Kraliçenin dinlenmesi gerek. Ama 1953'teki taç giyme töreninde ettiği resmi yemini bozmadan bunu yapabilmesinin bir yolu var mı? Ömürlük yeminleri onu bağlamaya devam ediyor. Britanya monarşisi katı şekilde geleneksel bir kurumdur ve tahttan çekilme tabudur. Kraliçe, VIII. Edward'ın 1936'da tahttan çekilmesinin ailesi ve ülkesine etkilerini hâlâ hatırlıyor. Bir orta yol bulunabilir mi?
Cevap: Evet, naiplik. Bu, Galler Prensi'nin kraliçe naibi ilan edilmesi ve (hâlâ kraliyete ait olan birkaç yapısal yetki de dahil) hükümdarın tüm görevlerini yasal olarak yerine getirebileceği ama aynı zamanda da Kraliçe'nin tahttan çekilmek zorunda kalmayıp unvanını, statüsünü ve konumunu koruyacağı anlamına geliyor. Yani Kraliçe sadece ismen Kraliçe olarak kalıp "tahtı bıraktı" damgası yemeden fiilen emekli olabilir.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bu, Galler Prensi'nin ve ailenin diğer üyelerinin bütün ziyaretleri ve toplantıları üstlenmesine müsaade etmekten daha farklı çünkü çok önemli bir şekilde, işin hem anayasal hem de anayasal sayılabilecek yönlerini kapsıyor: Parlamentonun açılışı ve Kraliçe'nin konuşması, parlamentonun feshi ya da tatil edilmesi, başbakanla yapılan haftalık görüşmeler, atama ve komisyonların resmi kabulü, Birleşik Krallık Özel Konseyi'nin kararlarının imzalanması, unvanların onaylanması, büyükelçilerle görüşmek, bakanların atanması ve bu tarz daha birçok şey. Şu anda Prens Charles bu görevleri anayasal açıdan güvenli bir şekilde tam anlamıyla üstlenemiyor. Kraliçe naibi olarak atanırsa üstlenebilir. Kraliçe'nin halkın gözünden kaybolmasına gerek yok ve Charles da kral olmayacak ama bu, içinde bulunduğumuz durumun ve insanın zayıflıklarının kaçınılmaz sonuçlarının gerçekleriyle başa çıkmanın düzgün bir yolu olabilir.
Elbette prensin bu göreve hazır olup olmadığı ayrı bir mesele fakat aynı şey onun hükümdar olması için de geçerli. Fakat Kraliçe'ye başbakanı tarafından bu yönde akıl verilirse, ki bu durumda gelenekler gereği Kraliçe başbakanın öğüdüne uymak zorunda kalır, bütün mesele hassas ve siyasi bir hale bürünebilir. Yani sarayın işlerinden uzak durma konusundan kendisi için nadir bir bilgelik sergilemiş olan Boris Johnson ve kabinesi, naipliğin iyi bir fikir olup olmadığı konusunda görüş benimsemek zorunda kalabilir. Bu, Kraliçe'den çok farklı bir kişiliği olan Prens Charles'la ve bu durumun gerektirdiği diğer her şeyle uğraşmak demek. Naipliğe dair tek emsal, dönemin Galler Prensi'nin, hangi tarihçiye inandığınıza bağlı olarak ya akıl hastalığından ya da profiria adlı karaciğer rahatsızlığından mustarip olan babasının görevlerini devraldığı "Kral George'un deliliği" vakasıdır. Bu en son 1811'de yaşandı.
II. Elizabeth'in böyle aciz bir durumda olmadığı ortada fakat taşıdığı yükler ağır. Doktorları en iyisinin işleri azaltmak olduğuna karar verebilir fakat bu kararı siyasi olarak veremezler. Resmiyette bu karar, bu tarz anayasal güvence politikalarından oluşan uzun sıradaki son yasa olan 1937 ve 1953 Naiblik Yasası hükümleri uyarınca atanan 4 yetkiliden en az üçünün onayını gerektirecektir. İster inanın ister inanmayın, söz konusu yetkililer (Adalet Bakanı) Dominic Raab, (Avam Kamarası Başkanı) Lindsay Hoyle, (Yargıtay Başkanı) Maldon Lordu Burnett ve (Temyiz Mahkemesi Yüksek Hakimi) Geoffrey Voss. Bu yetkililer Kraliçe'nin yetersizliğini belgeledikten sonra Prens Charles naip olmak için görev yemini edince fiilen hükümdar olacaktır.
Elbette, Kraliçe resmi rolünden vazgeçmeyi inatla reddederse bunların hiçbiri yaşanmaz ve gerekli de olmayabilir. Fakat bu çözüm onun devlet başkanı olarak rolüne devam etmesine ve şüphesiz nüfuzunu uygun bir şekilde kullanmasına, tavsiyeler vermesine ve kendisine akıl danışılmasına müsaade edecektir.
Bu işe müdahil olan herkes bir başka anayasal ve siyasi krizden kaçınmak istemeli ve Kraliçe'nin gerçekten istirahat etmesi gerekiyor. Son olaylar düşünüldüğünde, (Kraliçe rahatsızken kendisine az miktarda mahremiyet tanınmasından gerçekten fazla şikayet etmemesi gereken) basına verilen yarım yamalak ayrıntılardan bile en azından bu kadarı açıkça anlaşılıyor.
Herkesin bildiği gibi Kraliçe 95 yaşında ve ne kadar sağlam bir bünyemiz olsa da, kendimizi ne kadar yaşlı hissettiğimizden bağımsız olarak hepimiz yaşlanıyoruz. Görev duygusu devam etmesini sağlıyor ama onun bile yer yer hız kesmesi ve yurtdışı turları, I. Dünya Savaşı anıtı Cenotaph'a çelenk koymak, atamaların birçoğunu yapmak ve bunun gibi bazı görevlerden vazgeçmesi gerekiyor. Artık biraz daha fazlasından elini çekebilir.
https://www.independent.co.uk/voices
Independent Türkçe için çeviren: İrem Oral
© The Independent