Latin Amerika ekonomik gündemi: Düşük büyüme-yüksek enflasyon

Hüsamettin Aslan Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: DPA

Latin Amerika'da haziran ayından bu yana, Brezilya, Meksika, Kolombiya, Peru, Şili, Uruguay ve hatta Paraguay'daki merkez bankaları faiz oranlarını artırdı. 

Latin Amerika ve Karayipler 2021'de büyüyecek, ancak pandemi devam ediyor ve kriz bölgenin uzun süredir devam eden düşük yatırım ve üretkenlik, işsizlik, eşitsizlik, kayıt dışılık ve yoksulluk gibi yapısal sorunlarını daha da kötüleştiriyor. Zira Latin Amerika ülkeleri, Kovid-19'dan belki de diğer tüm bölgelerden daha fazla etkilendi.

Kovid-19'dan önce bölge zaten durgunluk içindeydi. 2014 ile 2019 arasındaki altı yıllık dönemde, Birinci Dünya Savaşı'nı içeren altı yıllık dönemin ortalamasının altında kalarak yüzde 0,3 oranında büyüdü.

Bu bağlamda bu oran savaş (yüzde 0,9) ve Büyük Buhran'dan (yüzde 1.3) daha düşük kaldı. Buna ek olarak, yatırımda da bir düşüş yaşandı ve 2020'de son otuz yılın en düşük seviyelerinden birine ulaştı (GSYİH'nın yüzde 17,9'u). 

BM Latin Amerika ve Karayipler Ekonomik Komisyonu (ECLAC), Kovid-19 pandemisinin ardından küresel toparlanmaya yönelik beklentilerin artmasıyla 2021 yılı büyüme tahminini yüzde 5,9'a yükseltti. Finans çevreleri ise yüzde 6 ile yüzde 6,5 arasında 'değişken' tahminler yayınlıyor. 

Birleşmiş Milletler (BM), bölgenin gayri safi yurtiçi hasılasında (GSYİH) temmuz başında yüzde 5,2'lik bir genişleme öngörmüştü. Bu nedenle ekonomilerin kademeli olarak yeniden açılması ve bölgedeki sağlık önlemlerinin gevşetilmesi nedeniyle panoramanın daha parlak göründüğünü açıkladı.

Ancak ECLAC, bu yıl büyümede gerçekleşen iyi performansa rağmen, bölgedeki ülkelerin pandemi öncesi ekonomik seviyelerine geri dönemeyeceğini ve Latin Amerika'da Kovid-19 aşısının temini konusundaki zorluklar göz önüne alındığında uzun vadeli büyüme konusunda uyardı.

Tedarik zincirinin bozulması, yüksek emtia ve gıda fiyatların artışı nedeniyle bazı Latin Amerika ülkelerinde enflasyon baskısı gerçekleşti. Brezilya, Meksika, Şili ve daha yakın zamanda Peru, politika faizlerini şimdiden artırdı.

Bu, 2020'de koronavirüs nedeniyle yaşanan derin daralmaların ve kilitlenmelerin ardından 2021'in ilk yarısında hızlı ekonomik genişleme bağlamında gerçekleşti. Dolarize bir ekonomi olan Panama'nın faiz oranı nispeten daha düşük kaldı.

Ancak, ekonomik toparlanmanın sürdürülebilirliğine yönelik riskler söz konusu. Salgınla ilgili belirsizlik, yatırım ve tüketici güveni için küresel bir risk olmaya devam ederken, ülkeye özgü faktörler orta vadeli ekonomik büyüme hızını etkileyecek.

Hızlanan enflasyon ve zayıflayan para birimleri nedeniyle faiz oranlarda yapılacak keskin bir artış, bölgenin ekonomik toparlanmasına yönelik riskleri artırabilir.

Enflasyon şokları tüm dünyaya yayılıyor, ancak hiçbir yerde Latin Amerika kadar kötü değil. Fiyat artışları, bu ay Şili'de yüzde 6, Meksika'da yüzde 6,2, Brezilya'da yüzde 10,7 ve Arjantin'de yüzde 52 gibi yüksek enflasyon baskısına maruz bıraktı.

Bölge aynı zamanda uzun bir süredir yüksek ve istikrarsız enflasyon geçmişiyle mücadele ediyor; bu durum, kredibilitelerini yeni sağlamış olan merkez bankaları için zorluk oluşturuyor. Ayrıca Latin Amerika'da para birimlerini değer kaybederek enflasyonist baskıları artırıyor.

Neredeyse tüm bölge ülkeleri politika faizlerini artırdı. Son faiz artışlarına rağmen, para politikası duruşları genel olarak toparlanmayı desteklemeye devam ediyor. 


Latin Amerika ekonomi gündeminin 9 sorunsalı

1. Enflasyonun artmasını ne tetikledi?

Dünyada pandemi ile ilgili kısıtlamanın sona ermesiyle birlikte, tedarik zincirlerin kesintiye uğraması ve tüketici talebini karşılamanın getirdiği zorluklar yüzünden fiyatlar normalden daha hızlı yükseliyor.

Özellikle bazı faktörler Latin Amerika'yı etkiliyor. Örneğin, gıda ve enerji fiyatlarındaki küresel yükseliş, dünyanın en eşitsiz bölgesi olan Latin Amerika üzerinde büyük bir etki yarattı.

Latin Amerika'da gıda fiyatları enflasyon endekslerinde ABD gibi gelişmiş ekonomilere kıyasla daha büyük bir paya sahip. Mesela Brezilya'da sığır etinin fiyatı yüzde 43 artması genel enflasyonun artmasında büyük bir rol oynadı. 


2. Enflasyonun yükselmesinde Latin Amerika'ya özgü faktör var mı?

Latin Amerika'da birçok ülke, aynı zamanda enerji ithalatçısıdır. Artan enerji talebi yüzünden küresel petrol ve gaz fiyatlarının arttı. Bu bağlamda son zamanlardaki sosyal huzursuzluk, bazı para birimlerinde oynaklığı tetikledi.

Latin Amerika'da fiyatlar ve para birimleri arasında güçlü bir bağ vardır ve devalüasyonlar neredeyse anında enflasyon üzerinde etkisini gösteriyor.


Aslında birkaç tetikleyen faktör var ve her birinin etki gücü ülkeden ülkeye göre değişiyor. Genel olarak arz şokları ve kıtlık, artan iç mal talebi, artan enerji ve gıda fiyatları nedeniyle enflasyon yaşıyorlar.

Artan mal fiyatları, Arjantin, Brezilya ve Meksika gibi ülkelerdeki yaygın kuraklıklarla birleşiyor. Şu ana kadar yavaş bir şekilde canlanan hizmet sektöründe de kayda değer bir enflasyon var.


Bu arada Latin Amerika hükümetleri, pandeminin neden olduğu yoksullukla mücadele etmek ve artan sosyal harcamaları sürdürmek için sürekli toplumsal ve siyasal baskıyla karşı karşıya kaldı.

Ayrıca enflasyon beklentilerini artması yerel işletmelerin fiyatları daha fazla yükseltmesine ve çalışanların yüksek ücret talep etmesine neden oldu. 


3. Enflasyon ne kadar kötü ve merkez bankaları ne yaptı?

2021 ilk yarısının (ocak-haziran) tüketici fiyatlarına göre aşağıda bir değerlendirme yapacak olursak; Merkez Bankaları, enflasyon ile baş edebilmek için ciddi bir mesai harcıyor. Bu bağlamda 2021 ikinci yarısında (temmuz-aralık) enflasyonun daha da yüksek çıkması bekleniyor.

Latin Amerika'da enflasyonun para politikasını ve faizi nasıl etkilediği aşağıdaki örneklerden de anlaşılmaktadır.

  • Brezilya: Enflasyon yüzde 10'un üzerinde (2016'dan beri en yüksek rakam. Merkez Bankası: Mart ayından bu yana toplam 325 baz puanlık dört faiz artışı yaparak yüzde 5,25'e kadar yükseltti. 
  • Meksika: yüzde 5,8 (2017 sonundan bu yana en yüksek seviyeye yakın). Merkez Bankası: Yüzde 4,5'e iki çeyrek puanlık artış yaptı
  • Şili: Yüzde 4,5 (2016'dan beri en yüksek). Merkez Bankası: Son yirmi yılın en büyük zammını yaptı.  
  • Peru: Yüzde 5 (2009'dan beri en yüksek). Merkez Bankası: Beş yıl sonra ilk kez yüzde 0,5 zam yaptı
  • Uruguay: Yüzde 7.3 (bir yıl önce yüzde 10'du). Merkez Bankası: 50 baz puanlık artış yaptı.
  • Paraguay: Yüzde 5,6 (2014'ten beri en yüksek). Merkez Bankası: Beş yıldan uzun bir süre sonra ilk kez çeyrek puanlık artış gerçekleştirdi.
  • Kolombiya: Yüzde 4 (2017 sonundan beri en yüksek). Merkez Bankası faiz oranları artırabileceğinin sinyalini verdi. 

Arjantin ve Venezuela "yüksek enflasyon" krizini daha derinden yaşadığından ötürü ve her iki ülkede hiper-enflasyon ortamında olduğu için yukarıdaki değerlendirmenin dışında tutuyoruz.

Yazıyı kaleme aldığım 10 Aralık itibarıyla yukarıda verdiğimiz rakamlara ek olarak bölge ülkelerin Merkez Bankaları yüzde 0,5 ile yüzde 1,5 arasında çeşitli oranlarda artış gerçekleşti.

2021 enflasyon rakamlarının 2022 Ocak ayında açıklanacağı düşünüldüğünde enflasyonist baskının daha da artması sürpriz olmayacaktır.


4. Merkez bankaları neden şimdi harekete geçiyor? 

Latin Amerika merkez bankaları, enflasyon beklentileri yükseldiğinde gelişen ekonomilerde yaygın olarak görülen döviz kurundaki artışı önlemeye çalışıyor.

Bu nedenle Latin Amerika, bu yıl gelişmekte olan piyasalarda en kötü performans gösteren 6 para biriminden 4'üne ev sahipliği yaptı. Dolayısıyla enflasyon, merkez bankasının hedef aralığının üzerinde seyrediyor, bu nedenle fiyatların soğuması gerekiyor.


5. Bölgede faiz artırımının riskleri nelerdir?

Yüksek faiz oranları, daha fazla borç yükü ve daha büyük mali açıklar yaratıyor ve bu uzun vadeli bir toparlanma için tehdit oluşturuyor.

Faiz artışları, bölgenin borç yükünün son 30 yılın en yüksek seviyelerine çıkardığı ve ülkelerin Kovid harcamalarını azalttığı bir dönemde iç borcu daha pahalı hale getiriyor. Bu risk, merkez bankalarının kararlarında da ortaya çıkıyor.

Örneğin Meksika, Kolombiya ve Uruguay'da politikacılar ve yetkililer, faiz oranları artırıp artırmama konusunda bölünmüş durumda. Şu anda bölgede dolaşan delta varyantı yüzünden üçüncü bir dalga ekonomik iyileşmeyi rayından çıkarabilir.


6. Bankalar, faiz konusunda gelecek açısından hangi sinyali veriyor?

Latin Amerika banka ve finans sektörü, gelecek açısından daha fazla faiz artışını bekliyor. Brezilya merkez bankası, hemen ardından Kolombiya Merkez bankası sıralı faiz artırımları yaptı.

Bu bağlamda birçok Latin Amerika merkez bankası bu yıl faiz oranlarını artırmaya devam ediyor. Kayda değer bir istisna, yüzde 52 enflasyona sahip olmasına rağmen Arjantin'de yakın zamanda bir artış beklenmiyor!


7. Enflasyon Latin Amerika'nın büyük ekonomilerinde neden yükseldi 

Latin Amerika'daki merkez bankalarının, ekonomik aktivite toparlanmadan önce faiz oranlarını yükseltmesi enflasyona neden oldu.

Salgının ilk yılında, Brezilya, Şili, Kolombiya, Meksika ve Peru'daki ortalama enflasyon, diğer yükselen piyasa ekonomilerinin ortalamasının altındaydı.

En son yayımlanan IMF'nin "Bölgesel Ekonomik Görünümü" raporu, enflasyonun ne kadar hızlı yükseldiğini gösteriyor. Şimdi ise daha yüksek, sadece Brezilya örneğinde yüzde 10,5'i aştı.

Yükselen gıda fiyatları ve enerji fiyatları ekonomik dalgalanmayı tetikliyor. Özellikle şehirleşmenin, nüfusun ve sanayinin büyük olduğu ülkelerde salgın öncesinde bile enflasyon artıyordu.

Bu bağlamda Ocak 2020'den bu yana Brezilya, Şili, Kolombiya, Meksika ve Peru'da ortalama enflasyon yüzde 18'den fazla arttı. Arjantin'de yüzde 52, Venezuela'da yüzde 2.000 civarında seyretti.

Latin Amerika'da gıda fiyatları ortalama tüketim sepetinin yaklaşık dörtte birini oluşturuyor. Koronavirüs krizinden etkilenen haneler yüksek gıda faturalarına ciddi maliyetler ödüyor.

Gelir eşitsizliğinin yüksek düzeyde olduğu bir bölgede, gelirlerinin büyük bir kısmını gıdaya harcayan düşük gelirli haneler için enflasyon oldukça yüksek bir seviyede seyrediyor.


8. Enflasyon kontrol altına alınabilir mi?

Enflasyon, gelecekte Latin Amerika'nın büyümesi için bir risktir. "Enflasyon evcilleştirilebilir mi?" soruna yanıt olarak; Hükümet harcamalarını kısmak, vergileri reforme etmek ve faiz oranlarını artırmak yardımcı olabilir.

Ancak buradaki sorun, GSYİH iyileşmesini engellemeyecek kadar mali reform ve harcama kesintisi yapmaktan çıkıyor. "Hükümetlerin harcamaları kısmaktan başka seçeneği var mı?" soruna yanıt olarak; kesintiler olmadan, enflasyon hızla yükselmeye devam edecek; bu durum, bölgeden yatırım çekilmesine, rezervlerin azalmasına ve enflasyonun daha da yükselmesine yol açabilir. Önümüzde zorlu bir meydan okuma var. 


9. Latin Amerika, 10 yıllık ekonomik ilerlemeyi nasıl kaybetti?

Latin Amerika'da, 2020 yılında Kovid-19 nedeniyle artan kamu harcamaları ve 2021'deki küresel emtia fiyatlarını yukarı çekerken, satın alma gücü durağan ve işsizlik seviyeleri yüksek kalmaya devam etti.

Kovid-19, Latin Amerika ekonomisini sert vurdu. 2021'in başındaki GSYİH seviyeleri, 2011'den beri görülmeyen seviyelere geriledi. Sonuç olarak Latin Amerika tam on yıllık ekonomik ilerlemeyi kaybetti. 

Ayrıca, Latin Amerika GSYİH 2020'de yüzde 7,5 düştü ve işgücü piyasalarının 1950'den beri yaşadığı en büyük krizi tetikledi. Küresel düzeyde, bölgenin işgücü piyasaları Kovid-19'un yol açtığı krizden en çok etkilenen kesim oldu. 

Güney Amerika'nın önemli ekonomileri olan Brezilya, Arjantin ve Şili'nin çalışan nüfusunun yüzde 40 ila yüzde 47'si kayıt dışı. Kayıt dışı istihdam, sosyal güvenlik haklara sahip olmayanların yükünü artırıyor ve savunmasız bırakıyor.

Kovid-19 vakaları yüksek ve aşılama yavaş kalırsa, turizmin 2023 veya 2024'e kadar toparlanması beklenmiyor. Bu nedenle önümüzdeki 2-3 yıl için GSYİH iyileşmesi mümkün değil. 


Sonuç olarak, pandemi sürecinin belirsizliği ve bölge ülkelerinin (2021'de Şili, Peru, Ekvador; 2022'de Kolombiya ve Brezilya) birçoğunda seçimlerin yapılması/yapılacak olması farklı politika değişikliklerinin izlenmesine neden oluyor.

Brezilya, Kolombiya, Meksika, Paraguay ve Peru'da gıda ve ulaşım fiyatlarındaki hızlı fiyat artışları nedeniyle fiyat baskıları oluştururken, bölgesel enflasyon Eylül'de (Ağustos: yüzde 10,7) yüzde 11,2 olarak gerçekleşti.

Önümüzdeki yıl enflasyon yüksek kalmaya devam edecek olsa da, sıkı para politikasıyla gevşeyebilir. Uzun süreli arz kesintileri ve yüksek enerji fiyatları yukarı yönlü riskleri işaret etmeye devam ediyor.

Dünya çapında birçok merkez bankası, pandemi kaynaklı enflasyon artışını gerçekleştirdikten sonra para politikasını sıkılaştırdı. Malzemeden gıdaya ve enerjiye, tarımdan inşaat sektörüne kadar ulaşım maliyetleri yüzünden fiyatlar yüksekte tutunmaya devam ediyor.

Kısa vadeli büyüme, özel sektörün talep patlamasına bağlıyken, bölgenin başlıca ticaret ortakları ABD ve Çin'in toparlanması hayati önem taşıyor.  Bu nedenle küresel ekonomide olduğu gibi risk dengesi de aşağı yönlü seyrediyor.

Dolayısıyla pandeminin getirdiği hasar kademeli olarak tamir edildiğinden, aksiliklerle dolu, uzun ve dolambaçlı bir süreç tüm insanlığı bekliyor.


Son tahlilde, Latin Amerika'da reel GSYİH'nin 2021'de yüzde 6,3 oranında büyümesi ve 2022'de yüzde 3'lük nispeten daha sınırlı bir büyümenin gerçekleşmesi bekleniyor.

Bu rakamlar farklı finans kurum ve kuruluşlarınca 2021 için yüzde 5,8 ile yüzde 6,5 arasında farklı tahminler yapılıyor olsa da; her halükarda 2021 için net bir büyüme öngörülürken; 2022 için bir kadar daralan bir ekonomik atmosferi peşi sıra geliyor.

Bu sert iniş-çıkışların müsebbibi olarak yüksek enflasyon görülüyor. 2021'in sonbaharında başlayarak ve 2022'de devam etmesi beklenen yüksek enflasyon; orta vadede pandemi öncesi eğilimleri yakalayamayacak, çünkü işgücü piyasalarındaki zayıflık ekonomik riskleri canlı tutuyor.

Büyük ölçüde dış koşullar (ABD-Çin etkisi), yüksek emtia fiyatları ve hammadde talepleri, kısa vadeli büyümeyi desteklerken, para ve maliye politikasının tersine çevrilmesine neden oluyor. 

Latin Amerika hükümetleri, bir yandan aşılama için diğer yandan sağlık harcamaları için yeterli kaynağı ayırması gerekiyor.

Öte taraftan pandemi devam ederken, haneleri ve iş dünyasını bir şekilde finanse etmeye devam etmesi gerekiyor. 

Para politikası enflasyonist baskıya başladı, ancak enflasyon dinamikleri izin verdiği sürece ekonomik aktiviteyi de desteklemeleri gerekiyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU