Türkiye'de genel seçimlerin yapılacağı tarih 18 Haziran 2023.
Seçimlere yaklaşık 1 buçuk yıldan fazla bir zaman olmasına rağmen neredeyse tüm siyasi partiler sahaya inmiş durumda.
Partiler, her an erken seçim kararı alınabilir düşüncesiyle il, ilçe, çarşı ve pazarı dolaşıyor, vatandaşlarla bir araya geliyor.
Yurt gezilerini sürdüren siyasi partilerden biri de Hür Dava Partisi (HÜDA PAR).
HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, memleket gezileri kapsamında İstanbul Topkapı Eresin Otel'de basın mensuplarıyla bir araya geldi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Son birkaç ayda Türkiye'de kuzeyden güneye, batıdan doğuya onlarca il ve ilçe gezdiklerini kaydeden Yapıcıoğlu'na göre, ülkedeki birinci gündem maddesi ekonomi.
Yapıcıoğlu, soru cevap bölümünden önce yaptığı açıklamada asgari ücretten tarım politikalarına, anayasa çalışmalarından siyasilerin kutuplaştırıcı söylemleri ve ittifaklara kadar birçok konuya değindi.
"Asgari ücretliden vergi almak ayıptır"
Yaptıkları temaslar sırasında halkın, siyasilerin ve basının gündemi arasında fark oluştuğuna dikkati çeken Yapıcıoğlu, halkın öncelikli gündem maddesinin ekonomik sıkıntılar olduğuna değindi.
10 yılı aşkın bir süredir asgari ücretin tamamen vergiden arındırılması gerektiğini hatırlattıklarını kaydeden Yapıcıoğlu, "Bugünün şartlarında açlık sınırının altına düşmüş, karnını doyuramayan asgari ücretliden vergi almak çok büyük bir ayıptır" dedi.
"Her köye ziraat mühendisi atanmalı"
Gündemdeki diğer konulardan birinin de iktidarın tahrip ettiği tarım politikaları olduğunu ifade eden Yapıcıoğlu, özellikle çiftçilikten geçinen vatandaşların tarım girdilerinden çok şikayetçi olduklarını söyledi.
Tarım girdi fiyatları nedeniyle çiftçilerin mutlaka korunması gerektiği çağrısında bulunan Yapıcıoğlu, "Tarım en stratejik sektörlerden biridir. Mutlaka tarım politikaları gözden geçirilmelidir. Bu kapsamda hükümete bir çağrımız var; nasıl ki köylere öğretmen ve imam atanıyorsa tarımsal üretim yapan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak ve onlara yol göstermek için her köye bir ziraat mühendisi ya da hayvancılıkla uğraşıyorsa bir veteriner atanmalıdır" diye konuştu.
"Adeta toplumsal cinnet hâli yaşıyoruz"
Yapıcıoğlu'nun gündeminde kılıçla öldürülen Başak Cengiz ve Tekirdağ'da anne ve babasını öldürdükten sonra intihar eden Ali Eren Arslankılıç da vardı.
Son günlerde çok acı olay ve hadiselerle şahit olduklarını belirten HÜDA PAR lideri, "Tabiri caizse adeta bir toplumsal cinnet hali yaşıyoruz. Sadece olayın magazin yönünü ele alıp bunun altında yatan sebepleri araştırmadan, hadiseyi doğuran nedenleri ortaya koymazsak korkarım ki daha çok benzer olay yaşayacağız" değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye 40 yıldır bu ayıp ile yaşıyor"
Dönem dönem gündeme gelen yeni anayasa çalışmalarına da değinen Yapıcıoğlu, mevcut anayasanın cuntacılar tarafından millete dipçik zoruyla dayatıldığını belirterek, devamında şunları kaydetti:
Mevcut anayasa millete zorla giydirilmiş bir deli gömleğidir. Tüm partiler şikayet ediyor ama siyaset kurumu bir türlü bir araya gelip değiştirmiyor. Bu en başta siyaset kurumunun ayıbıdır.
Türkiye 40 yıldır bu ayıp ile yaşıyor. Değiştirilmesi için daha ne kadar beklenecek. Bu konu aynı zamanda siyasi partiler için bir samimiyet testidir.
"Lütfen dilinizi yumuşatın ve toplumu kutuplaştırmayın"
Yapıcıoğlu, ittifaklar konusu siyasetin gündeminde yoğun tartışılsa da meselenin şimdiden konuşulmasının erken olduğu görüşünde.
HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu'nun eleştirdiği bir diğer konu da siyasilerin üslubu.
Kullanılan dilin toplumu gerdiğini söyleyen Yapıcıoğlu, siyasilere "Lütfen dilinizi yumuşatın ve siyasetin üslubunu bu kadar sert bir hâle getirmeyin. Kendi tabanınızı kontrol veya daha fazla bir oy alınacak diye vatandaşı germeyin. Lütfen daha fazla toplumu birbirine karşı kışkırtmayın, kutuplaştırmayın" çağrısında bulundu.
"Hiçbir sistem tabu değildir"
Independent Türkçe'nin "Son günlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi (CHS) ile başlayan 50+1 uygulamasının yanlış olduğuna ilişkin birtakım tartışmalar yaşanıyor. CHS'nin Türkiye'ye uygun bir sistem olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusuna Yapıcıoğlu, şu yanıtı verdi:
Sistem değişikliğine biz de destek verdik. Ancak ne başkanlık ne de parlamenter sistem tabu değildir. Hiçbir sistem mükemmel değildir. Hepsinin artı ve eksileri olabilir.
Bu sistem üç yıldır, parlamenter sistem ise 70 yıl uygulandı. O dönem pek çok sorun ile karşılaşıldı.
Daha üç yılı olmuşken ‘bu sistem çok kötü, düzeltilmesi mümkün değil, parlamenter sisteme dönülmeli' değerlendirmesinde bulunanların biraz aceleci davrandıklarını düşünüyoruz.
Aksayan yönleri düzeltilmek süretiyle bir şans tanınabilir. Olmuyorsa dediğim gibi tabu da değildir. Sayın Cemil Çiçek'in özellikle ‘bu sistem Türkiye'yi kaosa sürükleyebilir' şeklindeki açıklamasının üzerinde de düşünmek gerekir.
Biri ‘sistem ülkeyi uçurur' diğeri de ‘uçuruma götürür' diyor. İkisini de abartılı buluyoruz. Önceliğimiz mevcut sistemdeki aksaklıkların tespit edilerek ıslah edilmesidir.
"Siyaset kurumunun güvenirliği istenilen noktada değil"
"CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun ‘helalleşme yolculuğuna çıkma kararı aldım' sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce nasıl bir helalleşme olmalı? sorusunu ise Yapıcıoğlu şöyle yanıtladı:
Sayın Kılıçdaroğlu'nun sözlerini kısaca dinledim. Ancak hangi konularda helallik isteyeceğine ilişkin bir açıklama yok.
Öncelikle Sayın Kılıçdaroğlu'na ‘Partinizin hangi hatalarından dolayı halktan helallik isteyeceksiniz?' diye sormak gerekir. Dolayısıyla sorunun muhatabı kendisidir.
Genel anlamda şunu söylemek isterim: Evet pek çok dönemde çok hatalar yapıldı. Mesela az önce siyaset kurumunun üslubuna ilişkin şikayetlerim oldu. İktidarda olmasa bile siyaset kurumunun yaptığı yanlışlardan dolayı helallik isteme ihtiyacı vardır. Herhangi bir parti sadece oyunu artırmak, çıkarını memleketin üzerinde görüyor veya yalan söylüyorsa çıkıp halktan helallik istemelidir.
Maalesef şu an siyaset kurumunun güvenirliği istenilen noktada değildir. Bir siyasetçi olarak bunu söylemek bana acı geliyor ama acı gerçeğimiz budur.
Son günlerde yaşanan "Aç insan var mı?" tartışmaların hatırlatılması üzerine Yapıcıoğlu, "Ülkede ‘ben açım' diyen insanların önemli bir kısmı gerçekten aç olmayabilir. Ama Türkiye'de aç olduğunu söylemeye haya eden ama aç kalan insanlar vardır" ifadelerini kullandı.
© The Independentturkish