Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya'daki Diplomasi Forumu'nda konuştu: Küresel düzenin iflas bayrağını çektiği yer Gazze olmuştur

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu yıl üçüncüsü düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu'nda açıklamalarda bulunuyor

Fotoğraf: AA

100'ü aşkın ülkeden devlet ve hükümet başkanı, bakanlar ile uluslararası kuruluş başkanının katılımıyla gerçekleşen 3. Antalya Diplomasi Forumu başladı. Antalya Diplomasi Forumu'nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde Gazze vardı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

3 gün boyunca günümüz liderlerinden geleceğin liderlerine, iş insanlarından akademisyenlere yaklaşık 4 bin civarında katılımcı burada bir araya gelecek. Fikir teatilerinin ve tartışmaların bizleri doğruya, iyiye, adalete bir adım daha yaklaştıracağına inanıyorum. bu yıl temayı diplomasiyi öne çıkarmak olarak belirledik. İnsanlık olarak gerçekten sancılı, sıkıntılı ve biteviye krizlerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Pek çok alanda ezberler bozuluyor.

"21. yüzyıl bir buhranlar çağına dönüyor"

Ülkeler arasındaki gelir adaletsizliği katlanarak artıyor. Sömürgecilik yeni yöntemlerle devam ettiriliyor. Kültürel ırkçılık, İslam düşmanlığı dünyanın birçok bölgesinde veba salgını gibi toplum içinde yayılıyor. Refah, huzur, barış ve özgürlük asrı olmasını umduğumuz 21. yüzyıl bir buhranlar çağına dönüşmektedir.

"DEAŞ'la göğüs göğüse mücadele eden yegane NATO ülkesiyiz"

Türkiye gerek coğrafi durumu, gerek kültürel bağları gerekse beynelmilel ilişkileri itibarıyla krizlerden en çok etkilenen ülkelerden biridir. Terör tehdidi ile biz tam 40 yıldır mücadele ediyoruz. DEAŞ'la sahada göğüs göğüse mücadele edip bozguna uğratan yegane NATO ülkesiyiz.

"Türkler provoke edilmek istendi"

Avrupa'da Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıların çoğu Türkiye büyükelçiliklerinin önünde gerçekleşti. Türkler provoke edilmek istendi. 4 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz. İklim değişikliği konusunda da durum farklı değildir. Akdeniz çanağında olmamız hasebiyle iklim değişikliğinin menfi etkilerine her geçen yıl daha fazla maruz kalıyoruz.

"Doğru bilgimizi söylemeye devam edeceğiz"

Türkiye'nin hiçbir hadiseyi görmezden gelme lüksü yoktur. Doğru bilgimizi söylemeye devam edeceğiz. Diplomasi krizlerin barışçıl çözümünde elimizdeki en büyük araçtır. Yeter ki diplomasiye şans tanıyalım, alan açalım. Sıkılı yumruklarla musafaha yapılmaz. İçeride güçlü olmadan dışarıda güçlü olunamayacağını da çok iyi biliyoruz. Bu hakikatleri göz önüne alarak son 21 yılda ekonomiden ticarete, savunmadan ihracata her alanda büyük atılımlar gerçekleştirdik. Diklenmeden dik durabilmek için, milli onurumuzu koruyabilmek için her türlü adımı attık. Ekonomide ülkemizi yılda ortalama yüzde 5.5 oranında büyüttük. Milli gelirimizi 5 kat artışla 1 trilyon 119 milyar dolara yükselttik.

Geçen hafta 5. nesil savaş uçağımız KAAN'ın da ilk uçuşunu başarıyla yapmasıyla bu alanda farklı bir lige yükseldik. Türkiye’nin hiçbir hadiseyi görmezden gelme durumu yoktur. Hakikati konuşanların seslerinin kısıldığı günümüzde böyle bir misyonun zorluklarının farkındayız. Buna rağmen birilerini için rahatsız edici de olsa gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Karşı karşıya olduğumuz jeopolitik riskleri yönetmek için her zamankinden daha aktif, çok yönlü soğuk kanlı bir politika izliyoruz. Prensiplerimizden taviz vermeden, ülkemizin menfaatlerini her alanda güçlü bir şekilde savunmanın gayreti içindeyiz.

Diplomasi krizlerin barışçıl çözümünde elimizdeki en büyük araçtır. Karşılıklı anlayışın çerçevesinde hareket edildiği müddetçe aşılamayacak hiçbir engel bulunmuyor. Yeter ki maksimalist hedefler peşinde koşmayalım. Tüm bunları dillendirirken gerçeklerden kopuk bir romantizmden bahsetmiyorum.

"Dostlarımızın sayısını artıracağız"

Dışişleri'nde 163 olan temsilcilik sayısı bugün itibariyle 261'e çıktı. Dünyanın en geniş diplomatik temsilciğine sahip 3. ülkesiyiz. Bugün büyük bir gurula ifade etmek isterim Türkiye, hem Batı'ya hem Doğu ile kazan-kazan ilişkisi kurabilen, AB ile gümrük birliği içinde olup dünyanın dört bir yanıyla ekonomik işbirliğinde olan, bekası tehlikede olduğunda sahada her türlü tedbiri alabilen müessil bir güç olarak öne çıkmaktadır. Tüm dünyada dostlarımızın sayısını artıracağız.

"Gazze'de yaşananlar soykırım"

7 Ekim'den bu yana Gazze'de yaşanan katliamları hepimiz içimiz kanayarak takip ediyoruz. İsrail'in saldırıları sonucunda 30 bin Gazzeli şehit edildi. 2 milyon insan evlerinden göçe zorlandı. Gazze'de sadece çocuklar, kadınlar, siviller katledilmeli. Aynı zamanda milyarlarca insanın uluslararası sisteme, adalete, hukuka inancı da yok edildi. Tarafsızlıktan dem vuran basın yayın organlarının, AB kurumlarının, itibar etmemiz gerektiği söylenen yapıların ne kadar aciz ve işlevsiz olduğunu hep birlikte gördük. Gazze'de yaşananlar bir savaş değildir, bir soykırım girişimidir. Çünkü savaşın bile uyulması gereken bir adabı, hukuku vardır. Küresel düzenin iflas bayrağını çektiği yer Gazze olmuştur. İsrail’in sivil yerleşim yerlerini hedef alan saldırıları sonucunda bugüne kadar 30 bin Gazze’li şehit edildi. 70 binden fazla Filistin’li yaralandı yaklaşık 2 milyon insan evlerinden uzakta göçe zorlandı. Gazze’de sadece çocuklar, kadınlar, siviller canice katledilmedi. Aynı zamanda milyarca insanın hukuka olan inancı yok edildi. Söz konusu İsrail olunca BMGK’nın AB’nin sürekli hak hukuktan bahseden kurumlarının yıllardır bize örnek gösterilen yapıların ne kadar aciz ve işlevsiz olduğunu hep birlikte gördük. Gazze’de yaşananlar kesinlikle bir savaş değildir, bir soykırım girişimidir. Çünkü savaşın bile uyulması gereken bir ahlakı, hukuku vardır.

Netanyahu hükümeti katliam politikalarını dün olduğu gibi pervasızca sürdürebiliyor. Batılı güçler ise ‘tazıya tut, tavşana kaç’ iki yüzlü politikalarıyla dökülen kana ortak oluyor. Sözler eylemle desteklenmedik ne Filistin’deki zulmü durdurmak ne de uluslararası hukuka güveni sağlar.  Filistin’deki zulmü doldurmak ancak Filistin Devleti kurulmasıyla olur. Türkiye olarak hazır olduğumuz belirttik. Gazze’nin de yeniden toparlanmasına olan katkımızı sağlayacağız. Dünyanın 4 bir yanından hemen her hafta meydanları dolduran tüm Filistin dostlarına şükranlarımı sunuyorum.

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU