Hawaii'deki lav mağaralarında gizemli yaşam formları keşfedildi

Mağaralar zehirli gaz ve minerallerle dolu

Mikrop türlerinin yüzde 99,99'unun henüz bilinmediği tahmin ediliyor (Kenneth Ingham)

Bilim insanları, ABD'nin Hawaii adasındaki lav mağaralarının gizemli yaşam formlarıyla dolu olduğunu tespit etti. Hawaii'nin derinliklerinden alınan örneklerde karmaşık mikrop kolonileri bulundu.

Dünya'da bilinen en küçük canlı organizmalar olan mikroplar, lav mağaralarının soğuk ve Mars'a benzeyen koşullarında bile yaşayabiliyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Mikroplar, bitkilerin ardından gezegenin biyokütlesinin çoğunu oluşturuyor. Ancak çok küçük oldukları ve ekstrem ortamlarda yaşadıkları için bilim insanları bu yaratıkları genellikle görmezden geliyordu.

Yeraltı mikropları Mars benzeri ortamlarda yaşadıkları için son yıllarda ilgi artsa da bu alanda gidilecek daha çok yol var.

Yüzlerce yıl önce Hawaii Adaları'nı meydana getiren volkanik süreç, yeraltı tünel ve mağara ağı da oluşturdu. Soğuk ve karanlık bu yerler, zehirli gaz ve minerallerle dolu. Dolayısıyla çoğu yaşam formu için uygun değil.

2006-2009 ve 2017-2019 arasında bölgeden alınan 70 örneği inceleyen bilim insanları, güneş ışığını çok az alan ya da hiç almayan bu ekstrem ortama ışık tuttu.

21 Temmuz'da Frontiers in Microbiology adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan bulgular, 500-800 yıllık eski lav mağaralarında genellikle mikrop çeşidinin daha fazla olduğunu gösterdi.

Daha yeni mağaralardaysa, mikrop kolonilerinin tür açısından birbirine daha yakın olduğu belirlendi. ayrıca bütün bu mikroplar, bilinen hiçbir türle eşleşmedi.

Araştırmacılar bu nedenlerle, bu küçük canlıların bazaltta koloni kurmasının daha uzun zaman aldığını düşünüyor.

Yeni lava mağaralarında mikropların birbiriyle yakın olması, daha zorlu ortamlarda rekabetin yaygın ve yakın türlerin yan yana yaşama şansının az olduğunu gösteriyor.

Öte yandan Chloroflexi ve Acidobacteria gibi çeşitli bakteri sınıfları hemen hemen bütün bölgelerde mevcuttu. Uzmanlar, diğer mikropları bir araya getirdiği için onlara "merkez" diyor.

Araştırma ekibinden mikrobiyolog Rebecca Prescott, "Bu, ekstrem ortamların mikroorganizmaların birbirine daha bağımlı olduğu, daha etkileşimli mikrobiyal topluluklar ortaya çıkmasını sağlayıp sağlamadığı sorusuna yönlendiriyor" ifadesini kullandı:

Eğer öyleyse, bunun ortaya çıkmasını sağlayan ekstrem ortamlarla ne alakası var?

 

Independent Türkçe, Science Alert, Metro

Derleyen: Uğurcan Yıldız

DAHA FAZLA HABER OKU