KONDA araştırması: Türkiye'de kadınlar daha muhafazakar, sadece yüzde 22'si çalışıyor, daha az sosyalleşiyor

KONDA Hayat Tarzları Toplumsal Cinsiyet raporunu açıkladı, rapor Türkiye’de kadınlarla erkekler arasındaki dengesizlikleri çeşitli alanlar üzerinden ortaya koyuyor

Fotoğraf: Pixabay

KONDA'nın 11 yıl içinde farklı zamanlarda toplamda 20 bine yakın kişiyle görüşülerek gerçekleştirilen üç farklı Hayat Tarzları araştırmasının karşılaştırmalı verilerine dayanan rapor Türkiye’de kadınlarla erkekler arasındaki dengesizlikleri çeşitli alanlar üzerinden ortaya koyuyor.

Rapor temel demografik farkları ve toplumun toplumsal cinsiyete dair bakışını ele alıyor. 

Yerleşim, eğitim, medeni durum, yaş gibi farklar üzerinden kadınların ve erkeklerin kamusal alanda yer alma, tüketim, beden ve sağlık, medya ve müzik, din ve değerler açısından kadınlarla erkeklerin nasıl ayrıştığını ortaya koyuyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Araştırmada öne çıkan bulgusu Türkiye'de kadınlar ve erkeklerin birçok açıdan farklı yaşadığı yönünde.

KONDA bu farklılığı demografik özelliklerdeki farklılığa dayandırıyor.

Araştırmada dikkat çekici 10 sonuç şöyle:

1- Türkiye’de halen kadınların yüzde 22’si, erkeklerinse yüzde 62’si çalışıyor. Kadınların yarısından fazlası ev kadını.

2- Kadınlar günlerinin önemli bölümünü ev işlerine ve buna bağlı olarak yemeğe ve alışverişe ayırırken, erkekler yoğun olarak çalışıyor ve evişi neredeyse hiç yapmıyorlar.

3- Ayrıca kadınlar, önemli bir kısmının ev kadını olmasının da etkisiyle, okul arkadaşları veya iş arkadaşları gibi farklı gruplarla erkekler kadar sosyalleşmiyorlar. Daha az spor yapıyor, kültürel etkinliklere çok daha az katılıyorlar. 

4- Kadınlar daha dindarlar, daha sık ibadet ediyorlar ve daha muhafazakâr değerlere sahipler. Gıda alışverişi hayatlarında daha önemli yer tutsa da genel olarak tüketim alışkanlıkları, sosyal medya üyeliği, geleneksel medyaya ilgi açısından erkeklerin gerisindeler.

5- Kadının çalışmak için eşinden izin alması gerektiğini, isteyen kadının kürtaj yaptıramayacağını düşünenler çoğunlukta.

6- Kadınların önemli bir kısmı futbol takımı tutuyor; erkeklerin bir kısmı ev işi yapıyor. Tablo olumlu olmasa da son 10 yılda mesafe alındığını gösteriyor.

7- Rapor boyunca ortaya çıkan bir diğer bulgu, aynı durumu kadınlarla erkeklerin farklı algılamasına dair. Örneğin erkekler de kadınlar da evde televizyon izlenirken kumandanın kendilerinde olduğunu düşünmeye daha fazla meyilliler.

8- Benzer demografik özelliklere sahip olan kadın ve erkekleri karşılaştırdığımızda kadınların bireysel özgürlükler bağlamında erkeklere göre daha özgürlükçü olduğu ortaya çıkıyor.

9- Metropolleşmenin yanı sıra medya kanallarında da son 10 yılda değişimler oldu: Televizyona etkisi azaldı, gazeteler neredeyse yok oldu ve 2008’de çok kısıtlı olan ve o dönem ele almadığımız sosyal medya hızla yaygınlaştı. Kadınlar ve özellikle ev kadınları, erkekler kadar hızlı benimsememiş olsa da ev kadınlarının dahi 10 yıl içinde yüzde 44’ünün sosyal medya kullanır hale gelmesi dönüşümün hızı konusunda ipucu veriyor. 

10- İki cinsiyet arasında rapor boyunca yaptığımız karşılaştırmalardaki farklar sadece cinsiyet  özelliklerine değil, daha birçok farklı demografik özelliğe dayanıyor. Yani örneğin erkeklerin kültürel etkinliklere daha fazla gitmeleri erkeklerin “doğaları gereği” daha fazla ilgilenmelerinden değil, daha eğitimli ve daha fazla bekar bir kitle olmalarından kaynaklanıyor.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU