Bilim insanları, Büyük Okyanus'un derinliklerinde mikroskobik organizmalar keşfetti. Keşfin cevaptan çok soru getirdiği belirtildi.

Araştırmacılar, Atacama Çukuru adlı bölgeye denizaltıyla ocakta bir keşif gezisi düzenleyerek 8 bin metre derinlikte, daha önce hiçbir insanın gitmediği yerde araştırma yaptı.

Şili'deki Concepción Üniversitesi'ne bağlı Milenyum Oşinografi Enstitüsü'nün Osvaldo Ulloa, derinlerde jeolojik yapılarla karşılaştırdıklarını söyledi.

Ulloa sözlerini şöyle sürdürdü:

Denizanasına benzeyen bir tür yarı saydam denizhıyarı gördük.

Uzman, bu yaratığın muhtemelen daha önce bilinmeyen bir tür olduğunu vurguladı.

Ulloa, "Atacama Çukuru'nda varlığından bile haberdar olmadığımız, filamentlere sahip, kimyasal ve inorganik bileşiklerle beslenen bakteri toplulukları da keşfettik" diye konuştu:

Bu çok sayıda soruyu beraberinde getirdi: Bu bileşikler nelerdir? Bunlar ne tür bakteriler? Hiçbir fikrimiz yok. Oraya geri dönmemiz gerekiyor.

Araştırma ekibinde yer alan ABD'li kaşif Victor Vescovo, deniz hıyarlarının görüntülerini 22 Ocak'ta paylaştı.
 

Öte yandan Atacama Çukuru, Nazca Levhası'yla Güney Amerika Levhası'nın birleştiği noktada yer alıyor. Bu iki levhanın çarpışması çok sayıda depreme ve tsunamiye neden oluyor.

Ulloa, depremle ilgili çalışmalar için okyanusa sensör koyacaklarını koyacaklarını açıkladı. Zira sensörler şu an sadece karada var.

Sensörler sayesinde sarsıntıların nerede gerçekleşeceğinin tahmin edilmesi hedefleniyor. Ulloa konu hakkında şu yorumu yaptı:

Son derece iddialı bir proje. Şili'de sualtı jeolojisinde yapılmış en büyük deney. Uluslararası toplum, bu iki plakanın çarpışmasıyla ilgili tüm süreçleri incelemek için bu bölgeye daha fazla sensör yerleştirmek için çok fazla ilgi var.

Sensörlerin bu yıl yerleştirilmesi bekleniyor.

Independent Türkçe, AFP

Derleyen: Uğurcan Yıldız