Kim oldukları belirsiz tam teçhizatlı IŞİD tetikçileri, Irak hükümetine sadık paramiliter savaşçıların elinde bulunan Kuzey Irak ovasındaki bir karakola saldırı düzenlerken izlenebiliyor.
İkinci gruptan 4 kişi, yol kenarına yerleştirilen bomba yüzünden hayatını kaybediyor. IŞİD sözde halifeliklerinin yok edilmesine ve liderleri Ebubekir Bağdadi'nin geçen yıl öldürülmesine rağmen hala korkulması gereken bir güç olduğunu göstermek için başarılı askeri eylemlerini internette yayma konusunda uzmanlık sergiliyor.
IŞİD'in gücünün zirvesindeyken gerçekleştirdiği korkunç gaddarlıklar, örgütün yeniden iş başında olduğunu gösteren her işaretin yurtiçinde ve yurtdışında korku dalgası yaratmasını sağlıyor. Fakat IŞİD'in son aylarda Irak ve Suriye'de gerçekleştirdiği kısa süreli rahatsız edici gerilla eylemlerinin sayısının arttığı doğru olsa da bunların etkisi abartılabiliyor. IŞİD'in Irak'ın batısı ve Suriye'nin doğusunun büyük kısmıyla birlikte 2014'te Musul'u ele geçirmesine uzanan yıllarda yaşananlara kıyasla bu saldırılar epey sınırlı. Bu sefer şaşırtma avantajı ve dolduracağı askeri boşluk olmadan IŞİD'in kendini yeniden canlandırması pek mümkün değil.
Görünüşe bakılırsa yıkık dökük halk sağlığı sistemi ve milyonlarca muhtemel kurbanın bir araya gelmesiyle birlikte koronavirüs Irak için büyük başka bir tehdidi oluşturuyor. Irak, Kovid-19'un yaygın olduğu İran'la uzun bir sınır paylaşıyor. Belki de bu sadece bir an meselesi ve pandemi hala Irak'ı harap edebilir fakat şimdiye kadar bunu belirsiz nedenlerle henüz gerçekleştirememiştir, ki bu etkenler arasında genç nüfus ve sıkı sokağa çıkma yasağı da sayılabilir.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Irak'a yönelik birincil tehditler olarak IŞİD ve koronavirüse odaklanmak, dikkatleri tıpkı diğer Ortadoğu petrol ihracatçılarında olduğu gibi ülkenin karşı karşıya olduğu daha büyük tehlikeden uzaklaştırıyor. Söz konusu tehdit Irak'ta bu kadar ciddi çünkü ülkedeki 38 milyon kişi 40 yıl süren kriz ve savaştan daha yeni yeni çıkıyor.
Iraklılar hala son derece bölünmüş durumda ve bu insanlar ABD'yle İran'ın farklılıklarını savaşarak çözmeyi seçtiği arena haline gelmiş bir ülkede yaşamak gibi makus talihe sahip. Kulağa mazide kalmış bir olay gibi gelse de ABD daha bu ocak ayında İranlı general Kasım Süleymani'ye Bağdat Havaalanı'nda insansız hava aracıyla suikast düzenledi ve İran'la savaşın eşiğine geldi.
Irak için sorun basit ama çözümsüz: Koronavirüsün ekonomi üzerindeki sarsıcı etkisinin yol açtığı petrol fiyatlarındaki çöküşün ardından ülkenin petrol gelirleri hızla azalırken paralar da suyunu çekiyor. Irak, devlet gelirlerinin yüzde 90'ını ham petrol ihracatından kazanıyor fakat nisan ayında sadece 1,4 milyar dolar (yaklaşık 10 milyar TL) gelir elde etti; oysa maaşları, emekli aylıklarını ve diğer devlet harcamalarını karşılamak için 5 milyar dolara (yaklaşık 35 milyar TL) ihtiyaç duyuyordu.
Irak devlet bordrosuna bağlı 4,5 milyon kişiye ve emeklilik maaşı alan diğer 4 milyon kişiye ödeme yapamıyor. Bu, IŞİD cinayetlerindeki artışa ya da muhtemel Kovid-19 yıkımına kıyasla heyecan verici bir haber gibi görünmeyebilir ancak bu durum istikrarı her ikisinden de daha ciddi derecede bozabilir.
Irak Cumhurbaşkanlığı eski Özel Temsilcisi ve yorumcu Kamuran Karadaghi, "Hükümet bu ay emekli maaşlarını hala ödemedi ama birkaç gün içinde ödeyeceklerine dair söz verip duruyor" diyor.
Nakitleri yok.
Bağdat'ta devlet maaşlarında yüzde 20 ya da 30 oranında kesinti yapılacağına dair söylentiler yayılıyor. Mevcut felaket, borç alarak ve rezervleri tüketerek atlatılabilir ama bunların kaybolan petrol gelirlerinin yerini ne zamana kadar tutabileceği konusunda süre kısıtlı.
Irak ve Ortadoğu'daki diğer petrol ihracatçıları, tecritten ve eşi benzeri görülmemiş ekonomik çalkantıdan muzdarip bir dünyada uluslararası düzeyde pek de halden anlamaya mazhar olmayacak. Gelecek Irak için bilhassa kasvetli olabilir ama petrol üreticisi diğer devletler de benzer bir baskı altında. Aslına bakılırsa 1970'lerin ilk yarısının yüksek petrol fiyatlarıyla başlayan aşırı zengin petrol üreticileri çağı sona eriyor olabilir.
Sorun şu ki petrol ihracatına duyulan güven, diğer çoğu ekonomik faaliyet biçiminin de yerini alıyor: Herkes devlet için çalışmak istiyor çünkü en iyi işler orada bulunuyor. Özel işletmelerse para kazanmak için yozlaşmış bir devletin paraziti haline geliyor. Her şey ithal ediliyor ve hiçbir şey yerel olarak üretilmiyor. Yozlaşmış elit tabaka, serveti ve gücü elinde topluyor.
Daha yeni Irak, uzun süre Saddam Hüseyin'in rakibi olmuş ve şimdi korkunç mali sorunlarla boğuşmak zorunda kalacak eski istihbarat şefi Mustafa Kazimi başkanlığında yeni bir hükümete sahip oldu. Iraklı eski bir bakan birkaç yıl önce bana Irak kabinesini gerçekten paniğe kapılırken gördüğü tek anın, IŞİD'in Bağdat'ın kapılarını zorladığı zaman değil de petrol fiyatlarının normalden daha keskin bir şekilde düştüğü an olduğunu söylemişti. Bu seferki fiyat düşüşü üreticilerin bakış açısına göre her zamankinden daha kötü ve fiyatlar nisan ayında gördüğü en düşük noktadan yükselmiş olsa bile tamamen düzelme şansı çok düşük.
Geçen yıl ekim ayında Bağdat'ta gerçekleşen protestolar, göstericilerin yolsuzluğun sonlanması ve iş isteklerinin yanı sıra elektrik ve su gibi alanlarda daha iyi kamu hizmetleri talepleriyle başlamıştı. En az 700 protestocu öldürülmüş ve 15 bin kişi de yaralanmıştı. O sıralar halk ekonomi pastasından adil bir pay aldıklarına inanmıyordu ve bu pasta şimdi önemli oranda daha da küçülmek üzere.
Yağmacı elitlere karşı benzer bir öfke, Angola'dan Suudi Arabistan'a kaynak zengini ülkelerde hissediliyor fakat bu seçkinler (aile, mezhep, etnik köken, siyasi parti gibi) doğru bağlantılara sahip herkesin iş alabildiği mevcut sistemden faydalanmada yalnız değil. Bakanlıklar farklı çıkarların ana gelir kaynağı haline geliyor. Protestoların yeniden başlaması çok fazla zaman almayacak.
Bazılarının hayal ettiği gibi Irak'a yönelik tehdit IŞİD değil ve genç nüfus koronavirüse karşı savunmasız olmayabilir fakat pandeminin beraberinde getirdiği petrol fiyatlarındaki uzun süreli düşüşün zincirleme etkisi Ortadoğu için son derece istikrarsızlaştırıcı olacak.
https://www.independent.co.uk/voices
Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu
© The Independent