“Ayhan Bilgen zehirlendi, hastaneye götürülmedi” iddiasına Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden açıklama: Sağlık kuruluşlarına götürülerek tedavilerine başlandı

Ankara Emniyet Müdürlüğü, gözaltındaki Ayhan Bilgen'in gıdadan zehirlenmesine rağmen sağlık kuruluşuna götürülmediği iddiasıyla ilgili açıklama yaptı. İddianın asılsız olduğu belirtilen açıklamada, Bilgen ve 2 şüphelinin hastaneye götürüldükleri aktarıldı

Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden Ayhan Bilgen'in sağlık durumu hakkında açıklama / Fotoğraf: İHA

Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, bazı sosyal paylaşım hesaplarında, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde gözaltında bulunan Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen'in verilen gıdadan zehirlendiği ancak hastaneye götürülmediği şeklinde asılsız paylaşımların yapıldığı belirtildi.

Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün çeşitli birimlerinde 27 Eylül itibarıyla farklı suçlardan gözaltında bulunan toplam 181 şüpheliye mevzuat gereği hazırlanan aynı kumanyadan verildiği ifade edilen açıklamada, bu saat itibarıyla gözaltında bulunanlardan Ayhan Bilgen dahil sadece 3 şüpheliden sağlık şikayetleri alındığı ve tamamının sağlık kuruluşlarına götürülerek tedavilerine başlandığı aktarıldı.

Açıklamada, sağlık kuruluşlarında yetkililerle yapılan görüşmelerde, şüphelilerin şikayet sebeplerinin tetkikinin ayrıntılı şekilde devam ettiği bilgisinin alındığı kaydedildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

HDP Genel Merkezi sosyal medya hesabından dün yapılan paylaşımda "Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında tutulan Ayhan Bilgen, avukatlarına akşam yemeğinden zehirlendiklerini, hastaneye götürülmediklerini söyledi. Avukatların Bilgen ile yeniden görüşmesine izin verilmiyor, yöneticilerimizin sağlık durumu ile ilgili bilgi alamıyoruz" ifadelerini kullanmıştı.

6-7 Ekim'de ne olmuştu?

Irak Şam İslam Devleti'nin IŞİD'in 2014 Haziran'ında üç koldan bombalı araçlarla Kobani'ye (Ayn el Arap) saldırı düzenledi.

Saldırılar haftalarca devam ederken Türkiye'nin terör örgütü olarak kabul ettiği YPG'ye Türkiye sınırları üzerinden silah nakli yapmasına izin vermeyen hükümete tepki olarak HDP Merkez Yürütme Kurulu'nun 6

Ekim'de aldığı kararla ve sokağa çıkma çağrısıyla başlayan protesto eylemleri ve silahlı çatışma yaşandı.

Eylemler; Ankara, Batman, Bingöl, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, Iğdır, İstanbul, İzmir, Mardin, Mersin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van illerinde ağırlıklı olarak ortaya çıktı.

Anadolu Ajansı'nın verilerine göre "Kobani olayları" olarak ifade edilen eylemlerde 31 kişi hayatını kaybetti, 221 vatandaş ile 139 polis yaralandı.

İnsan Hakları Derneği'nin raporuna göre ise 7-12 Ekim 2014 tarihleri arasındaki eylemlerde 46 kişi öldü, 682 kişi yaralandı ve 323 kişi tutuklandı. "Kobani olayları" sırasında hayatını kaybedenler arasında Yasin Börü ve arkadaşları yer aldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı daha önce 6-8 Ekim 2014'teki "Kobani olaylarına" ilişkin soruşturması kapsamında eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın tutuklanmalarına karar vermişti.

Selahattin Demirtaş, tutuklandıktan sonra mahkemedeki ifadesinde 6-8 Ekim olaylarının kendi çağrısı üzerine yaşandığı iddiasının "büyük bir asparagas" olduğunu ifade ederek, "Böyle bir şey yok. '6-8 Ekim: HDP, Demirtaş' büyük bir asparagastır, yalandır, illüzyondur. Ortada olan gerçek şudur; katledilmiş, vahşice ve sinsice katledilmiş 52 insanımız var, yüzlerce yaralı var, yakılmış yıkılmış işyerleri, evler var. Bunların yüzde 90'ı HDP'lidir. Yani doğrudan HDP’li kitle hedeflenmiştir. HÜDAPAR'lılar da provokasyon için vahşice katledilmiştir. Olayların en yakıcı kısmı budur. Bu gerçektir. Provokasyon olduğu gerçektir. Ama geri kalan her şey illüzyondur, sahtedir. AKP eliyle, talimatıyla medya aracılığıyla yaratılmış bir algıdan ibarettir" demişti.

Yüksekdağ ve Demirtaş hakkında aynı gece soruşturma kapsamında Ankara 1'inci Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklama kararı çıkmıştı.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU