Konu dış politika olunca, Türkiye'de sık sık gündeme gelen maddelerin başında Rusya'dan alınan S-400 füze savunma sistemleri, NATO ülkelerinin buna tepkisi, milli menfaatler çerçevesinde Türkiye'nin verdiği cevaplar ve NATO'ya olan üyeliğimiz masaya yatırılıyor.
Eş zamanlı olarak NATO üyesi olan ülkelerden özellikle Yunanistan ve Fransa ile olan gerginlik ve Doğu Akdeniz'de yaşananlar gündemi belirleyen diğer başlıklar arasında yer alıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Alt başlık olarak ise Türkiye'nin S-400 alımıyla başlayan tartışma sonrasında Yunanistan'ın Girit Adası'nda NATO'nun atış alanında S-300'lerin deneniyor olması var.
Girit'teki S-300 denemelerine ilişkin detaylı ve teknik bir yazıyı önceki haftalarda yine burada kaleme almıştım.
Tüm bunlarla eş zamanlı olarak NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, her fırsatta Türkiye'nin NATO üyeliğinin önemine vurgu yapıyor.
İşte böyle kritik bir süreçte, İstanbul'da bulunan 3. Kolordu Komutanlığı (HRF), NATO Mukabele Kuvveti Kara Unsur Komutanlığı (NRF 21 LCC) görevini törenle devraldı.
Bu, NATO gücünün komuta görevini devralması demek. Daha açık haliyle, dünyada NATO gücünün müdahale etmesi gereken bir durum olduğunda Türkiye'nin aranacak olması demek.
Bu da şunun göstergesi aslında; NATO'nun içindeki siyasi işleyişle askeri işleyiş arasında farklar var ve askeri işleyişte kendi içindeki kurallar ve prosedürler uygulanırken, ülkelerin arasındaki politik ilişkiler farklı cereyan edebiliyor.
Bu tartışmaların gölgesinde, NATO'nun İzmir'de bulunan karargahı LANDCOM'un yeni komutanı Amerikalı Korgeneral Roger Cloutier'le özel bir röportaj yaptım.
"NATO bünyesindeki NRDC Türkiye’nin muharebe hazırlıkları yüksek"
- Sayın Korgeneral Cloutier, bu röportaj için çok teşekkür ederim. Bu fırsat için çok teşekkürler.
Merhaba Benan ve tüm seyircilere merhaba. Burada olmak bir onur. Röportajımızı dört gözle bekliyorum.
- Teşekkür ederim. Pekala, Türk Ordusu'nun NATO'daki rolüyle başlayalım. Türkiye yakın zamanda NATO kuvvetlerinin komutası görevini resmen üstlendi ve çok önemli bir göreve hazır. Bu görevin önemi nedir?
Bugün bayrağı Avrupa Kolordusu'ndan NRDC Türkiye'ye devredişi, NATO Mukabele Kuvveti'nin kara bileşeninin komuta rolünün sembolik üstlenişiydi.
Bunun NRDC Türkiye açısından anlamı, dünyada cereyan eden bir olaya karşı NATO'nun cevap vermesi adına bir emir geldiğinde, arayacağımız muhatap NRDC Türkiye olacak.
- Peki, NRDC Türkiye bugüne kadar NRF'e hazırlık için neler yaptı?
Yani bu, yaklaşık bir yıl önce burada, İstanbul karargahında yaptıkları komuta görevi tatbikatıyla, Avrasya Yıldızı tatbikatıyla başladı. Sonrasında yıl boyunca bugüne hazır olmak için bir dizi tatbikat gerçekleştirdiler.
Aralık'ta tamamladığımız "Steadfast Jupiter-Jackal" tatbikatıyla, (Türkiye'nin) muharebe hazırlığı değerlendirmesinin son adımıyla süreç taçlandı.
- Siz de İstanbul'daydınız, devir teslim törenine katıldınız. Bize LANDCOM'un sahip olduğu rollerden bahseder misiniz? LANDCOM'un törendeki rolü nelerdir?
Bir NATO subayı ve bir NATO LANDCOM komutanı olarak şunu söyleyebilirim; LANDCOM'un rolü NATO kara kuvvetlerinin muharebeye hazır olmasını sağlamaktır.
Ayrıca farklı devletlerden farklı orduların hem dijital yollarla hem de sahada beraber çalışabilmesini sağlayarak, devletler arası çalışma genelinde standardizasyon üzerine yoğunlaşıyoruz. Doktrini geliştirmeye odaklanıyoruz.
Ancak yürüttüğümüz önemli görevlerden biri de, NATO kolordu karargahlarının görev üstlenmeye hazır olduğunu onayladığımız muharebe hazırlık değerlendirmesidir.
Burada yaptığımız şey de NRDC Türkiye'nin, NATO savunma gücünün kara bileşenlerinin komutası rolünü üstlenmeye hazır olduğunun onaylanmasıydı.
- Evet. Müttefikler arası ilişkilerden bahsedelim. Neden, çünkü bildiğiniz gibi bazı NATO ülkeleri son zamanlarda gerginlik yaşıyor. Özellikle Türkiye ile Yunanistan arasında, Türkiye ile Fransa arasında. Müttefik ülkeler arasındaki bu gerilim askeri tatbikata nasıl yansıyor? Ya da askeri tatbikat üzerine herhangi bir yansımasını tecrübe ettiniz mi? Tatbikatlar sırasında farklı ülkelerden askerler arasındaki ilişkiler nasıl?
Yani, Benan, sana şunu söylemeliyim, ordular arası ilişkiler çok güçlü. Tüm askeri personelimiz görev odaklı.
Biliyorsun, ülkeler arası siyasi anlaşmazlıkların varlığı ya da yokluğu bizim LANDCOM'da ya da NATO Kolordu Komutanlıklarında odaklandığımız bir şey değil. Biz, NATO kara kuvvetlerinin muharebe hazırlığını geliştirmeye odaklıyız.
- Bir başka tartışma da tabii ki S400'lerle alakalı. Çünkü Türkiye'nin S400'leri satın alması hala NATO müttefikleri arasında tartışılıyor. Gelecekte, örneğin İran'dan veya Suriye'den bir füze tehdidi söz konusu olabilir. Öte yandan Türkiye'nin bir savunma sistemi yok. Savunma sistemi olmadan Türkiye ne yapmalı? Sizin de bildiğiniz gibi Patriotlarımız yok. Öyleyse, Türkiye ne yapmalı? Bu konudaki fikriniz nedir?
Tekrar söylüyorum, ben bir NATO subayıyım ve bir NATO LANDCOM komutanıyım. Dolayısıyla, savunma sisteminin konuşlandırılması veya satın alınması siyasi ve ulusal düzeyde bir mesele. LANDCOM'a odaklandığımız bir şey değil.
Biz, yüzde yüz NATO kara kuvvetlerinin muharebe hazırlığını geliştirmeye odaklıyız. Benan, her gün uyandığımda yaptığım şey de bu, ittifakı korumaya, saldırganlığı caydırmaya ve mağlup etmeye odaklanmamız gerekiyor, bunu temin etmeliyiz. NATO kara kuvvetleri de bunu yapmaya hazır.
- Ama bir savunma sistemine sahip olunması, örneğin tatbikatlarınız esnasında veya LANDCOM'da rotanızı planlarken size yardımcı olmaz mı? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Yani, bildiğinizi düşünüyorum, tüm tatbikatlarımız birden fazla sahayı kapsıyor. Yani, hava, deniz ve karaya yoğunlaşıyoruz, tüm sahalarda faaliyet gösteriyoruz.
Dolayısıyla yine, yapmaya çalıştığımız şey, gerektiğinde saldırganlığı caydırmak ve mağlup etmek suretiyle ittifakı korumak için tüm bu sistemleri bir araya getirmek.
- Evet. Pekala... Bir diğer tartışma da elbette S300'lerle, Yunanistan'la ilgili. NATO'nun Yunan adası Girit'te bir fırlatma tesisi var ve S300 testleri orada yapılıyor. Şunu sormak istiyorum, neden askeri faaliyette artış yaşanıyor? Sadece askeriyeyle alakalı olduğu için, neden askeri faaliyetler, Yunanistan'da artan askeri faaliyetler var? Türkiye'nin S400 alımına bir çeşit tepki mi var? Ne düşünüyorsunuz? Bunu nasıl okumalıyız? Nasıl değerlendirmeliyiz?
Pekala... Gerçekten ama gerçekten belirli bir faaliyete dair yorum yapamam. Çünkü bu, NATO siyasi düzeyinde ele alınan bir şey.
Tekrardan, NATO LANDCOM'da her gün odaklandığımız şey, bu NATO birliklerinin ve NATO kara kuvvetlerinin hazır olmasını sağlamak.
Birlikte çalışabilmelerini, iyi eğitilmelerini ve NATO'nun saldırganlığı caydırması ve mağlup etmesi gerektiğinde buna hazır olmalarını sağlamak. Her gün buna yoğunlaşıyoruz.
- Bunun bir çeşit rutin olduğunu söyleyebilir miyiz?
Rutin olan nedir?
- Rutin… Bir tür, bu tarz uygulamaların bir parçası?..
Yani, orada olan belirli şeyler hakkında yorum yapamam. Çünkü ben buna dahil değilim. Bu yüzden spekülasyon yapmak istemem.
Ancak şunu söyleyebilirim, ittifak genelinde, hava sahasında, kara sahasında, donanma sahasında, tüm bu komutanları tanıyorum ve her biri muharebeye hazır olmada kapasiteyi geliştirmeye odaklanmış durumda.
- Bugün, biz, NATO, geçmişe göre çok daha geniş bir tehdit yelpazesiyle karşı karşıyayız. Her ülke kendi aksiyonunu gerçekleştiriyor. Kolektif savunma ilkesi bakımından, NATO'nun nasıl cevap vermesi gerekiyor? Bugünün koşullarında NATO'ya öncelikli tehdit nedir?
Pekala, Genel Sekreter Stoltenberg'in sözünü hatırlatmak istiyorum. NATO seçme lüksüne sahip değil. Artan Rus saldırganlığı, terör tehditleri, siber... gibi çok farklı potansiyel tehditlere cevap vermeye hazır olmalıyız.
Bu yüzden, NATO kara sahasındaki bizlerin çevik ve muharebeye hazır güçler geliştirmeye yoğunlaşmamız gerekiyor. Değişen durumlara uyum sağlayabilmeli ve ihtiyaç duyulan her yerde müdahale edebilmeliler.
Böylece, her gün uyandığımızda ittifakı caydırıcılık ve saldırganlığa karşı savunma noktasında korumaya yoğunlaşıyoruz.
- Karadeniz'de artış gösteren askeri tatbikatlar için ne düşünüyorsunuz? Çünkü son yıllarda, Karadeniz'deki NATO askeri tatbikatlarında bir artış gördük. Bu artışın sebebi nedir?
Elbette. Genel Sekreter Stoltenberg'in sözlerine geri döneceğim. Bizim alanımızda artan bir Rus faaliyeti gördüğünü ifade ettiği kendisi de.
Biz bu yüzden hava, kara ve donanma sahasında daha fazla tatbikat gerçekleştiriyoruz. Yine, bu bizim muharebeye hazırlığımızın yüksek olduğunu göstermek ve gerektiğinde yanıt vermeye hazır olduğumuzdan emin olmak için.
- Pekala, Avrupa'nın yansımalarına dönelim. Çünkü Avrupa'da bildiğiniz gibi Türkiye'nin NATO'dan çıması tartışılıyor. Eğer bu gerçekleşirse, askeri yönü nasıl etkilenecek? Türkiye NATO için ne kadar önemli? NATO'nun gerçekten Türkiye'ye ihtiyacı var mı?
Biliyorsun, hiçbir ülkenin NATO'dan ayrılmasına dair yorumda veya spekülasyonda bulunamam, bunu yapamam.
Ama size kısa bir şey anlatayım. Türkiye değerli bir ortak ve NATO üyesidir. İttifakın 1952'de katılan en eski üyeleri arasındalar. Afganistan, Irak ve Kosova'da birçok NATO görevinde yer aldılar.
Pandemi boyunca çok sayıda müttefike ve ortağa yardım ettiler. Türkiye, kabaca sayılarla 4 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapıyor.
Türkiye, NATO görevlerine diğer ülkelerden daha fazla asker gönderiyor, ABD'den sonra ikinci sıradalar. Ev sahibi bir devlet. Karargahım İzmir'de. Kesinlikle güzel bir şehir. İzmir halkı olağanüstü. Harikalar.
Demek istediğim, oraya gittim, yeniydim ve Türkiye'ye daha önce hiç gelmemiştim ve beni kollarını açarak karşıladılar. Dolayısıyla Türkiye ittifakın kesinlikle değerli bir üyesidir. Her gün Türk ortaklarımızla çalışmak da bir zevk.
- İzmir'i görünce şaşırdınız mı?
Evet, biliyorsun, neye benzeyeceği konusunda gerçekten bir fikrim yoktu. Ama oraya gittim ve Ege Denizi'nin güzelliğini gördüm. Şehrin ne kadar muhteşem olduğunu gördüm.
Ama İzmir'le ilgili beni en çok etkileyen şey, halkın ne kadar dostane ve ne kadar davetkar olduğuydu. İnsanların evlerine davet edildim. Bu pandemiyle beraber her şeyin gerçekten kötüye gitmesinden önceydi.
Beni kollarını açarak karşıladılar. Dolayısıyla evet, İzmir'i seviyorum, İzmir'de çalışmayı seviyorum.
- Pekala... ABD'nin Afrika'daki komutanı olarak çok fazla tecrübeniz var. Dolayısıyla, örneğin Libya'ya dair gözlemlerinizi gerçekten bilmek isterim. Libya'nın durumuna ilişkin gözleminiz nedir?
Yani, biliyorsun... ABD Ordusunun Afrika komutanı olarak elbette yoğun biçimde oraya odaklandım. Ancak NATO LANDCOM komutanı olarak ve yeni savunma ve saldırganlığı caydırıcılık konsepti kapsamında, Avrupa-Atlantik bölgesinin savunulması ve caydırıcılığında, NATO'nun 360 derecelik bir yaklaşımı var.
Dolayısıyla, NATO'nun güney kanadının güneyindeki stratejik doğrultuya odaklanmak önemliydi. Bu yüzden, orada ne olup bittiğini her gün takip ediyoruz. Çünkü Libya'da yaşananlar NATO'nun güney kanadını doğrudan etkileyebilir.
Bu nedenle, NATO LANDCOM komutanı olarak neler olup bittiğinin farkında olmanın ve ittifakı etkileyebilecek şeyleri yakından takip etmenin önemli olduğunu düşünüyorum.
- Pekala... Yakın gelecekte, ABD kuvvetlerinin NATO'nun askeri uygulamalarına dahil edilmemesi kararının uygulanma imkanı var mı? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Yani, bu konuda spekülasyon yapmak istemiyorum. Demek istediğim, sana söyleyeceğim şey, ben bir NATO komutanıyım ve LANDCOM'un komutanıyım.
Benim rolüm, kara sahasının savunulması. Yine, her gün NATO kara kuvvetlerinin çatışma alanına odaklanıyorum.
- Bazı siyasi sorular sorduğumu biliyorum. Ama gerçekten fikrinizi öğrenmek istiyoruz. Bu yüzden sordum. Bu soruları hazırladım. Ama bu soru sadece NATO ile ilgili değil, aynı zamanda ABD'yle de alakalı. Gerçekleşen başkanlık seçimleri sebebiyle... Biden'ın başkanlığı ve NATO'nun askeri yönüne etkisi hakkında bir soru sormak istiyorum. Yeni ABD Başkanı Biden'ın uygulayacağını yeni ilkeler hakkında ne düşünüyorsunuz? Fikriniz nedir? Biden'ın kendi ilkesini NATO'nun askeri durumuna yansıtacağını düşünüyor musunuz? Gelecekte bir şeylerin değişeceğini düşünüyor musunuz?
Tekrar söylüyorum, ben bir NATO subayıyım.
- Evet, bunu biliyorum.
Ve LANDCOM'un komutanı. Biliyorsunuz, yeni yönetimin vereceği herhangi bir karar hakkında spekülasyon yapamam. Sadece bekleyip ne olacağını görmemiz gerekecek.
- Peki beklentiniz nedir?
Yani şu anda oturduğum yerden, 6 aydır bu işteyim, 2021'den beklentilerim NATO kara kuvvetleri için harika bir yıl olacağı yönünde.
Kovid'e rağmen tatbikat yapacağız. Muharebeye hazırlığımızı devam ettireceğiz. Dolayısıyla kara sahasında gördüklerim ve müttefiklerle ortakların yaptıkları yönünden çok iyimserim.
- Çok daha meşgul olacak mısınız yoksa mevcut şekilde çalışmaya devam edecek misiniz?
Hayır, 2021'de meşgul olacağım. Oldukça iddialı bir tatbikat programımız var. Yine, kara sahasında çok sayıda birimimiz mevcut.
Benim kara sahasındaki işim, biliyorsunuz LANDCOM komutanı olarak, gidip eğitimi görmek ve farklı ülkelerden farklı birliklerin bir arada faaliyet gösterebildiğinden, birlikte çalışabildiğinden, eğitildiklerinden ve hazır olduklarından emin olmak. Yani evet, meşgul bir yıl olacak.
- Pekala... Peki, geçmişe kıyasla, NATO şu ana kadar tatbikatlarda kazandığı deneyimlerle yapısını nasıl şekillendiriyor? Aldığınız bir ders var mı ya da geçmişten vermek istediğiniz herhangi bir örnek?
Evet, sanırım... Biliyorsunuz, Kovid bizim de çalışma biçimimizi etkiledi. Bizi, LANDCOM'da ve kara sahasında çalışma biçimimizin bir kısmını optimize etmeye ve düzene sokmaya zorladı.
Size bir örnek vereyim, geçmişte muharebe hazırlık değerlendirmeleri yaparken, bunları yaptığımızda, birçok askeri karargaha yerleşmek üzere, karargahlara yollardık.
Ancak Kovid sebebiyle artık bunu yapamıyoruz. Şimdiyse, küçük bir grubu karargahlara gönderiyoruz ve İzmir'deki karargaha sanal olarak dönüp, sanal çalışıyoruz.
Böylece sağlığın korunmasını zorlarken, muharebe hazırlığımızı da devam ettirebiliyoruz. Dolayısıyla, Kovid bizi iş yapma şeklimizi elden geçirmeye, düzene sokmaya, optimize etmeye zorladı.
Ama Benan, sana şunu söylemeliyim, sonuçta eğitim şeklimizi ayarlamak zorunda kaldık ama hala aynı muharebe hazırlık seviyemizi korumayı da başardık. Bu yüzden, kara sahasındaki adaptasyonumuzun Kovid-19'a rağmen geliştiğini düşünüyorum.
- Peki pandemi, Kovid, NATO'nun askeri tatbikatlarını nasıl etkiledi? Örneğin iptal ettiğiniz bir tatbikat oldu mu veya gelecekte iptal edeceğiniz bir tatbikat olacak mı?
Pekala, size iki örnek vereceğim. Biri, Birleşik Krallık'taki Müttefik Acil Müdahale Kolordusu'yla birlikte düzenlediğimiz muharebe hazırlık değerlendirmesiydi. Gerçekten de bazı katı önlemler almak zorunda kaldık.
Müttefik Acil Müdahale Kolordusu bize gerçekten çok yardımcı oldu. Çok fazla Kovid testi yaptık, fiziksel mesafe uyguladık ve sağlığın korunumunu zorlamak için birçok önlem aldık.
Ancak tatbikat karmaşıklığını azaltmadık. Tüm bunlara rağmen oldukça zor bir tatbikattı ve çok sahalı operasyonlara yoğunlaşmıştı. Bu, Kovid-19'a rağmen eğitime devam etmenin harika bir örneğini teşkil ediyor.
Sonra aralık ayında burada, İstanbul'daki NRDC Türkiye'de gördüğünüz "Steadfast Jupiter-Jackal"da zorlu bir eğitim oldu.
Bu tatbikattan birçok ders aldık, sonrasında muharebe hazırlığımızı artırdık. Bunlar, LANDCOM'da Kovid-19'a rağmen eğitime devam için nasıl uyum sağladığımıza dair iki örnek.
Saha eğitim tatbikatları yapmayı sürdürüyoruz, sahaya iniyoruz, canlı atış tatbikatlarına devam ediyoruz. Yani, uyum sağlamamız gerekiyordu ama eğitime devam edebildik.
- Sayın Cloutier, bu röportaj için çok teşekkürler. Peki başka bir mesaj vermek ister misiniz, Türk halkına, dünyaya, NATO müttefiklerine söylemek istediğiniz başka bir şey var mı? “Düşmanlara” söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Sanırım başladığımız yere geri döneceğim. İşte NRDC Türkiye, NATO Savunma Gücü kara bileşeninin komutanlığı rolünü üstlendiğinde gördüğümüz şey buydu.
Eğitimli ve hazırlar. LANDCOM'daki, kara sahasındaki bizler, ittifakın korunmasına, saldırganlığı caydırılmasına ve gerektiğinde mağlup edilmesine odaklanmayı sürdürüyoruz.
General Kemal Yeni'den ve tüm takımından, bu görevi üstlenmeye hazır olmak için gerçekleştirdikleri çalışmalarda çok ama çok etkilendim. Muharebe hazırlıkları yüksek ve seyircilere şunu söyleyebilirim ki, NRDC Türkiye eğitimli ve hazır, NATO da öyle.
- Çok teşekkürler, sayın Korgeneral Roger Cloutier, bu fırsat için çok teşekkürler.
Efendim, NATO'nun Kara Unsurları Komutanı Korgeneral Roger Cloutier ile birlikteydik. Gündeme dair, özellikle NATO ilişkileri, S400 ve S300'e dair merak edilenleri sorduk. Görüşmek üzere.
© The Independentturkish