Numan Kurtulmuş: İslam dünyasının bir uyanışa doğru hareket etmesini sağlayacak ülke Türkiye'dir

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İsrail'in, İslam dünyasının paramparça olmuş, inisiyatifsiz ve hiçbir karar alamayan durumundan güç aldığını söyledi

Fotoğraf: AA

Kurtulmuş, Devlet Su İşleri (DSİ) Konferans Salonu'nda Trabzon Valiliğince düzenlenen Sivil Toplum Buluşması Programı'nda yaptığı konuşmada, şunları söyledi:


Burada da inisiyatif alacak, ortaya çıkıp söz söyleyecek komşu ülkelerimiz başta olmak üzere bütün İslam dünyasının bir uyanışa doğru hareket etmesini sağlayacak yine Türkiye'dir. Onun için diyoruz ki Türkiye, Türkiye'den ibaret değil. Hem zalime karşı 'Dur' demesini bilen hem de mazlumların yanında durması gerekenlere, 'Sizin yerimiz mazlumların yanıdır.' diyerek hatırlatacak neredeyse yegane ülke Türkiye'dir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Cumhuriyet'in ikinci asrının "Sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye'nin yüzyılı" şeklinde gerçekleşmesi için hep birlikte mücadele etmek gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, Anadolu topraklarına adım atıldığından bu yana milletin önüne hep yeni hedeflerin konulduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

Şimdi önümüzde yeni bir çağın kapıları açılıyor. Bu anlamda Türkiye'nin yeni hedefleri önüne koyması lazım. Bu aziz milletin iki gününü eşit geçirmemesi gerekir. Onun için güçlü büyük Türkiye olabilme idealini, sözü güçlü, gücü tesirli Türkiye'nin yüzyılı olma idealini hep beraber benimseyerek, her birimiz ne iş yapıyorsa o işi en iyi şekilde gerçekleştirmek ve bu milli hedeflerimiz çerçevesinde varlığımızı sürdürmek zorundayız.


Kurtulmuş, Türkiye'nin demokrasisinin de güçlü olması gerektiğinin altını çizerek, şöyle konuştu:


Ümit ederim ki toplumsal yapımızın, demokrasimizin güçlenmesi için başta yeni bir anayasa çalışması olmak üzere demokratik, özgürlükçü, insan esaslı, kapsayıcı, kuşatıcı bir anayasayı yapmak Türkiye'de artık mümkün olur. 1980 darbesiyle gelen 1982 Anayasası, 1961 Anayasası'ndan aldığı mirasla maalesef Türkiye'de milletin değil, anayasayı dipçik zoruyla yapan birtakım insanların, seçkinlerin iradesini yansıtmaktadır. Çok değişiklikler yapıldı ama hala ruhunun anayasa metinleri içerisinde olduğunu biliyoruz. Ümit ediyorum ki sağlam bir demokrasi, sağlam bir toplumsal yapı için inşallah yeni bir anayasayı yapmak da bu dönemde mümkün olur.

Türkiye büyük ve güçlü bir ülke olmak zorundadır. Sadece kendisi için değil, sadece 85 milyon vatandaşımızın geleceği için değil, Türkiye, dünyanın mazlum ve mağdur milletleri için de güçlü ve büyük olmak mecburiyetindedir. Her olay, her sınama bunu karşımıza bir kere daha getiriyor. İşte en son Gazze'de masum insanlara, sivillere yapılan saldırı karşısında Türkiye'nin tavrı ayan beyan ortadadır. Dünyada neredeyse hele hele Batılı ülkelerin önemli bir kısmı saldırgana, zalime, orada katliam yapana, soykırıma varacak derecede bir katliamı tesis edenlere arka çıkarken, sınırsız destekler verirken uluslararası bütün platformda neredeyse bazı ülkelerin İsrail'den daha fazla İsrailci bir tavır içerisinde katliama destek olması devam ederken, Allah'a çok şükür, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün yetkilileri her platformda Türkiye'nin tezlerini ve duruşunu dünyaya söylüyor.

Bu sadece duruşumuzu ortaya koymak bakımından çok acil gördüğümüz insani yardımlar ve insani ateşkesin sağlanması için de ortaya koyulan fevkalade büyük bir çabadır. İnşallah bundan da sonuç alınabileceğini ümit ediyoruz. Üzülerek ifade ediyorum ki İsrail'in en büyük gücü sadece elindeki büyük savaşma kabiliyeti silahları değildir, sadece arkasında Amerika başta olmak üzere birtakım Batılı ülkelerin verdiği koşulsuz destekler değildir, bunun da ötesinde ve belki de bundan daha da önce, İslam dünyasının paramparça olmuş hali, inisiyatifsiz ve hiçbir karar alamayan içinde bulunduğu bu durumdur. Burada da inisiyatif alacak, ortaya çıkıp söz söyleyecek, komşu ülkelerimiz başta olmak üzere bütün İslam dünyasının bir uyanışa doğru hareket etmesini sağlayacak yine Türkiye'dir. Onun için diyoruz ki Türkiye, Türkiye'den ibaret değil. Hem zalime karşı 'Dur' demesini bilen hem de mazlumların yanında durması gerekenlere, 'Sizin yeriniz mazlumların yanıdır.' diyerek hatırlatacak neredeyse yegane ülke Türkiye'dir.


Kurtulmuş, Türkiye'nin büyük sınamalarla büyük tehditlerle karşı karşıya olmasına rağmen büyük imkanlarla da karşı karşıya olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

Bu anlamda birlik, dirlik içerisinde, beraberlik içerisinde, basit gündelik meseleleri, yolumuzu tıkayan birtakım tartışma meseleleri haline dönüştürmeden, milletimizin ortak menfaatlerini hepimizin kendi menfaatlerinin çok daha önüne koyarak inşallah böyle bir Türkiye'yi gerçekleştireceğiz. Güçlü ve büyük Türkiye'nin yolu, güçlü şehirlerden geçiyor. Bu şehirlerin kurulması, o şehri yöneten kişilerin, o şehirdeki sivil toplum kuruluşlarının, o şehirde var olan fabrikaların, organize sanayi bölgelerinin, spor kulüplerinin, üniversitelerin, araştırma merkezlerinin ortak işidir. Bu anlamda Trabzon'u daha ileriye götürmek sadece Trabzonlular olarak sizin övünç duyacağınız bir sonucun ötesinde Türkiye'nin önünü açacak önemli bir başarının da altına imza atmak demektir.

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU