Güneş Sistemi'nin başka yerlerinde mikrobiyal yaşam arayan bilim insanları gezegenlerden ziyade onların uydularından umutlu. Örneğin Satürn'ün uydusu Enceladus, yüzey katmanının derinliklerinde yer alan okyanus sebebiyle uzaylı yaşam arayışının önemli hedefleri arasında.
Enceladus'ta büyük organik moleküllerin keşfi, uyduya yönelik umutları taze tutuyor. Satürn'ün 6. en büyük uydusu olan bu parlak ve buzlu gök cismi, astrobiyologların yaşam için gerekli olduğunu düşündüğü her şeyi barındırıyor: Su, organik bileşikler ve enerji.
Enceladus'un çukurlu ve engebeli buz katmanının ardında Dünya'dakine benzer yaşam formlarını destekleyebilecek bir okyanus da mevcut. Hatta bazı uzmanlar, karanlık yeraltı okyanusunun, hareket etmek yalnızca sesi kullanan "gözsüz yaratıklara" ev sahipliği yaptığını düşünüyor.
Forbes'un deneyimli bilim muhabiri James Carter, Enceladus'un bu tür yaratıklara ev sahipliği yapıp yapamayacağı sorusunu irdeledi ve buzlu uyduya dair bilinenleri sıraladı.
Enceladus nasıl bir gök cismi ve nerede bulunuyor?
Güneş'ten yaklaşık 1400 milyon kilometre uzaklıktaki uydu, Satürn'ün 82 uydusundan biri. Gezegenin en büyük 6. uydusu olan bu uyduda tuhaf şeyler oluyor.
Örneğin gayzerleri, yeraltı okyanusunun bir kısmını uzaya püskürtüyor. NASA bu sayede yaşamı destekleyebilecek bazı bileşenler bulduğunu doğrulamıştı.
Dünya okyanuslarının tabanında da bu önemli tepkimeleri besleyen ve gerekli enerjiyi veren benzer hidrotermal bacalar bulunuyor. Enseladus'taki bu bacalar da amino astilerin oluşumuna katkıda bulunarak aynı şeyi yapıyor olabilir. Bu ihtimal, uydunun yüzeyinin altında yaşam arayışına dair olumlu düşünceleri güçlendiriyor.
Carter, "Yaşamın enerjiye ihtiyacı vardır" diyor ve ekliyor:
Enceladus jeolojik olarak da aktif. Kayalık çekirdeği, büyük ölçüde Satürn'ün yerçekimi sayesinde bu okyanusa enerji sağlar. Sıcak ve tuzlu Enceladean okyanusu, astrobiyologları heyecanlandırıyor.
Enceladus'ta yaşam nasıl mümkün olabilir?
Enceladus, canlı organizmaların ihtiyaç duyduğu üç bileşene, suya, organiklere ve enerji kaynaklarına sahip. NASA'nın ıskartaya çıkarılan uzay aracı Cassini, buradaki okyanusta tuz ve kum izleri buldu. Bu da okyanusun, uydunun kayalık çekirdeğiyle, dolayısıyla formaldehit ve asetilen gibi önemli kimyasallarla temas halinde olduğunu düşündürüyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bunun yanı sıra Cassini, ömrünün son yılı 2017'de Enceladus yüzeyinin güney kutbu yakınlarındaki çatlaklarından sızan dumanların arasında hidrojen molekülü tespit etmişti.
NASA'nın 2019'da duyurduğu Cassini bulgularında uyduda "yeni tür organik bileşikler" keşfedildiği ifade edilmişti. Araştırmanın yazarlarından Frank Postberg, “Bu çalışma, Enseladus okyanusunun çok miktarda reaktif yapı taşı içerdiğini ve Enceladus'un yaşanabilirliğinin araştırılması için başka bir yeşil ışık yaktığını gösteriyor” ifadelerini kullanmıştı.
“Enceladus'ta karbon, hidrojen, nitrojen ve oksijen var” diyen bilim muhabiri de sözlerini şöyle sürdürdü:
Öyle ya da böyle, Enceladus basit mikrobiyal yaşamı destekleyebilecek kimyaya sahip.
Öte yandan uydunun okyanusu yer altında olduğundan akla şu soruyu getiriyor: Yeraltı okyanusu Güneş ışığı almıyorsa yaşamı destekleyebilir? Ancak Carter'a göre yaşamın mutlaka ışığa ihtiyacı yok, yani aslolan enerji.
Astrobiyolog Dr. Arik Kershenbaum, Enceladus'taki olası yaşamın üç noktada bulunabileceğini söylüyor:
- Okyanus Tabanı
- Okyanusun buz örtüsüyle üst kısmı
- Okyanusun iç kısmı
Yeraltı okyanusunda yaşam neye benzer?
Kershenbaum, yeraltı okyanusundaki olası bir ekosistemi, Dünya'daki buzdağlarının altında bulunan basit yaşam formlarına benzetiyor.
Kershenbaum'a göre böyle bir senaryoda, okyanusun buzla buluştuğu yerde herhangi bir canlının var olma olasılığı yüksek ve muhtemelen hayatta kalmak için buzların içlerini oyuyor.
Bilim insanı geçen yıl yayımlanan The Zoologist's Guide to the Galaxy (Zooloğun Galaksi Rehberi) kitabında şunları yazıyor:
Yeraltındaki karanlık bir dünyada, belki de Enceladus'taki yeraltı okyanusları gibi bir yerde, görme yeteneği tamamen yok olabilir. Gözsüz yaratıklar, yalnızca sesleri kullanarak çok yetkin ve zengin bir iletişim biçimi geliştirebilir.
Enceladus'u keşfetmek için planlanan görevler var mı?
Bilim muhabiri Carter, bu soruya ney yazık ki “Hayır” yanıtını veriyor. Ancak son yıllarda Enceladus Life Finder (Enceladus Yaşam Bulucu) ve Enceladus Life Signatures and Habitability (Enceladus Yaşam İşaretleri ve Yaşanabilirliği) de dahil olmak üzere görev önerisi yapıldı.
Araştırma bilimcisi Dr. Christopherm Glein, konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştı:
Gelecekteki bir uzay aracı, okyanustaki oksitlenmiş bileşiklerin bolluğuna ilişkin tahminleri sınamak için Enceladus'un içinden uçabilir.
Independent Türkçe, Forbes