Afganların önündeki seçim: Taliban'la anlaş ya da kaç

Birçok Afgan, Amerikalıların Taliban'la bir anlaşmaya varması durumunda, hayatta kalma şanslarını en üst düzeye çıkarmak istiyorlarsa kendilerinin de bundan geri kalmamaları gerektiğine inanıyor

ABD ordularının geri çekilmesinden sonra ülkedeki önemli noktaları hızla ele geçiren Taliban, başkent Kabil'i de kontrol altına aldı (Reuters)

Taliban savaşçıları Kabil'e girerken ABD hükümetinden yerel polislere kadar herkes Afganistan'ın yeni yöneticileriyle bir anlaşmaya varmaya çalışıyor. Buna alternatif olaraksa ülkeyi bir an önce terk etmek istiyorlar.

Hafta sonu Afgan hükümeti, başkente yönelik doğrudan bir Taliban askeri saldırısını önleyecek ve iktidarın barışçıl bir şekilde Taliban'a devredilmesini sağlayacak bir geçiş hükümeti üzerinde anlaştı. En azından bu geçişin başlangıcında, ılımlı görünmek ve halka açık infazlar ve dayaklarla yurtiçinde ya da yurtdışında muhalefeti kışkırtmamak Taliban'ın çıkarına olabilir.

Afganların bakış açısından, Donald Trump 2020'de Taliban lehine bir dizi tek taraflı anlaşma yaptı, ABD Başkanı Joe Biden bu yaklaşımı bu yıl 14 Nisan'da yaptığı konuşmada onaylandı. Biden, Amerika'nın bu son çekilmesinin, ne olursa olsun 11 Eylül Saldırıları'nın 20. yıldönümüne kadar tamamlanacağını ilan etmişti.

Böyle kesin bir tarih belirlerken Biden, kuşkusuz, 4 ay sonra Taliban karşıtı güçlerin tamamen dağılmasına önayak olduğunu öngörmedi. Beyaz Saray, ABD ordusunun geri çekilmesinin aciliyetine ve eksiksizliğine vurgu yaparak, muhtemelen ABD'nin yabancı ülkelerdeki savaşlara katılımına giderek daha fazla muhalif olan Amerikan seçmenleri arasında itibar kazanmak istedi. Biden'ın açıklamasının Afganistan'daki olası yıkıcı etkisiyse çok az dikkat çekti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Birçok Afgan, Amerikalılar Taliban'la bir anlaşmaya varıyorsa, hayatta kalma şanslarını en üst düzeye çıkarmak için kendilerinin de geri kalmamaları gerektiğini düşündü. Bir Afgan gözlemci, “İnsanlar neden kaybedilmiş bir dava uğruna ölmeleri ve Amerikalıların yaptığı gibi Taliban'la anlaşmaya varmamaları gerektiğini sormaya başladı” diyor.

Bu gözlemci, Taliban savaşçılarının ülkenin kuzeyinde geleneksel olarak Taliban karşıtı olan bölgeleri ele geçirirken hiçbir askeri dirençle karşılaşmadığına dikkat çekiyor. Büyük ölçüde Afganistan'ın güneyindeki Peştun topluluğundan oluşan Taliban, Tacik, Özbek ve Hazara topluluklarının hakim olduğu vilayetlerde silahlı direnişle karşılaşmadı. Ancak 2001'den önce bu bölge, Taliban karşıtı Kuzey İttifakı'nın kalbiydi. Gözlemci, “Yerel liderlerin ve eski Kuzey İttifakı savaş ağalarının Taliban'la kendi anlaşmalarına vardığı ve hükümet tarafına geçmeyi reddettiği açık” diyor.

Ordu subayları 20 yıldır ellerinde tuttukları askeri kaleleri terk ederken, şehirler ve kasabalar savaşmadan teslim oldu; bunlardan sonuncusu da ülkenin doğusundaki Celalabad. Cumartesi günü düşen Celalabad'daki 35 yaşındaki polis memuru Najib, "Üniformamı çıkardım ve sakladım" diyor. Taliban neredeyse tek kurşun sıkmadan yönetimi ele geçirirken, örgütün beyaz bayrakları şehrin her yerinde baş gösterdi.

Najib, Avrupa'daki bir arkadaşına gönderdiği ve The Independent'a gösterilen bir mesajda, Taliban'ın "kendilerine direnmeyen kimseye zarar vermeme" sözüne bağlı kalacağını umduğunu söylüyor. Güvenlik güçlerindeki birçok Afgan gibi Najib de, şehirler birbiri ardına savaşmadan düştüğü için, geçen hafta savaşı Taliban'ın kazandığına karar vermişti.

Afganistan'ın her yerinde korkmuş bireyler ve aileler umutsuzca nasıl hayatta kalabileceklerini veya yeni rejimden nasıl kaçabileceklerini hesaplamaya çalışıyor. Birçoğu ülkeden kaçmak istiyor ancak bunu nasıl yapacaklarını veya nereye gidebileceklerini bilmiyor.

Afganistan'ın uzak batısında, İran sınırına yakın Herat şehrinde, Farid adında zengin bir işadamı bir arkadaşına gönderdiği başka bir mesajda şunları söylüyor:

Son üç gündür bodrumumuzda saklanıyoruz. Taliban'ın ne yapmak isteyeceğini bilmiyoruz. Şimdilik yeterli yiyeceğimiz var ama yakında evimizin dışına çıkıp pazara gitmemiz gerekecek.

Bu aile, geçen yıllarda Herat'tan ayrılmayı düşünmüştü fakat bu kolay bir seçim değildi. Şehir nispeten huzurluydu ve orada mülklerinin yanı sıra kârlı fıstık ve badem bahçeleri de vardı. Farid, tıp eğitimi almış iki kızının doktor olarak çalışabileceği özel bir hastane inşa etmeyi düşünüyordu ama son birkaç yılda güvenlik kötüleştiği için bu fikirden vazgeçti.

Bunun yerine kendisi ve ailesi 6 aylığına İstanbul'a gitti fakat Kovid-19 kısıtlamaları oradaki yaşam koşullarını zorlaştırdı ve şimdi bodrumlarında mahsur kaldıkları Herat'a geri döndüler.

Geçmişte Afganistan'ı terk etme fikrini reddeden diğerleri şimdi oradan çıkmak istiyor. Bir Kanada vatandaşının kuzeni olan Mustafa, bir zamanlar tercümandı fakat işsizlik nedeniyle Kabil'de taksi şoförlüğü yapmak zorunda kaldı. Mustafa yine de Afganistan'da mutlu olduğunu söylüyordu; ta ki kuzenine "Kanada vizesi alma [Kanada 20 bin Afgan mülteci almayı teklif etti] şansını sormak" istediğini söyleyen bir mesaj gönderdiği birkaç gün öncesine kadar.

Kabil'deki kadınların, korkunç ve kötüye giden bir gelecekle karşı karşıya olduklarından hiç şüpheleri yok. Film yönetmeni ve serbest gazeteci olan Mursal, Taliban yönetimi altında “kadınlara, kültüre veya filmlere saygı gösterilmeyeceğini ve çalışmaya devam etmenin hiçbir yolu olmayacağını” söylüyor. 20 yıl önce Taliban yönetimini tecrübe etmiş yaşlı bir kadın öğretmen olan Najmia ise “Ders vermeyi bir kez daha bırakmak zorunda kalacağımı beklemiyordum ama durum böyle görünüyor” diyor. Najmia da ülke dışında yaşamak üzere oturma vizesi almak için çok geç olup olmadığını soruyor.

Herkes Afganistan'da mahsur kalmadı. Bir STK için çalışan İran doğumlu Britanya vatandaşı Abadi, “Bu kadar çok kişinin, özellikle de kızları varsa ayrılmak istemesi üzücü. ABD ardında ne büyük bir karmaşa bıraktı!" diyor. Abadi bir süreliğine İran'a gitmeyi planlıyor fakat durum netleştiğinde geri dönmeye niyetli. Abadi uzun süre bekleyebilir.



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU