Tarihin en kötü günleriydi Beşiktaş için, 1975-76 sezonuydu ve yıl berbat geçmişti.
Beşiktaş, küme düşmekten son anda kurtulmuş, şampiyonluk ilk defa İstanbul dışına çıkmış ve Trabzon şampiyon olmuştu.
16 takımlı ligde son 2 sırayı alan ve küme düşen Balıkesir ve Ankaragücü, 25 puan alırken, Beşiktaş 27 puanla son maçta ligde kalmış, ligi 11'nci bitirmişti.
Kötü geçen sezon sonrası elde para da kalmamıştı ve yeni sezon için transfer yapılması gerekiyordu.
Beşiktaş, olmayan para ile yeni sezon için transfere, 6,5 milyon lira harcarken, acil paraya ihtiyacı vardı.
Bunun üzerine organize yardım kampanyası için harekte geçildi. Dönemin Beşiktaş Başkanı Mehmet Üstünkaya, “Beşiktaş İçin Kibrit Çak” adı altında taraftardan yardım istedi ve kampanya ile 3 milyon lira bağış toplandı.
Yaklaşık 36 yıl sonra bu sefer başkan seçilen Fikret Orman, 2012-2013 sezonunda taraftarın kapısını çaldı.
Beşiktaş futbol şube kurucusu, Beşiktaş futbol takımının ilk kaptanı ve teknik direktörü Şeref Bey'in, “Beşiktaş için canım feda” söyleminden yola çıkarak, 'feda kampanyası' başlatıldı.
Beşiktaş, sezonu “Feda Sezonu” yaptı ve kampanya ile taraftar, kulüp ürünlerini alarak destek oldu.
Feda sezonu ile düşük maliyetli takım kurularak, başarıdan çok, var olma savaşı verdi Beşiktaş.
Taraftar, feda ürünleri ile statsız kulübün trübününde yerini aldı ve kampanya ruhunu yaşadı.
Sonraki yıllarda gelen şampiyonluklar ve futbolcu satışları ile kulüp rahatlamış görünüyordu.
Fakat yine olmadı, yıl 2020 ve yeni bir kampanyaya başladı Beşiktaş.
Bu sefer “Bırakmam Seni” diyerek taraftarın kapısını çaldı kulüp. 1976'dan 2020'ye kadar, 3 kuşak kampanya görmüş oldu.
7 yılda transferlerde kara geçti, borcu 2,3 katına çıktı
2014 ve 2015 yılında Galatasaray 33 milyon euro ve Fenerbahçe 22 milyon euro transfer zararı yazarken, Beşiktaş transferde 1,5 milyon euroya yakın artı vermişti.
Türk futbol sisteminde kulüplerin transferde kara geçmesi pek olağan bir durum değilken, Beşiktaş; 2016 ve 2017 olmak üzere 2 yılda transferde 21 milyon euro kar yazmıştı.
Fikret Orman’ın son 2 yılında ise transferlerde 5 milyon euro zarar olurken, son 6 yıllık resme bakıldığında toplam transferlerde Beşiktaş, 17,5 milyon euro kar elde etti.
KPMG’nin raporuna göre Şampiyonlar Ligi ile 2016-2017 sezonunda 145 milyon euro, 2017-2018 sezonunda da 158 milyon euro ile gelirlerinde zirve yapan Beşiktaş, 2020 yılına geldiğinde elektrik parasını ödemekte zorlanan bir kulüp haline geldi ve “Bırakmam Seni” demek zorunda kaldı.
2013 yılında, euro kuru 2,52 iken 188 milyon euro olan borç, 2019 sonunda euro kuru 6,20 ortalamasında borcu 445 milyon euro oldu.
Başarısız yönetimler faturayı taraftara gönderiyor
Daha önce Galatasaray ve Fenerbahçe, düzenlediği kampanyalar ile taraftarlarına gitmişti.
Aslında gidilmesi gereken kişiler, öncelikle kulüpleri o noktaya getiren başkanlar ve yönetimler olmalıydı.
Yönetimler ve başkanlar, batırdıkları kulüplerin hesabını vermezken, cenazeyi de taraftara kaldırttılar.
Yüz yıllık kulüplerin borç içinde kalması, hiçbir denetim ve yaptırıma maruz kalmayan yönetimlere, sorumluluk yüklemiyor.
Eskişehirspor, Gaziantepspor, Bursaspor, Mersin İdman Yurdu ve daha bir çok kulüp aynı sonu yaşadı.
Türkiye’de kulüp yöneticiliği çok popüler ve ratingi yüksek bir pozisyon.
Protokolde olmak, basın tarafından ilgi görmek, devlet kademesinde ağırlanmak ve bir takım avantajlar ile milyonlarca taraftarın, binlerce gönül veren kişinin desteğini almak, denetimsiz bir güç ortaya çıkartıyor.
Görevlerinin sonunda, yemeğini yiyen yöneticiler, faturasını taraftara gönderiyorlar.
Önce "bir kibrit çak"tı taraftar, sonra "Feda olsun" dedi ve şimdi de "Bırakmam" diyor.
Dede, oğul ve torun, yardım kampanyası gördü daha kaç kuşak görecek kim bilir...
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish
