Kamuoyunda Demir Yumruk olarak bilinen soruşturma kapsamında tutuklanan Erol Evcil’in de aralarında bulunduğu 17 kişi hakkında, “suç örgüt kurmak, yönetmek ve örgüte üye olmak, dolandırıcılık ve amme alacaklarının tahsili hakkında kanuna muhalefet” suçlarından dava açıldı.
T24'ten Asuman Arnaca'nın haberine göre; iddianamede, Evcil’in suç örgütünün kurucusu ve yöneticisi olduğu belirtildi. Evcil’in anne ve babası ile kardeşinin de sanık olarak yer aldığı iddianamede, Evcil’in kamuyu 3 milyar 955 milyon lira zarara uğrattığı belirtildi. Evcil hakkında 26 yıl 7 aya kadar hapis istenen iddianamede, şüphelilerin tedbir konulan mal varlıklarının da müsaderesi istendi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen Demir Yumruk soruşturmasında 3 ayrı suç örgütüne yönelik geçen Haziran ayında operasyon düzenlenmiş ve bu kapsamda gözaltına alınan Erol Evcil ile diğer iki suç örgütünün yöneticileri olduğu iddia edilen Hüseyin Eryılmaz ile Melih Karabacak’ın da aralarında bulunduğu bazı isimler tutuklanmıştı. Başsavcılık, operasyonun ardından dosyayı 3 ayrı suç örgütü yönünden ayırmıştı. Savcılık, soruşturmanın ilk aşamasını tamamlayarak aralarında Erol Evcil’in de bulunduğu 17 kişi hakkında iddianame düzenledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Anne ve babası da sanık
İddianamede, örgüt yöneticiliği ile suçlanan Evcil’in yanı sıra, 75 yaşındaki annesi Ayten Evcil, 76 yaşındaki babası Salih Evcil, kardeşleri Gülderen Evcil Ardıç ve Remziye Evcil Şengül ile yeğenleri Alperen Şengül, Berat Nuri Şengül ve Mirza Ardahan Ardıç da şüpheli olarak yer aldı. Evcil’in eniştesi Fırat Ardıç, Hasan Kabuklu ve Tolga Demirel de örgüt yöneticisi olarak gösterilirken, anne babası ile kardeş ve yeğenleri ise “örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme” ile suçlandı.
Vergileri ödemedi
İddianamede, Evcil’in kurduğu örgütün işleyişine ilişkin bilgilere yer verildi. Buna göre, örgüt ilk önce şüpheli Evcil’in akrabaları ya da yakınlarının sahibi olduğu şirketler aracılığıyla, ekonomik olarak çıkmaza giren şirketleri satın almak yerine kiralayarak, fabrikaları işletmeye başladı. Daha sonra bu şirketler piyasadan kütük demir alarak işledi ve ardından bu demir çeşitlerini piyasaya sürdü. Buna karşın alım ve satımlar yapılırken kullanılan şirket üzerine tahakkuk eden KDV, stopaj vergisi ve SGK primleri ödenmedi.
Kiralama yöntemiyle vergi kaçırdılar
Ödenmeyen alacaklar sebebiyle kamu idareleri yeni kurulan bu şirketlerin banka hesaplarına haciz koyarak alacağını tahsil etmeye çalıştı. Ancak haciz işleminin icrası için fabrikalara gidildiğinde herhangi bir sermayesi/mal varlığı bulunmayan bu paravan şirketler, haciz memurlarına, fabrika ve üretim tesislerinin kendilerine ait olmadığını, kira kontratını gösterip kiracı olduklarını dolayısıyla haciz yapılamayacağını beyan etti. Böylece devlet alacağını tahsil edemediği halde Evcil’e ait fabrikalar üretime devam etti. Firmaların yapacağı ödemeler ise “Kasa” olarak nitelendirilen 2 ayrı grup şirketinin hesaplarına yönlendirilerek, haciz işleminden kaçıldı. Bu yöntemle fabrikayı kiralamış görünen şirket gün geçtikçe batık hale geldi ve iflas kararı alınarak tasfiye sürecine başlandı. Ancak söz konusu paravan şirketlerin herhangi bir mal varlığı bulunmadığından, alacaklılar ve kamuya dağıtacağı bir varlık da bulunmadı. Bu hileli işlemler nedeniyle de Evcil’in şirketleri kamuyu toplam 3 Milyar 955 Milyon 628 bin lira zarara uğrattı.
SİDEMİR’in borcu 1 milyar 100 milyon
İddianamede, hülle yoluyla Evcil’in aile şirketi olduğu belirtilen Sidemir Sivas Demir Çelik İşletmesi de ayrı başlık altında irdelendi. Fabrikanın 2009 yılından itibaren Evcil’in anne babası ve eniştesinin yönetimine geçtiği belirtilerek, fabrikada üretilen demirlerin piyasadaki alıcılara satıldığı ancak yine KDV, Stopaj vergisi ve SGK primlerinin ödenmediği anlatıldı. Aynı yöntemlerle kamu alacaklarının tahsilinin engellendiği kaydedilen iddianamede, bu hileli işlemler nedeniyle SİDEMİR’in toplam vergi borcunun 1 milyar 110 milyon liraya ulaştığı ifade edildi. İddianamede, 38 ayrı olay şeklinde anlatılan hileli işlemlere ilişkin değerlendirmelere de yer verilerek, Evcil’in bu şirketlerin yönetiminde Hasan Kabuklu, Tolga Demirel ve Fırat Ardıç’ı kullandığı belirtildi.
Evcil: Şirketler bu sayede çalışıyor
Evcil ise iddianamede yer verilen ifadesinde suçlamaları reddederek, kendisine ait firmalarda usulsüz işlem yapılmadığını; TAPE kayıtlarındaki görüşmelerinin ise suç teşkil etmediğini söyledi. Firmadan satılan demirin parasının başka şirketlere gönderilmesinin sebebinin, şirketlerin hesabında bloke olmasından kaynaklandığını söyleyen Evcil, “Bu sayede şirketlerin çalışmaya devam ettiğini, vergisel bir kast ile hareket etmediğini; hiçbir zaman faturasız mal almadığını ve satmadığını” öne sürdü. Evcil, cezaevine girmesi ve demir çelik sektöründeki yaşanan dar boğaz sebebiyle borçlarının arttığını iddia ederek, “kendisi cezaevindeyken şirketlerin eniştesi Fırat Ardıç tarafından yönetildiğini; cezaevinde olduğu süreçte Ardıç’ın Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nca tespit edilen işlemleri neden yaptığını bilmediğini” söyledi.
T24