1970'lerin sonlarına doğru Mahir Çayan ile Mihri Belli arasında ortaya çıkan ayrılığın başlıca nedenleri arasında Kürt meselesine yaklaşım da vardı.
Bununla ilgili Mahir Çayan şunları yazar:
Mihri Belli'ye göre Türkiye'deki milli meselenin her zaman ve her şart altında tek bir çözüm yolu vardır; Kürt emekçi halkının çıkarlarıyla bağdaşan tek formül vardır; o da meseleyi şartlar ne olursa olsun Misak-ı Milli sınırları içinde ele almak gerekir.
Oysa bu görüş temelden yanlış ve anti sosyalist bir görüştür.
Bilindiği gibi, milli meseleyi ulusların kaderlerini tayin hakkının ışığı altında diyoruz ki: 'Her şart altında her zaman meseleyi Misak-ı Milli sınırları içinde ele almak gerekir' veya 'Kürt emekçi sınıfların çıkarlarıyla bağdaşan tek çözüm yolu ayrılma hakkının kullanılmasıdır' diyen görüşler yanlıştır.
Bu görüşlerin sahipleri, her iki tarafın burjuva ve küçük burjuva milliyetçi unsurlarıdır. Oysa devrimci proletarya meseleyi diyalektik bir tarzda ele alır. Yani, ulusların kaderlerinin tayin etme hakkının öngördüğü ayrılma, özerklik, federasyon vs. çözüm yollarının hangi şartlar altında ve ne zaman geçerli olabileceğini açıkça koyar. 1
Mihri Belli'nin proleter enternasyonalizmini zedeleyen milliyetçi görüşlerinin temelinde (...) reformist görüşlerinden dolayı 'milliyetçi devrimcilere' 2 yani küçük burjuva devrimcilerine bel bağlama ve taviz verme eğilimi yatmaktadır. 3
Demek ki neymiş?..
Mahir Çayan'a göre, 'milli meseleyi her zaman ve her şart altında Misak-ı Milli sınırları içinde ele almak yanlış ve anti sosyalist bir görüş'…
'Kürt emekçi sınıfların çıkarıyla bağdaşan tek çözüm yolu ayrılma hakkının kullanmasıdır' görüşü de yanlış…
Bu iki yanlış görüşlerin sahipleri her iki tarafın burjuva ve küçük burjuva milliyetçi unsurları…'
Böylece Mahir "birliği" veya "ayrılığı" mutlaklaştıran bu çevrelere ve kişilere sınır çekiyor.
'Ulusların kaderlerini tayin hakkını' esas alıyor.
Buna göre devrimci proletarya meseleyi ulusların kaderlerinin tayin hakkının öngördüğü 'ayrılma, özerklik, federasyon vs. çözüm yollarının hangi şartlar altında ve ne zaman geçerli olabileceğini açıkça koyacağını' söylüyor.
En önemlisi Mahir Çayan"birliği" veya "ayrılığı" sadece Türkiye içi Kürt ve Türk hareketlerin birliği veya ayrılığı noktasından ele almıyor.
Misak-ı Milli'yi aşan bir perspektiften ele alıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Yani İsmail Hoca'nın ifadesiyle 'bölünmüş, parçalanmış, paylaşılmış',
İbrahim Kaypakkaya'nın, her bir parçanın, onu paylaşan merkezi ülkenin zamanla sosyolojik bir parçası haline gelerek 'tarihi haksızlıkla' açıkladığı temellendirdiği "birlik-ayrılık'' meselesini,
Mahir Çayan o koşullarda ve çalışmasının daha başında başka bir bakış açısından ele alıyor.
Maalesef Mahir Çayan'ın çalışmasını tamamlamaya koşullar elvermiyor.
Eleştiricilerinin, hatta ardıllarının, Mahir Çayan'ı ne kadar anladıklarının ve ne kadar devamı olabildiklerinin kararını tarihe havale edelim…
1. "Biz bu meseleyi ayrı bir yazıda etraflı bir şekilde ortaya koyacağız. Bu kısa mektubun amacı bu olmadığı için bu meseleye burada girmiyoruz" Mahir Çayan
2. Mahir Çayan, milliyetçi devrimciler, aynı anlamda olmak üzere "küçük burjuva devrimcileri" derken kendi döneminin kimi küçük burjuva sol gruplarını ve Kemalist siyasi eğilimleri kastediyor.
3. Mahir Çayan, Toplu Yazılar, "Aydınlık Sosyalist Dergiye Açık Mektup", Su yayınevi, ıv. Baskı, istanbul-2019
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish