Küba Devlet Başkanı Diaz'ın Cezayir, Rusya, Türkiye ve Çin ziyaretlerinden notlar: Küba ve Türkiye, zamana meydan okuyan ilişki

Hüsamettin Aslan Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AFP

Küba Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel,a Cezayir, Rusya, Türkiye ve Çin'i kapsayan uluslararası bir tura çıktı.

Bu bağlamda Cezayir, Rusya, Türkiye ve Çin; Küba adasının enerji ortakları ve aynı zamanda enerji anlaşmaları yaptığı ülkeler.

Her ne kadar Venezuela, Küba'nın ana petrol tedarikçisi ise de Cezayir ve Rusy, Küba'ya rafine edilmiş petrol satıyor.

Ayrıca, ülkedeki birçok termoelektrik santralde Rus teknolojisi kullanılıyor.

Çin, komünist olduğu için her iki ülke de güçlü bir siyasi müttefik olmanın yanı sıra, Küba'nın en büyük ikinci ticaret ortağıdır. 

Türkiye ise bir NATO üyesi olmasına rağmen, bir Türk şirketinin Küba'ya kiraladığı 7 adet yüzer hidroelektrik jeneratör-gemi sayesinde adada elektrik üretimine katkıda bulunan stratejik ortaktır!

Küba lideri Diaz, ülke ekonomisi kötü durumu ve adada yaşanan elektrik kesintileri nedeniyle bu seyahati gerçekleştirdi.

Keza Díaz-Canel, seyahate çıkmadan önce bu turun, teknolojisi geride kalmış elektrik şebekesini güçlendirmek için alternatif arayışında "enerji sektörüyle ilgili" konuları ele alacağını açıkladı.
 

Hükümet kesintileri sona erdirmek için çabalarken Kübalılar karanlıkta terliyor Reuters.jpg
Hükümet kesintileri sona erdirmek için çabalarken Kübalılar karanlıkta terliyor / Fotoğraf: Reuters

 

Devlet Başkanı Diaz, sadece elektrik kesintileriyle mücadele etmek için değil, aynı zamanda kasırga hasarıyla karşı karşıya olan Küba ekonomisini korumak için de Rusya ve Çin'den borç erteleme talebinde bulundu. 

Küba televizyonundan edindiğim görüntülere göre Kübalı lider, Cezayir, Rusya, Türkiye ve Çin turu için Venezuela devlet şirketi olan Conviasa'nın uçağıyla bu seyahati gerçekleştirdi.  

Díaz'in gezisi 11 gün sürdü ve 6 bakanı katıldı. Bu isimler Başbakan Yardımcıları Ricardo Cabrisas ve Alejandro Gil; Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez; Dış Ticaret Rodrigo Malmierca; Enerji ve Sağlıktan sorumlu olan sırasıyla Vicente de la ve José Ángel oldu.


Elektrik kesintileri, toplumsal huzursuzluğa neden oluyor 

Turizm, Küba ekonomisinin ve istihdamın lokomotifidir. Bölgedeki komşularının aksine beyaz kum adası, turizm açısından bir cazibe merkezidir.

Küba hem ABD'nin ambargosu hem de Kovid-19 salgınının etkilerinden kurtulmak için mücadele etti.

Ancak son kasırgalardan ülke çok büyük zarar gördü. Zarar gören sektörlerin başında da turizm gelmektedir.

Küba Komünist hükümeti, ekim ayının sonlarında ülkenin 1,7 milyon turist ağırlayacağını açıkladı. Bu rakam beklenen hedefi olan 2,5 milyonun çok altında kaldı.

Turist sayısının düşmesindeki en önemli etken koronavirüs salgının yarattığı psikolojik etkenler, elektrik kesintileri, küresel ekonomik kriz ve seyahat prosedürleri oldu.

Nitekim Ticaret Odası Başkanı Antonio Carricarte de Küba ekonomisinin bu yıl yüzde 2 büyüyeceğini açıkladı.

Ancak daha önce açıklanan resmi öngörü yüzde 4'tü. Dolayısıyla beklenenden daha düşük bir büyüme gerçekleşmiş oldu.
 

Reuters.jpg
Elektrik kesintileri gündelik yaşamı etkiliyor ve toplumsal hoşnutsuzluğu körüklüyor / Fotoğraf: Reuters

 

Devlet şirketi Unión Eléctrica (UNE), elektrik kesintilerinin enerji tüketiminin yüksek olduğu akşam saatlerinde Küba'nın yüzde 35'e kadarını etkileyeceğini açıkladı.

Çünkü Küba elektrik altyapısı çok eski; 8 karasal elektrik santralinden yedisi 40 yaşın üzerinde, ülkedeki mevcut elektrik altyapısı ise 30 yaş ortalamasındadır.

Eski termoelektrik santrallerindeki arızalar, yakıt eksikliği ve programlı bakım nedeniyle yaşanan elektrik kesintileri adada birkaç aydır yaygın bir durum oldu.

Nitekim Küba'nın bazı bölgelerine arka arkaya 10 saat elektrik verilemediği günler olabiliyor.  

Bu durum toplumsal huzursuzluğu da beraberinde getiriyor. Üstelik bir aydan uzun bir süre önce batıda Ian Kasırgası'nın etkisiyle enerji krizi daha da arttı ve Küba'da yaygın bir durum haline geldi.

Elektrik kesintisi, ciddi bir krizden geçmekte olan Kübalıların günlük yaşamı başta olmak üzere ekonominin tüm alanlarını etkiliyor ve toplumsal hoşnutsuzluğu körüklüyor.

Elektrik kesintileri, geçen yıl 11 Temmuz'da on yıllar sonra Komünist Küba karşıtı en büyük protestoların ana nedenlerinden biriydi ve bu eylül ayı, yılın en çok gösteri düzenlendiği ay oldu.
 

Küba, elden geçirilmesi gereken bir enerji şebekesinin ortasında elektrik kesintileriyle boğuşuyor EPA.JPG
Küba, elden geçirilmesi gereken bir enerji şebekesinin ortasında elektrik kesintileriyle boğuşuyor / Fotoğraf: EPA

 

Küba adasında hakkında aylık raporlar hazırlayan Cuban Conflict Observatory (OCC) örgütü, Eylül ayında 364 protesto tespit etti.

OCC, eylül raporunun sonuçlarıyla birlikte yaptığı açıklamada, başta Havana'da 33, Las Tunas'ta 3, Villa'da 43 olmak üzere Küba'da toplam 227 protesto gerçekleştiğini açıkladı.

Havana'nın çevre mahalleleri Camagüey (Merkez) ile doğu'da Holguín ve Guantanamo ile Vedado ve Playa gibi merkezi bölgelerde gösteriler tekrarlandı.

Dolayısıyla bu gösterilerin muhatabı olarak Komünist yönetim halkın tepkisini çekiyor.

Bu bağlamda Küba Devlet Başkanı Diaz'ın dört ülkeyi kapsayan seyahati sadece enerji kaynaklarına alternatifleri oluşturup ekonomik bir çeşitlilik sağlamak değil; aynı zamanda Komünist hükümete yönelik tepkilerinde önüne geçmek istiyor.

Özellikle Ukrayna'daki askeri harekat nedeniyle Batı yaptırımları maruz kalan Rusya; Kuzey Suriye ve Irak'ta terör örgütleriyle savaşan Türkiye; ticaret savaşları nedeniyle ABD'yi karşısına alan Çin; ve enerji fiyatlandırmaları yüzünden Cezayir'de; Küba devlet başkanı Diaz'ın yaptığı ziyaretler zamanın ruhuna meydan okurcuna stratejik bir ilişki geliştirme çabası olarak değerlendirebilir.

Nitekim yukarıda ifade ettiğimiz bu 4 ülke, aynı zamanda AB/D'nin her türlü kısıtlamasına, ambargosuna, ablukasına vb. karşı çıkan ülkeler/liderdir. 


Diaz'ın ilk durağı Cezayir

Cumhurbaşkanı Díaz-Canel turunun birinci durağı kapsamında Cezayir'e geldi.

Díaz-Canel iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin ve kardeşliğin 60'ıncı yılını kutladı.

Díaz-Canel, Twitter üzerinden "Memnun hissetmek için birçok neden var ve Cezayir davasına çok bağlıyız, Cezayir halkına ve Cezayir hükümetine çok bağlıyız" dedi.

Díaz-Canel, Cezayirli mevkidaşı Abdelmacid Tebboune ile ekonomik, ticari, mali ve iş birliği ilişkilerinin durumu hakkında konuştu.
 

Cumhurbaşkanı Díaz-Canel turunun birinci durağı kapsamında Cezayir'e geldi.jpg
Küba Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel Bermúdez ile Abdelmacid Tebboune / Fotoğraf: Twitter/@PresidenciaCuba

 

Tebboune, borç erteleme ve iptal etme ile Küba'ya elektrik üretimi için bir güneş enerjisi santrali sağlama konusunda mutabakata vardı.

Bunun dışında iki ülke arasında yakıt tedariki ve ilaç üretimi ile ilgili çeşitli anlaşmalar gerçekleşti.

Cezayir Cumhurbaşkanı elektrik üretimi için güneş enerjisi santrali teklif etti.

Görüşmede iki cumhurbaşkanı şeker üretimi konusunda ortak çalışmalar ele aldı.

Abdelmacid Tebboune, ayrıca Karayip ülkesine elektrik santrallerini tedarik etmesi için yakıt sevkiyatına devam edeceğini açıkladı.

Ayrıca, her iki hükümetin ilaç üretimi ve bazı Afrika ve Afrika dışı hastalıklara karşı aşı üretmek için ortak girişim oluşturulması gibi konularda işbirliğine gitti.

Küba heyeti daha sonra Cezayir Ulu Camii'ni ziyaret etti. 


İkinci durak Rusya: Castro'yu Moskova'da anmak!

Miguel Díaz-Canel'in ikinci durağı Rusya oldu. Başkan Diaz ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Moskova'da bir araya geldi.

Burada ikili, Kübalı devrimci lider Fidel Castro'nun anısına dikilen bir anıtın açılışını yaptı.
 

AFP.jpg
Miguel Díaz-Canel ile Rus mevkidaşı Putin, 22 Kasım 2022 Salı günü Moskova'da Fidel Castro'yu onurlandıran anıtın açılışında / Fotoğraf: AFP

 

Kremlin'in internet sitesinde yayımlanan bir videoda, Putin, Castro'nun meydan okuma tarihinin altını çizdi, onu "kendi ülkesinin egemenliğini özverili bir şekilde savunduğu" için övdü ve Ukrayna'daki askeri harekatıyla bağlantılı olarak Rusya'ya uygulanan Batı yaptırımlarıyla paralellikler kurdu:

Sovyetler Birliği ve Rusya, Küba halkını bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinde her zaman destekledi ve bugüne kadar da desteklemeye devam ediyor. Her türlü kısıtlamaya, ambargoya, ablukaya vb. karşı durduk.


Ayrıca Putin, "Uluslararası sahnede her zaman Küba'yı destekledik ve Küba'nın Rusya'ya karşı aynı tutumu sergilediğini görüyoruz" dedi.

Küba ile Rusya arasındaki ticaret 2019'da yaklaşık 500 milyon dolardı. Her iki ülkede ticaret hacmini 1 milyar dolara çıkarmak arzusunda.

Fakat Küba bugün hem ikili ticareti artırmak hem de Ruslardan enerji alanında destek görmek istiyor. Ancak Rusların 2022 dünyasında başı dertte. Ukrayna meselesinden ötürü Batı yaptırımları, savaş bitse de devam edecek gibi görünüyor.

Sovyetler Birliği 1960'lardan 1990'ların başlarına kadar Küba'ya çok sayıda hayati yardımda bulundu. Bunların başında gübre, endüstriyel ekipman, yedek parçalar ve hepsinden önemlisi şeker karşılığında petrol.

SSCB çöktüğünde Küba'nın Rusya'ya 35 milyar dolar borcu vardı ve bunun yüzde 90'ı 2014'te Putin yönetimi tarafından ya affedildi veya yeniden planlandı. 

İşte tam olarak burada Díaz-Canel'in Rusya'ya yaptığı ziyaret, bir borç ertelenmesini istemekti. Bu bağlamda Kübalı Castro'nun heykelini Moskova'da açmak bir jest olarak algılandı.

Ukrayna'nın işgali başlamadan hemen önce Kremlin, Küba'nın borç ödemelerini 2027'ye kadar erteledi. Rusya, uzun süredir ekonomik krizle boğuşan Küba'ya 2006'dan bu yana 2,3 milyar dolar borç verdi.

Küba, 2020'de Rusya'ya olan borcunu yine ödeyemedi ve daha fazla süre istedi. Fakat şimdi Küba, içerden bir tehditle karşı karşıya kaldı. 


Karayip ülkesi, Rusya'nın yakın bir müttefiki olsa da zor bir jeopolitik durumda. İşgalden önce Küba hükümeti Ukrayna ile iyi ilişkiler sürdürdü.

Küba Komünist Partisi'nin "anti-emperyalist" söylemi, Ukrayna topraklarının sebepsiz yere ilhak edilmesiyle bağdaşmasa da Rusya-Küba ilişkileri, Küba açısından hayati; Rusya açısından jeo-stratejiktir. 

Havana'nın bu kararsız konumu, BM Genel Kurulu'nda tam olarak sergilendi. 2 Mart'ta Küba, Moskova'nın düşmanlıklara derhal son vermesini talep eden oylamada çekimser kaldı. Daha sonraki oylamalarda da Rusların yanında yer aldı.  

Rus havayolu Nordwind Airlines'ın charter seferi sayesinde, haftada 3 kez ve 13 saatlik bir uçuşun ardından Küba'nın turizm merkezi olan Cayo Coco'ya uçuyor.

Eylül ayında Küba Turizm Bakanı Juan Carlos Garcia, Moskova'yı ziyaret ederek Rus havayollarının ve turistlerin adayı tekrar ziyaret edebilmeleri için gerekli koşulların sağlandığını açıkladı.

Zaten bu ziyaretten sonra BM'deki oylamalar Rusların lehine çıkmaya başladı. Nitekim bu yılın ilk yarısında 52 binin üzerinde Rus turist, Küba'yı ziyaret etti.

Sonuç olarak Başkan Diaz hem Ruslar borç ertelemesi istiyor, hem Rus turist istiyor hem de yakıt desteği talep ediyor.


Türkiye-Küba'nın ticareti; Küba, Türkiye'nin potansiyeliyle ilgileniyor

Küba Cumhurbaşkanın üçüncü durağı Türkiye oldu. Türkiye'ye 27 yıl sonra gelen ilk Küba Devlet Başkanı olan Diaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte ortak basın açıklaması yaptı.

Küba ve Türkiye, bio-teknoloji, yenilenebilir enerji, turizm, tarım, sağlık, eğitim, spor ve kültür alanlarında iş birliğini sürdürme konusunda mutabık kaldı.
 

aa.jpg
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel ile Beştepe'de bir araya geldi / Fotoğraf: AA

 

Öte yandan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Küba Devlet Başkanı Miguel Mario Diaz-Canel Bermudez iki ülke arasında 6 anlaşmaya imza attı.

Anlaşmalar TRT, Merkez Bankası, devlet arşivleri, yatırımlar, diplomatik arşiv alanında iş birliği ve protokol konularında eğitim verme gibi alanları kapsıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Küba ile ikili ticareti 4 katına çıkarma sözü vererek, ilişkilerin gelişmesini engellemekten ABD yaptırımlarını sorumlu tuttu.

Erdoğan ayrıca, "Küba ile ticaret hacmimizi 200 milyon dolara çıkarma kararlılığımızı teyit ediyoruz. Şirketlerimizin Küba'ya ilgisi arttı. Önümüzdeki dönemde Türk şirketlerinin Küba'daki yatırımları daha da artacaktır" dedi.

Küba lideri, ikili ilişkilerin tarih boyunca "saygı temelinde" geliştiğini vurguladı.

Görüşmelerin bir diğer özelliği ise; iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 70. yıl dönümüne denk geliyor olması idi. Bu bağlamda Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel Erdoğan'ı Karayip adasına davet etti.

Diaz'ın Türkiye ziyaretinin perde arkasında elektrik meselesi yatıyordu. Bir Türk şirketi olan Karadeniz Holding, Küba'da 7 adet elektrik üretim santraline sahip. Bu Türk şirketi Küba elektriğinin yaklaşık yüzde 25'ini üretiyor.

Son olarak şirket 7. elektrik santralini Küba getirdi. Yani elektrik gemisini Küba'ya getirdi. Bu yüzen araçlar Küba'nın hem elektriğini üretiyor hem de ambargo altındaki adaya hayat veriyor.

İşte Küba, ülkede sık yaşanan ve ekonomiyi ve toplumsal huzursuzluğa neden olan elektrik kesintisinin üstesinden gelmek için bu Türk şirketinin yatırımlarına güveniyor.

Dolayısıyla Diaz ve Komünist Küba hem şirketin yatırımlarını artırmasını istiyor; hem de şirketin fiyatlandırma politikası konusunda Erdoğan'dan yardım istiyor.

Nihayetinde sanayi üretimi Küba'da kısıtlı ve halk fakir. Üretilen elektriğin bir maliyeti ve dolayısıyla faturası söz konusu. İşte Diaz'ın ziyareti tam olarak burada önem kazanıyor.

Ancak Şirketin kendi internet sitesinden verdiği bilgilere göre Ekim 2018'de Karadeniz Holding ile Energo Import de Cuba arasında Amerika'daki ilk projesi olan ve dört yıl 120 MW'lık elektrik üretimi için hizmet sözleşmesi imzalanıyor.

Ardından kontrat kapasitesi 144 MW'a çıkarıldı. Daha sonra 300 MW'a çıkarılması ve kontrat süresinin 18 yıla uzatılması için Kasım 2021'de yeni bir anlaşma imzalandı.

Reuters'e göre Küba elektriği bu şirkete yıllık 1 milyar dolardan fazla gelir getiriyor. Dolayısıyla Küba, Karadeniz Holding'den aldığı elektrik miktarını artırmak istiyor.

Bu konu ikili sözleşmeden kaynaklı özel bilgiler içerdiği için daha fazla detay vermemiz şık olmayacaktır. Dolayısıyla Diaz, Erdoğan'dan elektrik üretimi konusunda arabuluculuk yapmasını istiyor.


Son durak Çin; Konu, borç para

Küba Cumhurbaşkanı, Cezayir, Rusya ve Türkiye'den sonra turun dördüncü ve son durağı olan Pekin'e gitti.

Küba Devlet Başkanı Diaz, Pekin'de Çin devlet başkanı Şi Cinping ile resmi görüşmede bulundu. Ayrıca Ulusal Halk Kongresi Başkanı Li Zhanshu ve Başbakan Li Keqiang ile görüştü.

Çin, Küba'nın en büyük ticaret ortağı ve en büyük alacaklılarından biridir. Krizden etkilenen Karayip ülkesi, borç ödemelerinin silinmesinden veya mümkünse ertelenmesinden istifade etmek istiyor.

Çin, 2011'de Küba'nın 6 milyar ABD doları tutarındaki borcunu affetti. 2021 yılında iki ülke arasındaki toplam ticaret hacmi 1,02 milyar ABD dolarına ulaştı. 

Buna rağmen Küba, yine Çin'den hem borç istiyor. Hem de mevcut borçları geri ödemesini ötelemek mümkünse borcu sildirmek istiyor. Nitekim Çin, Diaz'ın son ziyaretinde Küba'ya hem 100 milyon dolar bağışladı, hem de yeni bir borç yapılandırması yaptı. 
 

ap.jpg
Diaz ile Şi Cinping / Fotoğraf: AP

 

Çin, geleneksel olarak, ABD ambargosunun kaldırılması çağrısında bulunarak; Birleşmiş Milletler gibi uluslararası forumlarda Küba'yı hep desteklemiştir.

Çin ve Küba 1960 yılında diplomatik ilişkiler kurdu ve Çinli liderler Latin Amerika ülkesini sık sık "iyi kardeş, iyi yoldaş ve iyi dost" olarak nitelendirdi. Küba Tayvan, Hong Kong ve Sincan gibi konularda Çin'in tutumunu sık sık desteklemektedir.

Küba, 1960 yılında, 1949'da kurulan Çin Halk Cumhuriyeti ile diplomatik ilişkiler kuran ilk Latin Amerika ülkesiydi. Hatta Diaz-Canel, 20. parti kongresinden sonra Çin'i ziyaret eden ilk Latin Amerika lideri oldu. 

Küba'da pek çok alan yatırımcıların ilgisini çekebilir. Şeker, sağlık ve turizm endüstrileri dışında çelik fabrikalarının yakında tamamlanması gereken Antillana Acero'nun modernizasyonuna dikkat çekicidir.

Boca de Jaruco petrol sahasında verimliliğin artırılması; Santa Clara Mekanik Fabrikasının rehabilitasyonu yatırım alanları mevcuttur.

Küba Devlet Başkanı Diaz'ın Türkiye ziyareti, zamana meydan okuyan bir ziyaret oldu.  Bu bağlamda ziyaret ettiği dört ülkede de pek çok sembolizmle dolu bir ilişki kurdu.

Küba'da, günlük elektrik kesintileri ve toplu taşıma sorunlarının yanı sıra kronik gıda, ilaç ve yakıt sıkıntısıyla başa çıkmak için ithalat alternatiflerini çeşitlendirmeye devam ederken; Küba komünist hükümeti de kendi varlığını pekiştirmek için yeni motivasyona ihtiyacı vardır. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU