38 kişilik iddianame için BDDK'dan açıklama: Biz 3 gazeteci için suç duyurusu yaptık

BDDK yalnızca haberi yapan gazeteciler için suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı. Haberle ilgili sosyal medya paylaşımları hakkındaki suç duyurusunu ise SPK'nın yaptığı açıklandı

Bloomberg'te Ağustos 2018'deki bir haber için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) haberi yapan gazeteciler için suç duyurusunda bulunması piyasaların gündemine oturdu. 

3 gazetecinin haricinde sosyal medyada "ekonomik kriz ve döviz" haberleriyle ilgili paylaşım yapan aralarında ekonomist, sanatçı ve gazetecilerin de aralarında olduğu 38 kişiye dava açıldı.

BDDK ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) yargı süreciyle ilgili açıklama yaptı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

BDDK: Onlarca kişi için suç duyurusunda bulunulduğu haberi gerçek dışı

BDDK'dan yapılan açıklamada Bloomberg'teki haberi yapan gazeteciler Benjamin Harvey, Kerim Karakaya ve Fercan Yalınkılıç hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade edildi. BDDK'nın sadece haberleri yapanları değil, bu haberler hakkında yorum yapan sanatçı ve ekonomistleri de davaya dahil ettiği haberi ise yalanlandı.

"3 gazeteci ile tespit edilecek diğer sorumlular" hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulunulduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Kurumumuzun 11.08.2018 tarihli basın açıklamasında da ifade edildiği üzere, itibarın zedelenmesi suçunu oluşturduğu tespit edilen söz konusu haber ile ilgili olarak Kurumumuzun 14.08.2018 tarihli suç duyurusu ile “itibarın zedelenmesi suçunu işleyen Benjamin Harvey, Kerim Karakaya ve Fercan Yalınkılıç isimli kişiler ile tespit edilecek diğer sorumlular” hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunulmuştur. Sonuç olarak, Kurumumuzun söz konusu haberler hakkında yorum yapan sanatçı ve ekonomistleri de davaya dâhil etmek suretiyle onlarca kişi hakkında suç duyurusunda bulunduğu yönündeki iddialar gerçeği yansıtmamakla birlikte, ülkemiz bankacılık ve finans sisteminin acz içinde olduğu izlenimini vermeye çalışan ve bankalarımızın ve ekonomimizin itibarını kırabilecek veya sektörümüze zarar verebilecek nitelikteki benzer yayınlar hakkında bundan sonra da gerekli yasal yollara başvurulacağı tabiidir.

"Planlı ve eşgüdümlü çabaların amacı kriz ortamı intibaı uyandırmak"

Bloomberg'in haberi ve sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili yargı sürecine ilişkin SPK'dan da bir açıklama yapıldı. Açıklamada söz konusu haber ve sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın SPK'dan inceleme talep ettiği ifade edildi.

İncelemelerin neticesinde bahse konu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulduğu belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

Kurulumuzca yapılan incelemeler neticesinde; sosyal medya hesaplarında yer alan bazı mesajların ve haberlerin, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 107/2 maddesinde tanımlandığı üzere “sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını olumsuz etkileyebilecek nitelikte, ülkemizin ekonomik ve finansal güvenliğini hedef alan yalan, yanlış, yanıltıcı ve söylenti mahiyetinde ifadeler içerdiği, sermaye piyasalarının güven, açıklık ve istikrar içinde çalışmasını bozacak ve devamında ekonominin bütününe sirayet edecek bir kaos ve panik ortamının oluşturulmasının ve böylelikle menfaat sağlanmasının amaçlandığı”, söz konusu kişilerin bu çabalarının planlı ve eşgüdümlü olduğu, kriz ortamı intibaı uyandırarak sermaye piyasalarında tedirginliğe ve yatırımcıların zarara uğramasına çalışıldığı tespit edilmiştir. Kurulumuzca alınan kararlar üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 107/2 ve 115 inci maddeleri çerçevesinde suç duyurusunda bulunulmuştur.

İddianamede neler var?

İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin hazırladığı iddianamede söz konusu haberin şu ifadeleri içerdiği söylendi: 

- Bankacılık sisteminin 2001 yılından bu yana karşılaştığı en ciddi döviz krizi ile karşı karşıya olduğu,

- İki bankanın 10 Ağustos 2018 Cuma günü döviz kabul etmediği, bir bankanın ise 5 bin ABD doları çekilmesine ilişkin bir müşteri talebini yerine getiremediği,

- Döviz hesaplarından para çekilmesine ilişkin taleplerde önemli bir artış olduğu, 

- BDDK’nın 11 Ağustos Cumartesi günü tüm üst düzey banka yetkililerini toplantıya çağırdığı. 

O dönem BDDK’nın yalanladığı haberle ilgili iddianamede “Ülkemiz bankacılık ve finans sisteminin acz içinde olduğu izlenimini vermeye çalışan gerçeğe aykırı ve maksatlı ifadeler” tanımı kullanıldı. 

"İlk defa örneğini gördüğümüz bir torba dava saçmalığı"

Türk Lirası, 2018’in ağustos ayında dolar karşısında rekor seviyede değer kaybı yaşayarak 7 lira üzerine çıkmış, bu durum sosyal medyada en fazla tartışılan konu olmuştu. 

Bu durum, iddianamede de yer aldı ve “Yürütülen soruşturmada, haber siteleri dışında gerçek kişiler tarafından oluşturulan sosyal medya hesapları üzerinden aynı amaca hizmet eder nitelikte saldırılarda bulunulduğunun belirlendiği ve tespitler yapıldığı” ifadesi kullanıldı. 

Ceza Mahkemesi’nin bu ifade kapsamına aldığı isimlerden biri de Ekonomist Mustafa Sönmez. Sönmez’in 10 Ağustos ve 17 Eylül arasında Twitter hesabından paylaştığı üç tweet iddianamede yer aldı. 

Konuyu Independent Türkçe’ye değerlendiren Sönmez, yalnızca Bloomberg haberinin değil, haber hakkında paylaşım yapan birçok kişinin iddianamede yer aldığını hatırlattı:

Bu bir torba dava. İddianame önce Bloomberg’in iki muhabirinin yapmış olduğu haberi esas almış. Bu haberin Türk Lirası’nı zayıflatıcı nitelikte olduğu iddia ediliyor. BDDK’ya göre yaptıkları haberlerle bankacılık sistemini ve Türk Lirası’nın değerini etkiliyorlar. Bu haberle ilgili tweet atanlar da bu torbanın içine atılıyor. Birbiriyle ilişkisiz bir sürü kesim var. Dolayısıyla bu, ilk defa örneğini gördüğümüz bir torba dava saçmalığı.

Ağustos ayında atılan tweetlerin esas alındığını söyleyen Sönmez, “Doların fiyatı 7-8 liraya yaklaşıyordu ve insanlar kendilerini ifade etmek istiyordu” diyerek söz konusu iddianamenin Anayasa’nın ifade özgürlüğü maddesine aykırı olduğunu savundu. 

“Bu tür ifadeler hiçbir şekilde Türk Lirası’nın değerini aşağı çekici etkiler yaratmaz” diyen Sönmez şöyle devam etti:

Bir ekonomi böyle şeylerle sarsılıyor olsa vay o ekonomin haline! Dolayısıyla bu, son derece keyfi ve son derece akıl dışı bir hadise. Özellikle bizim gibi ekonomiyi eleştiren insanlara bir gözdağı ve sindirme niyeti.

Hiç kimsenin ifadesi alınmadan bir iddianame hazırlandığını belirten Sönmez, “İddianamede bana ait olan üç tweetten birini ben yazıp silmiştim o gece. Ona rağmen silinmiş tweeti alıp iddianameye koymuşlar.
Mustafa Sönmez, “Anayasal ifade özgürlüğünü kâle almayan basit bir BDDK şikâyetini önemseyip uydurulmuş bir torba iddianame. Avukatların söylediğine göre hukuk tekniği olarak da sakatlıkları olan ve baştan reddedilebilecek bir iddianame” diye konuştu. 

Gazeteci ve İletişim Danışmanı Sedef Kabaş da ağustos ayında yaptığı 10 paylaşım nedeniyle iddianamede yer aldı. 

Konuyu Twitter hesabından eleştiren Kabaş, “Ülkede ‘ekonomik kriz var’ diyenler hakkında suç duyurusu yapılıyor” dedi:

 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU