Katıldığı bir televizyon programında Doğu ve Güneydoğu'nun çalkantılı bir bölge olduğunu belirten HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz, devletin tek taraflı dayatması sonucu bölge halkının bir bütün olarak mağdur edildiği bir sorun olarak görüldüğü bir döneme girmiş olduklarını söyledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kürtlerin hem dindar oluşları hem de kimlik olarak Türk olmayışları üzerinden yıllarca bir politika izlendiğini dile getiren Yılmaz, "Hem İslami hem de kavmi etnik kimliğe düşman temelinde yeni bir devlet oluşturuldu. Cumhuriyet kendini bunlar üzerinde kodladı Türk milliyetçiliğini ve laikliği esas aldı. Bu ikisini esas aldığı için de İslami ve Türk olmayan diğer bütün etnisitelere düşmanlık, onları yok sayma ve asimilasyon sürecini başlattı" diye konuştu.
"Kürt meselesini çözeceğiz diye maalesef hep yanlış adımlar atıldı"
Çözüm sürecinde farklı adımlar atıldığını vurgulayan Yılmaz, Kürt meselesini çözeceğiz diye maalesef hep yanlış adımların atıldığını ifade etti.
Kürt Meselesi'nde elinde silah olan örgüt militanlarının muhatap alındığını ve onlara süreç adına alan açıldığını savıunan Yılmaz, "Bu alan açılma neticesinde de Müslümanlar sürekli zarar gördü bundan. Sırtını devlete dayayan PKK, bu karanlık kapılar arkasındaki anlaşmalara dayalı olarak bir nevi bölgenin de İslamsızlaştırılması projesinde rol oynadı. Yıllarca devletin istihbarat birimleri Ergenekon zihniyetine sahip olan kişilerin elindeydi" şeklinde konuştu.
"6-8 Ekim'de devletin büyük payı var"
6-8 Ekim'de yaşanan olaylarda devletin de büyük bir payı olduğunu ileri süren Yılmaz, çözüm sürecinde ‘"PKK vahşetini ve eylemlerini yazmayın" diye birileri tarafından basına talimat verildiğini öne sürdü.
Yılmaz, "Saldırılarda birçok yerde eşzamanlı olarak HÜDA PAR teşkilatları ve HÜDA PAR'a yakın olan Sivil Toplum Kuruluşları ile PKK'ya teslim olmayan dindar kesimler hedef alındı" dedi.
Olaylarda PKK tarafından Kobane'nin bahane edildiğini anlatan Yılmaz, 6-8 Ekim'de sadece tek hedef olduğunu onların da dindar halk ve kesimi olduğunu belirtti.
Olayla ilgili 23 kişinin gözaltına alındığını hatırlatan Yılmaz, bunların arasından 4 kişinin beraat ettiğini, 19 kişinin ise ceza aldığı hatırlattı.
Süreç bittikten sonra iktidar ile HDP ile arasındaki köprünün yıkıldığını vurgulayan Yılmaz, ondan sonra bir operasyon yapıldığını ve içinde 36 HDP ve BDP'nin olduğu 104 kişi hakkında dava açıldığını söyledi.
"HÜDA PAR'ın Kürt meselesine çözümüne yönelik olarak ciddi projeleri var"
HÜDA PAR'ın Kürt meselesine çözümüne yönelik olarak ciddi projeleri olduğunu belirten Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü:
"HÜDA PAR diyor ki, İslami çözüm. Her şeyde olduğu gibi Kürt meselesinde de biz madem Müslüman'ız Türkler de, Kürtler de madem Müslüman‘dır. O zaman İslami çözüm olması lazım. Çözümünde İslam'ın merkezine konarak İslam ne söylüyor. Bu meselelerle ilgili ne söylemişse açıktır. İnancımızda kavmiyetçilik yoktur. Yani Türkler Devlet olarak Türk milliyetçiliğini bırakırlarsa zaten önemli bir adım atılmış olacak. Çünkü bu noktada Kürtlerin etki tepki meselesidir"
"AK Parti bölgeyi PKK'ya teslim etmeyi dahi göze almış"
Yılmaz, Kürt meselesinin yanlış tanımlandığını savunarak, "AK Parti bölgeyi PKK'ya teslim etmeyi dahi göze almış. Ama buna rağmen PKK benim derdim Kürtlerin hakları değil, Kürtlerin haklarından ziyade biz demokratik Türkiye istiyoruz ve Erdoğan'ı istemiyoruz diyor. Erdoğan gitsin de Kürtler varsın haklarına kavuşmasın. Zaten ondan sonra ipler koptu. Devlet diyor ki ‘Kürt Meselesi şiddet sorunudur.' İşte şiddet biterse örgütün elindeki silahı alırsam Kürt Meselesi çözülmüş olacak. Bu da yanlıştır. Yani siz Kürtleri Türk sayarak bu sorunu çözemezsiniz. Kürtleri kendi Allah-u Teâlâ'nın verdiği o sıfatla kabul edeceksiniz. Türklerle aynı haklara sahip olan ayrı bir kavim olarak kabul edeceksiniz. Kürt Meselesi doğru tanımlanması halen sürüyor" dedi.
MHP'nin ipiyle kuyuya inilerek Kürt meselesinin çözümünün imkânsız olduğunu belirten Yılmaz, "Kürtlerin haklarının İslami bir çerçevede verilmesi lazım. HÜDA PAR olarak diyoruz ki, Kürt Meselesi Kürtler haklarına ancak İslam'a sarılarak Allah'a sığınarak çözebilirler. Haklarını bu şekilde kavuşabilirler" diye konuştu.
"Kürt Meselesi çözülürse PKK diye bir örgüt kalmaz"
"Kürt Meselesi çözülürse PKK diye bir örgüt kalmaz. Aynı şekilde Kürtlerin etnik farklılığı üzerinden siyasi anlamda oy devşiren siyasi partilere de yer kalmaz. Sorun çözülmüştür çünkü. Kardeşlik eşitliği ve adaleti de getirir. Bu noktada anayasada temsiliyeti gerektirir" ifadesini kullanan Yılmaz şunları söyledi:
"Türk'ün dili serbeste Kürt'ün dili de serbest olacak. Türk'ün dili resmi dili ise Kürt'tün dili de resmi dil olacak. Yaklaşık 30 milyondan fazla Kürt var bu memlekette. Kürtçe konuşan insanlar var. Siz bunları ayrı tutamazsınız. Kürtler dindardır ve Kürtler Kürt kalmak istiyor"
"Türkiye'nin en büyük meselesi Kürt meselesidir"
Bir daha 6-8 Ekim gibi olayların yaşanmaması temennisinde bulunan Yılmaz, "Kürt meselesi çözülmeden bölgede sorun ve sıkıntılar devam edecek. Türkiye'nin en büyük meselesi Kürt meselesidir. Biran önce bunun çözülmesi ama doğru zemine çözülmesi lazım. Sadece silahların susturulması meselesi değildir bu ayrı bir aşamadır. Ama Kürtlerin haklarını, örgütün silahına kurban edemezsiniz. Devlet olarak onu yaparlarsa en büyük hatadır" değerlendirmesini yaptı.
Independent Türkçe