Dış politika sohbetlerinin bugünkü bölümünde Amerikan başkan adaylarından Trump'a yapılan suikastı ele almaya çalışacağız.
Bu suikastla ilgili olarak daha önceki yazılarımda ve konuşmalarımda defalarca böyle bir suikastın oldukça muhtemel olduğunu söylemişim.
Peki neden aslında böyle bir suikast geldi derseniz, birincisi şu tip şeyler söylemek mümkün.
Görevdeki başkanların öldürüldüğü bir ülkeden bahsediyoruz.
Görevdeki başkanlara çok sayıda suikast girişimi olmuş.
Bunların bazıları yaralı, bazıları da hiç yara almadan kurtulmuş.
Ama en az 4 başkan öldürülmüş görevdeyken.
Bunlardan en yakinen bizim bildiğimiz tarihi şahsiyetler olarak Abraham Lincoln 1865'te iç savaşın hemen bitmek üzere olduğu bir dönemde ve diğeri de 1963 yılında John Kennedy.
Şimdi bu defaki peki suikast girişimi neydi?
Bu sıradan bir olay değil tabii ki, bir başkan adayına ve kazanması kuvvetle muhtemel bir başkan adayına suikast yapılıyor.
Bu bir oyun muydu? Trump mı tezgahlamıştı?
Mümkün değil.
Askeri uzmanların verdiği bilgilere göre kullanılan silah Amerikan ordusunda piyadesinin kullandığı silah türlerinden bir tanesi.
Ve yani sonuçta Amerikan başkanı adayı Trump'ın, kulağını yararak geçiyor mermi.
Ama burada Trump'ın ölmemesi, hayatta kalması bütün senaryoları değiştiriyor.
Peki, Trump'ı niye öldürmek istemiş olabilirler?
Trump, Amerika'da son 10 yıllarda egemen olan elitin yapmak istediklerinin hepsini yıkmak istiyor. Kendi tabiriyle Amerikan derin devletini ortadan kaldırmak istiyor.
Bu Amerikan derin devletinin Amerikan çıkarlarını savunmadığını, Amerikan'ın ekonomik çıkarlarını, ticari çıkarlarını mahvettiğini, Amerikan halkını işsizliğe boğduğunu anlatıyor.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish
