1960'ta Güney Afrika'daki Sharpeville'de polis, apartheid yasalarını protesto edenlere ateş açarak 69 kişiyi öldürdü. Bu trajediden 21 Mart Uluslararası Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Günü'yle Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin BM Sözleşmesi doğdu.
60 yıldan uzun süre sonra siyahiler, Asyalılar ve etnik azınlıklar hâlâ ırkçılık karşıtı ve eşit bir toplum için mücadele ediyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İlk koronavirüs tecridinden bugüne de neredeyse bir yıl geçirdik. Geçen yıl hepimiz için zor geçti ama siyahiler, Asyalılar ve etnik azınlıklar pandeminin etkilerini şiddetli şekilde hissetti. Pandeminin ilk dalgasında, siyahilerin virüsten ölme olasılığı 4 kat daha fazlaydı. İkinci dalgadan elde edilen veriler, Bangladeşli ve Pakistanlıların ölme olasılığının hâlâ üç kat daha fazla olduğunu gösteriyor.
Barones Doreen Lawrence'ın incelemesi, pandeminin ilk dalgası sırasında siyahilerin, Asyalıların ve etnik azınlıkların virüse aşırı maruz kaldığı, yeterince korunmadığı ve göz ardı edildiği sonucuna vardı. Ekonomik etkiler de eşitsiz bir şekilde hissediliyor: Etnik azınlıklar için işsizlik oranı yüzde 9,5; yani beyazlar için yüzde 4,5 olan oranın neredeyse iki katı.
Ancak Birleşik Krallık'taki (BK) ırk ve etnik köken eşitsizlikleri pandemiden çok daha öncesine dayanıyor. 2021'de siyahi ve Britanyalı olmak hâlâ durdurulma ve aranma olasılığınızın 9 kat, okuldan dışlanma olasılığınızın üç kat ve doğum sırasında ölme olasılığınızın 4 kat daha yüksek olduğu anlamına geliyor.
Burada ortak bir nokta var: Sağlık sistemimizde, eğitim sistemimizde ve cezai adalet sistemimizdeki yapısal ırkçılık.
Bunlar, kadınlar ve eşitlik bakanının inanmamızı istediği gibi "moda" değil kesin veriler. Bakanın hükümeti yapısal ırkçılığı reddediyor ve ırkçılığın "birkaç çürük elma" durumu olduğunu düşünmemizi istiyor. Bu basitçe doğru değil ve toplumu anlamlı bir şekilde dönüştürmek istiyorsak, bireysel meseleleri değil sistematik değişimi düşünmemiz gerekiyor.
Birleşmiş Milletler 2016'da BK'nin Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşme'ye uyum konusunda kaydettiği ilerlemeyi gözden geçirdiğinde, BK'nin sözleşmeyi iç hukuka tam olarak uygulamadığına dair endişelerini dile getirmişti.
Ortak İnsan Hakları Komitesi'nin 2020'deki mahkum edici raporu da, BK'deki siyahilerin dörtte üçünün kendi insan haklarının beyazlara kıyasla eşit şekilde korunduğuna inanmadığına değinerek endişeyi ortaya koymuştu. Bu, her gün ırkçılığa maruz kalmaya devam eden birçok siyahi, Asyalı ve etnik azınlık için sürpriz olmayacak.
Geçen yaz, ABD'de George Floyd'un öldürülmesinden sonra küresel Siyahilerin Hayatı Önemlidir hareketinin yeniden canlanması, ırk ayrımcılığına ve adaletsizliğe karşı yaygın protestolara neden oldu.
Ancak geçen hafta, Siyahilerin Hayatı Önemlidir protestocularını doğrudan hedef alan Polis, Suç, Ceza ve Mahkemeler Yasa Tasarısı'yla, hükümetin ırkçılığa karşı demokratik muhalefeti durdurmaya çalıştığını gördük. İnsan haklarına yönelik bu saldırıya karşı durmak zorundayız.
Sussex Düşesi'nin Oprah Winfrey'yle bu ay yaptığı röportaja verilen tepkileri gözlemleyen herkesin görebileceği üzere, ırkçılık ve kadın düşmanlığı bugün hâlâ hayatta ve iyi durumda. Yapacak çok şey var. Ve bu, en saygın ve en eski kurumlarımızın bile bir sorun olduğunu kabul etmesiyle başlıyor.
Irkçılık gerçektir. Irkçılık, ben dahil birçok kişinin yaşadığı deneyimdir. Sömürgeci baskı, imparatorluk ve kölelik geçmişi olan bir ülkede bu, sistematik, yapısal ve kurumsal bir sorundur.
Yapısal ve kurumsal ırkçılığa karşı anlamlı eylemlere ihtiyacımız var. İşçi Partisi, yapısal eşitsizliğin üzerine giden ve bu adaletsizliklerin var olduğu sistem ve kurumları kökten değiştirmeye çalışan bir ırk eşitliği yasası vadediyor. Bu, yapısal ırkçılık gerçeğini kabul etmekle ve tanımakla başlıyor.
İşçi Partisi, toplumsal adalet için savaşan ve her zaman savaşacak partidir: BK'de ırk eşitliği mevzuatının her bir bölümü bir İşçi Partisi hükümeti tarafından getirildi ve bir sonraki İşçi Partisi hükümetinin bir ırk eşitliği yasası çıkaracağını söylemekten gurur duyuyorum.
Angela Davis'in (ABD'li siyasi aktivist ve akademisyen -ed.n.) dediği gibi:
Irkçı bir toplumda ırkçı olmamak yeterli değil, ırkçılık karşıtı olmak zorundayız.
61. Uluslararası Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Günü'nde bu mücadele devam ediyor.
Irksal adalete doğru ilerleme çok yavaş. Bazı günler geriye gidiyormuş gibi hissettirebilir. Irkçılık gerçektir. Ve öyle olmayana dek bunu söylemeye devam edeceğim.
* Marsha de Cordova, Gölge Kadın ve Eşitlik Bakanı ve İşçi Partisi Battersea parlamenteridir
Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken
© The Independent