İstiklal Caddesi'nde patlatılan bir bomba 6 kişinin hayattan kopmasına neden oldu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, saldırıdan 10 saat sonra, fail olduğu açıklanan Suriyeli Ahlam Albashir adlı kadını gözaltına aldı.
Emniyetten yapılan açıklamaya göre bu kişi saldırıda kullanılan bombayı oraya koyduğunu kabul etmiş, emri Kobani'deki YPG'lilerden aldığını söylemiş ve PKK tarafından "özel istihbarat elemanı" olarak yetiştirildiğini itiraf etmişti.
Ahlam Albashir hakkında bilinenlerin bir kısmı şöyle:
- 4 ay önce kaçak yollarla Türkiye'ye gelerek İstanbul Esenler'deki bir tekstil atölyesinde çalışmaya başladı.
- Suriye'den beraber geldiği bir erkekle evli rolü yapıyordu.
- Saldırıdan sonra, önce Esenler'e oradan da Küçükçekmece'ye gitti, saklandığı evde yakalandı.
Şemmar aşiretinin, ataları Afrika'dan köle olarak getirilen Suriyeli mensupları
Kadının profili ve saldırı öncesi ve sonrasında güvenlik kameralarınca tespit edilen eşkali hakkında çok konuşuldu.
Birçok kişi teninin rengi nedeniyle kadının Suriyeli olmadığını savundu, kamuflajlı bir pantolonla İstiklal Caddesi'nde dolaşması garip bulundu ve neden polis çevirmesine takılmadığı sorgulandı.
Aslında Suriye'de aynı ten rengine sahip bir topluluk bulunuyor.
Şimdi üyelerinin önemli bir kısmı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) içinde PKK'nın Suriye'deki askeri yapılanması olan YPG ile çalışan Şemmar aşireti, kölelik henüz ortadan kalkmadan Afrika'dan siyahi köleler getiriyordu.
Kölelik kaldırıldıktan sonra bu kişiler aşiretin içinde eridi ve Suriye halkının bir parçası haline geldi. Siyahi ya da melez Suriyelilerin kaynağı böyle.
Tabi Ahlam Albashir'in Şemmar aşiretine mensup olup olmadığına ilişkin net bir bilgi yok.
Albashir, ilk sorgusunda "PKK beni özel istihbarat elemanı olarak yetiştirdi" demişti.
Ancak gerek PKK gerekse de PKK'nın ana omurgasını oluşturan SDG saldırıyla ilişkilerinin olmadığını belirtiyor.
Neden Sahte Bayrak?
Bu durum da güvenlik kaynaklarının aklına, istihbarat jargonunda sıklıkla kullanılan "False Flag" kavramını getiriyor.
Türkçeye "Sahte Bayrak" olarak çevrilebilecek bu kavram, bir "operasyon" ya da saldırıdan doğan maliyetin ikinci bir gruba, yapıya ya da devlete yöneltilebilmesini sağlayacak şekilde kurgulanması anlamına geliyor.
Beyoğlu saldırısının PKK tarafından gerçekleştirildiğine yönelik herhangi bir kuşkusu bulunmayan güvenlik bürokrasisi, PKK'nın eylemi üstlenmeyerek, bir Arap tetikçi kullanarak ve saldırıyı gerçekleştiren Ahlam Albashir'i eylem sonrasında öldürmeyi planlayarak bir "Sahte Bayrak" eylemi düzenlemeye kalkıştığını düşünüyor.
Ancak kadının kısa sürede yakalanmış olması bu durumun "Blowback" yani "ters tepme" ile sonuçlandığını gösteriyor.
Yerel halk para karşılığı bombacı yapıldı
PKK daha önce de benzer saldırılarda bulunmuştu.
Independent Türkçe, 2020'de Tel Abyad'da iki bombalı araç götüren bir saldırganın ifadelerini kamuoyuna duyurmuştu.
Örgütle organik bir ilişkisi bulunmayan Rakkalı bir Arap olan Amin el Selam, yerel güvenlik güçleri tarafından yakalandıktan sonra verdiği ifadede 2 bin 500 dolar karşılığında Tel Abyad'a bombalı araç götürdüğünü itiraf etmişti. Bu saldırıda 4 Tel Abyadlı sivil öldü.
İstihbarat okulu Rakka'da, sabotajcıların başında Serbest kod adlı YPG'li var
Albashir'in geldiği Kobani'de (Ayn el Arap), YPG'nin eğitimler verdiği "askeri okullar" olduğu biliniyor.
Örgütün istihbarat eğitimi verdiği merkez, uluslararası askeri koalisyonun desteğiyle YPG kontrolündeki SDG'ye kazandırılan Rakka'da bulunuyor.
YPG'nin istihbarat yapılanmasında sabotaj ve bombalı saldırılardan sorumlu isim olarak "Serbest" kod adlı bir YPG mensubunun ismi geçiyor.
Serbest kod adlı kişi hakkında daha fazla bilgi bulmak mümkün olmadı.
Suriyeli yerel kaynaklar, eğer Albashir "özel yetiştirilmiş bir istihbarat elemanıysa" Serbest kod adlı yöneticiyle bağlantılı olabileceğinden bahsediyor.
Klasik bir istihbarat çalışmasından bahsedemeyiz, keşif ve gözleme dayalı bir yapı
PKK'nın istihbarat stratejine ilişkin çalışmalar yapan bir askeri yetkili, bu yapının "klasik bir istihbarat yapısı olmadığı"nı belirtiyor.
Yapılan kapalı bir çalışmadan kısıtlı örnekler veren yetkili, "Bazı saldırılarda keşif ve gözleme dayalı stratejiler belirliyorlar. Örneğin askeri konvoylara yapılan saldırılar akşam saatlerinde ve varış noktasına kısa mesafe kala yoğunlaştırılıyordu. Gözlem yaparken kendileri açısından en uygun vaktin o an olacağına karar vermişlerdi. Öte yandan şehirlerden haber alabildikleri sivil örgüt mensupları aracılığıyla bir haber ağı kurdular. Tabi bu ağ eskisi kadar aktif çalışmıyor. İstihbaratın ana omurgası olan analiz ve yorumlama gibi teknik beceri isteyen hususlardan bahsetmek mümkün değil. Terör eylemleri önce yapılması gereken basit faaliyetler bunlar" dedi.
"Her terör saldırısı bir istihbarat eylemidir"
İstihbarat uzmanı, Giresun Üniversitesi Öğretim Görevlisi Halil İbrahim Albayrak, bombalı saldırının failinin kısa süre içinde ele geçirmesinin büyük bir başarı olduğunu ifade ediyor. Albayrak, bu durumun "yönetim, taktik ve operatif seviye sevk-idare özellikleriyle vaka çalışması olarak başkaca polis teşkilatları ve istihbarat birimlerine okutulur" dedi.
Albashir'in ifadesinde "PKK tarafından özel yetiştirilmiş istihbarat elemanı" olduğuna yönelik beyanlarına değinen Albayrak, "Her terör eylemi ayrıca bir istihbarat operasyonudur ve fakat terör örgütleri açısından istihbarat yapılanmasından söz edilemez, bununla ilgili 'haber alma ağı' kavram seti çok daha yerinde bir kullanım olacaktır" ifadelerini kullandı.
Örgütlerin ardında resmi istihbarat teşkilatlarının aranması gerektiğinden bahseden Albayrak, "Terör örgütleri dış destek olmadan hayatlarını idame edemez, insan ve maddi kaynak bakımından varlık sürdüremezler. Bu minvalde ABD'nin YPG'ye desteği devlet politikası seviyesinde defaatle deklare edildi, yıllık bütçeden pay ayrıldı. Bu bütçenin bir bölümünün istihbarat eğitimi için olmayacağını düşünmek saflık olur" şeklinde konuştu.
Albayrak, Beyoğlu saldırısının bir "net bir istihbarat operasyonu" olduğunu savunarak şöyle devam etti:
"Eylem yapılması kararı alınmış, talimat verilmiş, uygun örgüt elemanı seçilmiş, keşif yaptırılmış, kullanacağı patlayıcı düzenek hazırlanmış, sevk edilmiş ve örgüt elemanına teslim edilmiştir. Başka bir dikkat çekici husus ise kullanılan örgüt elemanının profilidir. Bilinenin dışına çıkılmış bir tabloyla sınırlarımız içerisinde güvenlik güçlerimizin belki aşina olduğu fakat ilk defa kamuoyuna yansımış bir profille karşı karşıyayız. Saldırganın ayrıca geçici koruma altında ülkemizde ikamet edenlerle genelleme yapılabilecek bir profilden seçilmiş olduğunu anlıyoruz."
Albayrak, Wilson Center'in 2019'da yayınladığı bir rapora dikkati çekti. Bu raporda, Rakka ve Deyr ez Zor gibi büyük Arap nüfus merkezlerindeki kontrol IŞİD'den alındıkça SDG'ye daha çok Suriyeli Arap'ın dahil olduğunu vurgulayan Albayrak, 'Arapların, SDG savaşçılarının yarsısından fazlasını oluşturduğuna inanıldığını' sözlerine ekledi.
© The Independentturkish