Sosyal mesafeyi esnetmeyi zararsız görüyorsanız ikinci dalganın sebebi siz olacaksınız

Birileri için başka, ötekiler için başka bir kural olamaz, başımıza gelenlerin sebebi en başta buydu

Salgın sırasında onlarca ülkede yapılan uyarıların başında sosyal mesafeyi korumak geliyor (Reuters)

"Bu, Tesco'da olmak gibi bir şey" dedi bir buçuk saat araba kullanıp sahile varan kadın, sonra da sözüne ("çok sinir bozucu") sosyal mesafe ihlalcileri hakkında homurdanarak devam etti.

Bunla ya da benzer bir manzarayla karşılaştıktan sonra başınızı masaya vurmaktan migreninizin tuttuğu oldu mu hiç? Benim kesinlikle oldu.

ELBETTE SENİN GİBİ BİR GÜRUH, PANDEMİNİN ORTASINDA SORUMSUZCA BİR BUÇUK SAAT YOL KAT EDİP DE SAHİLE GİDERSE KİMSE BİRBİRİNDEN İKİ METRE UZAK DURMAZ.

Of. Şimdi daha iyi hissettiriyor.

Doğrusu, Britanyalılara baktıkça ne kadar da Zombieland: Double Tap'ten "Homerlara" benzediğimizi düşünüyorum. Hatırda kalmasının epey zor olduğu muhakkak bu devam filmini izlememiş olanlar için söyleyeyim; Homerlar isimlerini Simpsonların aile reisinden alan zombiler çünkü kahramanların fazlaca endişe duymasına değmeyecek kadar aptallar.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

(Görünüşe göre Boris Johnson ve onun iletişim danışmanları da dahil) kimse "tetikte olmanın" ne anlama geldiğini bilmiyor ama güneş takipçisi bu insanımızın da o sahildeki diğer herkesin de bunu ihlal ettiği gayet açıktı.

Ama işte editörümün ortaya attığı ilginç bir soru var: Başkalarını kınamada acele ederek bu kadının düştüğü tuzağa düşme tehlikesi altında mıyız?

Ne de olsa hepimizin suçlu olduğu bir şeyi yapmıyor muydu, yani başkalarına ve onların motivasyonlarına kendimize uyguladığımızdan farklı bir standart uygulamıyor muydu?

Genelde şöyle olur: Hepten sıyırmışızdır, bu yüzden kısmen kaldırılmış tecride dönmeden önce bir gün rahatlamayı hak etmişizdir. Aman Tanrım! Biz şimdi buradayken sosyal mesafe kurallarını göz ardı eden tüm şu sersemlere bir bakar mısınız? Bu ne cüret!

Eğer benim ailem gibi tecrit kurallarına titizlikle uymuşsanız muhtemelen bu noktada "Bunu asla yapmazdım" diyorsunuz.

O halde size şunu sormama izin verin: Hiç üç kilometreden kısa bir araba yolculuğu yaptınız mı?

Otomobillerin son zamanlarda haberlerde çok da yer bulamayan bir hususta fazlaca payı var: İklim krizi. Bu arada iklim krizi bir yere gitmedi. Peki ya şehirlerimizde astıma ve daha birçok başka sağlık sorununa sebep olan berbat hava kalitesi? Tecrit tümüyle kaldırılır kaldırılmaz tam da bu yolculuklar yüzünden geri gelecek.

Birleşik Krallık Ulusal İstatistik Ofisi'ne göre 2014'te Britanyalıların yüzde 40'ından fazlası, kolaylıkla yürünebilecek üç kilometreden kısa gezintilerde otomobil kullandı. Bunun çok da değiştiğini sanmıyorum. Ama bahse girerim ki bu yolculukları yapan herkesin o an iyi bir bahanesi vardı. Ya yağmur yağıyordu ya ajandaları o gün ağzına kadar doluydu ya zaman azalıyordu ya da evde kişniş kalmamıştı ki misafirler için hazırlanan Tayland usulü yeşil köri kişnişsiz hiç de güzel olmazdı. Umarım Tesco'nun otoparkı dolu değildir!
 


Muhtemelen hemen hemen hepimiz bir noktada toplumdal açıdan kabul edilemez bir şey yaptık; yani başkaları yapınca kınadığımız ama kendimizi haklı çıkarmanın yolunu bulduğumuz bir şey.

Bir ihtimal Toby Ord bunu yapmamıştır. Ord gelirinin büyük kısmını hayır kurumlarına bağışlayan Oxford etik profesörü ve üyelerinin kazançlarının yüzde 10'unu hayır için bağışlamayı taahhüt ettiği uluslararası bir topluluk olan Giving What We Can'in kurucusu.

Belki de Ord mutlaka geri dönüşüme gitmesi gereken bir şeyi, ne bileyim, geri dönüşüm kutusu o hafta dolup taşıyor diye asla normal çöpe atmamıştır. Ama muhtemelen geri kalanımız bir noktada bunu yaptı. Özellikle de çocuğu olanlarımız. Hatta çevreciliğe inananlar bile (evet, evet, suçluyum ve özür dilerim, zamanında yapmış olmakla birlikte bunu haklı çıkarmaya çalışmayacağım).

Bunlardan bahsederek nereye varmaya çalıştığımı anlıyor musunuz?

Tüm bu küçük ikiyüzlülüklerle ilgili sorun şu ki bir araya geliyorlar ve sonuç olarak da gezegen yavaş yavaş boğuluyor.

Öyleyse şimdi güneş takipçisini ve o sahildeki diğer herkesi affetmiş mi oluyorum? Hayır. Kesinlikle hayır. Hiçbir surette, hiçbir şekilde ya da hiçbir biçimde.

Dışarıda küresel bir pandemi yaşanıyor. Epey korkunç bir şekilde insanları öldürüyor. Neredeyse iki aydır eşimi de beni de şaşkına çevirdi. Sadece bu ülkede ve sadece birkaç ay içinde, onlarca yıl Kuzey İrlanda'yı kasıp kavuran çatışmalar sonucu yaşamını yitirenlerin 10 katından fazlasını öldürdü.

İnsanlığın kesinlikle kendine çekidüzen vermesi gerekiyor. Hem de hızla. Biz, hepimiz, bu küçük ikiyüzlülükleri oldukları gibi görmeli ve bunlara daha az müsamaha göstermeliyiz.

Bununla birlikte, nefes kesecek kadar topluma zararlı ve aptalca; göz kamaştırarak haykırtacak Darwin Ödülleri (şaşırtıcı eylemlere verilen sıradışı bir ödül -ç.n.) seviyesine benzer zırvalıkta bazı davranışlar var ki onlar ayrı bir kategoriyi hak ediyor.

Sahile gidip güneş görmek isteyenler? Onlar bu kategoriye dahil.

Tecrit fena halde tatsız. Herkes yıpranıyor. Artık kısmen kaldırıldığı için de sosyal mesafeyi korumak giderek zorlaşıyor.

Sorun şu ki eğer çoğumuz bu kaideyi bozmak için benzersiz şekilde haklı olduğumuzu gösterecek bahaneler bulmaya çalışırsak sonunda başladığımız yere döneceğiz.

 

 

James Moore'un tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: Sosyal mesafe kurallarını esnetmenin hiçbir zararı olmadığını mı düşünüyorsunuz? İkinci dalga vurduğunda bunun sebebi siz olacaksınız

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU