Biden'ın yemin töreni, Trump'ın Amerika'yı neyin harika yaptığını anlamadığının kanıtı

ABD'nin 45. başkanı, Amerika'yı yeniden harika yapma vaadi üzerinden kampanyasını yürütmüştü ama Ilhan Omar'ın bir zamanlar bana dediği gibi, öncelikle Amerika'yı harika yapan şeyin ne olduğunu asla tam olarak anlamadı

Donald Trump, başkanlığı boyunca göçmen karşıtı çıkışlarıyla sık sık tepki çekti (Reuters)

Joe Biden'ın 46. ABD Başkanı olarak yemin etmesi sonrasındaki dakikalarda, Kongre'deki Minnesota temsilcisi Ilhan Omar'la aylar önce yaptığım bir sohbeti düşündüm.

Eylül ayıydı ve Donald Trump'ın demagojik yeniden seçim kampanyası tüm hızıyla sürüyordu. Göz ardı edilemeyecek kadar çok sayıda ciddi insan, Trump'ın seçimleri çalmayı veya ülkeyi kendisiyle birlikte alaşağı etmeyi başarabileceğine inanıyordu. Omar aynı fikirde değildi. Amerika'nın ve kurumlarının Trump'ın şiddetli saldırılarına dayanacak kadar güçlü olduğuna inanıyordu. Bununla birlikte, Başkan'ın Amerika'nın ne olduğuna yönelik temel fikre zarar vermiş olmasından endişeliydi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Birleşik Devletler'in sığınılacak bir yer, büyükbabamın eskiden dediği gibi 'herkesin nihayetinde Amerikalı olduğu' bir yer olarak görüldüğü fikri, artık Amerikan kimliğinin temellerine dair hiçbir şeyden anlamayan, yabancı düşmanı ve ırkçı bir tiran tarafından yönetiliyor. Bu, birçok insan için şoke edici" demişti.

Trump'ın başkanlığı bu kimliğe yönelik sürekli bir saldırıydı. Son 4 yılda kaç Amerikalı aynı şokla yaşadı? Kaç kişi ülkelerinin neyi temsil ettiğine, kimin buraya ait olduğuna dair kendi fikirlerini sorgulamaya zorlandı?

Trump, Amerika'yı yeniden harika yapma vaadi üzerinden kampanyasını yürütmüştü ama öncelikle Amerika'yı harika yapan şeyin ne olduğunu asla tam olarak anlamadı. Amerika'nın sığınılacak bir yer olma yönünde uzun zamandır sahip olduğu geleneğe hiç saygısı yoktu.

200 yıllık tarihi ortadan kaldırmaya yetecek düzeyde beyaz öfkeyi harekete geçirebileceğine inanıyordu. ABD'yi bir göçmenler ülkesinden tıpkı kendisine benzeyen insanlara yönelik bir ülkeye dönüştürebileceğini düşünüyordu. Söz konusu değerlerin kuvvetini açıkça hafife almıştı.
 


Biden başkan olarak ilk konuşmasını yapmak üzere Kongre binasının önündeki sahneye çıktığında, ben de Beyaz Saray'ın hemen arkasındaki Siyahilerin Hayatları Önemlidir Meydanı'nda dolaşıyordum. Melissa ve Thalia isimli çiftin bir bankta oturup telefonlarından konuşmayı seyrettiğini fark ettim.

Dışarısı soğuktu ama onlar gülümsüyordu. Kötü bir rüyadan yeni uyanmış gibiydiler.

Thalia, "Nefes alabilmek güzel" dedi. Melissa da "Biz Meksika asıllı Amerikalıyız, kadınız ve eşcinseliz. Bu nedenle korkunç zamanlardan geçtik. Şimdi bir nebze rahatladık" diye ekledi.

Iowa'ya bağlı Cedar Rapids'ten gelen Alan Unkle da benzer şeyler söyledi.

"Çılgınca bir dönemdi. Azınlık olarak bir gün uyanıp başkanın 'beyaz gücü' diye bağıran insanların olduğu bir video paylaştığını görmek, kendi ülkende durduğun yeri artık bilmemek üzücü" dedi.

Trump tüm çabalarına karşın ABD'nin karakterini değiştiremedi. ABD'nin kurumları modern tarihin en ciddi saldırısını atlatmakla kalmadı, ülkenin idealleri de saldırıya dayandı ve daha da güçlenerek çıktı. Seçim zaferi ve devamında Biden'la Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in göreve başlama töreni bunun ispatıydı.

Seçmenler Trump'ın savunduğu bölünmeyi reddetti. Biden, göreve başladıktan sonra saatler içinde Müslüman ülkelerden gelen yolculara yönelik yasağı iptal etti. Harris, ABD'nin ilk kadın, ilk Siyahi ve ilk Asya kökenli Amerikalı Başkan Yardımcısı olarak yemin etti. Töreni, yakında ülke tarihinin en fazla temsil gücüne ve çeşitliliğe sahip kabinesini teşkil edecek isimler izledi.

22 yaşındaki Amanda Gorman'ın okuduğu göreve başlama töreni şiiri, tam olarak Trump'un yok etmeye çalıştığı ideallerin yeniden teyidiydi. Geçmişe bir örnek olarak değil ders olarak bakıyordu.

Bir şekilde tehlikeyi atlattık ve

parçalanmamış ama

basitçe yarım kalmış bir ulusa şahit olduk

Biz bir ülkenin ve bir dönemin varisiyiz

Kölelerin soyundan gelen

ve bekar bir annenin büyüttüğü sıska siyahi bir kızın

başkan olmayı hayal ederken

kendisini biri için şiir okurken bulduğu bir ülkenin.

 

independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU