Yıllardır bir labirentin içinde dolaşıyor Türk futbolu. Daha önce kullandığı yanlış yolları ezberleyerek, bir çıkış yolu arıyor ama çıkışı bulamıyor. Fakat çıkışın bulunmaması, ezberleri değiştirmeye de yetmiyor.
Defalarca değişen yabancı oyuncu kuralı da bu ezberlerden biri.
Peki, Türk futbolunu yöneten Türkiye Futbol Federasyonu, gerçekten futbol için ne istiyor?
Oyunun gelişmesi mi?
Oyuncunun gelişmesi mi?
Kulüplerin borçlarının azalması mı?
Futbolda adaletin sağlanarak, düzgün bir rekabet yaratılması mı?
Marka değeri yaratılması mı?
Altyapıdan oyuncu üretiminin artması mı?
Yoksa günü idare etmek mi?
Sırası ile bakıldığında, oyun gelişmedi, oyuncular gelişmedi, kulüplerin borçları azalmadı, ligde adalet sağlanamadı, değerli rekabeti yaratılamadı, marka değeri hiç oluşmadı, oyuncu üretimi gerçekleşmedi. Fakat sadece, günü idare etti Türkiye Futbol Federasyonu.
Mesela, bu yıl TFF'nin devreye soktuğu güncellenmiş yabancı kuralı ile sahada, kararsız bir yabancı kuralı uygulaması tekrar devreye girdi.
Bu yabancı kuralının neden geldiği ve neden kulüplerin oynatamadığı oyuncuları istihdam ettiği, bilinmiyor.
TFF'nin sürekli değiştirdiği yabancı kuralı, aslında kolaya kaçmaktan başka bir şey değil. Çünkü o kadar çok kronik sorunu, sadece yabancı kuralına bağlayıp, sürekli uygulamada rakamları değiştirmek, TFF'nin bir plan ve stratejiden uzak olduğunu gösteriyor.
Çünkü Türk futbolunun, yabancı kuralından daha önemli sorunları var.
Süper Lig, 220 transfer ile yazın yine coştu
Mesela öncelikle oyunun güzelleşmesi adına, teknik direktör kalitesinin artmasının, masaya yatırılması gerekiyor. Çünkü teknik adamlık kalite seviyesi, yapılacak transfer sayısına da oyun gelişimine de etki ediyor.
Belki de sürekli dolaşan yerli teknik adamların, dolaşımına sınır gelmesi gerekiyor.
Ya da geçmişine bakılarak transfer edilen, yaşlı yabancı oyuncuların maliyetlerinin, tartışılması gerekiyor.
Ayrıca Türk futbolunda, transfer sayısının azalmasını da ihtiyaç var.
Öyle ki, Süper Lig kulüpleri, şu ana kadar 220 transfer yapmış. Süper Lig'in borçlu kulüpleri, neden bu kadar transfer yapar ki?
Ya da bu yaz Premier Lig'de kulüpler, parasız kaldığı için mi 87 transfer yapmış sadece. Belki de Alman kulüpleri, bu işi bilmediği için 132 transfer yapabilmiş.
Mesela Uluslararası Spor Araştırmaları Merkezi'ne göre,(CIES) geçen yıl Premier Lig'de kulüpler, altyapısından gelen 131 oyuncu oynatmış, takım başına 6,5 oyuncu.
Yine geçen yıl 18 takımlı Bundesliga'da, 69 oyuncu görev almış altyapıdan, takım başına 3,8 oyuncu.
Transfer yapmayı seven 21 takımlı Süper Lig'de ise 62 oyuncu görev almış. Takım başına, 2,9 oyuncu.
Bu yüzden ne federasyonun aldığı sınırlama kararı, futboldaki sorunları düzeltebilir, ne de yabancı oyuncunun sınırsız olması, oyunda ve bütçelerde, bir düzeltme yapabilir.
Süper Lig'de yabancı transferlerin yaş ortalaması 28
Çözüm ne sınırlamada, ne de serbest bırakmada. Çünkü sorun burada değil. Gelirlerinin ortalama yüzde 80'nini, maaş gidenlerine harcayan 4 büyük kulübün sorunu, yabancı oyuncu kuralı olamaz.
Sadece geçen yıl, 66 transfer yapmış 4 büyük takım. Yani takım başına 16.5 oyuncu. Bu yüksek transfer sayılarının, takım bütçelerine yarattığı yükü taşıyamaz kulüpler.
Bununla beraber Türkiye Futbol Araştırmaları Grubu'na göre, (TÜFAR) geçen yıl yabancı transferlerin yaş ortalaması, yaklaşık 28. Oldukça yüksek bir yaş ortalaması bu.
TFF'nin aldığı kararla sahada 8 yabancı oyuncu sınırı, nasıl dünya gerçeklerine uymuyorsa, kulüplerin bu kadar çok transfer yapıp, altyapıdan az oyuncu oynatması da dünya gerçeklerine uymuyor.
Kadro devamlılığı sorunu, yaşlı maliyetli oyuncuların transfer edilmesi ve taraftara yöneticiliğin, transfer üzerinden gösterilmesi, Türk futbolunun en önemli kronik sorunlarından bazıları.
Önce, göz göre göre yanlış karar veren hakemlere, oyuna ve oyuncuya değer katmayan teknik direktörlere, kulüpleri zarara uğratan yöneticilere ve federasyonda futbol ile alakası olmayan yöneticilere, sınır gelmesi gerekiyor.
Yoksa sürekli değişen yabancı oyuncu sınırlaması, hiçbir kronik soruna çözüm bulamaz, bulamadı zaten.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish