Yeni göreve başlayan bir devlet başkanının, yaptığı ilk konuşmada "ekonomik durumun kısa vadede daha da kötüleşeceğini" söylemesi dürüst bir tavır mıdır, yoksa devlet tecrübesinden yoksun olmanın göstergesi midir?

Bu ifadeyi binlerce taraftarının önünde kullanması siyasi bir basiretsizlik midir, yoksa politik bir özgüven patlaması mı?

Evet, Javier Milei'den bahsediyorum. 

Arjantin'in henüz çiçeği burnunda ve politik görüşünü anarko-kapitalist olarak tanımlayan devlet başkanı Javier Milei, parlamentonun dışında toplanan binlerce kişilik destekçi kitlesine yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

Bunun başka bir alternatifi yok, çünkü para yok. Durumun kısa vadede daha da kötüye gideceğini biliyoruz. Ancak çabalarımızın meyvelerini göreceğiz.

Hatırlarsak, Milei'nin seçim öncesi yaptığı vaatlerde neredeyse toz pembe bir tablo çiziliyor ve radikal liberal politikalar sayesinde orta vadede olumlu sonuçlar alınacağı iddia ediliyordu.  

Esasen, yıllardır ekonomik istikrar ve sosyal refaha hasret olan Arjantin halkı artık kemer sıkma politikalarından bıkmış durumda.

Arjantin Latin Amerika'nın en büyük ekonomilerinden biri ve bu açıdan, Brezilya ve Meksika'nın ardından üçüncü sırada bulunuyor.

Hiç kuşkusuz, 2023 yılı sonunda yıllık enflasyonun yüzde 211'e ulaşması iktisadi bir trajedi.

Artık net olarak anlaşılıyor ki, bu trajedinin toplumsal boyutlarını çok kısa sürede göreceğiz.

Javier Milei'den daha itidalli ve kamu öncelikli politikalar beklemek şimdilik hayal gibi görünse de siyasetin realitesinin ve ekonominin pratiğinin koyu bir liberteryeni bile nelere mecbur bırakabileceğini de hesaba katmak lazım.

Milei'nin geçen ay söylediği "Merkez bankasının kapatılması vaadinin müzakere edilemez bir konu olduğu" ifadesi de bu bağlamda değerlendirilebilir.

Nihayetinde reel politika, en radikal siyasilere bile ezberlerini bozdurabilecek, bilgiye ve tecrübeye dayalı bir oyun sahasıdır.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.