Bu sene 47'ncisi gerçekleşen Altın Kelebek Ödülleri için düzenlenen görkemli törende "En İyi Erkek Oyuncu" ödülünü, TRT 1 ekranlarında yayımlanan Teşkilat dizisindeki performansıyla kazanan Çağlar Ertuğrul, teşekkür konuşmasındaki sempatik esprisiyle de geceye damgasını vurmuştu.
Konuşmasında, Altın Portakal ödül törenindeki Nihal Yalçın ve Tamer Karadağlı arasında yaşanan polemiğe bir gönderme yaparak; konuşması esnasında bir anda dönerek arkasını kontrol eden Çağlar Ertuğrul, "Birisi arkamda mimik yapıyor sandım" diyerek salonda herkesi hem şaşırtmış hem de güldürmüştü.
O sırada sunucu Cem Davran ise kıvrak zekasıyla durumu kontrol ederek, ödülü takdim eden Nurgül Yeşilçay'ı kastederek "Bu o törenlerden değil, bak ne güzel kenarda duruyor" yorumunda bulunmuştu.
Konfor alanında durmaktan hoşlanmayan bir oyuncu; Çağlar Ertuğrul
5 Kasım 1987'de Karşıyaka, İzmir'de doğan Çağlar Ertuğrul, her zaman sevgiyi paylaşabildiği ama bunun yanı sıra hayatın gerçeklerinin de erken yaşlarda kendisine öğretildiği, kimi zaman özgür kimi zaman disiplin içinde geçen bir aile ortamında büyüdü.
Yaşadığı çevre, çocukluğunu doyasıya yaşaması için çok olanaklıydı, eve girmek yerine tüm zamanında ya bisiklete binerdi ya da sokakta top oynardı.
Zeki olduğu şüphe götürmeyen ama kendini de derslerine pek veremeyen Çağlar, çocukken çok yaramazdı; herkesin derse odaklandığı bir durumda bir anda bir espri patlatır, öğretmenin konuyu toparlaması da iyice zorlaşırdı.
Bu yüzden de hep öğretmenlerinden uyarı alır, hatta disiplin kuruluna sevk edilir, ama sempatikliği sayesinde içine düştüğü durumlardan bir şekilde ceza almadan kurtulmayı başarırdı.
Çağlar'ın diş hekimi olan annesinin hayali ortodontist olmaktı ve bu hayalini gerçekleştirmek için 40'ından sonra ortodonti doktorası almak için Romanya'ya gitti, orada Romence öğrendi, bir buçuk sene okudu ve nihayetinde hayalini gerçekleştirdi.
Babası jeoloji mühendisiydi ama mesleğini yapmadı, kariyerine NATO'da devam ederek emeklilik hakkını elde etti.
Ablası Bilkent Üniversitesi Küresel ve Ulusal İlişkiler Bölümü mezunu.
Haliyle eğitime son derece önem veren bir ailenin içinde büyüyen Çağlar, 2005 yılında Bornova Anadolu Lisesi'nden mezun olduktan sonra, onda fen kafası olduğunu söyleyen anne ve babasının yönlendirmesi ve gazıyla mühendislik yolunu tuttu ve 2011 yılında Koç Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü'nü bitirdi.
Hayaller "sayısal", gerçekler "sözel"
Ailesinin yönlendirmesiyle mühendislik okuyan ve bundan da asla pişmanlık duymayan Çağlar Ertuğrul buradaki öğrenim hayatı boyunca çok değerli bilim insanlarıyla tanıştı.
Ama makine mühendisliği okuyanlar genellikle kurumsal bir yapıya dahil olup kariyerlerini ofis ortamında sürdürdükleri için bu koşullar doğrusu ona hiç uymuyordu.
Aslında çocukluğundan beri küçük performanslarla insanları güldürmek, eğlendirmek Çağlar'ın çok hoşuna gidiyordu, hatta ilkokulda İngilizce bir temsil ile tiyatro sahnesine çıkmışlığı bile vardı, ama oyunculuğu hiçbir zaman kariyer olarak düşünmemişti, ta ki 2008'de üniversitede tiyatro topluluğuna girene dek.
Küçük yaşlarından beri yabancı film ve dizilere ilgi duyan Çağlar Ertuğrul bir süre sonra bunları izlerken o dünyanın içinde yer almak istediğini fark etti ve içine oyunculuk ve sinema hevesi düştü.
Ailesi tabi onun bu hayalini öğrendiğinde küçük çapta şoke oldu ve bunu kabullenemedi.
Kamera önü ya da arkası fark etmez, oyunculuğa oldukça idealist bir şekilde yaklaşan, öyle şan, şöhret derdinde olmayan Çağlar'ın oyunculuk konusundaki kararlarını tasvip etmeyen ailesi ona "kariyerini heba etmemesi" yönünde tavsiyeler verse de yine de bu süreçte desteğini ondan esirgemedi.
Ailesinin gönülsüz desteğini aldıktan sonra bu hayalini gerçekleştirmek için bir yerden başlaması gerektiğini hisseden Çağlar, kendisini sınamak için özveri ve cesaret göstererek okuduğu üniversitenin tiyatro kulübüne girdi.
Burada ilk kez tiyatro ile tanışan Çağlar 13 Nisan 2009 tarihinde ilk kez "Romeolar ve Julietler" adlı bir oyunda oynayarak sahne aldı.
Ardından "Yobaz", "Kaos Teorileri", "Leş" gibi çeşitli oyunlarda sahneye çıktı ve nihayetinde içindeki oyunculuk aşkını bastıramadığında bir ajansın yolunu tuttu.
O dönem sınavlar, projeler, raporlar onun çok fazla zamanını alıyordu, zaman zaman sınavları okulun tiyatro oyunlarıyla çakışabiliyordu.
Bu gibi durumlarda her ikisini de aynı anda yürütmek onun için kolay olmadı ve bu yüzden tiyatro kulübüne girdiği ilk dönem derslerini ihmal edince bu durum mühendislik bölümünde bir sene kaybetmesine neden oldu.
Çağlar Ertuğrul, tiyatro kulübüne girmeden önceki dönemde ilk olarak vakit geçsin diye film izlerken, bir süre sonra yönetmenin kamerayı nereye kurduğu, oyuncunun söz konusu duyguyu nasıl yansıttığı gibi detayları incelemeye başladı ve zamanla bir sinefile dönüştü.
Ve ilk defa o zaman bir sinema filminin içinde olması gerektiğini düşündü ve tiyatro kulübündeki deneyimleri de onun kariyerine kapı açtı.
Bu sırada İstanbul'da dikiş tutturmaya çalışan Çağlar; yılmadan, küçük, büyük demeden reklam filmlerinin deneme çekimlerine gitmeye devam etti.
İlk olarak bir sakız reklamında oynama imkânı olduysa da bu işin sandığı kadar kolay olmayacağını da yaşayarak öğrenmişti.
Sakız reklamının başrolü ve figüranı gibi kavramlarla tanıştığında var olmaya çalıştığı sektör hakkında üzerine bir karamsarlık çöktü.
Yine de uzunca bir süre farklı reklam filmlerinde rol almak için kapıları aşındırmaya devam etti.
Onun için bu işin diğer üzücü boyutu da katıldığı deneme çekiminin ardından seçilmediğini o reklam filmini televizyonda gördüğünde anlıyor olmasıydı.
Oynamayı çok istediği ünlü bir çikolata markasının reklam filmine kadar bu süreç bir süre böyle devam etti.
Çağlar bu sefer bu çikolata reklamı için çok umutluydu ama bunda da sonuç yine şaşmamış, Çağlar yine seçilmemişti ve işte Çağlar ilk defa o zaman "olmayacak galiba" diye ciddi ciddi düşünmeye başlamıştı.
Dönüm noktası
Ne yazık ki dış görünüşe fazlasıyla önem veren bir sektör olduğu için reklam veya dizilerin deneme çekimlerine giderken yakışıklılığını kullanabileceğini düşünen Çağlar Ertuğrul bu konuda da pek çok kez hüsrana uğradı.
Bu süre içinde Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinden mezun olan Çağlar, İzmir'e dönmesi için gözünün içine bakan ailesinin isteklerini ve hayatın gerçeklerini bir kez daha gözden geçirdi.
Hiçbir şeyin istediği gibi gitmediğini kabul eden, üstelik kendisine verdiği sürenin de dolmak üzere olduğunu bilen Çağlar tam da tası tarağı toplayıp İzmir'e dönmenin, mühendislik yapmanın vakti geldiği düşüncesiyle artık bu sevdayı bırakmak üzereyken bir gün şansı geri döndü.
Yaşadığı tecrübelerden sonra oyunculuğu bırakmayı düşündüğü bu dönemde yönetmenliğini Alper Çağlar'ın üstlendiği sinema filmi "Dağ"da oynaması için kendisine bir teklif geldi.
Böylelikle 2012 yılında Alper Çağlar'ın yönettiği bu askeri filmin başrolünde yer alan Çağlar Ertuğrul'un kariyeri bu filmle birlikte sinema ve televizyon dünyasında hızla ilerlemeye başladı.
Üç dil bilen, bilimle ve teknolojiyle çok ilgilenen ama yine de mesleğiyle alakalı çok bilgili olmadığını söyleyen Çağlar Ertuğrul, Hollywood yıldızı Jake Gyllenhaal ile olan benzerliği ile de dikkat çekince, "Benim İçin Üzülme" dizisinden bir teklif gelmesiyle birlikte makine mühendisliğinden vazgeçip oyunculuk kariyerine odaklandı.
Böylelikle üç sene okulda tiyatro yaptıktan sonra daha profesyonel bir eğitim almaya karar veren Çağlar Ertuğrul, üniversiteden mezun olduktan sonra Vahide Gördüm'ün 35 Buçuk Akademisi'nde bir yıl eğitim aldı.
Hiçbir zaman öğrenmeyi ve disiplini elden bırakmayan ve sadece sevdiği işi yapmaya odaklanan Çağlar Ertuğrul, 2016-2017 yılları arasında ise West Hollywood, Lee Strasberg Tiyatro ve Film Okulu'nda metot oyunculuğu ve doğaçlama komedi üzerine konservatuvar eğitimine devam etti.
Hollywood'da metot oyunculuğun yaratıcısı olan Konstantin Stanislavski'nin öğrencisi olan Lee Strasberg'in alanının en prestijli olarak bilinen okulunda aldığı bu bir dönemlik eğitim sonunda karakter yaratmaktan uygulamalara kadar pek çok şey öğrenen Çağlar Ertuğrul'a bu okulda aldığı dersler ona bazı yeni kapıları da açtı.
Ülkenin en önemli komedyenlerinin mezun olduğu Groundlings Theatre and School'un deneme çekimleri şeklindeki sınavlarına girdi ve bu okula da kayıt yaptırmaya hak kazandı.
Çağlar Ertuğrul'un adım attığı bu yeni kariyerindeki tek amacı bu işin kıymetini bilen profesyonellerden bir şeyler öğrenerek, gönül verdiği bu mesleği en doğru şekilde yapabilmektir.
Mühendislikten yönetmenliğe
Çağlar Ertuğrul tiyatroya ve sinemaya çok büyük hayranlık ve saygı besliyor.
Özellikle tiyatronun oyuncuya çok daha fazla özgürlük ve alan tanıdığına inandığı için tiyatro oyunculuğunu çok seviyor ama sadece tiyatro ile hayat idame ettirmenin mümkün olmadığını düşünüyor.
Sinemaya fazlasıyla merakı olan Çağlar özellikle Martin Scorsese ve Francis Ford Coppola filmlerini izleyip sahnelerini incelemeyi çok seviyor.
Guy Ritchie ve Danny Boyle filmlerini oldukça ilham verici buluyor, onların sinemasındaki oyuncuların doğallığını ve senaryonun içindeki işleyişi oldukça beğeniyor.
Çok fazla film izleyen Çağlar, mühendislik disipliniyle neyi nasıl yapmak gerektiğini analiz ederek kendini yönetmenliğe hazırlıyor ve ilerleyen süreçte kendi filmlerini çekmeyi hedefliyor.
Sinema dışında, İngiliz aksiyon komedileri, bilgisayar oyunları, YouTube'daki bilim kanalları oldukça ilgisini çekiyor.
Samimi insanlarla karşılaşınca konuşkan olan, onun dışında biraz mesafeli ve soğuk görünen Çağlar yalnız olmayı sevdiği için çok fazla sosyalleşmiyor.
Ayrıca ilişkilerdeki tek amacın beraber mutlu olmak olduğunu, eğer bir ilişkide kurallar varsa mutluluğu engellediğini söyleyen Çağlar özel hayatında spontane yaşıyor, çünkü romantizmin planlanabilecek bir şey olmadığını düşünüyor.
Çoğunlukla kendisinin ukala, soğuk, bazen de patavatsız olduğunu söylediklerini belirten Çağlar yine de kalp kırmayı ve düşman edinmeyi sevmediği için herkesle iyi geçinmeye ve herkese hak ettiği saygıyı ve özeni göstermeye gayret ediyor.
Ev işlerinde oldukça iyi olduğunu, ayrıca iyi de yemek yaptığını belirten Çağlar ev yemeklerine ve tatlılara bayılıyor, evde olduğu zamanlarda kesinlikle kendisine yemek yapıyor ve çok nadir dışardan bir şey sipariş veriyor.
Çağlar yemek seçmese de patatesli tavuklu bezelye yanında şehriyeli pirinç pilavı, yoğurt ve kızarmış kepekli tost ekmeği en favori yemek mönüsünün başında yer alıyor.
Güne capcanlı başlamak için de iyi bir müziği ve iyi bir kahvaltıyı hiçbir zaman ihmal etmediğini belirtiyor.
Çağlar'ın müzik zevkine yönelik yelpazesi de çok geniş; evde sakin oturuyorsa jazz ve blues dinliyor, arabada hip-hop ve dans, dışardaysa rock veya lounge müzik dinlemeyi tercih ediyor.
Bu arada Çağlar ilk aldığı albümün Eminem'e ait olduğunu söylüyor.
Yalnız kalmak istediğinde evde oturup Playstation oynamayı tercih eden Çağlar, boş zamanlarında bol bol yürüdüğünü de belirtiyor ve bir İzmirli olarak İstanbul'da en çok İstiklal Caddesi, Beyoğlu, Taksim ve Bebek'i sevdiğini ve bu bölgelerde rahat edebildiği mekanlarda vakit geçirmeyi tercih ettiğini söylüyor.
Galata'nın ara sokaklarındaki kafelere gitmeyi, Taksim ve Kadıköy'deki sahaflarda gezinmeyi çok seviyor.
Yeni bir şehre ilk gittiğinde yürüyerek sürprizli sokakları, köşeyi döndüğünde karşısına çıkacak büyüleyici manzaraları keşfetmek onu çok heyecanlandırıyor.
Dizi sektörüne girdiğinden beri biraz tembelleştiğini belirtse de eskiden beri senaryo ve kısa hikayeler yazmayı seviyor, komedi ve macera türünde şeyler kaleme almaya çalışıyor.
Setten arka kalan zamanlarında okunmamış kitapları, yazılmamış yazılarını, izlenmemiş filmleri bitirmeye çalışıyor ve genellikle spor yapmaya özen gösteriyor.
Spor delisi olduğunu, beceremediği bir sporun olmadığını belirten Çağlar'ın basketbol, snovvboard ve wind-surf favori sporları arasında yer alıyor.
Alışveriş yaptığında hayatını renklendirecek dekoratif şeyler almaktan kendini alıkoyamayan Çağlar ayrıca bir şapka tutkunu olarak gördüğü her şapkayı aldığını söylüyor ve artık koleksiyonundaki şapka sayısını bilmediğini belirtiyor.
Filmografisi
Ne istediğini bilen, yaratıcı, tutkulu ve işine aşık biri olan Çağlar Ertuğrul hala mühendislik ve bilim alanındaki gelişmeleri yakından takip ediyorsa da oyunculukta ve hayalini kurduğu yönetmenlik kariyerinde Türkiye tarihindeki birçok saygın, başarılı isimler arasında anılmayı çok istiyor.
Çağlar Ertuğrul bu zamana kadar dramdan romantik filmlere kadar çeşitli yapımlarda yer alsa da o kendisini durum komedilerine daha yatkın hissediyor, ancak yine de ırkçılık ve nefret propagandası yapılan bir projede yer almamak koşuluyla farklı ve enteresan karakterleri canlandırmaktan da hoşnut oluyor.
Son dönemdeki başarıları ve çıkışlarıyla dikkat çekerek yeniden kadrajımıza giren Çağlar Ertuğrul'un kariyeri boyunca kendisine konfor alanından çıkarak hayallerini gerçekleştirme olanağı sunan filmografisindeki yapımları, aşağıda sizin için özetlemeye çalıştım.
Dağ
Yönetmen: Alper Çağlar / Oyuncular: Çağlar Ertuğrul, Fırat Doğruloğlu, Cengiz Coşkun, Mesut Akusta, Gözde Mutluer, İpek Bağrıaçık, Ufuk Bayraktar, Ali Aksöz, Özgürcan Çevik / Süre: 90 dakika
Erzurum'da ve İstanbul'da çok çetin şartlarda çekimleri yapılan, 2012 yılına ait Dağ adlı bu film; beklemedikleri bir anda dev bir terörist pususuna düşen iki askerin kahramanlık mücadelesini anlatıyor.
İstanbullu Oğuz, bedelli askerliğe hakkı ve parası olmasına ve çevresindekilere rağmen vatani görevini kısa dönem olarak bölüğünde yerine getirmek ister ve prensiplerinden ötürü askere gitmeyi seçer, ancak brövesinin takılmasına bir hafta kala kendini cesaretinin sınanacağı bir tehlikenin içinde bulur.
Oğuz'un sürekli dalaştığı, Keçiören kabadayısı Bekir ise uzun dönem er olarak askerlik yapmaktadır.
Ne komutanlarla ne de erlerle arası iyi olmayan "arıza" lakaplı Bekir'in askerliği, asi tavırları yüzünden aldığı cezalarla iki sene uzamıştır.
Oğuz ile sürekli dalaşan ve ona ters giden Bekir, "poşetsin sen" diye küçümsediği dönemdaşıyla amansız bir mücadeleye gireceğinden de habersizdir, öyle ki Oğuz'la yan yana ve omuz omuza girmek zorunda kalacağı bu mücadele saf ve fütursuz cesaretine rağmen Bekir için bile adeta bir sınav olur.
Çünkü askeri birliklerinden gönderilen dört kişilik ekip içinde yer alan Oğuz ve Bekir sıradan bir iletişim anteninin tamir görevi sırasında hiç beklenmedik bir şekilde terörist pususuna düşer.
Cesaret sınırlarını olabilecek en zor şartlarda test edecek olan bu iki genç asker, baskından önce karargahtaki husumetlerini bir kenara bırakıp, kimsenin onlara yardım edemeyeceği bu dondurucu ve vahşi ortamda teröre karşı birlikte mücadele ederek büyük kahramanlıklar sergiler.
Hayatta kalan uzun dönem er ve kısa dönem çavuş iki genç asker ilk kez aralarındaki didişmeyi bir kenara bırakıp esas düşmana karşı beraber mücadele etmeye başlar.
Koşulları ve coğrafyaya rağmen hayatta kalarak vatanı korumak birincil vazifeleridir, ama bu süre içinde iki tüfek, dört şarjör ve arızalı bir telsiz dışında sahip oldukları tek şey hayatta kalma içgüdüleri ve güçlü iradeleridir.
Olayları masallaştırmadan, cesaretin mecburiyet ve dostluktan geçtiğini belirten, iki genç askerin kardeşlik ve cesaret kavramlarını keşfettiği bu kahramanlık öyküsünde ilk kez bir sinema filmi için kamera karşısına geçen ve rolüne hazırlanırken, askerlik yapmış arkadaşlarının tecrübelerinden faydalanıp, onların yaşadığı psikolojik gelgitleri anlamaya çalışan Çağlar Ertuğrul bu filmde kısa dönem asker Oğuz'u canlandırmıştır.
Hem sert hem korkak hem de naif bir karaktere sahip olan Oğuz, hayatında hiç zorluk tatmamış, rahat ve varlıklı bir yaşam sürmüş bir gençtir.
Askerliği bir çeşit kendini ispatlama alanı olarak görüyor, ancak hiçbir şey beklediği gibi gelişmiyor ve kendisini bir anda sevmediği bir insanla hayat mücadelesi verirken buluyor.
Sonrasında ise bir insanın en ilkel davranış biçimlerinden "uyum sağlama" ve "hayatta kalma" içgüdüsüyle bulunduğu durumun çıkmazlarını sorgulamaya başlıyor.
Panzehir
Yönetmen: Alper Çağlar / Oyuncular: Çağlar Ertuğrul, Emin Boztepe, Edoardo Costa, Cüneyt Arkın, Murat Arkın, Öykü Gürman, Kaan Urgancıoğlu, Çağdaş Agun, Hüseyin Özay, Levent Can, Florance Eugene, Murat Cüreklibatur, Christina Gottschalk, Emir Benderlioğlu, Tolga Akdoğan / Süre: 105 dakika
2014 yılına ait Panzehir adlı bu film; yeraltı dünyasında uzun yıllar boyunca çeşitli karanlık işlere bulaşan bir tetikçinin ve ihanete uğradığı manevi babasının hikayesini ele alıyor.
Hayatı boyunca kötülük yapmış olan Kadir Korkut kırk sekiz yaşındadır ve otuz senedir Kara Cemal diye bilinen yetmiş yaşındaki bir suç reisinin; İstanbul'un tek hakiminin sağ koludur.
Acımasız, zeki ve etraflarında korku ile anılan ayrı nesillerin yarattığı bu yeraltı dehalarının ikisi de tam anlamıyla birbirinin yansımasıdır.
Cemal yönetmekte, Kadir ise öldürmektedir.
Kadir, Elsa Lund adında kör bir kadına âşık olduğunda artık kurtlar sofrasından kalkması gerektiğini anlar ama içinde bulunduğu dünya Kadir'e izin vermez ve vefa göstermez.
Baba bildiği Kara Cemal, bitmek bilmeyen komploları uğruna oğlu bildiği ölüm meleğine de ihanet eder ve Kadir'i, altı saatte öldüren bir kimyasalla zehirler.
Yaşamak ve sevdiklerini yaşatmak için tek çaresi Kara Cemal'in elinde tuttuğu panzehirdir.
Bu sefer hayatı için Cemal'in istediklerini öldürmeye mecburdur.
Kadir'in son gecesi böyle başlar; zamanın tükendiği, bedellerin giderek arttığı bir adrenalin fırtınası.
Yanında zehirlenen polis köstebeği Cem ile beraber bu canilerin arasından çıkmanın bedeli, mutlak bir yüzleşme demektir.
Ancak bu yüzleşme şehrin suçlularıyla olduğu kadar, kendi vicdanıyla ve geçmişiyle olan kaçınılmaz bir hesaplaşmadır.
Çağdaş film grameri, iddialı teknik altyapısı ve ustaca yazılmış senaryosu ile yepyeni bir nesli sinema ile tanıştırma amacı güdülerek çekilen, Türk sinemasının iddialı macera ve suç filmlerinden biri olan bu filmde Çağlar Ertuğrul, Kağan Dağdeviren adlı bir karaktere hayat vermiştir.
Bana Masal Anlatma
Yönetmen: Burak Aksak / Oyuncular: Çağlar Ertuğrul, Hande Doğandemir, Fatih Artman, Tarık Ünlüoğlu, Devrim Yakut, Cengiz Bozkurt, Erdal Tosun, Ercan Yazgan, Cihan Ercan, Sadi Celil Cengiz, Burcu Biricik, Gökçe Bahadır, Gürkan Uygun, Berat Yenilmez, Ani İpekkaya, Yılmaz Erdoğan, Neslihan Aker / Süre: 103 dakika
Leyla ile Mecnun'un senaristi Burak Aksak'ın yazıp yönettiği, 2015 yılına ait Bana Masal Anlatma adlı bu film; sıradan bir mahallede, eskimeyen dostlukların kanatları altındaki iki gencin hikayesini anlatıyor.
Suriçi semtinde yaşayan dolmuş şoförü Rıza, doğup büyüdüğü mahallede, esnafın ve mahallelinin gözbebeği olan bir gençtir.
Kalbi iyilikle dolu olan delikanlı, kızlar konusunda şeytanın bacağını kıramamış, çekingen biridir.
Bir gün Rıza'ya bildiği her şeyi unutturup ezber bozduran Ayperi hayatına girer; böylelikle Rıza kahraman olmak ister, elini attığı her şeyi değiştirip güzelleştiren Ayperi ise kahramanını bulmak.
Çağlar Ertuğrul bu filmde tercümanlık yapan Haşmet adlı bir karaktere hayat vermiştir.
Dağ II
Yönetmen: Alper Çağlar / Oyuncular: Çağlar Ertuğrul, Ufuk Bayraktar, Ahu Türkpençe, Murat Serezli, Atılgan Gümüş, Murat Arkın, Ahmet Pınar, Armağan Oğuz, Emir Benderlioğlu, Açelya Özcan, Bedii Akın, Buse Varol, Ozan Ağaç, Uğur Özarslan / Süre: 115 dakika
Vizyona girdiğinde o yılın en çok izlenen filmi olan, 2016 yılına ait Dağ 2 adlı bu devam filmi; IŞİD tarafından infaz edilecek olan gazeteci Ceyda Balaban'ı kurtarmayı amaçlayan yedi kişilik "Fırtına Getiren" timinin öyküsünü anlatıyor.
Oğuz ve Bekir'in askerlik süresi bitmeye yaklaşmıştır.
Bu ikili, Özel Kuvvetler Komutanlığı'na başvurmak isterler, fakat Bekir'in dizindeki sakatlık, Oğuz'un omzundaki sıkıntı yüzünden reddedilirler.
Bu sırada ilk filmde şehit olan Yaşar Demir'in yakın arkadaşı Veysel Gökmusa konuşmaya tanık olur ve bu ikiliyi eğitimlere alır.
İlk Dağ filminden altı sene sonra başlayan ve askerliğin doğasını ve savaşın merhametsizliğini ele alan filmde, daha önce teröristlerin elinden kurulmayı başaran iki can dostu Oğuz ve Bekir altı sene süresince Bordo Bereli olmak için aldıkları eğitim sonrasında, sınır ötesi gizli operasyonlara gönderilen yedi kişilik bir time dahil olurlar.
Özel Kuvvetler 8'inci Muharebe Arama Kurtarma Timi'ne (MAK) katılan iki can dostu böylelikle ilk saha görevlerinde Kuzey Irak'ta barbarlığın hüküm sürdüğü yerlere girerler.
Görevleri; IŞİD tarafından infaz edilecek olan gazeteci Ceyda Balaban'ı kurtarmak, onu sağ salim bölgeden çıkartarak Türkiye'ye geri götürmektedir.
Ancak bu sefer düşman geçmişteki gibi bir tane değildir; MAK'ın karşısında bu acımasız coğrafyada birbiriyle çatışan birden fazla kuvvet vardır ve işler bu sefer hiç olmadığı kadar zordur.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin destekleriyle, gerçek silahların yanı sıra ordunun helikopter ve uçaklarının da kullanıldığı ve ayrıca TSK'da görev yapan gerçek askerlerin de rol aldığı bu filmde Çağlar Ertuğrul Üsteğmen Oğuz Çağlar olarak kamera karşısına geçmiştir.
Biz Size Döneriz
Yönetmen: Doğa Can Anafarta / Oyuncular: Çağlar Ertuğrul, Hande Soral, Fırat Albayram, Bestemsu Özdemir, Tarık Ündüz, Tuğçe Kurşunoğlu, Ceyda Kasabalı, Meltem Yaman, Yetkin Dikinciler, Haldun Boysan, Osman Alkaş, Murat Eken, Alican Yücesoy, Özbek Kaplan / Süre: 102 dakika
2017 yılına ait Biz Size Döneriz adlı bu film; üniversitede tanışıp çok yakın arkadaş olan altı gencin mezuniyet sonrası hayatla mücadelelerini mizahi bir dille anlatıyor.
Bir iş görüşmesi en fazla ne kadar kötü gidebilir?
İş görüşmesine gidip iş görüşmemeyi başarmak mümkün müdür?
4 TL benzinle bir araç ne kadar yol gidebilir ya da sadece gidebilir mi?
Bir insan kendisine hiç dönülmeden "Biz size döneriz" cevabını en fazla kaç kez duyabilir?
İş bir aşk mıdır yoksa aşk bir iş midir?
Filmde, işte bunlar gibi, insanlığın yüzyıllardır kendi kendine sorduğu birçok sorunun cevabı aranıyor.
Her gencin iş görüşmelerinde yaşadıklarını anlatan film, bu dönemde yaşanan aşkları, gençlik heyecanlarını, ihanetleri de işin içine katarak, gençlerin kendilerini bulma hikâyesini izleyen herkesin empati yapabileceği bir şekilde sinemaseverlerin beğenisine sunuyor.
Çağlar Ertuğrul bu filmde; sinema televizyon bölümünden yeni mezun olan ve yeni mezun olan birçok genç gibi işsizlik ağından kurtulmaya çalışan Akın karakterine hayat vermiştir.
Kendini çevresine ispatlamak isteyen ve başarılı bir yönetmen olmaya gayret eden Akın dostluğa önem veren duygusal, hayalperest, heyecanlı ve hırslı bir gençtir.
Film âşığı Akın hayal kırıklıklarıyla baş etmeye çalışırken her şeyin raydan çıkması işten değildir.
Ailecek Şaşkınız
Yönetmen: Selçuk Aydemir / Oyuncular: Çağlar Ertuğrul, Murat Cemcir, Ahmet Kural, Saadet Işıl Aksoy, Cengiz Bozkurt, Günay Karacaoğlu, Bihter Özdemir Dinçel, Mustafa Alabora, Serhat Özcan, Güven Murat Akpınar, Ayda Aksel, Nebil Sayın, Cemil Şahin, Yılmaz Gruda / Süre: 113 dakika
2018 yılına ait Ailecek Şaşkınız adlı bu komedi filmi; babasının şirketinin başına geçerek CEO'luk görevini üstlenen Ferhat ve onun çocukluk arkadaşı, şirketin finans müdürü Gökhan'ın hikâyesini anlatıyor.
Ferhat ve Gökhan çocukluktan beri hiç ayrılmamış iki arkadaştır.
Şımarık bir adam olan Ferhat küçüklüğünden beri babasının şirketinin başına geçip şirketi en güçlü şirket yapma niyetindedir.
Ferhat'ın babası Zeki Bey'in, emekli olup şirketten ayrılması sonucu, Ferhat aile şirketleri olan inşaat firmasının başına geçer.
Ferhat içinde bulunduğu zenginliğe rağmen, Muhasebe Müdürü olan sağ kolu Gökhan ile birlikte çalışanlarına adeta zulmetmektedir ve ezeli rakibi Efe Sultan'ı alt edip ondan daha büyük ve güçlü bir şirket olmak için sürekli yarış halindedir.
Ferhat'ın ve Gökhan'ın büyük bir azim ve özveriyle hazırlandıkları ihale günü yaklaşmaktadır.
Sabaha kadar çalıştıkları bir gecede, bu ayrılmaz ikili kendilerini bir hırsızlık olayının içinde bulur.
Olayı çözmek için gelen, polis amiri Elif adeta Ferhat'ın aklını başından alır.
Elif'in tavrından ve güzelliğinden çok etkilenen Ferhat o günden sonra Elif ile görüşmek için çeşitli yollar dener ancak yeniden bir araya gelmeleri Ferhat'ın sandığından da kısa sürer.
Çünkü çok değer verdiği atının çalınması sonucu Elif ile yolları tekrar kesişir.
Ancak Elif saf bir genç kız değildir, üstün hizmetlerle dolu kariyeri, sert karakteri ve kıvrak zekâsı, Ferhat'ı hayli zorlayacaktır.
Elif'in olayın üzerine eğilmesiyle, hırsızlığın ardındaki sır perdesi aralanır, ama bu süre içinde kahramanımız Ferhat ve Gökhan'ı büyük sürprizler beklemektedir.
Çağlar Ertuğrul bu filmde Doktor Onay karakteri için kamera karşısına geçmiştir.
Yanımda Kal
Yönetmen: M. Uğur Yağcıoğlu / Oyuncular: Çağlar Ertuğrul, Meriç Aral, Murat Aygen, Nilay Duru, Ege Aydan, Levent Sülün, Tuna Arman, Deniz Baytaş / Süre: 105 dakika
2018 yılına ait Yanımda Kal adlı bu film; tüm hayatını işine adamış Emir ile tesadüfi bir şekilde tanıştığı Zeynep'in hikâyesini anlatıyor.
Bir işçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelen ve kendini çalışmaya adayan Emir, otuzlu yaşlarda yakışıklı, zengin, başarılı bir adamdır.
Annesi de dahil hayatında kalan her şeyi geri plana atarak, Türkiye'nin en önemli yatırım bankalarından birinde yatırım danışmanı olarak gece gündüz çalışmaktadır.
Çok çalışmış iş anlamında tam bir predatör olmuştur, ancak kimseye acımamış, insanlarla ilişki kurmayı öğrenme fırsatı olmadığından Emir'in içinde büyük bir boşluk oluşmuştur.
Bir gece, Emir'in hayatı dünyanın en kötü sokak şarkıcısı Zeynep ile karşılaşmasıyla değişir ve ikisi de farkında olmadan birbirlerine yardım etmeye başlarlar.
Zeynep, sokak şarkıcısı olan, neşe dolu genç bir kızdır.
Bu tesadüf sonucu bir araya gelen Emir ve Zeynep kısa sürede birbirlerinin vazgeçilmezi haline gelir.
Emir, Zeynep ile adeta hayata yeniden başlar, ancak çiftin bu mutluluğu Zeynep'in amansız bir hastalığa yakalanması ile yarım kalır.
Aşk ve dram türündeki bu filmin başrolünde yer alan Çağlar Ertuğrul bu filmde işkolik Emir'e hayat vermiştir.
Kızım Gibi Kokuyorsun
Yönetmen: Olgun Özdemir / Oyuncular: Çağlar Ertuğrul, Clemence Verniau, Yılşen Özdemir, Şerif Sezer, Esin Civangil, Tolga Güleç, Deniz Arna, Muhammed Cangören, Fehmi Karaaslan, Ronald L. Carr, Derya Uygurlar / Süre: 96 dakika
2019 yılına ait Kızım Gibi Kokuyorsun adlı bu film; geçmişlerinde kayıplar yaşayan Beatrice, Hevi ve İbrahim'in bir motelde tanışmaları sonrası yaşananları konu ediniyor.
14 Temmuz 2016 Bastille Günü'nde, tüm aile fertlerini Nice'teki IŞİD saldırısında kaybeden Beatrice, babasının vasiyeti üzerine cenazeleri göç ettikleri Antakya Vakıflı Ermeni Köyü'ne getirir.
Beatrice, kendisiyle aynı acıyı yaşayarak yakınlarını kaybeden Suriyeli Hevi ve ülkesine tatile gelmiş gurbetçi İbrahim'le Samandağ'da bir motelde tanışır.
Yaşanan trajedilerin ardından yolları kesişen bu üç yeni arkadaş, aralarından birinin kayıp yakınını bulmak için bir yolculuğa çıkar.
Çağlar Ertuğrul bu filmde İbrahim karakterine hayat vermiştir.
Diğer çalışmaları
Dağ filminin çekimleri sırasında Boyut Film / Mahsun Kırmızıgül'le yolları kesişen Çağlar Ertuğrul, bu tanışmanın ardından "Benim için Üzülme" dizisi ile televizyon dünyasına adım attı.
Oyuncu 2014 yılında "Kurt Seyit ve Şura" ve "Boynu Bükükler" gibi televizyon dizilerinde rol aldı, sonrasında kariyerine 2015'de kadrosuna dahil olduğu "Medcezir" isimli televizyon dizisinde devam etti.
2017'de "Fazilet Hanım ve Kızları" isimli dram ağırlıklı televizyon dizisinde oynadı; dizi iki sezon sürdü ve 50'den fazla ülkeye satıldı.
2019 ve 2020 yıllarında "Afili Aşk" isimli televizyon dizisinde Burcu Özberk ile birlikte oynadı.
Buradaki rolü ile 46'ıncı Altın Kelebek Ödülleri'nde Romantik Komedi dalında En İyi Erkek Oyuncu Ödülü aldı.
Televizyon kariyerinde yıldızı gittikçe yükselen oyuncu bu süre içinde Digiturk, Turkcell ve Rocco sakız markasının reklam filmlerinde yer aldı.
2021'de "Teşkilat" isimli aksiyon dizisinin başrolünde yer aldı, bu dizideki çalışmasıyla da 47'nci Altın Kelebek Ödülleri'nde En İyi Erkek Oyuncu kategorisinde ödüle layık görüldü.
- Benim İçin Üzülme (2012-2014, Televizyon dizisi)
- Beyaz Karanfil (2014, Televizyon dizisi)
- Boynu Bükükler (2014, Televizyon dizisi)
- Galip Derviş (2014, Televizyon dizisi)
- Çok Güzel Hareketler 2. Kuşak (2019, Televizyon dizisi)
- Kurt Seyit ve Şura (2014, Televizyon dizisi)
- Medcezir (2015, Televizyon dizisi)
- Fazilet Hanım ve Kızları (2017-2018, Televizyon dizisi)
- Afili Aşk (2019-2020, Televizyon dizisi)
- Teşkilat (2021, Televizyon dizisi)
Ödüller
- 2018 Türkiye Gençlik Ödülleri: En İyi Erkek Dizi Oyuncusu (Fazilet Hanım ve Kızları)
- 2019 Türkiye Gençlik Ödülleri: En İyi Erkek Sinema Oyuncusu (Yanımda Kal)
- 2019 1. Mutluluğun Adresi Farkındalık ve Sosyal Sorumluluk Ödülleri: En İyi Erkek Oyuncu (Afili Aşk)
- 2019 Doğu Avrupa Uluslararası Film Festivali: Yabancı Dilde Bir Filmde En İyi Başrol Erkek Oyuncu (Kızım Gibi Kokuyorsun)
- 2019 Magazin Gazetecileri Derneği 24. Altın Objektif Ödülleri: En İyi Romantik Komedi Erkek Oyuncu (Afili Aşk)
- 2020 8. Ayaklı Gazete Ödülleri: En İyi Romantik Komedi Erkek Oyuncu (Afili Aşk)
- 2020 46. Altın Kelebek Ödülleri: En İyi Romantik Komedi Dizisi Erkek Oyuncu (Afili Aşk)
- 2020 Ayaklı Gazete TV Yıldızları Ödülleri: En İyi Romantik Komedi Dizisi Erkek Oyuncu (Afili Aşk)
- 2020 Kuzey Avrupa Uluslararası Film Festivali: Yabancı Dilde Bir Filmde En İyi Başrol Erkek Oyuncu (Kızım Gibi Kokuyorsun)
- 2020 Türkiye Gençlik Ödülleri: En İyi Erkek Sinema Oyuncusu (Afili Aşk)
- 2021 Magazin Gazetecileri Derneği 25. Altın Objektif Ödülleri: Yılın Aksiyon Dram Dizisi Oyuncusu (Teşkilat)
- 2021 47. Altın Kelebek Ödülleri: En İyi Erkek Oyuncu (Teşkilat)
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish