Paşinyan Moskova'ya "Ya Herro ya Merro" demeyi sürdürüyor

Mayis Alizade, Independent Türkçe için Erivan'daki Uluslararası ve Güvenlik İşleri Enstitüsü uzmanlarından David Stepanyan ile konuştu

Fotoğraf: Reuters

AB üyeliği yasa tasarısının parlamentoya sunulması için gereken 50 binin üzerinde imza toplanınca hükümet tasarıyı parlamentoya sevk etti.

Bağımsız Devletler Topluluğu’nun (BDT) geçen 25 Aralık’ta Sankt-Petersburg’da gerçekleşen gayriresmi zirve toplantısına “virüse yakalanmasını” gerekçe göstererek katılmayan Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, çevrim içi katıldığı Avrasya Ekonomi İttifakı (AEİ) toplantısında Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko’ya salvolar gönderdi.

Daha önce burada yazmıştık: 44 günlük savaştan önce ve sonra Lukaşenko’nun Azerbaycan lehine verdiği demeçleri örnek gösteren Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Belarus devlet başkanını ülkesinde görmek istemediklerini belirtti.

Türk siyasetinin renkli şahsiyeti Bülent Arınç’ın o ünlü sözünü borç alsak, “lamı-cimi olmadan” söylemişti.

AEİ’nin Sankt-Petersburg’daki toplantısında muhtemelen Aleksandr Lukaşenko, o salvoları beklememiş olacak ki Paşinyan’a sadece “Buraya gel, öyle konuşalım” diyebildi.

Güney Kafkasya’nın AB’ye tam üyelik için adaylık statüsü almış Gürcistan’ın, özellikle 26 Ekim’de yapılan parlamento seçimlerinden sonra Batı ile ilişkilerinde yaşadığı ağır zikzaklar ve peş peşe gelen yaptırımlar, Brüksel’in de Tiflis’in de süreci durdurmasına neden olurken Nikol Paşinyan liderliğindeki Ermenistan, oluşan bu ortamı kararlı bir şekilde değerlendirmeye çalışıyor.

Hükümetin AB üyelik müzakerelerinin başlaması için parlamentoya sevk ettiği yasa tasarısı, yeni bir hamle niteliği taşıyor.

Türkiye’yi yakından ilgilendirmesi gereken bu gelişmeyle ilgili, Erivan’daki Uluslararası ve Güvenlik İşleri Enstitüsü uzmanlarından David Stepanyan, Independent Türkçe’ye değerlendirmelerde bulundu.
 

David Stepanyan
Erivan’daki Uluslararası ve Güvenlik İşleri Enstitüsü uzmanlarından David Stepanyan

 

"Ermenistan’ın AB üyeliği alternatifsiz bir süreç"

Ermenistan’ın AB üyeliği başvurusu için Sivil İnisiyatif Platformu’nun 50 bin imza toplaması gerekirken tamamen meşru yollarla 52 bin imza toplandığını söyleyen David Stepanyan, "Sivil İnisiyatif Girişimi’nin bu çalışmasının hükümet tarafından da onaylanması gerekiyordu ve onaylandı. Ben bunu sadece alkışlayabilirim. Bu temelde hükümetin hazırladığı karar tasarısının yakın dönemde parlamentoya sevk edilmesini bekliyoruz. Parlamentonun bu tasarıyı onaylayacağını ümit ediyoruz" dedi.

"Başbakan Nikol Paşinyan’ın da ifade ettiği üzere, Ermenistan’ın AB üyeliğine gidecek veya kapanacak yolu referandum belirleyecek" diyen  Stepanyan, referandumdan olumlu bir yanıt çıkar çıkmaz Ermenistan'ın, AB üyeliği için dilekçesini sunacağını belirtti ve "Ben bu girişimin, isabetli adımlar sayesinde başarıya ulaşacağından ümitliyim. Çünkü Ermenistan’ın AB üyeliği alternatifi olmayan bir süreç" şeklinde konuştu.

Özellikle son yıllarda Ermenistan için önemli gelişmeler yaşandığını hatırlatan Stepanyan, şunları söyledi:

44 günlük savaştan başlayarak Karabağ’da Ermeni kökenli insanların kalmamasına kadar birçok şey değişti. Bugün Ermenistan’ın gerçek güvenlik teminatları bulunmadığı gibi gerçek müttefikleri de yok. Bu nedenle alternatif müttefikler arayışı ülkenin esas hedefidir. Biz, Avrupa Birliği’nin Ermenistan için bu tür bir müttefik ve belirli ölçüde bir güvenlik sübabı olabileceğine inanıyoruz.


David Stepanyan, "Ben uzun süre önce AB üyeliği için dilekçe vermiş Türkiye’nin de bu yönde gereken adımları atarak AB üyesi olacağını düşünüyorum. Bu, hem Türk hem de Ermeni halklarının çıkarına. Ben AB’nin Doğu yönünde genişlemesi gerektiğine inanıyorum. Çağdaş dünyada yeni ittifaklar şekillenirken Türk ve Ermeni halklarının da AB üyesi olma hakkı var” ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU