Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, kamuoyunda "amirallerin Montrö bildirisi" olarak bilinen soruşturma tamamlandı.
Başsavcılıktan dün yapılan açıklamaya göre, iddianamede yer alan 103 şüpheli hakkında, "devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma" suçundan 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianameye ilişkin açıklamalarda bulunan emekli amiraller Atilla Kezek ve Cem Gürdeniz, "Biz suç işlemedik. Bu açıklamayı borç bildik. Söylediklerimizde hukuksuz, kanunsuz bir şey yok. Basit bir basın açıklamasını böylesine bir suça yükseltmek mantıken izah edebilebilecek bir durum değil. Kasıtlı bir değerlendirme var" ifadelerini kullandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kezek: Bunlar bizim anayasal hakkımız
Cumhuriyet'ten Leyla Kılıç ve Sefa Uyar'ın haberine göre emekli amiral Atilla Kezek, "İddianame bekliyorduk çünkü bunu siyasi hale getirdiler. Biz suç işlemedik. Anayasa, tüm vatandaşlara toplu halde veya ferdi olarak düşüncelerini açıklama hakkı veriyor. Konuştuğumuz konu da uzmanı olduğumuz Montrö ve giydiğimiz üniformaya hakaret gibi bir olayı kınadığımızı ifade ettik. Bunlar bizim anayasal hakkımız. Bundan sonra anayasa çalışmalarında ‘Herkes bireysel veya grup halinde düşüncelerini açıklayabilir’ deyip, parantez içinde ‘Emekli amiraller hariç’ diye yazılırsa biz de bir daha açıklama yapmayız” dedi.
Görevde olmadıklarını, emekli olduklarını vurgulayan Kezek, "Bu açıklamayı borç bildik. Montrö’nün bu ülke için gerekli olduğunu, haklı olduğumuzu da iddia ediyoruz her zaman. Kılına zarar gelmemesi lazım. Söylediklerimizde hukuksuz, kanunsuz bir şey yok" diye konuştu.
Ülke ve hukuk adına üzüldüklerini söyleyen Kezek, "Biz demokrasiye bağlı, askerin demokrasi içindeki konumunu bilen, askeri darbelerin ülkeye ne kadar büyük zarar verdiğini bilen insanlarız. Siyaset konuşmadık. Montrö’yü ve bir amiralin cüppe, sarık giymesinin getireceği tehlikeleri anlattık. Ya hukuk kazanacak ya hukuk kaybedecek" ded,. Kezek, açıklamanın üzerinden geçen sekiz ayda üç amiralin yaşamını yitirdiğini de belirtti.
Gürdeniz: Bu anayasının vermiş olduğu bir hakkın zararsız olarak kullanılmasıdır
Mavi Vatan’ın isim babası emekli Amiral Cem Gürdeniz ise şunları kaydetti:
Türkiye ciddi bir jeopolitik kuşatma altında. Karadeniz’deki gelişmeler neredeyse Ukrayna ile Rusya arasında bir savaşın eşiğine gelmiş durumda. Diğer yandan Türkiye ekonomik olarak ciddi bir kriz içerisinde. Böyle bir konjonktürde 4 Nisan 2021 tarihinde amirallerin yaptığı basit bir basın açıklamasını böylesine bir suça yükseltmek ve böyle bir iddianame hazırlamak benim mantıken izah edebileceğim bir durum değil. Burada ciddi bir yanlış anlaşılma, kasıtlı bir değerlendirme olduğunu düşünüyorum.
Yapılan açıklamanın anayasal hak olduğunu söyleyen Gürdeniz, "Bu anayasının vermiş olduğu bir hakkın zararsız olarak kullanılmasıdır. Montrö Sözleşmesi’nin ne kadar önemli olduğunu özellikle son beş ayda yaşadıklarımız ortaya koydu. Diğer yandan sarıklı amiral konusunda yoruma bile gerek yok. Laik bir demokraside amiralin resmi üniforma üzerine dini bir kıyafet giymesi kabul edilemez. Türkiye jeopolitik kuşatma ve ekonomik kriz altındayken hiçbir suç unsurunun bulunmadığı bir basın açıklamasından böyle bir iddianamenin yaratılması her yönüyle son derece düşündürücüdür” ifadelerini kullandı.
Avukat Erol: Bu davanın açılması halkta tepkiye yol açar
Amirallerin avukatı Şule Nazlı Erol ise "Amirallerin duyurusunu herkes okudu. Bunun neresinde suç için anlaşma var? Hiçbirinin arasında en ufak bir irtibat yok, mesaj yok. Suç unsuru yok. Yanlış bir dava. Ben takipsizlik kararı bekliyordum. Hayal kırıklığı içindeyim" dedi.
"Neye dayanarak iddianameyi hazırladılar merak ediyoruz" diyen Erol, "İddianame henüz bize tebliğ edilmedi. Duruşmada itirazlarımızı sıralayacağız. Ancak unutulmasın ki bu tür davalarla artık Türkiye’de gündem belirlenemez. Bu gündem belirleyecek bir dava değil! Bu davanın açılması halkta tepkiye yol açar" ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet, Independent Türkçe