Evlenmeyen ve çocuk sahibi olmayan kadınlar niye en mutlu kişiler merak ediyor musunuz? Eşleri ve anneleri dinleyin

Çocuk sahibi olmayan kadınlar, mutluluğu kendinden başka yerde aramanın hayal kırıklığının garantisi olduğunu iyi biliyor.

Fotoğraf: The Independent

Çocuk sahibi olmayan bekar kadınların, en mutlu insanlar olduğu haberi sadece erkekleri şaşırtabilir. Yıllar boyunca evlenip çocuk sahibi olan kadın arkadaşlarımı gördükçe bekarlığa bağlılığımda tereddüte düştüğüm anlar olmuştu: gerçekten de o yüzüğü parmağıma geçirmeye odaklanırsam daha mutlu olur muydum? Şimdi öyle görünüyor ki başından beri haklı olduğum kanıtlandı.

Çocuklu evli arkadaşlarım; ilişkiler, çocuklar, veli toplantıları, toplumun beklediği anne rolleri ve meslek hayatları arasında cambazlık yaparak denge kurmaya çalışırken, yükümlülükleri olmayan bizlerse zamanımızı ve paramızı bizi mutlu eden şeyleri keşfetmek için harcıyor ve sonra da bunları elimizden geldiğince yapmaya çalışıyoruz. Elbette bir ilişki kurmak veya bebek sahibi olmak istediğimiz anlar var. Ancak bunun asla gerçekleşmeme ihtimalinin olduğunu fark ettiğinizde iki seçeneğiniz var: toplumun beklentilerini karşılamadığınızı düşünerek oturup üzülmek, ya da hayatınıza anlam ve amaç verecek şeyi keşfedip azimle peşinden koşmak.

Toplum bize evliliğin ve çocukların neşe getireceğini söylüyebilir.. Ancak çocuk sahibi olmayan kadınlar, mutluluğu kendinden başka yerde aramanın hayal kırıklığının garantisi olduğunu iyi biliyor.

İlişki, tanımı gereği, kendi ihtiyaçlarınızın dışında partnerinizin ihtiyaçlarına da zaman yaratmanızı gerektirir. Yani bencil mutluluğun, güvenle ve arkadaşlıkla değiş tokuş edilmesidir. Ama bu değiş tokuş, kadınları daha farklı etkiliyor gibi. Araştırmalara göre evli erkekler, bekar muadillerinden daha mutlu.

Bunun sadece çocuklardan kaynaklandığını söylemek kolay olurdu. Ama bir şeyin daha rol oynadığına inanıyorum. Hafta sonu bekar bir erkek arkadaşımla, çeşitli yazarların terapiye gitmek konusundaki duygularını açıkladığı bir makale üzerine konuştuk. Makalenin tek erkek yazarı eşiyle tanıştığı anda terapiste gitmeyi bıraktığını belirtiyor. Arkadaşım bunun gayet normal olduğunu düşündü: Evde konuşacak biri varken neden para ödeyesiniz ki? O anda bir erkeğin, eşini ücretsiz danışman olarak kullanabildiğini düşündüm.

Heteroseksüel ilişkilerde kadınlar, eşlerinin doktor randevusunu hatırlayarak ya da  #MeToo hareketinin ardından işyeri kültürünü yönlendirmelerine yardım ederek, çocukları olmasa bile daha fazla duygusal emek veriyor. Çocukların gelişi ise, oyunun sonu getiriyor.

Her iki ebeveynin de doğum izni alabilmesine ya da Daniel Craig gibi ünlülerin bebeklerini taşımak için kanguru kullanmasına rağmen, ev işlerinin çoğundan hala anneler sorumlu. Planlama yapmak, ev işlerini ayarlamak ve hayat arkadaşlığının ve ailenin sorunsuz ilerlemesini sağlamak gibi konularda, tüm yükü kadınlar üstleniyor. Bu da onları boğuyor.

 

 

Günümüz kadınlarının hayalleri arasında, eş ve aileye sahip olmanın yanında, profesyonel başarı, entelektüelliğin ve yaratıcılığın verdiği tatmin de bulunuyor. Böyle pek çok hedefe rağmen, araştırmalar bunun mümkün olmadığını gösteriyor.

Çalışan annelerin yaklaşık dörtte üçü, iş hayatında ayrımcılık yaşadığını belirtiyor. Cinsiyetler arasındaki maaş farkının kadınlar çocuk sahibi olmaya başladığı noktada ortaya çıkması da şaşırtıcı değil. Evliliğin ve çocuğun bedeli, yirmili yaşlardan beri çabalayarak kazandığınız kariyere elveda demek. Bunun ardından yalnızlık ve mutsuzluk hissinin gelmesi de şaşırtıcı değil.

Buna, sosyal medyanın getirdiği “ideal annelik” baskısını da ekleyin. Görünüşe göre çocukları, evdeki beyaz halıya hiç kusmamış olan Instagram ünlülerinden, çocuğun sorumluluğunun babada olduğunu defalarca söylese de e-postaları ve acil durum çağrılarını ısrarla anneye yönlendiren okul yöneticilerine kadar; tüm toplum, annelerin belli davranış biçimlerini sergilemesini ve kendi mutluluğunu feda etmesini istiyor.

Bunun bir çözümü; bundan böyle tüm kadınların bekar, çocuksuz ve mutlu kalması. Ne büyük memnuniyet! Kesinlikle tavsiye ederim.

Ancak insan ırkının yok olmasını engellemek istiyorsak, kadınlara medeni hallerine bakmaksızın, nasıl mutlu olacaklarını sorabiliriz. Uygun fiyatlı çocuk bakımı, esnek çalışma imkanı ve paylarına düşen duygusal emeği kadınlar sormadan -çünkü beyler sormak da işin ta kendisi- üstlenen partnerlerin, bu konuda bir başlangıç olacağını düşünüyorum. Kadınlara en azından bunları verebiliriz.

O zamana kadar, en mutlu kadınların kendi ihtiyaçlarını görmezden gelmek zorunda kalmayanlar olduğunu duyduğunuzda, kaşlarınızı kaldırmayın.


 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Nezir Sümerkan

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU