir hedef olmalı. Her ikisini de aynı anda yapabilirsiniz. Tıpkı bizi burada bir araya getiren ve Brezilya'nın Çinlilerle birlikte katıldığı İpek Yolu Girişimi gibi. Sonuçta olaylara daha yüksek bir perspektiften bakmalıyız. Bazen dünyaya baktığımda uygulanan teknolojiyi ve ödenen düşük vergi seviyesini gördüğümde hayrete düşüyorum. Bazen teknolojiyi Yunan ekonomistlerin dediği gibi bir tür tekno-feodalizm olarak görüyorsunuz. Çünkü bazı uluslararası uygulamalara ve şirketlere baktığınızda, başkalarının ürettiğinin yüzde 20'sini aldıklarını ve aynı miktarda vergi ödemediklerini görürsünüz. Beni endişelendiren şey, gelecekte işin nasıl organize edileceği, insanların hayatlarının çalışarak veya çalışmadan ne anlama geleceği. Beni tedirgin eden şey, insanların, özellikle de gençlerin gelecekte ne tür işlere sahip olacağı. Bu yüzden son iki hususu dengelemeniz gerekiyor.

Dünyayı yeniden şekillendirmek: Türkiye ve Brezilya gelecekteki zorlukların üstesinden gelmek için inovasyonun ön saflarında

Savunmacı bir duruş sergilemek yerine, çözümleri planlayarak dünyayı yeniden organize etmemiz gerekiyor. Örneğin, Kovid döneminde birçok soruya cevap veren başarılı bir defansif dönem geçirdik. Salgın hastalıklar mutlaka geri dönecek ve yayılacak. Salgın hastalıkların tekrar geri dönmelerini engelleyecek hiçbir engel yok. Dolayısıyla, karşı karşıya olduğumuz karmaşık sorunlar göz önüne alındığında, mevcut duruma geniş bir hayal gücüyle bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Yeni sorunları çözmek için eski çözümleri uyguluyoruz. Bence yeni ortaya çıkan sorunlar için yeni çözümlere ihtiyacımız var. Brezilya bunun için bir laboratuvar olabilir. Aslında Brezilya farklı açılardan öyle de olmuştur. Bence Türkiye de bunu yapıyor. Türkiye, Doğu ile Batı'yı, Kuzey ile Güney'i birleştiriyor. Büyük bir umut var ve şimdi seçim yapma zamanı. Hâlâ daha fazla seçeneğimiz var. Eğer yeni bir gündem belirleyebilirsek, bunun Türkiye ve Brezilya'nın yararına olacağını düşünüyorum. Eğer geleceğe geçmişin gözleriyle değil, geleceğin gözleriyle bakabilirsek bunu başarabileceğimize inanıyorum.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU