Kovid-19 pandemi sürecinin sera gazı salım değişimi (2)

Prof. Dr. Mustafa Öztürk Independent Türkçe için yazdı

Kovid-19 pandemi sürecinin dünyada oluşturduğu çevresel pozitif ve negatif etkilerinin özeti Şekil 1’de verilmiştir. 
 

1.jpg
Şekil 1. Kovid-19 pandemi sürecinin dünyada oluşturduğu çevresel pozitif ve negatif etkileri


Kovid-19 pandemi sürecinin başlıca çevresel etkileri;

  1. Sera gazı salım azalması,
  2. Hava kalitesinin iyileşmesi,
  3. Atık miktarının azalması ve artması,
  4. Gürültünün azalması, 
  5. Sahillerinin temizlenmesi,

Okyanuslar ve denizler, dünyadaki oksijenin yarısından fazlasını üretir ve atmosferden 50 kat daha fazla karbondioksit emer (yutar). Okyanuslar ve denizler, en önemli yutak alanlarıdır. 

Dünya yüzeyinin yüzde 70'ini kaplayan okyanuslar, ısıyı ekvatordan kutuplara taşıyarak iklim ve hava düzenlerimizi düzenler.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Okyanuslar, zengin biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapar ve yiyecek ve temiz enerji sağlar.

Endüstriyel çağın başlangıcından bu yana, okyanuslar atmosferden yaklaşık 525 milyar ton CO2 emmiştir.

Şu anda okyanuslar, günde yaklaşık 22 milyon ton sera gazı karbon dioksit (CO2) emmektedir. 

Atmosferde sera gazı CO2 konsantrasyonu arttıkça okyanus asitleşir mi?

Okyanuslar asitleştikçe su ortamında yaşam negatif etkilenir mi?

Okyanusun asitleşmesinin devam etmesi, bazı organizmaların kabuklarını üretme ve muhafaza etme yeteneğini etkilemesi muhtemeldir.

Bazı deniz canlılarının kabukları daha asidik deniz suyunda çözünmektedir.


1. sera gazı salım azalması 

Atmosferdeki CO2 konsantrasyonu, insanlığın faaliyetleri nedeniyle onlarca yıldır yükselmektedir.

Bir önceki yıla (2019) göre CO2 konsantrasyonu 414,8 ppm'den 2020 Mayıs ayında ortalama aylık en yüksek 417 parça (ppm) olarak ölçülmüştür (Şekil 2)
 

2.jpg
Şekil 2. Yeryüzünde sera CO2 seviyesinde (konsantrasyonunda) değişim


Son on yılda atmosferde CO2 konsantrasyonunun yıllık artışı yaklaşık 2,4ppm’dir.

Sera gazı CO2 konsantrasyonun 417 ppm olarak okunması büyük olasılıkla dünyadaki insanlık tarihinde şimdiye kadar yapılmış en yüksek değerdir.

Bunun da ötesinde, muhtemelen 3 milyon yıl içinde Dünya'da görülen en yüksek konsantrasyon değeridir.

Şu anda, CO2, 417 (± 0.6) ppm’dir. Kuzey yarımküre baharının etkilerinin henüz etkili olmadığı mayıs ayı sonlarında CO2 her yıl zirveye ulaşma eğilimindedir ve daha sonra bitki/ağaçlar yeşillenip fotosentez yoluyla atmosferdeki karbonu emdiği için önümüzdeki dört ay boyunca CO2 konsantrasyonu düşecektir.

Eylül ayında yıllık asgari bir miktarın ardından, kuzey yarımküre ekosistemleri sonbahar ve kış aylarında atmosfere karbon saldığı için CO2 konsantrasyonları tekrar yükselecektir.

Sera gazı CO2 salımında hiçbir şey değişmezse orman yangınları, kuraklık, lokal şiddetli yağışlar ve sel felaketleri, boğucu sıcak hava dalgaları ve deniz suyu seviyesinin yükselmesi gibi iklimde anormallikler artarak devam edecektir.

Şekil 3’te görüldüğü gibi son bir ay içinde atmosferde CO2 konsantrasyonun değişim verilmiştir. Atmosferde CO2 konsantrasyonu 3 Haziran’dan itibaren düşmeye başlamıştır. 

3.jpg
Şekil 3. Atmosferde CO2 konsantrasyonda değişim


Atmosferde CO2 birikimi bir çöp sahasında vahşi çöp depolama gibidir. Yaymaya devam ettikçe yığılmaya devam ediyor. 

Şekil 4’te verilen veriler, küresel CO2 emisyonlarının yüzde 97'sinden sorumlu 69 ülkenin Kovid-19 pandemi süreciyle hükümet politikalarını analiz etmiştir.

Kovid-19 pandemi karantina dönemi, sera gazı CO2 emisyonları azaltmıştır.

Her sektörün pandemiden ekonomik olarak ne kadar etkilendiğini gösteren faaliyetlere ilişkin veriler daha sonra Ocak ve Nisan 2020 arasında her gün ve ülke için fosil CO2 emisyonlarındaki değişikliği tahmin etmek için kullanılmıştır. 

Kovid-19 pandemi dönemi, dünyanın Birleşmiş Milletler Paris Anlaşması hedeflerini karşılama yeteneğinde kayda değer bir fark yaratmayacaktır.

Kovid-19 pandemi sürecinde global ölçekte emisyonlardaki tahmini toplam değişim, nisan sonuna kadar 1,048 milyon ton (1,048 giga ton (milyar ton)) karbondioksit (MtCO2) olmuştur.

2019 yılına göre yüzde -8,6 oranında azaltıldığını tahmin ediyor. Bu süreçte, pandeminin başladığı Çin'de, -242 MtCO2 düşüşe, daha sonra ABD'de (-207 MtCO2), Avrupa (-123 MtCO2) ve Hindistan'da (-98 MtCO2) en büyük düşüşler olmuştur.

Bu, pandemi sürecinde küresel ölçekte atmosfere gigaton CO2 verilmeyecek anlamına gelmektedir. 
İngiltere'de Ocak-Nisan 2020'deki toplam değişim tahmini 18 milyon ton (Mt) CO2'dir.

Kovid-19 pandemi sürecinde sera gazı CO2 salımından yüksek oranda sorumlu ülkeler bazında global günlük fosil yakıt tüketimi baz alınarak hesaplanan CO2 emisyonu değişimi Şekil 4’te verilmiştir.  
 

4.jpg
Şekil 4. Sera gazı salımından sorumlu ülkelerde Kovid-19 pandemi sürecinde değişim


Şekil 4 incelendiği zaman Kovid-19 pandemi sürecinde sera gazı CO2 emisyonunda büyük düşüş tespit edilmiştir.

Ancak aynı zamanda küresel ölçekte sera gazı CO2 salımları yüzde 83 oranına kadar düşmüştür.

Kovid-19 pandemi sürecinde günlük küresel CO2 emisyonları '2006 seviyelerine’ düştüğü anlamına gelmektedir.

Global ölçekte günlük sera gazı CO2 emisyonundaki sektörel bazda değişim Şekil 5’de verilmiştir. 
 

5.jpg
Şekil 5. Kovid-19 Pandemi sürecinde sera gazı salımının sektörel bazda azalması 


Şekil 5 incelendiği zaman Kovid-19 sürecinde “Evde kal, sağlıklı kal” kuralı çerçevesinde en fazla sera gazı CO2 azalması sırasıyla;

  • Şehir içi ve şehirlerarası karayolu taşımacılığı/ulaşımı,
  • Sanayi,
  • Termik santraller,
  • Havacılık endüstrisi,
  • Halka açık alanlar,

Gibi sektörler olduğu görülmektedir. Kovid-19 pandemi sürecinde evde kalındığı için konutlarda sera gazı salımı bir miktar artmıştır. 

Şekil 5 dikkatli incelendiğinde özellikle Çin’de şubat ayında, Avrupa ve Amerika’daki ülkelerde ise nisan ve mayıs aylarında enerji kullanımının azalmasında dolayı sera gazı CO2 salımı düştüğü görülmektedir.

Kovid-19 pandemi sürecinde küresel ölçekte sera gazı salımı Nisan ayında yüzde -17 (-%11 ila -%25) azalmıştır. Yani sera gazı CO2 salım azalım miktarı günlük 18,3 milyon ton olmuştur.  

Kovid-19 Pandemi sürecinin 2020 yıllık sera gazı emisyonları üzerindeki etkisinin, karantina süresine ve toparlanma derecesine bağlı olarak 2019 yılına göre yüzde 4 ila yüzde 7 civarında olacağı tahmin edilmektedir.

Eğer pandemi öncesi hareketlilik ve ekonomik faaliyet Haziran ortasına kadar geri dönerse, düşüş yüzde 4 civarında olacaktır.

Yıl sonuna kadar dünya çapında bazı kısıtlamalar devam ederse, bu oran yüzde 7 civarında olacağı tahmin edilmektedir.

Kovid-19 pandemi karantina sürecinde, bazı ülkelerde emisyonlar ortalama olarak dörtte bir oranında (yüzde -26) düştü. İngiltere'de düşüş yaklaşık yüzde -31 iken Avustralya'da emisyonlar nisan ayı boyunca yüzde -28,3 olmuştur.

2020 yılının aynı döneminde 2019 yılına göre global ölçekte CO2 emisyonunda düşüş yüzde -13,6 olmuştur. 

Kovid-19 pandemi sürecinde, küresel CO2 emisyonlarında rekor düzeyde günlük (nisan ayında yüzde -16). ABD (yüzde -25), Avrupa (yüzde -24) ve Hindistan (yüzde -30) düşüşler Şekil 6’da gösterilmiştir.
 

6.jpg
Şekil 6. Çin, Hindistan, Avrupa, ABD, dünyanın geri kalanı ülkeleri ve global ölçekte günlük CO2 emisyonu azalması oranı

 
Kovid-19 pandemi sürecinde global ölçekte sera gazı emisyonu bir önceki yılın aynı dönemine göre "yüzde 8,5 küresel" ölçekte azalmıştır.

Pandemi sürecinde Çin’de yüzde -8,8, ABD’de yüzde -7,9, Avrupa’da yüzde -12,5, Hindistan’da yüzde -7,2, Japonya’da yüzde -4,0, Rusya’da yüzde -4,3, Brezilya’da yüzde -9,0 ve dünyanın geri kalanı ülkelerinde yüzde -7,0 olmuştur.
 

7.jpg

Şekil 7. Kovid-19 pandemi sürecinde ve 2019 yılı aynı döneminde sera gazı emisyonunda değişim farkları


Global ölçekte Kovid-19 karantina sürecinden dolayı 2020 yılında 2019 yılın aynı döneminde küresel CO2 emisyonlarında rekor düzeyde en büyük düşüşe neden olmuştur.

2020'de şu ana kadar geçen yıla göre yüzde -8,5 düşüş olduğu tahmin edilmektedir.

Şekil 8’de verilen soldaki şekil, önceki yılların aynı döneminde gerçekleşen ölçümlere kıyasla, Londra'nın karantina döneminde (mor renkte) CO2 emisyonlarının gündüz değişimini göstermektedir.

Önceki yıllarda kilometre kare başına saatte salımlanan CO2 emisyonu ortalama 7 ton/km2-saat iken Kovid-19 pandemi sürecinde CO2 salımı ortalama 3 ton/km2-saat kadar düşmüştür.

Kısaca Londra merkezde yüzde 60 azalma olmuştur. 

Şekil 8’de sağda verilen şekilde ise, Londra'nın merkezindeki gündüz CO2 ve metan (CH4) emisyonlarının (metan-yeşil daireler) önceki yıllara göre haftalık azalmasının yanı sıra karayolu trafiğinin (açık daireler) azaltılmasını göstermektedir.
 

8.jpg
 Şekil 8. Londra’da önceki yıllarda ve pandemi döneminde CO2 ölçüm sonuçları 


İngiltere’de karantinanın ilk beş haftası boyunca Transport for London tarafından bildirilen Londra'nın merkezindeki trafik akışındaki yüzde -60'lık azalmayı çok yakından yansıtmaktadır.

2020 Mayıs ayında ortalama CO2 için yeni tahmin, Kovid-19 emisyon azaltımı olmadan beklenenden 0,4ppm daha düşüktür.

Küresel boyutta emisyonlar yıl boyunca yüzde 8 azalırsa, nisan ayında en büyük düşüşle birlikte, eylül ayında yıllık minimum aylık CO2 Covid-19 etkisi olmadan beklenen 411.1ppm (± 0.6) ile karşılaştırıldığında 410.6ppm (± 0.6) olacağı tahmin edilmektedir.

2018'in başından bu yana Mauna Loa'daki aylık ve yıllık atmosferik CO2 konsantrasyonlarını gösteren Şekil 9’de vurgulanmıştır.

Şekil 9, CO2'nin (ince siyah çizgi) mevsimsel döngüsünü ve ayrıca ilk (kırmızı) ve revize edilmiş (mavi) 2020 tahminleri göstermektedir.
 

9.jpg
Şekil 9. Atmosferik CO2 konsantrasyonu değişimi


Şekil 9,

Mauna Loa CO2 ölçüm istasyonunda hem yıllık hem de aylık değerleri gösteren gözlemlenen ve tahmin edilen CO2 konsantrasyonları, küresel CO2 emisyonlarındaki yüzde -8'lik potansiyel bir azalmanın konsantrasyonlardaki öngörülen artış üzerindeki etkisini göstermektedir. 

2020 yılı CO2 salım düşüşü, Birleşmiş Milletler (UN) Paris Anlaşması'nın iklim hedeflerine ulaşmak için on yıllar boyunca yıllık bazda ihtiyaç duyulan yıllık emisyon azaltımlarının miktarı ile karşılaştırılabilir.

Kovid-19 sürecinde dışarı çıkma nüfus sınırlaması, enerji tüketiminde ve CO2 emisyonlarında ciddi düşüşlere yol açtı.

Ancak bu durum ekonomik, ulaşım veya enerji sistemlerindeki yapısal değişiklikleri yansıtmamaktadır; bu aşırı düşüşlerin geçici olması kuvvetle muhtemeldir.

Kovid-19 pandemi kaynaklı CO2 emisyonlarındaki düşüş, hükümetleri daha temiz, daha sağlıklı ve daha güvenli bir dünya inşa etme konusunda ciddileşmedikçe sadece bir düşüş sıçraması olarak kalacaktır.

Kovid-19 pandemi sürecinde sera gazı emisyonlarındaki düşüşler önemli, ancak Paris iklim taahhütlere ulaşmak zordur.

Yeşil enerjinin teşvik edilmesi, şehirlerde binaları güneş tarlasına dönüştürülmesi, enerji verimli üretim yapılması, şehirleşmenin akıllı olması, bisiklet yolları/sürme geliştirilmesi, elektrikli otomobillerin kullanımın yaygınlaştırılması, tüm binaların yalıtılması, atıksuların arıtılması ve yeşil yutak alanlar oluşturulması gibi sistem değişikliği ve önceliğine gidilmesi gerekir. Geçici zorlu davranışlardan kalıcı çözümlerle başarılır.

Sera gazı emisyonlarındaki düşüş, insanların yaşamlarındaki sert değişiklikler göz önüne alındığında, beklediği kadar derin olmadığı, fosil yakıtlı enerjinin ekonomide ne kadar derinden yerleştiğini gösteriyor.

Bu, iklim politikasının ne kadar zor olduğunun iyi bir örneğidir.

Yukarıda verilen veriler, politika yapıcıların Kovid-19 karantinasından sonra ekonomileri yeniden başlatmaya çalışırken iklim dostu iyileştirme paketlerini (yenilebilir enerji, elektrikli araçlar, bisikletler, düşük karbonlu ısıtma ve soğutma yapan binalar, enerji verimliliği, akıllı şehirleşme, akıllı şehir aydınlatma, akıllı trafik, vahşi çöp depolamaya son, çöp depolama alanlarını biyorektörlere dönüştürme, hayvan gübresinde biyogaz üretilmesi, enerji yoğun sanayileşmeye dur denilmesi) formüle etmelerine yardımcı olabilir.

Daha sağlıklı ve daha yeşil şehirleşme için bunlar yapılmalı.

Hükümetler ve yerel yönetimler, iklim değişikliği krizine çözümlerine karşı kör olmamalıdır. 

Toprakta daha fazla karbon depolayacak şekilde tarım yapabiliriz. Daha fazla ağaç dikebilir.

Özellikle hareketlilik için, pandemi sürecinde emisyonlardaki azalmanın yarısını oluşturan iklim hedeflerini karşılamaya yardımcı olan ekonomik teşvik paketleri uygulayarak, gerçek, dayanıklı değişiklikler yapma ve gelecekteki krizlere karşı daha dirençli olma fırsatları vardır.

Örneğin şehirlerde yürüme yolları ve yürümenin desteklenmesi, bisiklet yolları, bisiklete binme ve elektrikli bisiklet alımının, elektrikli araçların teşvik edilmesi, refah, konfor şartları ve hava kalitesi için yollarda çok daha ucuz olarak sosyal mesafe korunur.

Ekonomileri, çevresel hedefler doğrultusunda yeniden inşa etme durumu geniş bir kamu desteğine sahiptir.

Kovid-19 pandemi süreci, karbon yoğun enerjiye ve kalkınmaya bağımlı olunmadığını insanlığa gösterdi.

Günlük CO2 tahminlerinin, özellikle politika eylemini ve baskısını motive etmek için inanılmaz derecede yararlı olacaktır. 

Sera gazı emisyonlarını hafifçe azaltmak atmosferdeki sera gazı konsantrasyonlarını hemen azaltmaz, sadece artış hızını yavaşlatır.

CO2'nin atmosferde birikmesinin durması için, insan kaynaklı emisyonların kısa vadede yaklaşık yüzde 50 oranında düşmesi gerekecektir (doğal yutak alanları halihazırda emisyonların yaklaşık yüzde 50'sini dengelemektedir).

Emisyon kesintileri (düşüşleri) uzun vadede daha da büyük olmalı, çünkü atmosferde CO2 stabilize olmaya başlarsa yutak alanları zayıflayacaktır.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU