Biden, Putin'in savaş suçlarını soruşturmakta haklı ama ABD'nin savaş suçlarını da soruşturmalı

Ukrayna'da işlenen savaş suçlarından hesap sorarken bir nebze ahlaki güvenilirliğe sahip olmak için ABD, uluslararası kuruluşların Amerikan ordusunun ardı arkası kesilmeyen savaş suçlarını incelemesine de müsaade etmek zorunda

Harkov'daki Ukraynalı kurtarma görevlileri bombalanan binanın enkazını temizliyor (AFP)

ABD de uluslararası toplumun geri kalanı da Vladimir Putin'i ve Rus ordusunu savaş suçluları olarak kınamakta haklı. Ruslar sivil bölgeleri, hastaneleri ve insani yardım koridorlarını hedef aldı. Misket bombası gibi yasak mühimmatlar kullandı. Binlerce masumu öldürüp milyonlarcasını da mülteci olarak kaçmak zorunda bıraktı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken bu hafta, "Sivilleri kasten hedef almak savaş suçudur" derken, ABD'nin bu tür suiistimalleri "belgelediğini ve incelediğini" belirtti.

Son üç haftadaki tüm bu yıkımın ardından Rusların aksini yaptığı sonucuna varmakta zorlanıyorum.

Rusya'nın eylemleri, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni (UCM) savaş suçları soruşturması açmak üzere harekete geçirmenin yanı sıra Putin'i "savaş suçlusu" diye niteleyen ABD Başkanı Biden'ın sert kınamalarının da hedefi oldu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bir yerdeki vahşet her yerdeki vahşet gibi ele alınmalı. İşte bu yüzden, Ukrayna'da işlenen savaş suçlarından hesap sorarken bir nebze ahlaki güvenilirliğe sahip olmak için ABD, uluslararası kuruluşların Amerikan ordusunun ardı arkası kesilmeyen savaş suçlarını incelemesine de müsaade etmek zorunda.

ABD kuvvetleri sadece Afganistan'da, Bagram Hava Üssü gibi tesislerdeki gizli hapishanelerde esirler tutarak onlara işkence etti, bazen de onları çıplak ve uykusuz bıraktı. Afgan Özel Kuvvetleri gibi ABD müttefikleriyse kimliği belirsiz komando birlikleriyle yargısız infazlar gerçekleştirdi. Amerikan ordusu yoğun nüfuslu kentsel alanlarda devamlı olarak savaş operasyonları düzenleyip çok sayıda sivile zarar verdi. Afganistan'daki ABD savaşının son perdesiyse, Kabil'de 7'si çocuk 10 kişilik bir aileyi yanlışlıkla öldüren insansız hava aracı saldırısıydı.

Fakat ABD, UCM'nin Afganistan'daki eylemlerini incelemeye yönelik uzun zamandır devam eden çabalarına inatla karşı çıkıyor. 2020'de Trump yönetimi bizzat UCM'ye yaptırım bile uygulamıştı. Birçok gözlemci, bu Amerikan baskısının UCM'nin gözünü korkutmayı başararak ABD kuvvetlerinin ve müttefiklerinin yeniden açılan Afganistan soruşturmasından çıkarılmasını sağladığını düşünüyor.

Bu tür hamleler, savaş suçu mağdurları için uzun süredir ertelenen adaletin yerini bulmasını engellemenin yanı sıra, Taliban ülkenin kontrolünü ele geçirene kadar Afganistan Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu'nun başkanlığını yapan Şehrazad Akbar'ın The Intercept'e söylediği gibi, insan hakları hukukunun da onu uygulayan organların da "Batı'da ve Batı tarafından kurulmuş kurumlar" ve "sadece Batı'nın siyasi gündeminin aletleri" olduğu yönündeki haklı algıyı pekiştiriyor.
 


Aslında ABD hiçbir zaman tüm dünyayı yutacak güçteki silahlı kuvvetlerinin mercek altına alınmasına pek hevesli olmadı. Daha en başta ABD, Rusya'nın aksine, UCM'yi kuran 1998 Roma Statüsü'nün imzacısı değil.

ABD'nin hem dünya normlarını silahla tatbik etmeyi hem de onlardan muaf tek ülke olmayı istemesindeki bu tutarsızlık, Amerika'ya katılıp savaş suçları işlediklerinde hesap vermekten kaçınmak isteyenler için bir propaganda nimetidir.

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, bu hafta ABD'nin Putin'i savaş suçlusu olarak eleştirmesine dair "Biden'ın bu tür söylemleri kesinlikle müsaade edilemez, kabul edilemez ve affedilemez" dedi.

Asıl mesele şu ki, yıllardır dünyanın dört bir yanında halkları bombalayan bir devletin başkanının... böyle ifadeler kullanmaya hakkı yok.

Doğru söylüyor. ABD'nin savaş suçları konusundaki tutumu, Richard Nixon'ın meşhur sözünü andırıyor gibi görünüyor:

Başkan bir şey yaparsa, bu yasadışı değil demektir.

Ukrayna'nın istilası karşısındaki küresel tepkiyle ilgili şaşırtıcı şeylerden biri bunun ahlaki netliği ve uluslararası birliği oldu. Dünyanın dört bir yanındaki uluslar Rusya'ya ve liderlerine yaptırım uygularken, geçmişteki çatışmalardan farklı olarak özel sektörden farklı şirketler de onlara katılıp doğru şeyi yapmak için Rusya'daki milyarlardan feragat etti. Bu, bizi kuşatan iklim krizi gibi diğer ahlaki ve insani felaketler karşısında bile gösteremediğimiz bir kaynaşma ve aciliyet seviyesi.

Tıpkı Ukrayna'daki savaşı sona erdirme gücünün büyük kısmına tek başına Vladimir Putin'in sahip olması gibi, Amerikan ordusunun soruşturulmasına müsaade etme gücüne de gerçekte bir tek ABD sahip. Süper güç olmanın avantajlarından biri, hangi kuralların sizin için geçerli olduğuna karar verebilmenizdir. Fakat böyle keyfi ve riyakar güç kullanımlarının (ister Ukrayna'da, ister Afganistan'da, ister başka bir yerde) geçmişte kaldığı bir dünyada yaşamak istiyorsak, Amerikalılar uluslararası adalete gönülsüz bir bağlılık göstermenin ötesine geçmek zorunda.

Biden yönetiminin UCM politikalarını gözden geçirdiğini belirten son haberler ümitlendirici fakat politikaları gözden geçirmek yeterli değil. Afganistan, Yemen, Irak ve çok sayıda başka ülkenin halkları ABD'nin geçmişteki konuşlandırmaları ve geçmiş hatalarıyla hesaplaşmasını bekliyor. ABD onlardan halihazırda bu kadar çok şey almışken bu halklar en azından bunu hak ediyor.

 

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: İrem Oral

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU