Ukrayna-Rusya krizi: Neler oluyor?

Vladimir Putin’den gelecek olası bir işgal için hazırlıklarını hızlandıran Batılı güçler, diplomatik çözüm yolları aramaya devam ediyor

Ukraynalı askerler 7 Aralık 2021'de Ukrayna'nın Donetsk bölgesindeki Katerinivka yakınlarında Rus yanlısı isyancılarla aralarındaki sınır hattında yürüyor (AP)

Thomas Kingsley & Joe Sommerlad

Rusya'nın bu kış Ukrayna sınırına on binlerce asker yığması, işgalin eli kulağında olduğu endişelerini artırıyor.

ABD, NATO ve Avrupa Birliği de dahil Batılı güçler, Rusya'yı herhangi bir saldırganlığa karşı uyardı ve komşusuna saldırması halinde misilleme yapılacağında ısrar etti.

Son gelişmelerse şöyle: ABD Başkanı Joe Biden, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz'la başkent Washington'da bir araya gelip "bu duruma diplomatik çözüm yolları aramak için birlikte yakın bir çalışma yürüttüklerini" duyurdu. Biden aynı zamanda Ukrayna'ya saldırması halinde Rusya'nın yeni ve kârlı Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattını "sona erdirme" tehdidinde bulundu.

Vladimir Putin, Moskova'da Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron'u bir ziyafette ağırladı. Macron, Putin'i silahlı güçlerini geri çekip savaştan kaçınmaya ikna etmeye çalışırken, Putin ise bu buluşmayı Ukrayna'nın NATO'ya alınması halinde daha geniş çaplı bir çatışma çıkacağı tehdidinde bulunmak için fırsat olarak kullandı. 

Kiev ordusu, Putin'in sıkı müttefiki Aleksandr Lukaşenko liderliğindeki Belarus'a 30 bin Rus askeri konuşlandırılmasına cevaben dronelar ve tanksavar füzelerle ülkeyle olan sınırına yakın tatbikatlar planlıyor. 

Ağır mali yaptırımlar tehdidini sürdüren Birleşik Krallık, Polonya'ya 350 asker kaydıracağını açıklarken olası bir çatışmaya hazırlık amacıyla Almanya da aynı sayıda askeri Litvanya'ya göndereceğini duyurdu.

Peki Doğu Avrupa'da aslında neler oluyor, her şey nerede başladı ve kriz nasıl patlak verebilir?

Kriz nasıl başladı?

8 yıl geriye gitmek mevcut krize daha fazla bağlam kazandıracaktır.

Rusya, ülkenin Moskova dostu devlet başkanının kitlesel protestolarla iktidardan düşürülmesini takiben 2014'te Ukrayna'nın Kırım Yarımadası'nı ilhak etmişti. Haftalar sonra Rusya, Ukrayna'nın doğusunda patlak veren ayrılıkçı bir isyanın ardına ağırlığını koymuştu.

Ukrayna'nın doğusunda Donbas olarak bilinen sanayi merkezini harap eden, 8 yıldır süren çatışmalarda 14 binden fazla kişi hayatını kaybetti.

Hem Ukrayna hem de Batı, Rusya'yı isyancıları desteklemek için asker ve silah göndermekle suçladı fakat Moskova ayrılıkçılara katılan Rusların gönüllü olarak katıldığını söyleyerek iddiaları reddetti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

2015'te Fransa ve Almanya arabuluculuğuyla imzalanan barış anlaşması (Minsk-2 Anlaşması) büyük ölçekli çatışmaların sona ermesine yardımcı oldu. 13 maddelik anlaşma, Ukrayna'yı ayrılıkçı bölgelere özerklik verip isyancılara af sunmaya zorlarken Ukrayna isyancıların elindeki bölgelerde Rusya'yla sınırının tam kontrolünü yeniden kazanacaktı.

Ne var ki anlaşma çok karmaşık çünkü Rusya çatışmada taraf olmadığında ve bu nedenle şartların kendisini bağlamadığında ısrar etmeye devam ediyor.

Anlaşmanın 10. maddesinde, tüm yabancı silahlı oluşumların ve askeri teçhizatın iki tartışmalı bölgeden, Donetsk ve Luhansk'tan geri çekilmesi çağrısı var: Ukrayna, bunun Rusya'dan gelen güçlere atıfta bulunduğunu söylüyor fakat Moskova orada askeri olduğunu reddediyor.

Önceki aylarda doğudaki ateşkes ihlallerinde ani bir artış ve Ukrayna sınırındaki Rus askeri yığınağı savaş korkularını körükledi fakat Moskova'nın nisandaki manevralardan sonra kuvvetlerinin büyük kısmını geri çekmesiyle gerginlik azaldı.

Şu anda durum nasıl?

Aralık 2021'in başlarında ABD istihbarat yetkilileri, Rusya'nın 2022'nin ilk aylarında başlayabileceğine inandıkları olası bir işgale hazırlık olarak Ukrayna sınırına 175 bin asker yerleştirmeyi planladığını belirledi.

Ukrayna, aralıkta Moskova'nın iki ülke sınırının yakınında 90 binden fazla asker tuttuğundan şikayet etmiş ve ocakta "büyük çaplı bir tırmanışın" mümkün olabileceği uyarısında bulunmuştu.

Dahası, Ukrayna silahlı kuvvetlerinin başkomutanı, Rusya'nın Ukrayna'nın isyancıların kontrolündeki doğusunda yaklaşık 2 bin 100 askeri personeli olduğunu ve Rus subaylarının ayrılıkçı güçlerdeki tüm komuta pozisyonlarını elinde bulundurduğunu söyledi.

Moskova, Ukrayna'nın doğusunda askeri varlığı olduğunu defalarca yalanladı, asker sayıları ve yerleri hakkında herhangi bir ayrıntı vermedi ve kendi topraklarındaki konuşlandırmaların kimseyi ilgilendirmemesi gerektiğini söyledi.

Öte yandan Rusya, Ukrayna'yı 2015 tarihli Minsk-2 Anlaşmasını ihlal etmekle suçluyor ve Batı'yı Ukrayna'ya uyumluluk teşvik etmemekle eleştiriyor.

Suçlamaların ortasında Putin, Ukrayna, Fransa ve Almanya'yla dörtlü bir görüşmeyi reddetti ve Ukrayna'nın 2015 anlaşmasına uymayı reddettiği göz önüne alındığında bunun faydasız olduğunu söyledi.

Moskova, ABD'yi ve NATO müttefiklerini Ukrayna'ya silah sağlayıp ortak tatbikatlar düzenlediği için şiddetle eleştirdi ve bunun Ukraynalı şahinleri isyancıların elindeki bölgeleri güç kullanarak geri almaya teşvik ettiğini söyledi.

Sırada ne olabilir?

Her iki taraf da diğerinin bir sonraki hamlesini beklediği için durum bir tür çıkmaza girdi.

Batılı liderler bir harekatın eli kulağında olabileceğinde ısrar ederken Moskova, Ukrayna işgalinin göz önünde bulundurulduğunu reddetmeye devam ediyor.

Joe Biden, Vladimir Putin'in Ukrayna'yı "ele geçirebileceğini" düşündüğünü söylerken, İngiltere Başbakanı Boris Johnson "kasvetli" istihbaratın Moskova'nın Kiev'e bir yıldırım saldırısı planladığını öne sürdüğü uyarısında bulundu.

Öte yandan Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin "aşırı tepki" diye nitelendirdiği bir hamleyle hem ABD hem de Birleşik Krallık, Ukrayna'nın başkentindeki büyükelçiliklerinde çalışan personeli geri çağırdı.

NATO ve diğer Batılı liderler, Ukrayna'ya saldırması halinde Rusya'ya karşı büyük yaptırımlar tehdidinde bulundu fakat Moskova'nın bunu dikkate alıp almayacağı henüz belli değil.

Beyaz Saray'da konuşan Biden, Putin'i bir kez daha uyardı: 

Ne yapacağını bilip bilmediğinden emin değilim. Bence Ukrayna'ya girmenin kendisi için devasa bir hata olacağını fark etmek zorunda. Bunun Avrupa ve dünyanın geri kalanı üzerindeki etkisi yıkıcı olacaktır ve Putin de ağır bir bedel ödeyecektir. 

Başkan Putin'le hem telefonda hem de yüz yüze görüşürken son derece açık ve net konuştum. Şimdiye kadar görülmüş en ağır yaptırımları, ekonomik yaptırımları uygulayacağız ve ödenmesi gereken çok şey olacak. 

Bu başkalarını da etkileyecek, bir şekilde bizi ve Avrupalıları etkileyecek. Fakat Putin'in ekonomisini de derinden etkileyecek.



https://www.independent.co.uk/news/world

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU