Özgür Özel, kurultay öncesi CHP'ye kayyum ihtimalini anlattı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel; Cumhuriyet ve Nefes gazetelerine verdiği röportajlarda partisinin ve ülkenin gündemini değerlendirdi

Fotoğraf: CHP

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Nefes gazetesi yazarı Deniz Zeyrek’e verdiği röportajda, Cumhuriyet Halk Partisi'ne kayyum atanmasına dair çarpıcı iddialarda bulundu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Özel, bir ilçe asliye hukuk mahkemesinden alınacak kararla CHP’ye kayyum atanmasının planlandığını, tebligatın ise cuma günü saat 16:59’da yapılmasının kararlaştırıldığını söyledi.

Tebligat için partinin önüne kadar geldiler

Deniz Zeyrek’in daha önce köşesinde yazdığı “iki kayyum planı”nı hatırlatması üzerine Özel, “Biz o kara haftada üç kayyum bekliyorduk” dedi. İstanbul Barosu’nun da bu plana dâhil olduğunu belirten Özel, süreci şöyle anlattı:

Biri CHP’nin içini karıştırmak. Zaman zaman CHP’nin içine dönük mesajlar veriyor. Bizim Sayın Genel Başkanla (Kemal Kılıçdaroğlu) ilişkimiz üzerinden bizi birbirimize düşürmeye çalıştı. Beni istemediğim bir alana çekmeye çalıştı. Bu oyuna gelmedik. Sonra şaibeli kurultay söylemleriyle CHP’yi bu tartışmaya çekmeye çalıştı.

Erdoğan’ın oyununa gelmiyorduk. Öyle bir noktaya geldik ki bir kanıt bulamıyorlar. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının titiz çalışmasını da önemli buluyorum.

Bu sefer Erdoğan baktı ki hukuken sonuç alamayacak aynı MHP meselesinde olduğu gibi bir ilçe asliye hukuk mahkemesinden kayyum kararı alınıp talimatın da CHP’ye cuma akşamı 16:59’da tebliğ edilmesi kararlaştırılmış.

Bazı illerin valileri ‘il başkanlarımıza Pazar günü size o seçimi yaptırmayacağız’ demişler.

Biz de olağanüstü kurultay başvurusunu gizli yapıp, ret cevabı almayacağımız bir salon ayarladık. Tebligat için partinin karşısındaki kafelere kadar gelmişler.

Fidan’a yanıt: Haddini bilsin, sekreterliğe devam etsin

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın kendisine yönelik “Artık haddini bil” sözlerine de sert tepki gösteren Özel, şu ifadeleri kullandı:

Bana bu rejimin çizdiği sınırı bilmiyorum ama son sandıkta milletin çizdiği sınır Türkiye’nin birinci partisinin lideri olduğumdur.

AK Parti’nin içi de kafası da karışık Türkiye karışık dış ilişkiler karışık ama CHP’de tam bir bütünlük beraberlik hâkim.

Delegenin verdiği yetki: Mücadeleye devam.

Milletin verdiği yetki: Birinci partisin iktidara doğru yürü.

Adayımızı çıkarmışız, sandığı istiyoruz ve yürüyoruz.

Bir defa ben bu yetkileri hep seçilerek alıyorum. Hakan Fidan bir defa dışişleri sekreteri. Başkanlık rejimlerinde bakan demezler. Hakan Fidan da haddini bilsin. Bana yanıt yazan laf söyleyen Erdoğan’ın tüm sekreterleri atanmışlardır.

Hakan Fidan sekreterliğe devam etsin biz bu ülkeye Dışişleri Bakanı kazandırmak için çalışıyoruz.

“Berkay’dan da korktukları anlaşılıyor”

Röportajın başında kurultay sürprizi olarak Berkay’ın PM üyeliğine değinen Özel, sanatçının CHP ile olan ilişkisini ve genç seçmendeki etkisini şöyle anlattı:

Berkay’ın o sözü söylediği gün ben de Ekrem Bey’in otobüsündeydim. Ekrem Bey ‘dur dur şu çocuk koşuyor. Her şey çok güzel olacak diyor’ dedi. Berkay’ın sloganı oradan çıktı. Berkay ile Ekrem Başkan’ın aralarındaki hukuka tanıklığım var. İkisine de sürpriz yaptım. Haberleri yoktu.

Berkay’ı cezaevinde ziyaret ettiğimde ‘gençlerin bize bakışı nasıl’ dedim. Dedi ki ‘Özgür Abi, sen bize sahip çıkıyorsun ya Maltepe’de bizden bahsedince koğuşta 46 kişiyiz. Dört beş defa ayağa kalkıp alkışladık...’

O görüşmede PM’ye düşünebiliriz dedim. Siyasi yasak meselesine gelince: Berkay bir slogan buldu. İptal seçimin de Saraçhane’nin de son kazanılan seçimin de ilham kaynağı oldu. Mahkemede herhangi bir ceza almayacağını düşünüyorum ama Ekrem Başkan kadar Berkay’dan da korktukları anlaşılıyor.

Kafa kafaya tokuşuyoruz

Siyasi mücadelede kararlı olduklarını vurgulayan Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devlet gücüyle saldırdığına dikkat çekerek, mücadele yöntemlerini “kafa kafaya tokuşuyoruz” sözleriyle anlattı:

“Biz de milletten aldığımız güçle, üyelerimizin dinamizmiyle CHP’yle dayanışanlarla gençlerden aldığımız enerjiyle karşı çıkıyoruz. Onun elinde sınırsız devlet imkânı var, bizim de elimizde gençlerin ve kitlenin sınırsız direnme gücü var.

Biz direnmeye devam edeceğiz.”

"CHP'yi kayyuma teslim etmedik"

Cumhuriyet'teki röportjında da Özel, partisinin son kurultay süreci ve ardından başlatılan kampanyalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özel, CHP’nin birlik ve bütünlük içinde hareket ettiğini, yandaş basının yaratmaya çalıştığı kriz algısına karşı örgütün kenetlendiğini vurguladı. “CHP’yi kayyuma teslim etmedik, büyük bir dayanışmayla kurultaydan çıktık” diyen Özel, artık iktidara yürüme zamanının geldiğini belirtti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik siyasi operasyonlara da değinen Özel, açılan soruşturmaların ve ailesine yapılan baskınların halk nezdinde büyük tepkiyle karşılandığını ifade etti. Özel, “İmamoğlu’na yapılanlar açık bir darbe girişimidir” dedi.

CHP’nin başlattığı imza kampanyasının da büyük ilgi gördüğünü belirten Özel, kampanyanın kısa sürede 7 milyon 200 bin imzaya ulaştığını ve bunun sadece İmamoğlu’na destek değil, aynı zamanda Erdoğan’a verilen büyük bir güvensizlik oyu olduğunu söyledi. “Tarihin en büyük güvensizlik oyu geliyor” diyen Özel, imzaların şeffaf şekilde korunacağını ve halkla paylaşılacağını da ekledi.

Özel, kampanyanın iktidarın baskıcı politikalarına karşı halkın sesini yükseltmek açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Erdoğan’ın seçimle kaybettiği gücü baskı ve yargı yoluyla telafi etmeye çalıştığını söyleyen Özel, “Demokrat olmak, kazandığında değil kaybettiğinde belli olur. Erdoğan kaybetti ve şimdi demokrasiyi tehdit ediyor” dedi.

Açılan davalara ve kendisine yöneltilen suçlamalara da değinen Özel, “Bu davalar bizi yıldıramaz. Daha önce de kazandım, yine kazanırım. Çünkü biz gerçeği savunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Özel, yaşanan süreci Müdafaa-i Hukuk hareketine benzeterek, demokrasiye inanan herkesin birleşmesi gerektiğini söyledi. “Bugün sandığı savunmak için hukuk mücadelesi veriyoruz. Çok partili rejimi korumak, sadece CHP’nin değil, herkesin görevidir” diye konuştu.

Özel'in röportajdaki öne çıkan yanıtlarından bazıları şunlar:

Bu kurultay, CHP’ye kayyum atanmasına karşı net bir duruştu. Birileri, uydurma iddialarla partiyi yıpratmak, iç tartışmaları körükleyerek bölmek istiyordu. Ancak biz bu oyunu bozduk. Partimiz, kurultayda büyük bir birlik gösterdi. Genel başkanlık ve Parti Meclisi seçimleri çok güçlü bir destekle sonuçlandı. Bu da CHP’nin ne kadar kararlı ve bütün olduğunu gösterdi.

Yandaş basın, olmayan krizler yaratmaya çalıştı. “700 imza hazır” gibi uydurma haberlerle baskı oluşturmaya çalıştılar. Ama delegeler, yönetimin arkasında olduğunu gösterdi. Artık iç tartışmaları geride bırakma ve iktidar alternatifi olma zamanı.

İmamoğlu’na açılan iki ayrı dosya, aynı anda işleme kondu. Bu tesadüf değil, açıkça bir siyasi operasyon. Bir gece önce diploması iptal edildi, sabaha karşı yüzlerce polis evine gitti. İstanbul’un her yerinden insanlar Saraçhane’ye aktı. Bu halkın adalet arayışıdır. Erdoğan, rakibini yarış dışı bırakmak istiyor. Ama bu baskı ters tepti. Toplum üzerindeki korku kırıldı. Şimdi Maltepe, Samsun, Şişli derken sesimiz her yerden yükseliyor. Bir darbe, halkın iradesine müdahaledir. Şimdi olan da budur. İBB Başkanı seçimle geldi. Şimdi onu görevden alıp yerine kayyum atamak istiyorlar. Erdoğan bu sürecin arkasında olmadığını söylese, “bu darbe girişimi bana rağmen oldu” dese ben sözümü geri alırım. Ama öyle değil. O savcıyı görevlendiren de, destekleyen de kendisi.

Ekrem Bey’in babası ve eşi hedef alındı. Avukatlar yetişmeseydi, kapıları çilingirle açıp FETÖ benzeri kumpaslar kurabilirlerdi. Evlerde bulunan 690 dolar, birkaç mermi dışında bir şey yok. Oysa söylenti neydi? Gizli kasalar, yüklü paralar... Amaç halkta korku yaratmak. Ama halk korkmuyor, sokakta hak arıyor.

 

Nefes, Cumhuriyet

 

DAHA FAZLA HABER OKU