Türkiye'nin uzun vadede karşılaşacağı problemlerin en büyüğü genç ve nitelikli iş gücünün karşılanamaması olacaktır.
Son yıllarda nüfus artış hızının giderek azalmasına ek olarak her ilde üniversitelerin açılması, üniversitedeki bölüm ve kontenjanların artırılması ile genç nüfusun iş hayatına atılması 4-5 sene erteleniyor.
Böylelikle üniversite mezunu öğrenci sayısında bir artış yaşanmış olmakla beraber, gençlerin de iş hayatında sahip olacaklarına dair beklentileri artıyor.
Bu aşamada siyasi iktidar, gençlerin beklentilerine paralel olacak şekilde Türkiye'nin yarınları adına bu soruna çözüm üretmek mesuliyetindedir.
Ancak Türkiye'de gençlerden gelen geri dönüşler, bu beklentilerin tam olarak karşılanamadığını gösteriyor.
Genç nüfusun Türk siyasetinden beklentisinin tespiti üretilecek çözümler için önem arz ediyor.
Gençler, temel olarak hak ettiklerinin karşılığını alabilecekleri bir hayat sürdürmek istiyorlar.
Bu kapsamda eğitim ve istihdam, hak ve özgürlükler, ekonomik refah, çevre ve sürdürülebilirlik, katılım ve demokrasi en temel başlıklar olarak sıralanabilir.
Bu beklentileri karşılanmayan veya karşılanacağına dair umudunu kaybeden Türk gençliğinde ne yazık ki yurt dışına göç konusunda büyük bir istek bulunuyor.
Yurt dışındaki yaşam standartlarının özellikle ekonomik olarak ülkemize kıyasla iyi olması göç konusunda gençlerin iştahını kabartan nitelikte.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) yayımladığı 2023 yılı Uluslararası Göç İstatistikleri de dikkat çekici veriler ortaya koydu.
Bu rapora göre 2023 yılında toplam 714 bin 519 kişi yurt dışına göç etti.
Göç edenlerin yüzde 46'sını 15-34 yaş aralığındaki gençler oluşturdu. Bu, 329 bin 134 genç demektir.
Türkiye'de 15-34 yaş arasındaki nüfus, 2023 yılı itibarıyla yaklaşık 19,5 milyon kişi.
Yani oransal olarak bakıldığında 15-34 yaş aralığındaki nüfusun yaklaşık yüzde 2'si sadece 1 yıl içerisinde yurt dışına göç etti.
Tüm bu istatistikler de bize gösteriyor ki bu göç dalgasının önüne geçilmezse ülkemiz yakın gelecekte çok ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacaktır.
Tam bu noktada siyasiler, genç ve nitelikli nüfusun Türkiye'de kalmasını ve yaşamını sürdürmesini sağlamak için öngörülebilir bir Türkiye inşa etmek zorunda.
Yarınlara dair hayal kurulabilen, bu hayallerin gerçekleştirilmesi uğruna mücadele edilebilen, mutlu ve müreffeh bir vatan siyasilerin bu noktada en temel görevidir.
Böyle bir ülke inşa edilirse herkes hak ettiğini elde edecek, verilen göçlerin aksine memleketimiz artık göç alan bir ülke konumuna gelecektir.
Bu da ancak memleketimizin her köşesinde; 7'sinden 77'sine din, dil, ırk, cinsiyet, makam/mevki vs. fark etmeksizin hiçbir zümreye ayrıcalık tanınmadan adaletin tecelli edeceği bir düzen ile sağlanabilir.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bu aşamada mühim olan en büyük adalet saraylarını hizmete sunmak değil, hukuka olan güvenilirliğin yüksek olduğu devletler arasında en tepede yer almaktır.
Böyle bir düzenin inşası ile çocuklarımız ve gençlerimiz yarınlarına umutla bakabilecek, yurt dışına göç etmekten ziyade memleketinin yararına neler yapabileceğine dair fikirler oluşturarak kendi yarınlarını oluşturmak için çaba sarf edebileceklerdir.
Bu düzenin inşası ise siyasette ancak gençlere söz hakkı ve temsil yetkisi verilmesi ile söz konusu olabilir.
Gençlerin sorunlarından, beklentilerinden uzak bir siyasi zümrenin memleketimizin yarınlarına dair çözüm üretebilmesi mümkün değil.
Siyasi parti kadrolarında genç kontenjanının artırılması, milletvekili yaş ortalamasının düşürülmesi, gençlerin taleplerinin dinleneceği söyleşi ve konferanslar düzenlenmesi ile bu sorunlara çözüm aranabilecektir.
Memleketimizin istikbalini ancak gençlerin halinden anlayan, zamana ayak uydurabilen ve çağı yakalamış bir kadro ile eskilerin tecrübe ve birikimlerinin harmanlanmasıyla elde edilen planlamalar şekillendirebilecektir.
Türk gençliği yarınlara dair asla umutsuzluğa kapılmamalı, çözümü başka yerlerde aramamalı.
Mustafa Kemal Atatürk'ün de söylediği gibi, Türk istikbalinin evladı unutma ki "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!"
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish