Eskiden hükümet yapar CHP itiraz ederdi, şimdi CHP dillendiriyor iktidar hayata geçiriyor… AK Parti muhalefeti mi takip ediyor?

Emekliye ikramiye, asgari ücret, 3600 ek gösterge ve KYK faizlerinin silinmesi… CHP dillendirdi, hükümet hayata geçirdi. Bu durum, "AK Parti tükendi, gündem belirleyemiyor" yorumlarına yol açtı

Bu soruya iki türlü cevap verilir, bir 'Bay Kemal' gibi, bir Tayyip Erdoğan gibi. 'Bay Kemal' gibi cevap verirsek 'sildim gitti' der ama benim Erdoğan gibi cevap vermem lazım. Ben 82 milyonun hakkının olduğu bir parayı korumak uğruna bunu vermem lazım.

Bu sözler Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ait.

2019'da "Seçim Özel" programında gençlerle buluşan Erdoğan, "Birçok öğrencinin ortak derdi olan KYK borç affı veya indirimi var mı?" sorusuna verdiği yanıtta bu ifadeleri kullandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Erdoğan'ın Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) borçlarıyla ilgili yaptığı konuşma sosyal medyanın gündemine otururken bir tartışmayı da beraberinde getirdi.

Sadece KYK kredi faizlerinin silinmesi değil başka konuları da CHP gündeme getirdi. Asgari ücret, emekliye ikramiye ve 3600 ek gösterge bunlardan sadece birkaçı.

Son olara KYK kredi faizleri konusunda CHP'nin dillendirdiği husus iktidar tarafından hayata geçirildi. 

"Artık, hükümetin ülke gerçekliğiyle bağı koptu" eleştirisi yapılıyor.

Siyaseten tükendiği ifade edilen AK Parti'nin artık gündem belirleyemediği gibi muhalefeti takip ettiği tartışılıyor.

Eskiden hükümet yapar Cumhuriyet Halk Partisi başta olmak üzere muhalefet itiraz ederdi. 

Muhalefet söylüyor hükümet uyguluyor

Şimdi ise tam tersine dönüştü. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) söylüyor, hükümet uygulamaya geçiriyor.

Sırada ise emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ile kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) kamudan atılanlar geliyor.

Peki, 20 yıldır iktidarda olan AK Parti gerçekten tükendi mi?

Gündem belirlemiyor ve CHP başta olmak üzere muhalefeti mi takip etmeye başladı?

Siyaset bilimciler, konuyu Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

"AKP siyaset üretme de başarısız oldu"

Siyaset bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) kurumsal olarak tükenmediğini ancak hem siyasi hem de bürokratik elitlerin yorulduğunu görüşünde.

Kendilerini yenilemeyerek toplumdan gelen talepler için siyaset üretme yerine sadece yakınları ve parti etrafındaki kadroların isteklerini dikkate aldıklarını ifade eden Prof. Dr. Tosun, "Oysa katılımcı bir parti sistemde bütün toplumun taleplerini ürettiği taktirde hem toplumsal desteği ayakta tutar hem de meşruiyetini artırır. AKP'de hem siyasi hem de bürokratik elit yoruldu" diye konuştu.

 

Tanju Tosun
Tanju Tosun / Fotoğraf: Twitter

 

Başlangıçta AK Parti'de yer alsa da sonradan ayrılan elitlerin pozisyonuna gelenlerde sadakat referansının öne çıktığını vurgulayan Tosun, "Siyasette asıl olan sadakat değil, liyakattir. Bu olmadığı taktirde sistemden gelen taleplere yönelik siyasa üretme konusunda başarısız olursunuz. Sıkıntı bununla ilgili" dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

Siyasal ve bürokratik elitin liyakat yerine daha çok sadakat temelli bir işlev görmesi, toplumun bütünü yerine öncelikli olarak kendi seçmen tabanını dikkate alması ve tabii ki 2 yılın getirdiği bir yorgunlukta böyle bir tablo ortaya çıkıyor. CHP'ye bakıldığında ise hem kadroları hem de seçmen bir iktidar istiyor. Elbette iktidar istemekle olmuyor ama daha şimdiden buna harıl harıl çalışıyorlar. AKP'nin siyasa üretme konusunda boşalttığı her alanda toplumsal meşruiyeti artırmak için çok etkin siyasa üretiyorlar. Çünkü ne kadar etkin siyasa üretip bunu toplumda dillendirirseniz o kadar meşruiyetinizi artırmış olursunuz.

"Bu kez tersine CHP gündem oluşturuyor"

Siyaset bilimci Doç. Dr. Seda Demiralp da Prof. Dr. Tanju Tosun ile benzer görüşte.

CHP'nin son dönemde gündem belirlemede daha önce olmadığı kadar etkin olduğunu kaydeden Doç. Dr. Demiralp, "Geçmişte CHP, ya hükümetin çeşitli politikalarına eleştiriler yöneltiyor olur veya hükümetin bir takım köşeye sıkıştırma girişimleri karşısında kendini savunmada bulup buradan çıkmak için uğraşıyor olurdu. Bu kez tersine, CHP'nin gündem oluşturduğunu, iktidarın ise savunma ve daha fazla mevzi kaybetmeme çabasına sıkıştığını görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

 

Seda Demiralp
Seda Demiralp / Fotoğraf: Twitter

 

İktidarın sıkışıklığının en büyük sebebinin ekonomik kriz olduğunu aktaran Demiralp, ekonominin iktidarın yumuşak karnı olduğunu ve bunun kolay çözebileceği bir konu olmadığını belirtti.

Hükümetin gündemi daha kolay çözebileceği dış ilişkiler ve güvenlik gibi konulara getirmeyi avantajlı bulsa da muhalefetin gündem değişikliğine müsaade etmediğine değinen Demiralp, "Daha da önemlisi, muhalefet, asgari ücretin, emekli ikramiyelerin artırılması ya da KYK faizlerinin kaldırılması gibi vaatlerle iktidarı bu konularda rekabete zorluyor. İktidar, kendini ya daha fazla harcama yaparak içinden zaten çıkamadığı ekonomik sorunların iyice içine sıkışmak yahut da yapılabilecek bir şey varken yapmıyor görünmek suretiyle seçmen kaybetmek arasında buluyor. Bu şüphesiz iktidarın içinde olmayı hiç istemeyeceği ve bu sebepten de muhalefet açısından avantajlı bir durum" ifadelerine yer verdi.

"İktidarı kaybetme endişesi taşıyor"

Siyaset bilimci Doç. Dr. Burak Bilgehan Özpek ise AK Parti'nin seçimi kaybetme stresi yaşamadığı için rahat bir pozisyonda olduğunu için muhalefet ile müzakere ederek ilerlemediğine değindi.

 

Burak Bilgehan Özpek
Burak Bilgehan Özpek / Fotoğraf: Twitter

 

Ancak AK Parti'nin şu anki tavrının 1990'laraki tipik muhalefet ile popülizm yarışına giren siyasi partileri andırdığını dile getiren Doç. Dr. Özpek, "AK Parti'nin şu an taleplere cevap vermesinin sebebi, ciddi anlamda oy kaybetme stresi geçiriyor olmasıdır. Eğer oy kaybetme kaygısı olmasaydı muhtemelen yine kendi bildiği şekilde devam ederdi. Bu da bir yan da anket sonuçlarının doğru olduğunu, bir anlamda AK Parti'nin iktidarı kaybetme endişesi taşıdığını gösteriyor" dedi.

İktidarın sergilediği tavrın sonu olmadığı, çünkü ekonominin kötü ve atılan adımların iyileştiren veya düzelten adımlar olmadığının altını çizen Özpek, sözlerini şöyle tamamladı:

Atılan adımlar bütçenin yükünü daha artıran adımlar oldu. Dolayısıyla köklü bir reform yapmaktan uzak ve olabildiğince seçim yılında bütçenin sınırlarını zorlayarak para basmaya devam edecek. Bu da beraberinde daha fazla enflasyonu getirecek. Yani bir kısır döngüye sebep olacak. Dolayısıyla AK Parti'nin bu şekilde ilerleyerek kazanabileceği kanaatinde değilim. Bundan sonra tamamen CHP'nin söylediklerine cevap verme, olabildiğince popülizm yaparak iktisadi olarak insanları memnun etme şeklinde devam edeceğini düşünüyorum.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU