Vicdanın değil cüzdanın sesinin dinlendiği ülkede temiz eller operasyonu yapılabilir mi?

Yazar, düşünür Lütfü Oflaz Independent Türkçe için yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

Bana yazma teklifi yapan muhafazakar gazetelerden sosyalist gazetelere kadar her siyasi görüşteki gazetede yazdım.

Bir zamanlar AK Parti gibi muhafazakar-demokrat Star gazetesinde yazmaktaydım.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Benim Star gazetesindeki yazılarımı Sözcü, Cumhuriyet gibi gazeteler "İktidara muhalif ve aykırı yazılar" olarak tanımlarlardı.

İşte bu gazetede 1 Haziran 2017 tarihinde "Harun gibi gelen Karun gibi gitmemeli" başlıklı bir yazı yazdım.

Bu yazının medya ile ilgili bölümünde de özetle şunları yazdım:  

"Bakıyoruz da iktidara yakın medya mensupları arasında Harun gibi gelip de Karun gibi olanlar var! Dün toplu taşıma araçlarına binecek bilet parasını zor bulurlarken, bugün son model ciplere binenler var. Dün gecekondularda otururlarken, bugün şato gibi villalarda oturanlar var.

Dünüyle bugünü arasında uçurumlar olanlar var. Nasıl oldu da Harun gibi gelip Karun gibi oldular? Niye soruyorum bu suali? Demek istiyorum ki bu konuda herkes kendi hesabını vermeli. Herkesten kendi hesabını vermesini istediğime göre, önce bu konuda ben hesap vermeliyim.

AK Parti iktidara geldiğinde nasılsam yine öyleyim. AK Parti iktidara geldiğinde Eyüp'te 60 metrekareden ibaret mütevazı bir dairede oturuyordum. Yine aynı evde oturuyorum. AK Parti iktidara geldiğinde, gideceğim yerlere toplu taşıma araçlarıyla gidiyordum. Yine gideceğim yerlere toplu taşıma araçlarıyla gidiyorum.

Biliyorum, bu konuyu gündeme getirdiğim için Harun gibi gelip de Karun gibi olan meslektaşlarımı çok öfkelendireceğim. Ama bedeli ne olursa olsun gerçekleri yazmaktır benim işim." 


İşte İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile mafya liderlerinden Sedat Peker arasında arabuluculuk yapan Hadi Özışık da Harun gibiyken Karun gibi olan iktidarcı medya mensuplarındandır.

Kendi ifadesiyle, "bir zamanlar 100 liraya muhtaçken, işsiz ve açken", yani Harun gibiyken Karun gibi olmayı başarmıştır.

Vicdanının sesini değil cüzdanının sesini dinlemiş, güce tapıp iktidarın nimetlerinden yararlanmış ve Harun gibiyken Karun gibi olmayı başarmıştır.

Malumunuz mafya liderlerinden Sedat Peker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, arabuluculuk yapması için Hadi Özışık'ı kendisine gönderdiğini açıklayan bir video yayınlamıştı.

Bunun üzerine Hadi Özışık, "Süleyman Soylu'dan Sedat Peker'e mesaj götürüp arabuluculuk yaptıysam namussuzum, şerefsizim, haysiyetsizim, alçağım"  diyerek Sedat Peker'in bu açıklamasını yalanlamıştı.

Hadi Özışık'ın arabuluculuk yaptığını yalanlaması üzerine, Sedat Peker yayınladığı yeni bir video ile Hadi Özışık'ın Süleyman Soylu ile kendisi arasında arabuluculuk yaptığını ispatlamıştı. 

Maalesef medyada Hadi Özışık gibiler çoktur.

Medyada vicdanının sesini değil cüzdanının sesini dinleyenler çoktur.

Başta siyaset olmak üzere, ülkenin her kurumunda vicdanının sesini değil cüzdanının sesini dinleyenler çoktur.

Böyle bir ülkede temiz eller operasyonu yapılabilir mi?

Hukukun gücünün değil gücün hukukun geçerli olduğu bir ülkede temiz eller operasyonu yapılabilir mi?

Haklıdan değil güçlüden yana olunan bir ülkede temiz eller operasyonu yapılabilir mi?

Sedat Peker gibi mafya liderinin devletçe korunduğu bir ülkede temiz eller operasyonu yapılabilir mi?

Devlet-siyaset-ticaret-mafya-medya arasındaki karanlık ilişkiler ortaya çıkartılabilir mi? 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU