Beyrut'un yerle bir olan Karantina Hastanesi'nin farklı bölümlerinde personel, eski bir savaş alanının artık terk edilmiş cephe hattında bombalanmış ve unutulmuş gibi görünen bir yerde çalışmakla meşgul.
Tıp merkezi, ağustosta Lübnan'ın başkentini havaya uçuran ve 200'den fazla kişinin ölümüne, binlercesinin de yaralanmasına neden olan patlayıcı madde deposunun bir kilometre aşağısında bulunuyor. Dolayısıyla hükümet binası ve onu çevreleyen mahalle, isyancı devler tarafından parçalanmış ve tırmalanmış gibi görünüyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Hemşirelerden biri yine yıkılmış olan yakın bir bölgede yaşıyor, evini tamir etmeye gücü yetmediği için akrabalarının yanında kalıyor. Yerel para biriminin yüzde 80'den fazla değer kaybettiği Lübnan'daki mali çöküş nedeniyle aylık maaşı şu anda yalnızca 75 sterlin (yaklaşık 794 TL).
Lübnan'da artık tanıdık hale gelen umutsuz bakışla "Ne yapabilirim?" diye soruyor, bu sorunun iyi bir cevabı olmadığını bildiğini belirtiyor:
Yardım almıyoruz, cevap almıyoruz ve adalet yok.
Eldeki belli belirsiz tek umut ışığının, patlamayı soruşturan Lübnanlı savcının geçen hafta benzersiz bir adım atarak geçici Başbakan Hassan Diyab ve üç eski bakanı, yani Ali Hasan Halil, Gazi Zuaytir ve Yusuf Finyanus'u patlamada ihmalkarlık suçlamasıyla dava etmesine dair sürpriz haber olduğunu söylüyor. Dört isim de Lübnanlı militan ve siyasi grup Hizbullah'ın ve diğer güçlü parlamento gruplarının yakın müttefikleri.
Diyab'ın ofisi mevcut başbakanın suç isnatlarına şaşırdığını, "ellerinin temiz olduğundan emin olduğunu" ve patlamanın ardından sürecin "sorumlu ve şeffaf bir şekilde" yürütüldüğünü söyledi.
Modern tarihin nükleer olmayan en büyük patlamalarından biri olan patlamanın, kötü bir şekilde depolanmış birkaç bin ton amonyum nitratın alev almasından kaynaklandığı düşünülüyor. The Independent'ın kendi soruşturmaları, patlayıcı maddelerin Beyrut limanına ilk kez yerleştirildiği 2014'ten bu yana gelen gümrük ve liman yetkililerinin ve ayrıca güvenlik departmanlarının, hükümetlerin ve hatta cumhurbaşkanının stoğun tehlikesi konusunda uyarıldığını fakat bunu elden çıkarmak için hiçbir şey yapmadıklarını ortaya koydu.
Ne var ki yakın zamana kadar yalnızca alt ve orta düzey yetkililer sorgulanmış ve tutuklanmıştı; çoğu kişi ülkenin en üst düzey isimlerine her zamanki gibi dokunulmayacağını düşünüyordu.
Lübnan'da yakın tarihli son ayaklanma sırasında protestocuların kulaklarda çınlayan haykırışlarından biri, yönetici seçkinlerin birçoğunun ülkede mali çöküşe ve bazı açılardan da patlamaya neden olan yaygın kötü yönetim ve yolsuzluğa karıştıkları iddialarına rağmen aşılmaz gibi görünen dokunulmazlık zırhından faydalanmasına yönelikti.
Bu nedenle Savcı Fadi Savan'ın dört isme dava açma yönünde attığı adım ülkeyi şoke etmekle kalmadı, aynı zamanda bunun üst düzey makamlarda hesap verebilirliğe yol açabileceği yönünde endişeye kapılmış olabilecek Lübnanlı siyasi gruplar arasında öfke yarattı.
Hizbullah, suç isnatlarının altında belirli bir gruptan insanı başka gruptan ayıran "siyasi hedef seçmenin" yattığını söyledi.
Eski Başbakan ve şu anda Başbakanlığa atanmış isim olan Saad Hariri, cuma günü Diyab'ı ziyaret etti ve Savan'ı anayasayı ihlal etmekle suçlayarak kimsenin "başbakanlık makamını" ihlal etmesine izin vermeyeceğini taahhüt etti.
Güçlü Meclis Başkanı Nebih Berri'yle aynı bloktan milletvekili olan Zuaytir, kendisine yöneltilen suç isnatlarını karşısında sessiz kalmayacağı "aleni bir saygısızlık" olarak nitelendirdi.
Aslında siyasi liderlik, atılan adımın bakanların ve başbakanların vatana ihanet, görevi kötüye kullanma ve anayasanın ihlali suçlarıyla yargılanabilmesi için parlamento tarafından kurulan, hakimlerden ve politikacılardan oluşan ayrı bir konsey gerektiğini belirten Lübnan anayasasına aykırı olduğunu savunarak buna karşı birleşik bir cephe oluşturmuş oldu.
Ne var ki görünüşe göre Savan'ın meclisi bu organın kurulması ve soruşturmayı yürütmesi yönünde ikna etme çabaları reddedildi. Görünen o ki, savcı, ihmal isnadını öne sürerken hukuki yetkisini yasama organını baypas etmek için kullanmış.
Limandaki yolsuzlukları takip eden araştırmacı gazeteci Riyad Kobaissi'ye göre, Diyab ve suç isnad edilen diğer üç bakanın patlayıcı stoktan haberdar olduğunu iddia eden bariz yazılı belgelere ek olarak başka kıdemli isimlere işaret eden kanıtlar da var.
Bu durum gelecekte üst düzey isimlere yönelik başka suç isnatları olacağı anlamına gelebilir ki bu Lübnan için bir ilk olacak ve gelecekteki yeni zor davalar için potansiyel bir emsal teşkil edecek.
Kobaissi, bu yüzden parlamentodaki partilerin ve grupların sert tepkisi için "mafya kendisini savunuyor çünkü bir savcı onlara meydan okumaya cesaret etti" ifadelerini kullandı.
Görüşmemizde bana “Bakanlara ilk defa suç isnat edilebiliyor, dokunulmaz değiller. Çeteler kendilerini savunuyor" dedi.
Bu, Lübnan'ı zayıflatan sayısız felaketten nihayet kıdemli birilerinin sorumlu tutulabileceği yönünde umut yarattı.
Fakat bu bile, en kötü etkilenenlerin aldığı hasarı telafi etmeyecek. Sağlık çalışanları gibi insanlar, koronavirüs tehlikesine ve birçoğunun günde 3,5 sterlinden (yaklaşık 37 TL) daha az kazanmasına rağmen Karantina Hastanesi'nde yoğun şekilde çalışmaya devam ediyor.
Evi patlamada hasar gören başka bir doktor "Bir kabusun içinde sıkışıp kaldık" diyor:
Bir mucize ya da buradan gitme fırsatı için dua ediyoruz.
independent.co.uk/independentpremium
Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk
© The Independent