Mısır’da edebiyat ve tarih yazımıyla ünlenmiş Siverek asıllı Muhammed Ali Avni’nin adına, yıllar önce Iraklı Kürt tarihçilerden meşhur Kemal Mazhar Ahmed’in Arapça yayımlanan bir kitabında rastlamıştım.
Lakin yeterince dikkatimi vermemiş olacağım ki, adını bile unutmuşum.
2000’lerin başında Mısır’ın başkenti Kahire’de Müslümanlarca (özellikle Sünni kesimlerce pek tutulan) El Ezher Üniversitesi hakkında bir belgesel yaparken, aynı isim tekrar karşıma çıktı.
Bazı Mısırlı edebiyatçılarla buluştuğum sırada Kahire’de yaşamış Kürt camiası ve şahsiyetleri arasında da geçmişti Muhammed Ali Avni’nin adı.
Gerekli notları alıp arşivimin bir köşesine bırakmıştım. Bırakış, o bırakış. Kenarda köşede unutulup kalmış.
Koronavirüs nedeniyle yaşadığımız evdeki mahpusluk, bana eski defterleri karıştırma fırsatını sundu.
Belgesel veya seyahat amaçlı yolculuklarımda tarih, edebiyat gibi konularda aldığım notları gözden geçirirken karşıma yine Muhammed Ali Avni ismi çıktı.
Bu kez ihmal etmedim. İnternet üzerinden birçok yerli yabancı kaynaktan kendisini araştırdım.
İlk gözüme çarpan yazı, Aso Zagrosi’nin “Kürd Tarihçilerinin Meçhul Askeri: Muhammed Ali Awni Sûrekî (Sivereklî)” başlıklı makalesi oldu.
Zagrosi’ye göre bu başlık, “Kürd meşhurları üzerine bir kitap yazmış olan Kemal Mazhar tarafından kullanılmış”tı.
Biraz kadirbilmezliğe eleştiri babından sitemkâr bir tanım/sıfat olarak konulmuş olsa da, “meçhul asker” terimi, genelde askerlik ve ölümle özdeşleşmeyi çağrıştırıyor.
Bana kalırsa “meçhul tarihçi ve edebiyatçı” sıfatı daha uygun düşerdi.
Zagrosi’nin yanı sıra İngilizce ve Arapça kaynaklara da baktım M. A. Avni için. Buldum da. Hem de eksiği yok fazlası vardı.
Biz, Zagrosname sitesinde Kürtçe ve Türkçe yayımlanan makaleden başlayalım; eksik ve farklı bilgileri Arapça ve İngilizce yazılanlardan tamamlarız.
Muhammed Ali Awni yaşamının esasını Mısır’da geçirmiş, Siverek Zaza Kürdlerinden olan bir Kürd aydınıdır. Muhammed Ali Awni, bazı kaynaklara göre, Siverek kazasından ve bazılarına göre ise aynı kazaya bağlı Bab (şimdiki adı Kapıkaya) nahiyesinde dünyaya gelmiştir. Babası Hacı Abdulkadir Efendi Avni el Siwereki, Osmanlı ordusunda çalışkanlığı ve ciddiyetiyle Delelbaşı rütbesini alan ve Lalac Han diye tanınan büyük toprak sahiplerinden Muhammed Ali Ağa’nın oğludur. Ömrünü ilim öğrenip öğretmekle geçirdi. Arapça, Türkçe, Farsça ve anadili olan Kürtçeyle vaizlik ve mürşitlik yaptı. Zazaki ve Kurmanci şivelerini (lehçelerini) iyi konuşuyordu. İyi bir âlim ve hatipti.
Avni, devlet memurluğundan uzak dururdu. İdare meclisi üyeliği ve müftülük makamlarını bu nedenle reddetti. Siverek’te biricik okul olan el Medrese el Feyziye’de uzunca bir süre ders verdi. Ergani, Çermik, Maden, Amed, Ruha ve Viranşehir’den çok sayıda talebesi vardı. Hanefi mezhebine ve Kadiri Tarikatı’na bağlıydı. Daha sonra Nakşibendîliği seçti.
Muhammed Ali Awni, Hacı Abdulkadir’in oğlu olarak 1897 yılı Siverek (Kürtçe Sûrek, Sorek veya Suwêrek diye geçer) doğumludur. İlk eğitimini babasından alıyor. Osmanlının kriz devrinde göreli daha rahat bir ortamı olan Mısır’a, El Ezher Üniversitesi’ne gönderiliyor. O sırada Zeynep Hatun (Zeynep Kamil) tarafından kurulan vakfın bursuyla eğitimini tamamlıyor. Kürtçe, Türkçe, Farsça, Arapça ve Fransızca bilmesinden ötürü üniversiteyi bitirince Mısır Kraliyet Sarayı Divanı’nda resmi mütercim/tercüman olarak çalışıyor. Aynı tarihte daha sonra İran Şahı ile evlenecek olan Prenses Fevziye’ye Farsça öğretmenlik yapıyor.
Tercümanlık işi burada bitmiyor.
M. Ali Avni, Mısır Kralı için Fransızca ve Osmanlıca yayınlanan uluslararası anlaşmaları ve ikili protokolleri Arapçaya çeviriyor.
Aslında kitabın tercüme edilme serüveni hayli ilginçtir.
Kürtlerin tarihi şahsiyetlerinden Mela Mahmudî Bazîdî, Kürt tarihi, dili ve edebiyatı üzerine 1850’lerde bir dizi eser yazmıştır.
Aynı zamanda çok sayıda Kürt yazar ve şairin yazdıklarını Osmanlı'nın ihmalkârlığı ve tahribatından kurtarıp Rusya’nın Erzurum Konsolosu A. Jaba’ya teslim ediyor.
Bu eserlerden en fazla bilineni M. Ali Avni’nin Şerefname’sidir.
Rus Konsolosu A. Jaba’ya teslim edilen kitabın Rusça tercümesi Vladimir V. Zernov tarafından yapılıp muhtemelen Rusya Kürdoloji kuruluşuna verilmiştir.
Rusça'dan Fransızca'ya çevrilmesi ise 1868’de Carmoy’un sayesinde olmuştur.
Halkının kültürünü unutmayan M. Ali Awni, sözü edilen dillerdeki baskısının dışında 1922’de Halep’te Şerefname’ye ait elyazmalarını bulup bir nüshasını alıyor. Bir de Mir Süreyya Bedirxan’ın kendisine verdiği Şerefname’nin elyazması mevcuttur. Kahire’deki Şerefname nüshasıyla ilgili bulabildiği belgeleri, kendisi gibi bir Kürt olan İslam tarihi konusu uzmanı Şeyh Faracallah Zeki el Kurdî ile paylaşıyor. El Kurdî’nin küçük bir matbaası varmış. Her ikisi, Şerefname’nin farklı nüshaları üzerine inceleme yapıyorlar. Daha sonra bu ekibe Farsça uzmanı Muhiddin Sabri el Kurdî (ki o da Kürt kökenli bir aydınmış) katılıyor. Böylece üçü birlikte Farsça Şerefname’yi hazırlamış oluyorlar.
M. Ali Awni, 1848’de Farsça hazırlanmış olan Şerefname’yi Arapça'ya çeviriyor.
Bu arada çevirinin dipnotlarına açıklamalar koyuyor ki, bu bilgiler çok değerlidir.
Üçlü ekibin belgeleri derleyip, Şerefname’nin farklı nüshaları ile karşılaştırmaları sonucunda ortaya çıkan sağlıklı Farsça nüshadan Arapça'ya çevirme işini, Awni üstlenmiştir.
Gelgelelim o, vefat ettiği 11 Temmuz 1952 yılına kadar Şerefname’yi basma/bastırma imkânı bulamadı. Ölümünden sonra Prof. Yahya el Haşşaş, 1958’de birinci, 1962’de ise ikinci cildini baskıya verebilmiştir.
Faik Bulut olarak şahsen hatırlıyorum: Bu kitap, saygın Kürt aydını Mehmet Emin Bozarslan tarafından 1971’de Arapça'dan Türkçe'ye çevrilmişti.
O zamanlar Ankara’daki DDKO (Devrimci Doğu Kültür Ocağı) müdavimleri olan bizler, kitabı alıp hevesle okumuştuk.
Ne yazık ki 1971’de bile, Kürtlerin tarihine ilişkin çok az bilgimiz vardı.
Bu konuda elimizde mevcut olanlar: On binlerin Dönüşü, Mem û Zîn, Mervani Kürtleri Tarihi ve Şerefname isimli toplam dört kitaptı.
Bu yüzden Şerefname’nin önemi ve kapsamını yeterince anlayamamıştık.
Araya 12 Mart 1971 askeri muhtırası girince, bizler farklı yönlere gittik.
Kitabı yeniden okuyup anlamak, 1980’lerin ikinci yarısında kısmet oldu.
Şimdi de Safevi Şah İsmail ile Kürt Beyleri ilişkileri bahsinde çalışırken elime aldım, derinlemesine okuyorum.
Esasında Kürt tarihine dair bilgimizin kıtlığı sadece bizim kuşağa veya özel olarak bana ait değildi.
Gerçekte Şerefname’nin çevirisini yapan M. Emin Bozarslan bile, o tarihte, M. Ali Avni’nin babasının Müftü Hacı Abdulkadir Sûrekî’nin oğlu ve Siverek doğumlu olduğunu bilmiyordu.
Bu notu, Aso Zağrosi’nin yukarıda bahsettiğim makalesindeki açıklamasından öğreniyoruz.
Şerefname’nin çevirisiyle yetinmeyen Avni, aynı zamanda Kürt siyasetçi, edebiyatçı ve tarihçi Süleymaniyeli Mehmed Emin Zeki Beg’in 1931’de Kürtçe Hulâṣeyekî Târîḫê Kürd u Kürdistân-I-II, (Bağdat) ismiyle basılan kitabını 1936’da (veya 1939) Arapça'ya Hulâṣatü târîhi’l-Kürd ve Kürdistân min aḳdemi’l-ʿuṣûri’t-târîhiyye ḥatte’l-ân, (1358/1939) başlığı altında çevirip Kahire’de bastırmıştır.
Aynı yazarın Meşahiri- Kurd û Kurdistan (Kürt ve Kürdistan Ünlüleri) adlı kitabını da tercüme etmiştir.
fazla oku
Bu arada Suriye-Lübnan hattında faaliyet gösteren Hoybun (Xwebûn) hareketinin oluşumunda rol oynamış; Mir Sureya Bedirxan’ın Dr. Bliç Şerko rumuzuyla yazdığı Kürt Meselesi başlıklı kitabını Arapça'ya çevirmişti.
Independent Türkçe’de yayımlanan bir makalemde Mukriyan aşiretinin edebiyatçı, sanatçı ve siyasetçilerinden bahsetmiştim.
Halep’te kardeşi Huseyn Huzni ile beraber 1916 yılında bir matbaa kuran Giw Mukriyani, Avni’nin kendisine anlattığı bir anıyı aktarıyor.
Bu kısmı, Zagrosi’den alıntıladım:
Bana dedi ki; Huzni Mukriyani’nin Halep’te matbaasını gördüm. Kürt tarihi ve edebiyatıyla ilgili kitaplar basıyordu. Halep’ten geçişimin amacı, Siverek’teki akrabalarımı görmekti. Fakat Huzni Mukriyani, bu matbaa ve kitap basma faaliyetiyle beni öylesine etkiledi ki, Siverek’e gitmekten vazgeçtim. Bu adamı örnek alarak Mısır’a dönüp kendimi Kürt tarihine vermeye azmettim.
Arapça Facebook hesabından, yukarıda belirtilmeyen şu tamamlayıcı bilgileri bulabildim:
Avni, 1913 yılında El Ezher Üniversitesi’nde Kürt bölümüne girmiş. Günümüzde doktora derecesinde yüksek lisans diploması almış. Normalde 12 yıllık olan eğitim-öğrenim süresini 6 yılda tamamlamış.
Bu arada coğrafya ve tarih dersleri alabilmek için Edebiyat Fakültesi’ne kaydolmuş. Aynı zamanda Fransızca öğrenmiş.
Kendi halkının tarihini ve meselesini unutmadan kültürel faaliyetlerini sürdürmüş. Bu yüzden tek parti döneminde Türkiye’ye girmesi yasaklanmış.
Anadili Kürtçe'nin yanı sıra Arapça, Türkçe, Farsça ve Fransızca bilmesi; onun diğer ülkelerden tarihçi ve doğubilimcilerle (müsteşrik, oryantalist) fikir ve tecrübe alışverişinde bulunmasını; coğrafya (ülke, bölge, köy, belde, ırmak, dağ gibi yerlerin eski ve yeni adları) ve tarih (tarihi şahsiyetlerin isimleri) alanındaki eski bilgiler konusunda yetkinleşmesini sağlamış; Fars, Kürt ve Türklerin İslam uygarlığına katkılarına dair çok sayıda belge ve bilgi elde etmesine yaramış.
M. A. Avni, Bin Tercüme Komisyonu’nun önerisi üzerine meşhur bir tarih kitabı olan Bedlis Hükümdarı Şeref Han’ın yazdığı Şerefname’yi Farsça'dan Arapça'ya çevirmiş. Kitap, Kürtlerin ve Kürt beyliklerinin tarihini anlatıyor.
Ayrıca kitapta o devirdeki Farslar ve Türkler ile Safevi-Osmanlı münasebetlerine dair bilgiler yer alıyor.
Şerefname, M. Ali Avni’nin vefatından altı yıl sonra, 1958’de basılabilmiş.
Bin Kitap Tercüme Komisyonu, 1940’larda Evliya Çelebi’nin Seyahatname kitabının Arapça'ya çevrilmesi görevini de Avni’ye vermiş.
Facebook’taki yazıda yanlış bir bilgi de yer alıyor.
Şöyle ki:
Avni, 1930’larda Dr. Şerko Bliç mahlasıyla Kürt Meselesi isimli bir kitap yazmıştır. Ancak Mısır Krallık Sarayı ile Türkiye arasındaki ilişkilerin bozulmaması için Dr. Şerko Bliç adını kullanmıştır.
Aynı hata, Kurdipedia sitesinin Arapça yayınında da bulunuyor.
Hâlbuki Aso Zagrosi’nin de yukarıda açıkladığı gibi, “Dr. Şerko Bliç” Avni’nin değil, Sureya Bedirxan’ın kod adıdır.
Kurdipedia (Wikipedia gibi) isimli sanal ansiklopedideki bilgiler de benzerdir. Farklı ifadelerden birkaçı şöyledir:
1) Selahaddin Eyyubi, El Ezher Üniversitesi’ni Şii Fatımilerin eğitim kurumu olmaktan çıkarıp Sünni İslam âleminin gönlünde yer eden bir kuruma dönüştürmüş.
2) M. Ali Avni, o tarihte Türkiye’deki medreselere giden Kürt talebelere yönelik baskı politikası nedeniyle El Ezher’e gitmiş.
3) Mısır Kralı I. Fuad zamanında açılan sınavı birincilikle kazanan Avni, Mısır Tarihi Kraliyet Divanı Arşivler ve Fermanlar Dairesi Tercüme Masası sorumlusu olmuş.
4) Avni’nin derleyip editörlüğünü yaptığı Şerefname’nin Kürtlere ait bölümü 1939’da Kahire’de Farsça olarak basılmış. Şerefname’nin Farslara ait ikinci bölümünü de Arapçaya çeviren Avni’nin bu çalışması, bugüne kadar henüz basılmamıştır.
5) Kitapların tercümesinin dışında arkeoloji ve antropoloji alanında incelemeler yapmak suretiyle tarihi kitaplarda geçen antik ve ortaçağ bilgilerle veriler konusunda yetkinleşmiş.
6) İslam Döneminde Kürt Devletleri ve Beylikleri isimli kitabı 1945’te Arapçaya kazandırmış.
7) Mısır’a göçüp yerleşen Kürt asıllı Timurlu (Teymur) ailesinin/sülalesinin tarihi hakkında bir kitap yazan Avni’nin bu çalışması da hâlâ basılmamıştır.
8) O tarihte İran Şahı Rıza Pehlevi ile evlenecek olan Mısırlı Prenses Fevziye’ye toplam 40 ders vererek Farsça öğreten Avni, hem şah hem de Mısır kralından yüksek şeref madalyası almıştır.
9) 1940’larda Evliya Çelebi’nin 1660 yılında yazdığı Seyahatname kitabının Mısır, Sudan ve Habeşistan’ın yanı sıra Kürt ve Fars halkı hakkındaki bölümlerinin M. Ali Avni tarafından yapılan Arapça çevirisi, yarım yüzyıl bekletildikten sonra 2004 yılında basılabilmiştir.
Buna rağmen kitap, Mısır kamuoyunda ve Arap tarihçileri arasında büyük yankı yapmış; basında konu hakkında övgüler yayınlanmıştır.
İngilizce hazırlanan biyografideki farklı bilgiye bakalım:
M. A. Avni’nin Mısırlı Muhammed Rıfai’nin kızı Zeynep Hanımla evliliğinden iki oğlu (Selahaddin, İsameddin) ve bir kızı (Duriye) olmuştur.
Temmuz 1952’de vefat ettiğinde Kahire’nin El Muqattam semtindeki Bektaşi Tekkesi Haziresi yakınlarına gömülmüştür.
1970’lerde nadir eserlerin bulunduğu kitaplığı, Kahire Üniversitesi Doğu Dilleri bölümündeki öğretim görevlilerine armağan edilmiştir.
Aralarında Kürt-Arap Kamusu (Sözlüğü) isimli elyazması eserlerin bir kısmı da Bağdat’taki Kürt Bilim Akademisi’ne bağışlanmıştır. Ancak devrin Irak yönetimi bu bölümü feshettiğinden, bahsedilen sözlük basılamamıştır.
M. Ali Avni’nin iki oğlu serbest meslek sahibi olmalarına rağmen ailenin tarihi kimliğine sahip çıkan tavırlarını her zaman sergilemişlerdir.
Mesela İsameddin, Irak Kürdistan bölgesindeki referandum sırasında Kürt yetkililere “tarihi fırsatı kaçırmamak için birlik beraberlik” mesajı göndermiştir.
Ailenin biricik kızı olan 1952 Kahire doğumlu Duriye ise, Fransız okullarında okumuş, yüksek öğrenimini Fransa’da tamamlamıştır.
Yazarlık ve gazetecilik mesleğini icra etmiş; Fransız haber ajansı AFP’nin ilk Mısırlı muhabiri olmuş; Arap dünyasıyla ilgili haberleri Arapça yazarak Mısır basınında yayınlanmasını sağlamıştır.
Fransa’da gazeteciler sendikasına başkanlık yapmış; yazdığı yüzlerce makale arasında Kürt meselesine değindiği çok sayıda yazılı değerlendirmesi de bulunuyor.
O aynı zamanda “Araplar ve Kürtler: Husumet mi Sevgi mi?”, “Çağlar Boyunca Mısır’daki Kürtler”, “Kürt Asıllı Kavalalı Mehmet Ali Paşa” isimli kitapları ve Kürt kökenli Mısırlı yazarlardan ünlü din adamı Muhammed Abdu, Şeyh Abdülbusat Abdülsamet, araştırmacı Hasan Zaza, aktris Suad Hüsni, edebiyatçı Mahmud el Uqqad ile şairlerin piri sayılan Ahmed Şevqi’nin yaşam öykülerini yazmıştır.
Antik devirlerde Anadolu-Suriye bölgesindeki Mittanilerin Kürtlerin ataları olduğunu, Firavun belgeleri arasında bulmuş; MÖ 1390’dan itibaren Mittani-Firavun ilişkileri bağlamında Nefertiti’nin Kürt soylu bir prenses olduğunu belgelemiştir.
1998’de Arap-Kürt Diyalogu Forumu’nu Kahire’de düzenleyerek iki halkın aydınlarını bir araya getirmiştir.
2007’de Irak Kürdistan Bölgesi Kültür İşleri Bakanlığı’nın 2007’de babası M. Ali Avni’nin anısına düzenlediği kültür şenliğine katılmış; “Ailesinin Kürtlerle Araplar arasında kültürel köprü kurduğundan” bahsetmiştir.
15 Mart 2015’te hayata gözlerini yummuştur.
Kaynakça:
Aso Zagrosi, Kürd Tarihçilerinin Meçhul Askeri: Muhammed Ali Awni Sûrekî (Sîverekli), Zagrosname sitesi. 12 Ocak 2016
الملتقى الثقافي الكردي في الرقisimli facebook hesabı, 2 Nisan 2015.
المؤرخ الكوردي الراحل محمد علي عونwww.ekurds.com › arabic
الكاتبة الكردية درية محمد عوني صدى صوت الكرد في أرض الكنانة 15 Temmuz 2019
رسالة من عائلة ( مُحمّد على عونى ) الى القيادات الكُردية فى كُردستان 2 Nisan 2017
أحتفاء بـ"محمد علي عوني" المترجم المصري لكتب كردية Hür Irak Radyosu yayını, 10 Kasım 2007.
unmht://unmht/file.5/C:/Users/B/Desktop/Mohammed%20Ali%20Awni%20-%20biography.mht/
Al-Qahira issue 213 of 11 May 2005; "Mohammed Ali Awny: A Kurd in the Service of Arab and Islamic Culture."
Kurdistan Times, "sharafename, the book", 22 September 2007.
unmht://unmht/file.5/C:/Users/B/Desktop/PUKmedia%20Patriotic%20Union%20of%20Kurdistan.mht/
المرحومة درية محمد علي عوني 30 September 2017 Association of academics and intellectuals Kurds
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish