Yusuf Kaplan: Gençliğini ihmal eden geleceğini imha eder!

"Gençleri bu hâle getiren aileleri ve yönetimleri suçluyorum"

Fotoğraf: AA

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, Türkiye’de gençlerin ülkeyi terk edip batıya yerleşme planları kurduğunu belirterek “Gençleri suçlamıyorum. Ne münasebet! Aksine gençleri bu hâle getiren aileleri ve yönetimleri suçluyorum” dedi.

Kaplan, bugünkü köşe yazısında Türkiye’nin “en büyük gücü olan gençliğini hızla kaybettiğini” söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Türkiye’deki gençliğin üç temel özelliği var: Hedonist, kariyerist ve nihilist” görüşünü savunan Kaplan, şunları yazdı:

Başka bir ifadeyle, hız, haz ve ayartının peşinde koşturan, felsefî, zihnî soruları cevapsız kaldığı için de yok oluşa sürüklenen, iddiasız, idealsiz, inancını yitirmiş “genç canlı cenazeler”. Ülkeye, kültürüne, inancına, medeniyetine aidiyet bağlarını ve bilincini yitirmiş, bedenen burada, zihnen Batı’da yaşayan, Batı’nın posası çıkan kültür ürünlerini tepe tepe tüketerek tükenmekten başka bir şey yapamayan şizofren bir gençlik. Ülkeyi terk etme ve Batı’ya yerleşme hayalleri kuran ve şimdiden bunun hesaplarını yapan kaybedilmiş bir gençlik. Ürpertici ama gerçek bu.

Kaplan, “Gençleri suçlamıyorum. Ne münasebet! Aksine gençleri bu hâle getiren aileleri ve yönetimleri suçluyorum” ifadesini kullandı ve özetle şunları söyledi:

Bir ülkenin en güçlü kaynağı demek olan gençliği, gençlik ruhu bir asırda kurutuldu, yok edildi. Biyolojik olarak yaşayan ama zihnen ve kültürel olarak ülkesine ve inançlarına yabancılaşan bir gençlik, sadece kendisini yok etmiş olmaz, ülkesini de terk eder ve yok oluşa sürükler… Ülkelerini terk edenler, ülkelerini emperyalistlere peşkeş çekmekten çekinmezler. İlkelerini terk edenler, genç kuşaklara güven veremezler. İlkesiz, ülkü de olmaz, ülke de kurulamaz. Batılılaşma çıkmazı, ülkeyi inanılmaz bir çıkmaz sokağın eşiğine getirip bıraktı: Türkiye’de Türk tipi laikleşme biçimleri üretti, laikliği dinselleştirdi, seküler bir dine, ayartma biçimlerine dönüştürdü.

Buna bir de dışarıdan gelen postmodern popüler kültür saldırısı eklendi: Postmodern popüler kültür ve davranış kalıpları bütün dünyada hızla yaygınlaşıyor, entelektüel ve kültürel sınırların ortadan kalkmasıyla birlikte, bütün yerli ve yerel kültür ve davranış biçimlerinin pabucunu dama atıyor… Türkiye’de yaşanan, sefih sekülerleşme biçimleri, Kemalizm filan değil. Kemalizm’in iyi, doğru ve güzel fikri yok, demişti Şerif Mardin. Bu şu demek: Kemalizm’in özgün bir felsefesi, (felsefecileri, Kant’ı meselâ), kendine özgü güçlü ve köklü bir ahlak tasavvuru ve sarsıcı bir estetik görüşü yok. Patlama yaşanan şey, popüler kültür: Hız, haz ve ayartı ile kitleleri tüketen kölelere dönüştüren bir yıkım aracı.

 

Yeni Şafak, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU