CHP’nin cumhurbaşkanı aday adayı olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir’de başlattığı seçim çalışmalarına Adana’da devam etti. Ceketini çıkarıp kollarını sıvayan İmamoğlu, konuşmasında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a meydan okudu. İktidarın algı operasyonları ve çeşitli entrikalar peşinde olduğunu söyleyen İmamoğlu, "Bu yolculukta kumpaslarla entrikalarla kurdukları oyunları size söz veriyorum başlarına yıkacağım" dedi.
CHP'li belediyelere yönelik birbiri ardına soruşturmalar başlatılmıştı. Şahsına yönelik de 6 soruşturma açılan İmamoğlu, iktidarı "uydurma gizli tanık beyanları ve FETÖ terör örgütünün muameleleri gibi hareket etmekle" suçladı. Erdoğan'a "Senin savcıların sorsun, benim arkadaşlarım yanıtlasın. Kim ahlaklı hangi dönem kamu ve millet korunmuş, hangi dönem milletin kaynakları peşkeş çekilmiş, canlı yayında bu millete izletmeye var mısın? Var mı yüreğin, var mı cesaretin?" diye seslenen İmamoğlu, "Hodri meydan! Sana yenilmeyeceğiz, o sandık seni evine gönderecek!" dedi.
İmamoğlu’nun açıklamalarından çıkanlar şöyle:
Ekonomi freni patlamış bir kamyon gibi resmen uçurumdan aşağı sürükleniyor, vatandaşlarımız ayrıştırılıyor, eğitim sağlık yargı sistemi paramparça. Bu durumdan çıkışın yolu ise CHP'dir. Sizler bu ülkenin umudu, bu yolculuğun neferisiniz.
Bu ülkeyi rayından çıkaran anlayışa dur dememizi istiyor. Devlet adım adım yok olmaya doğru giderken biz partisinin emanetini gururla göğsünde taşıyan neferler olarak bu gidişata hep birlikte son vermek zorundayız. ben bu yolculuğa sırtımı verebileceğim partime ve benimle her koşulda mücadele edebilecek yol arkadaşlarıma yani sizlere, nefer olan herkese güvenmenin gönül rahatlığıyla yola çıkıyorum. Bu yoldan asla vazgeçmeyeceğim.
Suriye’de yaşananlara göz yumamayız. Tarihi bağlarımız var akrabalıklar var ama biz milletçe mazlumun yanındayız. Her yerde mazlumun yanında olduk. İşte onun için bugün Lazkiye ve çevresinde süren Tartus’ta olan çatışmalar aralık ayından bu yana yaşanan en büyük şiddet dalgasına dönüşmüştür. Özellikle Suriye’de yaşayan Alevilere yönelen şiddet ve sivil halk arasında yaşanan kayıplar ile azınlıklara yönelik katliam ihtimali bizde bu memleketin vicdanlı 86 milyonun insanın da çok büyük endişe kaynağı olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti devleti Suriye’de güçlü demokratik ortadaki halkların eşitlik ilkesinin korunduğu ve özellikle inanç, etnik köken ayrımı olmaksızın insanları birlikte yaşamaya, medeni bir biçimde yaşatmaya yönelik bir devletin kurulmasına biz öncülük edebiliriz. Türkiye bunu yapması için masada olması gerekir dedik. Ve bu yoldan asla sapmaması gerekir dedik. O bakımdan ne yazık ki endişe duyuyoruz. Ne yazık ki Türkiye masa kuran ülke olması gerekirken çoğu masalarda sandalye bulamaz durumdadır. Bu en dişe vericidir. Yanı başımızda olan ve yürütülen bu süreçler bizim yüzyılımızı iki yüz yılımızı yüzlerce yılımızı etkileyecek oluşumlardır. O bakımdan Türkiye şiddetin son bulması ve Suriye’de barışın tesisi için uluslararası çabalara öncülük etmek zorundadır. Suriye’de kalıcı barış ve istikrarın sağlanması Türkiye için önemli bir önceliktir. Bölge barışı ancak Suriye’de yaşayan aleviler ve diğer inançlara sahip insanalar eşit davranılmasıyla, adil ve tüm kesimlerin haklarını güvence altına alan bir sistem kurulmasıyla mümkündür. Zaten Atatürk’ün bize bıraktığı ilke de budur; yurtta sulh cihanda sulh.
Biz başarıya koştukça iktidarın zalimliği de artıyor. Bakın dün de ifade ettim. Birkaç gün önce öğrendiğim bir bilgiyle masum insanlara aralarında yol arkadaşlarım da var kimi tanıdığım kimi tanımadığım, bir grup insanın mal varlıklarına, banka hesaplarına el koyuyorlar. Bir kez daha algı operasyonu peşinde koşuyorlar, itibar suikastı yapmaya çalışıyorlar. Akıllarında beni korkutacaklar yıldıracaklar. Bu haktan ve hukuktan nasibini almamışların ben bugüne kadar hiçbir saldırısında bir milim geri adım atmamız, saçımın teli bile titrememiş ben sizden korkacağım…. Hadi oradan! Hadi oradan! Bu yolculukta kumpaslarla entrikalarla kurdukları oyunları size söz veriyorum başlarına yıkacağım, başlarına yıkacağım, başlarına yıkacağım!
Biz başarıya koştukça iktidarın zalimliği de artıyor. Bakın dün de ifade ettim. Birkaç gün önce öğrendiğim bir bilgiyle masum insanlara aralarında yol arkadaşlarım da var kimi tanıdığım kimi tanımadığım, bir grup insanın mal varlıklarına, banka hesaplarına el koyuyorlar. Bir kez daha algı operasyonu peşinde koşuyorlar, itibar suikastı yapmaya çalışıyorlar. Akıllarında beni korkutacaklar yıldıracaklar. Bu haktan ve hukuktan nasibini almamışların ben bugüne kadar hiçbir saldırısında bir milim geri adım atmamız, saçımın teli bile titrememiş ben sizden korkacağım…. Hadi oradan! Hadi oradan! Bu yolculukta kumpaslarla entrikalarla kurdukları oyunları size söz veriyorum başlarına yıkacağım, başlarına yıkacağım, başlarına yıkacağım!
İstanbul’a o seçim zaferini yaşadıktan sonra her günümüz saldırılarla geçti buradan söylüyorum ey ilgili şahıs o kendini çok iyi biliyor; bak ben senin dediğin gibi şantaj montaj demiyorum çok net bir şey söylüyorum benim arkadaşlarım eğer en ufak bir haksızlığa veya hukuksuzluğa karışmışsa gelin bütün dosyaları açıp kamuoyuyla açıkça paylaşın. Hodri meydan! Ama öyle uydurma gizli tanık beyanları, geçmişteki FETÖ terör örgütünün muameleleri gibi hareket etmeyin, mertçe hakka hukuka uygun olarak yapın! Senin savcıların sorsun, benim arkadaşlarım yanıtlasın. Kim ahlaklı hangi dönem kamu ve millet korunmuş, hangi dönem milletin kaynakları peşkeş çekilmiş, canlı yayında bu millete izletmeye var mısın? Var mı yüreğin, var mı cesaretin? Ufacık da olsa vicdan kırıntın varsa bu meydan okumaya yanıt verirsin. Hodri meydan! Sana yenilmeyeceğiz, o sandık seni evine gönderecek.
Independent Türkçe