İspanya'daki bir mağarada Avrupa'daki en eski okçuluk kirişi bulundu. Son derece ileri seviye bir uzmanlıkla yapılan 7 bin yıllık aletler, bugün hâlâ kullanılan tekniklerle üretilmiş.
Granada kentindeki Cueva de los Murciélagos'ta (Yarasa Mağarası) çalışmalar yürüten arkeologlar, Cilalı Taş Devri'nden kalma kiriş ve oklar buldu. Okçulukta kiriş, yayın tutturulduğu ip anlamına geliyor.
Cilalı Taş Devri'nde en az 3 bin yıl boyunca gömü alanı olarak kullanılan mağaradaki kiriş ve okların, mezar eşyası olarak ölülerin yanına konduğu düşünülüyor.
Barselona Özerk Üniversitesi'nden Raquel Piqué liderliğindeki araştırmacılar, yaklaşık 7 bin yıllık silahları inceleyerek tarih öncesi insanların becerilerine ışık tuttu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İki kirişin ilk başta bitkilerden yapıldığını düşünen bilim insanları hayvan tendonları kullanıldığını görünce şoke oldu. Birinde dağ keçisi ve domuz, diğerinde de karaca sinirleri bağlanarak sert iplik oluşturulmuştu.
Bulguları hakemli dergi Scientific Reports'ta dün (5 Aralık) yayımlanan çalışmada iki kirişin farklı zamanda yapılmasına karşın aynı şekilde burularak üretildiği kaydedildi. Araştırmacılar bunun hâlâ kullanılan bir teknik olduğunu ifade ediyor.
Piqué farklı zamanlara ait kirişlerin hammaddesi farklı olmasına rağmen tekniğinin aynı kalması ve bugünkü yöntemlere benzemesinin sürekliliğe işaret ettiğini söylüyor:
Her detayın önemli olduğu bu hassasiyet ve teknik ustalık seviyesi, bu Cilalı Taş Devri zanaatkârların olağanüstü bilgisinin kanıtı.
Ayrıca hayvan tendonlarının kirişlerde kullanıldığına Avrupa'daki tarih öncesi toplumlarda daha önce rastlanmadığını ekliyor.
Üstlerindeki tüylerle birlikte binlerce yıl korunan oklar da benzer şekilde ustalıkla üretilmişti. Bilim insanları ayrıca beklemedikleri seviyede bir estetik kaygı güdüldüğünü de gözlemledi.
Oklar, söğüt ve zeytin ağacının yanı sıra kamışların ölçülü bir şekilde birleştirilmesiyle yapılmıştı. Makalenin yazarlarından Ingrid Bertin, okların ön kısmının sert, arkasının da daha hafif olması sayesinde "balistik özelliklerinin ciddi derecede geliştiğini" ifade ediyor.
Ayrıca okların huş ağacı kabuğundan elde edilen katranla kaplandığı tespit edildi. Ekip bunun aleti daha dayanıklı hale getirmenin yanı sıra tüyler gibi estetik bir amaç da taşıdığını düşünüyor.
Bilim insanları okların ne için kullanıldığını henüz bilmiyor. Avlanırken veya savaşırken kullanılmış olabilecekleri gibi öldürücü olmama ihtimalleri de var.
Ekip daha sonraki çalışmalarda bu belirsizliği gidermeyi umuyor.
Independent Türkçe, Debrief, El País, Scientific Reports
Derleyen: Büşra Ağaç