Mauritius-Türkiye ilişkilerini arşiv belgelerinden okumak

Dr. Halim Gençoğlu Independent Türkçe için yazdı

Türkiye'den çok uzaklarda fakat insanı ve tarihiyle bize yakın olan Mauritius (Moritus) Adası'nda son zamanlarda önemli tarihi çalışmalar yapılıyor.

Moritus'un Kuzey bölgesinin Lascar şehrinde 2018 yılında bazı Osmanlı mezarlarının bulunması ile yerli tarihçiler arasında Türkiye'ye karşı özel bir ilgi oluşmaya başladı.

Bunlardan Moritus'lu tarihçi Assad Bhuglah tarafından kaleme alınan ve 19'uncu yüzyılda Osmanlı Devleti'nin iltifatına mazhar olan Morituslu alim Gassy Sobdar iki ülke arasındaki münasebetlerde tarihi bir rol oynamıştı.
 

-.jpg
İmam Gassy Sobdar ailesiyle, 1860'lar

 

Türkiye ile Mauritius arasındaki tarihi ilişkiler 19'uncu yüzyılın ikinci yarısına kadar uzanmaktadır. 1860'lara gelindiğinde Port Louis'in merkez caminde imamet görevini yürüten İmam Sobdar, İstanbul hükümetiyle yazışarak Osmanlı Hilafeti ile münasebetler kurmuştu.

Türk arşiv belgelerinden de bildiğimiz gibi, Osmanlı İmparatorluğu 1866 yılında Port Louis'de bir fahri konsolosluk kurmuştu. Ancak, Ankara keçisinin 1853'te Güney Afrika üzerinden Mauritius'a girmesiyle geliştirilen ticari ilişkiler bundan önce gelir.

Uzak mesafelere rağmen 19'uncu yüzyılın ikinci yarısında Port Louis'de ilk Türk fahri konsolosluğunun atanması, iki devlet arasındaki tarihi ilişkilerin kanıtı niteliğindedir.

Bu sadece iki taraf arasındaki olağanüstü dayanışmanın bir örneği değil, aynı zamanda Afrika'daki sömürgeci güçlere karşı da önemli bir tepkiydi.

Karşılıklı samimi ilişkiler, zamanla Mauritius ile Türkiye arasında bir dostluk ve dayanışma şeklini almıştır. Nitekim bu münasebetlerin kökleri, Türkiye ile Mauritius arasındaki diplomatik ilişkiler için bir ilham kaynağıdır.

Osmanlı Devlet arşivlerindeki belgeler bu ilişkilerin önemini ortaya koymaktadır.


Türkiye-Mauritius ilişkilerine tarih penceresinden bakmak

1838 yılında henüz Sultan II. Mahmud döneminde Osmanlı İmparatorluğu Güney Afrika'ya Türk tütünü ithal ediyordu. Daha sonra Port Elizabeth şehrine on iki adet kısırlaştırılmış Ankara keçisi gönderilmişti.

Sultan Abdülmecid, ülkesinin güçlü imparatorluğunu korumak istediği için tiftik keçileri kısırlaştırılmıştı. Fakat Güney Afrika arşivlerindeki bir belgeye göre gemideki bir koyun gebeydi ve Afrika'ya giderken yol üzerinde doğum yapan bu Ankara keçisi Güney Afrika'da Moyer endüstrisinin temelini atmıştı.

İngiliz İmparatorluğu daha sonra Angora keçilerini Avustralya ve Mauritius gibi kolonilerine dağıttı. Böylece Türkiye için bu, Mauritius ile ilk gayri resmi ilişkilerin başlangıcı oldu.


1862 yılında Osmanlı âlimi Ebubekir Efendi'yi yerli Müslümanları eğitmek için Cape Town'a gönderen Osmanlı Hilafeti, Sahra-Altı Afrika'ya daha fazla ilgi göstermeye başlamıştı.

Bunun üzerine birçok Afrikalı Müslüman lider Osmanlı Hükümeti ile yazışarak İslam Hilafetiyle de samimi ilişkiler kurmuş oldu.

1866 yılında Port-Louis'teki Cuma Mescidi'nin Baş İmamı Şeyh Nasiruddin ibn Ghazi Seydar, Osmanlı Halifesinden cuma namazı için resmi bir İslami kıyafet istemişti.

Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz, bu nedenle İmam Seydar'a Kur'an-ı Kerim'le bir dini kıyafet gönderdi. Bu sebeple aynı yıl içerisinde Mauritius'ta bir fahri Osmanlı konsolosunun tayin edilmesi tesadüf değildir.


Osmanlı arşiv kaynaklarına göre, 1866-1914 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'nda fahri konsolos olarak görev yapan şu kişiler, 1866'da Rostand, 1873'te Baron de Caila, 1877'de Dukayla, 1879'da Baron Sharl Hovart de Fayle ve son olarak Grand Port'taki Valetta Sugar Estate'in sahibi ve önde gelen bir Müslüman tüccar olan Muhammed Vayid Davjee Osmanlı fahri konsolosu olarak bilinmektedir. 


Türk yetimleri için Mauritius bağışları 1878

1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı, hem Rus hem de Osmanlı İmparatorluklarının iç siyasetinde önemli sonuçlar doğurduğu gibi Avrupa diplomasisini de etkilemişti.

93 Harbi olarak da bilinen bu savaş, çoğu Müslüman olan binlerce sivili evlerini terk etmeye zorladı. Bu nüfus hareketleri bölgenin demografik yapısını geri dönülmez bir biçimde değiştirmişti.

Sadece harp sırasında değil, onu takip eden yıllarda da Balkan Yarımadası'ndaki yeni bağımsız ulus-devletler, azınlık gruplarını belirsiz bir durumda bırakan etnik homojenleşmeyi destekleyen politikalar izlediler.

Özünde, 1877-78 Rus-Türk Savaşı, Rusya, Osmanlı İmparatorluğu ve Avrupa devletleri arasındaki siyasi bir oyundan daha fazlasıydı. Osmanlılar batı vilayetlerini savaşta kaybettiler. Gayrimüslim yönetimi altında yaşamak, Bulgar Müslümanları için tamamen yeni bir deneyimdi.

Yüzyıllarca egemen kültür olduktan sonra, Müslümanların Osmanlı'dan çok Avrupa ile daha yakın ilişkiler kurmak isteyen yeni Bulgar devletinde yaşamaya alışmaları zor oldu.


Mauritius'taki Müslümanlar bu olayları güney yarımküreden yakından takip ediyorlardı. Osmanlı-Rus Savaşı'nda şehit düşen askerlerin dul ve yetimleri için para toplamaya karar verdiler ve bu bağışları Port Louis'den İstanbul'a gönderdiler.

Londra'daki Osmanlı büyükelçisi bu jesti Türk Halifesi Sultan II. Abdülhamid Han'a bildirdi. Elbette bu Türk halkı için bir bağıştan daha fazlasıydı.

Dindaşları dünyanın başka bir ucundan Türk şehitlerini düşünmüş ve ailelerine bağışta bulunmuştu. Bu, diğer devletler arasında daha önce görülmemiş asil bir tavır ve gerçekten unutulmaz bir dostluğun simgesiydi.

Yardımlaşmalar karşılıklı olarak gelişme gösterdi. 1891'de Port Louis Camii'nden Abdul Seddar, Osmanlı Padişahından kasabalarındaki camiyi tamamlamak için yardım istedi.

Padişah II. Abdülhamid bu ricaya kayıtsız kalmadı. Şüphesiz bunlar Türkiye ile Mauritius arasındaki büyük dayanışmanın işaretleriydiler.


Bu tarihlerde fahri konsolos Muhammed Davjee'nin Mauritius Adası'ndan Haremeyn-i Şerifeyn ve Hicaz Demiryolu için bağışta bulunduğu arşiv belgelerinden anlaşılmaktadır.

Bununla birlikte onun teşvikleriyle Mauritius'taki Müslüman cemaat Libya'daki Türk-İtalya Savaşı'nda şehit olan Türk askerlerinin çocukları için bağış toplamıştı.

Hatta Balkan Harbi'nde savaşan Osmanlı askerlerinin ailelerine bağış gönderdikleri dahi elimizde bulunan belgelerde sabittir.
Bu olan bitene kayıtsız kalmayan Osmanlı Hilafet makamı, Mauritius'taki önde gelen Müslümanları yardımlarından dolayı Mecidiye madalyası ile onurlandırmıştı.
 

2.jpg
Daha sonra Osmanlı Devleti'nin Mauritius adasındaki son fahri konsolosu olan Hindistan eşrafından Davudçe Muhammed Vaid Efendi'nin, Haremeyn-i Şerifeyn ve Hicaz Demiryolu için bağışta bulunduğu belgelerden anlaşılmaktadır. (HR.SFR.3/00650.12.005.001)

 

3.jpg
Mauritius Müslümanlarının Güney Afrika Osmanlı Başşehbenderliği aracılığıyla Trablusgarp'ta İtalyanlara karşı savaşan Türk askerine gönderdiklerine süt belgesi, 1912

 

1914 yılında adadaki Moritus Müslümanlarının camilerde Osmanlı Devleti'ne dua ettiklerini Maurituslu tarihçi M Emrith, History of the Muslims in Mauritius adlı eserinde kaydeder.

Moritus'da bu faaliyetleri organize eden önemli isimlerden biri de Dr. İdris Goumany adında Hintli bir münevverdi.

Ada Müslümanlarından topladığı bağışları İhvat-ül İslam Vakfı aracılığıyla 1914 yılında İstanbul'a göndermişti. 

Port Louis 

21 Nisan 1914

Assalamualaikum Warahmatullahi Wabarakatuh

İtalya-Türkiye ve Balkan savaşları sırasında İslam davasına bağlılığınızdan dolayı Majesteleri Türkiye Sultanı ve Khalifat-ul-Müslimin'den aldığınız Mecidiye madalyasından ötürü onur duydum. 19 Nisan Pazar günü yapılan Genel Kurul toplantısında oylanan Topluluğun tebriklerini size iletmek için almış olduğunuz bu onursal unvandan dolayı çok gururluyuz ve umarız İslam davası için özellikle de koloninin daha fazla ihtiyaç duyduğu Yetimhane'nin inşaası için daha çok çalışılır, adınızı daha da yüceltir ve unvanınızı hak edersiniz. Dul, yetim ve engellilerin duaları sizlerle…

Müslüman kardeşiniz M.A. A. Goumany
 

4.jpg
Dr. İdris Goumany

 

Mauritius ve Osmanlı Devleti arasındaki tarihi münasebetler sadece İslami bir temele dayanmıyordu. Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu, İngiliz İmparatorluğu ve müttefiklerine karşı savaşıyordu.

Mahatma Gandhi, Hilafet hareketini destekledi; çünkü Gandhi, İstanbul'u işgal eden düşmanın ortak bir düşman olduğunu biliyordu.

Hatta Güney Afrika ve Moritanya Müslümanları da Türk İstiklal Savaşı'nda Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından yönetilen Türk Milli Ordusu için dua ettiler.

Bir yanda Mauritius'taki Müslümanlar Türk ordusu için dua ederken, diğer yanda Hindistan, Mauritius ve Güney Afrika'daki Hindular İngiliz İmparatorluğu'na karşı Türk Ordusunu destekliyorlardı.

1922'de savaşı kaybeden İngilizler, yenilgilerinin ardından İstanbul'u terk etti. Bu zafer Hindistan'dan Mauritius'a kadar sokaklarda kutlandı.

Ortak düşman mağlup olmuştu. Türkiye ile Mauritius arasındaki tarihi ilişki, aynı bağımsızlık arzusu üzerine kurulmuştur.


Türkiye Cumhuriyeti ile Mauritius arasındaki ilişkiler

Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Anadolu'da çeşitli ekonomik ve siyasi zorluklarla yüzleşmek zorunda kaldı.

Bu zorlu koşullara rağmen, 1926'da Güney Afrika'da yine de bir fahri konsolosluk kurmayı başardılar. Bu şekilde Türkiye, diğer Sahra altı ülkeleriyle dolaylı olarak bağlarını koruyabildi.

Ancak Mauritius ile Türkiye arasında önemli ilişkiler, Mauritius'un 1968'de İngiliz Monarşisinden bağımsızlığını kazanmasıyla kuruldu.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Mauritius'a derhal en iyi dileklerini iletti ve bağımsızlıklarını destekledi. İki ülke arasında vize muafiyeti anlaşması imzalandı.

Ayrıca bu hareketler Mauritius Müslümanları ile Osmanlı İmparatorluğu arasında eski ilişkilerin aynı samimiyetle devam edeceğinin müjdeleyicisi olmuştu.

Örneğin ilerleyen aylarda Mauritius Müslümanları, Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Ramazan Bayramı dileklerini ilettikleri bir mesaj gönderdi:

Mauritius Kurban Bayramı Kutlamaları Komitesi

4 Remly Oilier Caddesi, Port Louis – Mauritius
Telefon: 2-1707
29 Kasım 1968

M. Süleyman Demirel, Türkiye Cumhurbaşkanı

Selamunalaikum


Yukarıda sözü edilen komite, 22 Aralık 1968 Pazar günü Mauritius'ta Kurban Bayramı vesilesiyle büyük bir toplantı düzenlemeyi planlıyor.

Mauritius Müslümanlarına yönelik bu etkinlik sırasında Cumhurbaşkanı'nın bir fotoğrafının eşlik ettiği bir mesaj almaktan büyük mutluluk duyacağız. Lütfen telgraf ile cevap veriniz zira Bayram Günü'nde bir Dergi yayınlayacağız.

Bu mübarek vesileyle Sayın Cumhurbaşkanımızın ve tüm halkın mübarek Kurban Bayramını kutlarız. Allah, dünyanın her yerindeki Müslüman kardeşlerimizin üzerine bereketlerini yağdırsın ve onlaın barış, koruma, refah ve dayanışma içinde olmasına inayet etsin...

Bu manalı günde dualarımız, Filistin, Keşmir ve Etiyopya'nın mazlum halklarına da gitsin- onlara Tanrı'dan mücadelelerinde yardım diliyoruz. Zafer bizim olacaktır.

İslam'ın Cumhurbaşkanı ve hürmetkar evladı olarak kalacağız.

(Sekreter)
İbrahim Edo Hossen Ameer


Bu mektupta, Mauritius Müslümanlarının Filistin, Keşmir ve Etiyopya'daki mağdurlar için de dua ettiğini belirtmek çok önemlidir.

O günlerde Türkiye ile Mauritius arasında başka birçok yazışmalar dolaşmıştı. 29 Haziran 1968'de Vacoas'tan Abdoolla Gaungoo, Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e Türkiye'de sağlık teknisyeni olarak çalışıp çalışamayacağını talep eden bir mektup gönderdi.

Bu samimi mektup, aslında, 1960'lı yıllarda yeniden alevlenen, Müslüman cemaati ile Osmanlı dönemindeki eski münasebetler dayanan sıcak ilişkilerin bir göstergesidir.

Öte yandan Türk arşiv kaynaklarına göre 1976 yılında Türkiye ile Mauritius arasında ticari ilişkiler de kurulmuştur. Ancak en önemli hareket 1985 yılında Port Louis'de fahri konsolosluğun kurulması olmuştur.

27 Mayıs 1985'te Mauritius'taki Türk fahri konsolosu. Currimjee ailesi, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde çok önemli bir rol oynadı.
 

5.jpg
Beşir Abdulla Currimjee'nin Mauritius'taki Türk fahri konsolosu olarak atanma mektubu, 1985

 

Sonsöz 

Bugün unutulmuş bir tarihi hikaye gibi görülse de bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu'nun Mauritius Müslümanları ile yakın bağları olduğu bir hakikattir.

Osmanlı İmparatorluğu ile Mauritius Adası arasındaki tarihi ilişkiler, İngiliz İmparatorluğu'nun 1852'de Cape Town'da ilk sömürge hükümetini kurmasıyla başladı.

Bir Osmanlı arşiv belgesi, İngiliz İmparatorluğu'nun kolonileri, Güney Afrika için Türkiye'den Ankara keçisi ithal etmeye çalıştığını bize bildiriyor.

Mauritius Ankara keçisini 1853'te Güney Afrika'dan alarak dolaylı olarak Türkiye ile bir bağ kurmuş oluyordu. Bu ilişkiler, 1862'de Güney Afrika'daki Müslümanları eğitmek için İstanbul'dan Ümit Burnu'na gönderilen Şeyh'ul ilm Ebubekir Efendi'nin dini etkisiyle gelişti.

Genel olarak elimizde Moritus-Osmanlı ilişkileri ile alâkalı kaynaklar bu ölçüde sınırlı olmayıp Balkan Savaşları, Trablusgarb Harbi ve hatta Birinci Cihan Harbi'nde Ada Müslümanlarının Osmanlı Devleti'ni destekledikleri; gerek Güney Afrika arşivlerinde gerekse Osmanlı arşivlerindeki belgelerde sabittir.


Bu konuda Moritus kaynakları da benzer bilgiler sağlar. Hatta Moritus Müslümanları'nca Trablusgarp ve Balkan Savaşları'nda gâzîlere ve şehit yakınlarına gönderilen bağışlar kayda değer bir yekûn oluşturduğu gibi Osmanlı Hilâfet makâmının İslam dünyasında tanınırlığı hakkında fikirler verir. 

Mauritius'un bağımsızlığını kazanmasının hemen ardından Türkiye Cumhuriyeti de Mauritius ile ilişkilerini yeniledi, Ramazan Bayramı Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e ve 1985 yılında Port-Louis'de fahri konsolosluk kurulmasına vesile oldu.

1999 yılında Türk hükümeti, Mauritius'ta yatırımı geliştirmek ve iki ülke arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek için resmi bir toplantı düzenledi.

Zaman geçtikçe 2000'li yıllarda Mauritius Türk ziyaretçiler için en ideal ülkelerden biri haline geldi. Türk Hava Yolları, İstanbul'dan Mauritius'a direkt uçuşlara başladı ve her iki ülkedeki turizmi harekete geçirdi. 


İki ulusun önümüzdeki on yıllarda birbirleriyle paylaşacak daha fazla ortak çıkarları bulunmaktadır. Mauritius'da Türk dizileri her kesim tarafından severek izlenmektedir.

Bunlar, gelecekteki ekonomik ve kültürel yatırımları katalize edecek olan tarihi bağlara dayanmaktadır. Her iki ülkenin de kuşkusuz memnuniyetle karşılayacağı çeşitli cephelerde ikili ilişkileri geliştirmek için Mauritius'ta bir Türk Büyükelçiliği kurmanın zamanı gelmiştir.

Bugün turizm ve ticaret, her iki ülke için de ekonominin iki önemli direğidir. Türkiye ile Mauritius arasındaki bu somut ilişkiyi sürdürmek için Port Louis'de bir Türk büyükelçiliği kurmak sözkonusu köklü tarihi ilişkileri tekrar canlandıracaktır. 

 

 

Notlar

[1] Bhuglah, Assad 2021, Gassy Sobdar (1791-1816), first Imam of Al-Aqsa Mosque, Plaine Verte, Port Louis. 
[2] Redhouse, James W, (1877). A vindication of the Ottoman Sultan's little of “Caliph.”. London 1877: Effingham Wilson.
[3] Ermeni meselesinin yıllardan beri uluslararası bir propagandaya dönüştürülüp bazı Afrika üniversitelerinde hakîkat diye okutulması da benzer şekilde devlet politikalarımızın dünya arenasında zaafına işaret etmektedir.
[4] Turan, Osman. (1969). Türk cihân hâkimiyeti mefkûresi tarihi : Türk dünya nizâmının millî İslâmi ve insânî esasları 2 2. Istanbul: Turan Neşriyat Yurdu.
[5] Yavuz, Hulûsi, and Rumûzî. (2003). Yemen'de Osmanlı idâresi ve Rumûzî Târihi; (923-1012/1517-1604). Cilt 1 Cilt 1. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi.
[6] Seydi Ali Reis. (1999). Mir'atü'l – Memalik: inceleme – metin – indeks. Ankara: Türk Dil Kurumu.
[7] Effendi Abu Bakr (1960), The religious duties of Islam as taught and explained, A translation from the original Arabic and Afrikaans by Mia Brandel-Syrier. Vol 2, S. XXXI. Leiden.
[8] Mühendis, F., & Özalp, N. A. (2006). Türk denizcilerinin ilk Amerika seferi: Seyahatnâme-i Bahr-i Muhit. S. 32, İstanbul: Kitabevi.
[9] Woods, Henry F. (1924). Spunyarn from the strands of a sailor's life afloat and ashore; forty-seven years under the ensigns of Great Britain and Turkey. London: Hutchinson & Co.
[10] İslâm Cemaatlerinin Yaşayışı: Moris Adası'nda İslam, Celal Ferdi, İstanbul: Halim Sabit, 1330. İslâm Mecmuası cilt: I, sayı: 8, sayfa: 248-252
[11] Kavas, Ahmet. (2017). Geçmişten günümüze Afrika. S. 52, Cağaloğlu, İstanbul : Kitabevi
[12] Bhuglah, Assad. (2017). Dr. Idrice Ameer Goumany: the forgotten hero of Mauritius: a short-lived blossom of an emerging society during colonial time. S. 46, Mauritius.
[13] Gençoğlu, Halim. (2020) Last Ottoman consul in Mauritius, Muhammed Dawjee Effendi,
https://twitter.com/halimgencoglu/status/1262067558582308865 , 21 May 2020.
[14] Yıldırım, M. Zahit, (2009) “Moris Müslümanları'ndan Trablusgarb ve Balkan Savaşları Maĝdurlarına Yapılan Yardımlar”, s.4, Afyon Kocatepe Üniversitesi.
[15] CDA, HR.TO. 542 /92 Yaralı Osmanlı askerler ve aileleri için Moris adasında iane toplanması hususunda.
[16] Emrith Moomtaz, (1994), History of the Muslims in Mauritius, s. 135-136, Vacoas (Maurice): ELP (Éd. le printemps). Mauritius
[17] Gencoglu, Halim (2013) Traces of the Ottoman Empire in Mauritius, Lexpress Mu, Port Louis. https://www.lexpress.mu/idee/traces-ottoman-empire-mauritius, 10 Ocak 2021 tarihinde erişildi.  
[18] Gencoglu, Halim (2020) Muslims in Mauritius as reported Ottoman Press, https://www.instagram.com/p/B8V777nAt0-/?igshid=qlrt9nlw2sf5, 19 February, 2020.
[19] Gençoğlu, Halim. (2018). Güney Afrika'da zaman ve mekân: Ümit Burnu'nun umudu Osmanlılar. S. 68, Osmanbey, İstanbul : Libra Kitapçılık
[20] Assad Bhuglag, (2015), Dr. Idrice Goumany's Social Engagement, Bu bilgiyi Mauritius'dan tarafıma ulaştıran kıymetli meslektaşım tarihçi Assad Bhuglag'ya teşekkür ederim. http://www.lemauricien.com/article/dridrice-goumany-s-social-engagement. 9 Ocak 2020 tarihinde erişildi.
[21] CDA, MFA. 9, 5310. 030/01. 6 Nisan 1968
[22] Sefa Salih Aydemi̇r. (2014). “12 Mart 1971 Askeri̇ Muhtirasina Gi̇den Süreçte Üni̇versi̇te Olaylari”. Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi. 5 (5): 43-51.
[23] CDA, MFA. 9.578 030/01.  29 Kasım 1968
[24] CDA, 30-18-1-2 / 356 – 152 – 17, 1976, Mauritius Cumhuriyeti ile diplomatik ilişki kurulması ve İslamabad Büyükelçiliğimize görev verilmesi.
[25] CDA, 30-18-1-2 / 532 – 366 – 4, 1985, Mauritius Cumhuriyetinde Fahri Başkonsolosluk kurulması.
[26] CDA, 30-18-1-2 / 1028 – 480 – 3, 1999, Türkiye-Mauritius Karşılıklı Yatırımlar.
[27] Türkiye Diyanet Vakfı., & TDV İslâm Araştırmaları Merkezi. (2016). “Moritus” s. 293, Cilt, 30, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi. Üsküdar, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU