Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) yetim aylığı/geliri alan kız çocukları evlenmeleri halinde kendilerine aylık/gelirden yoksun kalmaları ve evliliklerine destek olmak maksadıyla halk arasında bilinen adıyla "çeyiz parası", 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'ndaki adıyla "evlenme ödeneği" verilmektedir.
Çalışmamızın amacı 5510 sayılı Kanun'dan sonra çeyiz parasında 4/a, 4/b ve 4/c sigortalıları yönünden nelerin değişip değişmediğini ortaya koymaktır.
Devlet memurları yönünden
5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 90'ncı maddesinde, şu hüküm yer almaktadır:
Evlenmeleri sebebiyle dul ve yetim aylığı kesilen eş ve kız çocuklarla anaya bir defaya mahsus olmak üzere almakta oldukları dul veya yetim aylıklarının on iki aylık tutarı evlenme ikramiyesi olarak ödenir.
Bunlardan evlenme tarihinden itibaren on iki aydan önce boşananlarla evliliğin butlanına veya feshine karar verilenlere yeniden aylık bağlanması halinde, ödenmiş bulunan evlilik ikramiyesinin on iki aydan eksik süreye ait kısmı tahsil edilinceye kadar aylıkları ödenmez.
Buna göre, Emekli Sandığı'ndan eş veya çocuklarından dolayı dul/yetim aylığı alan eş, kız çocuk ve anaya evlenmeleri nedeniyle bir defaya mahsus olarak almakta oldukları aylığın 12 katı tutarında evlenme ikramiyesi verilmesi öngörülmektedir.
İkramiye alındıktan sonraki evliliklerde ikinci defa evlenme ikramiyesi ödenmesi söz konusu değildir.
Kanun'da evlenmeleri nedeniyle aylıkları kesilen eş, kız çocuk ve anadan bahsedilerek evlenme ikramiyesi, bir nevi evlenme nedeniyle aylığın kesilmesinin sonucu olarak ortaya konulmuştur.
Ancak, 5434 sayılı Kanun'un 93'ncü maddesinin (b) bendine göre yetim erkek çocuklar içinde evlenme aylık kesilme sebebi olduğu halde erkek çocuklar için evlenme ikramiyesi öngörülmemiştir.
Ayrıca, evlenme ikramiyesi alması nedeniyle aylığı durdurulan eş, kız çocuk ve anadan dolayı diğer hak sahiplerinin 68'nci maddede belirlenen hisseleri yani almakta oldukları aylıkları 12 aylık sürenin dolması beklenmeden artırılır.
Ancak 12 aylık süre dolmadan evlilik son bulursa bu süreçte kesilen aylık tekrar bağlanmaz.
Diğer taraftan 5510 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce ölen ancak 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre, 10 tam yıl fiili hizmet süresi bulunmadığı için dul ve yetimlerine aylık bağlanamamış olanlardan en az 1800 gün prim ödemesi (5 yıl fiili hizmet süresi) olanların dul ve yetimlerine yeni yasa kapsamanın da dul-yetim aylığı bağlanabiliyor.
Bu şekilde hizmet azlığı nedeniyle aylık bağlanamayan ancak 5510 sayılı Kanun uyarınca aylık bağlanmış kız çocuklarının evlenmeleri halinde almakta oldukları aylıkların 24 aylık tutarı miktarında evlenme ödeneği verilecektir.
SGK sigortalıları yönünden
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun Ek 12'nci maddesi uyarınca;
Sigortalının ölümünden dolayı aylık ve gelir almakta olan hak sahibi kız çocuklarına evlenmeleri halinde bir defaya mahsus olmak üzere aylık veya gelirlerinin iki yıllık tutarı evlenme yardımı olarak verilir. İki yıl içerisinde meydana gelen boşanma veya dul kalma halinde bu süre için tekrar aylık veya gelir ödenmez.
Buna göre, 506 sayılı Kanun kapsamında baba veya analarından dolayı aylık veya gelir almakta olan yetim kız çocuklarının aylık/gelirleri durdurulmakta ve bir defaya mahsus olarak almakta oldukları aylık/gelirlerin 24 katı tutarında evlenme yardımı yapılmaktadır.
24 aylık sürenin sonunda eğer evlilik devam ediyorsa aylık/gelir kesilmektedir.
Görüldüğü üzere SSK yönünden hem ölüm geliri hem de ölüm aylığı alan yetim kız çocuklarına bu hak verilmiştir.
Yirmi dört aylık süre içerisinde evlenmenin son bulması halinde bu süre tamamlanana kadar aylık bağlanmayacağı gibi, bu süre içerisinde diğer hak sahiplerinin 506 sayılı Kanun'un 68'nci maddesine göre belirlenen hisseleri de artırılmaz.
Bağ-Kur sigortalıları yönünden
Bağ-Kur sigortalıları yönünden ise 1479 sayılı Kanun'da, evlenme yardımı veya evlenme ikramiyesi ödenmesi yönünde herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
Yeni uygulama
Halk arasında bilinen adıyla "çeyiz parası", 5510 sayılı Kanun'un 37'nci maddesinde "evlenme ödeneği" olarak düzenlenmiştir.
Bu hüküm 2008 Ekim ayı başından (Özel sektör için 01 Ekim 2008, kamu sektörü için 15 Ekim 2008) itibaren yürürlüğe girmiş olup, Kanun'un 37'nci maddesinin 1 ve 2'nci fıkrasına göre;
Evlenmeleri nedeniyle, gelir veya aylıklarının kesilmesi gereken kız çocuklarına evlenmeleri ve talepte bulunmaları halinde almakta oldukları aylık veya gelirlerinin iki yıllık tutarı bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin ödenir.
Evlenme ödeneği alan hak sahibinin aylığının kesildiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde yeniden hak sahibi olması halinde, iki yıllık sürenin sonuna kadar gelir veya aylık bağlanmaz, bu durumda olanlar 60'ncı maddenin birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.
Evlenme ödeneği verilmesi halinde, diğer hak sahiplerinin aylık veya gelirleri evlenme ödeneği verilen sürenin bitimini takip eden ödeme döneminden itibaren 34. maddeye göre yeniden belirlenir.
Bu düzenleme, genel olarak 506 sayılı Kanun'da yer alan düzenleme ile paraleldir.
Önceki bölümde de belirtildiği üzere, sadece evlenmeleri nedeniyle aylık/gelirleri kesilen kız çocuklarına yine bir defaya mahsusu olmak üzere almakta oldukları aylık/gelirin 24 aylık tutarında "evlenme ödeneği" peşin olarak verilir.
Yirmi dört aylık süre içerisinde evlenme herhangi bir sebeple son bulsa dahi durdurulan aylık yeniden bağlanmayacağı gibi, bu süre içerisinde diğer hak sahiplerinin hisselerinde de artış olmayacaktır.
Ancak, evliliğin devam etmesi veya yeniden aylık/gelir talebinde bulunulmaması kaydıyla 24 aylık süre dolduktan sonra diğer hak sahiplerinin aylık/gelirlerinde artış olabilir.
5510 sayılı Kanun'da karşımıza çıkan bir farklılık da sağlık yardımlarından faydalanma yönündedir. Eski uygulamalarda evlenme ödeneği ödenen süre içerisinde evlenme son bulursa süre dolmadan aylık bağlanmadığı gibi sağlık yardımlarından da faydalanma imkanı bulunmamakta idi.
Ancak yeni düzenleme ile 24 aylık süre içerisinde evlenme son bulsa bile ölen eşinden dolayı sağlık yardımına müstahak olmayan kız çocukları, bu süre içerisinde "aylık/gelir almakta olanlar" statüsünde genel sağlık sigortalısı sayılacak ve sağlık yardımlarından faydalanabilecektir.
Maddenin ilk şekli evlenme ödeneğinin yetim kız çocukları ile dul eşlere almakta oldukları aylık/gelirlerin bir yıllık tutarının yani 12 katının ödenmesi şeklinde iken, sosyal taraflar ile varılan mutabakat sonucu ödenek miktarı 24 kata çıkarılırken dul eşler de kapsamdan çıkarılmıştır.
Bilindiği üzere, 5510 sayılı Kanun'un geçici 4'ncü maddesi uyarınca Kanun'un yürürlük tarihinden önce devlet memuru olanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde 5434 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Bu nedenle, 2008 Ekim ayı başından önce 4/c kapsamına girenlerin veya bu tarihten önce 4/c kapsamına girip ayrıldıktan sonra tekrar Kanun'un yürürlük tarihinden sonra 4/c kapsamına giren sigortalıların eş, çocuk ve anaları hakkında önceki bölümlerde anlatılan 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır.
Yani yine eş, kız çocuk ve analara aylık alırken evlenmeleri halinde aldıkları aylıkların 12 katı tutarında evlenme ikramiyesi ödenmeye ve diğer hak sahiplerinin hisselerinin de artırılmasına devam edilecektir.
Ancak Kanun'un yürürlük tarihinden sonra ilk defa 4/c kapsamında sigortalı olanların eş ve çocukları hakkında 5510 sayılı Kanun'un 37'nci maddesine göre işlem yapılacaktır.
Kanun'un yürürlük tarihinden önce veya sonra sigortalı olan 4/a ve 4/b sigortalılarının yani eski ve yeni SSK ve Bağ-Kur sigortalılarının Kanun'un yürürlük tarihinden sonra evlenen yetim kız çocuklarına ise 5510 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır.
4/a sigortalıları yönünden sağlık yardımlarından faydalanma dışında uygulamada bir değişiklik bulunmamaktadır.
5510 sayılı Kanunla 4/b sigortalılarının yetim kız çocukları yönünden ilk defa evlenme ödeneği gündeme gelmiş olup, eski veya yeni 4/b sigortalısı ayrımı yapılmaksızın Kanunun yürürlük tarihinden sonra evlenen 4/b sigortalısının yetim kız çocuğuna 5510 sayılı Kanun'un 37'nci maddesi uyarınca evlenme ödeneği verilecektir.
Ancak Kanun'un yürürlük tarihinden önce evlenmiş olanlar için bu ödeneğin verilmesi söz konusu değildir.
Yukarıda da belirtildiği gibi evlenme ödeneği eski hükümler gereğince de yeni hükümler gereğince de bir defa ödenen bir ödemedir. Bu nedenle evlenme ödeneği aldıktan sonraki evliliklerde ikinci bir ödeme yapılmaz.
Ancak Kanun'da ödeneğin ilk evlilikte ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığı için ilk evlilikte ödemeyi almayan kız çocuk, tekrar aylık/gelir almak kaydıyla sonraki evlenmelerinden birinde de bu ödeneği alabilir.
Evlenme ödeneği için resmi evlilik bağı kurulduktan sonra ödeneği alacak kişinin veya vekilinin dilekçe ile "Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Sigortalı Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığı'na (4/a ve 4/b) veya Kamu Görevlileri Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığına (4/c)" yazılı olarak başvurması gerekmektedir.
Şayet başvuru tarihinde, evlenme nüfus kütüğüne işlenmemiş ise dilekçeye evlenme cüzdanının bir örneğinin de eklenmesi gerekmektedir.
Sorularınız için: [email protected]
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish