Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen TRT World Forum'da açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, konuşmasında İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki gösterdi ve Birleşmiş Milletler’in saldırıyı durdurma konusunda yetersiz kaldığını söyledi.
Erdoğan İsrail’in saldırılarını eleştirdiği sırada, salonda bulunan bir kişi tarafından protesto edildi. Protestocu, “Siyonistler faaliyetlerini gemilerimizde ve limanlarımızda sürdürüyor” dedi. Erdoğan ise, “Siyonistlerin dili ağzı olma. Siyonistlerin dili, ağzı, gözü olmak suretiyle burayı provoke etmeye ne kadar çalışırsanız çalışın netice alamazsınız. Dünyadaki Siyonistler Tayyip Erdoğan’ın nerede durduğunu çok iyi biliyor” sözleriyle yanıt verdi.
Erdoğan’a “İsrail ile ticaret” protestosu:
— Independent Turkish (@TurkishIndy) November 29, 2024
Protestocu: Siyonistler faaliyetlerini gemilerimizde ve limanlarımızda sürdürüyor
Erdoğan: Siyonistlerin dili ağzı olma, dünyadaki Siyonistler Erdoğan’ın nerede durduğunu iyi biliyorhttps://t.co/Fh209N4JMj pic.twitter.com/HWGCe14xbg
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Dünya çatışmaların pençesinde. Bugün dünya eşitsizliklerin pençesinde kıvranmakta. Yüzümüzü nereye çevirsek dram görüyoruz, adaletsizlikler görüyoruz. Sınır komşusu iki ülkenin birinde zenginlik hakimken diğerinde milyonlarca insan açlık ve yoksullukla boğuşuyor.
Umutlarımızı yeşertecek bütün gelişmelerin sayısı giderek azalıyor. İnsanlık bir dönüm noktasındadır. Evlatlarımızın, torunlarımın geleceğini etkileyecek hadiseler yaşanmaktadır.
İnsani krizler mevcut dünya sisteminin kırılganlığını ortaya sermektedir. Hep söylediğim gibi her kriz aynı zamanda bir imkandır. Layıkıyla değerlendirebilenler için her kriz yeni bir dönemin muştusu, yeni bir başlangıcın öncüsü olma potansiyeline ziyadesiyle sahiptir.
"Şu anda BM ile devam edilemez"
Şu an bu Birleşmiş Milletler ile devam edebilir miyiz? Hayır. Tamamıyla bu Birleşmiş Milletler'in reforme edilmesi gerekmektedir. Dünya 5 daimi üyenin eline diline bırakılamaz. Süratle değişim gerekiyor. 5 daimi üye, 15 geçici üye, olmaz. Bu şekilde dünya yönetilemez. Bu 5 daimi üyeden bir tanesinin iki dudağı arasına 194 ülkenin kaderi terk edilemez. Dünya değişti, değişiyor. Öyleyse bu değişime yönelik ciddi bir değişim şart. Kabullenmezler biliyorum. 4. yılına girecek olan Rusya-Ukrayna Savaşı bize kurallara dayalı uluslararası sistemin zayıflığını gösterdi.
İsrail hükümetinin bölgedeki yaşayan herkesi tehlikeye atan saldırganlığı karşısında bundan bize ne diyebilir miyiz? Bu savaş niye? Eğer bugün harekete geçmezsek ne zaman geçeceğiz. Gazzeli, Lübnanlıların acısı hepimizin acısıdır. Zalimin yanında duran zulmüne de ortak olur. Türkiye olarak devleti ve milleti ile Gazze'deki mezalime sesimizi yükseltiyoruz.
Türkiye ne yapıyorsa, barış için yapıyordur. Bizim hiçbir ülkeye ve millete düşmanlığımız yok. Başka bir kökenden diye kimseye öfke duymuyoruz, husumet beslemiyoruz. İspanya'dan kovulan 500 bini aşkın Museviye kapısını açan bu millettir. Biz kapımızı açtık. O gün bugündür onlar misafirimiz olarak bizimle beraber yaşadılar, yaşıyorlar.
Biz tam 420 gündür bölgemizi kan deryasına çeviren bu cinnet halinin son bulmasını istiyoruz. İsrail ile Lübnan arasında sağlanan ateşkes kalıcı olmalı. İnsanlık daha fazla irtifa kaybetmeden Gazze'de de sürdürülebilir ateşkes bir an önce tesis edilmelidir. Türkiye ilk günden beri bunu savunmuştur. Gazze'deki soykırımın durması ve kalıcı barışa giden yolun açılması için değil elimizi, tüm bedenimizi taşın altına koymaya hazırız. 29 Kasım Filistin Halkıyla Dayanışma Günü dolayısıyla Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu buradan tekrar ilan ediyorum.
"Milletimizin sinir uçlarıyla oynanıyor"
Tamamen izlenme kaygısıyla çekilen diziler ne kültürümüze ne değerlerimizin yaşatılmasına hiçbir fayda sağlamıyor. Şiddetin meşrulaştırdığını görüyoruz. İstisnai örnekler üzerinden tüm aile yapımız hedefe konulmakta, toplumun temel direği olan aile adeta kötülüklerin kaynağı olarak yansıtılmaktadır. İktidar partisi olarak LGBT denilen aile düşmanlığı denilen yapıya karşıyız. Açık söylemek gerekirse son dönemde milletimizin sinir uçlarıyla oynanıyor. Sadece para kazanma hırsıyla da izah edilemez. Bir sosyal mühendislik projesi uygulanıyor. 28 Şubat'a giden yolların nasıl döşendiğini biliyoruz.
Independent Türkçe