Yeni Şafak gazetesi yazarlarından Bülent Orakoğlu, görevinden alınıp Genelkurmay Başkanlığı'nın emrine atanmasından bir gün sonra istifa eden Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı ile ilgili yazdı.
“Cihat Yaycı Paşa istifa etmemeliydi” başlıklı yazısına “Darbe iddialarının ve imalı FETÖ iddialarının hedefinde bu kez Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar var” ifadeleriyle başlayan Orakoğlu, şu ifadeleri kullandı:
AK Parti içinde fitne ve fesat çıkarmaya, üst düzey yöneticileri birbirine düşürmeye yönelik dış merkezli bir plan aylar önce uygulanmaya başladı. CHP’nin üst düzey yöneticilerinin Başkan Erdoğan’ı hedef alan hadsiz söylem ve hakaretlerinin darbe söylem ve imalarının arkasında bu planın uygulanması yatıyor. Neredeyse haftalardır, “TSK içinde FETÖ’cüler mi yoksa Kemalistler mi darbe yapabilir” tartışması medyada devam ediyor. Ancak bu kez AK Parti içinde karşılıklı güvensizlik yaratacak üst yöneticileri birbirine girmiş gibi gösterecek manipülatif psikolojik harp yöntemleri uygulanması söz konusu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
“Mantıklı düşünürsek Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Temmuz’da kendisini ve ailesini öldürmek isteyen bu terör örgütünün bir ismini özellikle de en üst düzey askerini terfi ettirip MSB yapar mı, yapmaz” ifadesini kullanan Orakoğlu, şöyle devam etti:
22 Aralık 2019 yılında Gölcük Tersane Komutanlığı’nda yaptığı konuşmada Tümamiral Cihat Yaycı’yı isim vererek onore eden Cumhurbaşkanı bugün günümüzde neden sildi. Diyelim ki Cumhurbaşkanı Erdoğan İsmail Metin Temel ve Zekai Aksakallı paşaları Hulusi Akar’ın isteği doğrultusunda gözden çıkardı. Bu iddiayı öne atanlar Sayın Cumhurbaşkanı’nı şüphesiz yakından tanımıyorlar. Yaklaşık 14 yıldan beri devletin en üst katlarında görev yapan Erdoğan’ın Tümamiral Cihat Yaycı’ya yönelik bu davranışının altında paşanın bir siyaset mekanizmasına çok yakın olmasının ve kendisine isnat edilen suçlamanın derecesi ile alakalı olduğunu düşünenlerdenim. Yaycı Paşa ile ilgili haberleri nereden, hangi kaynaklardan temin ettiğimizi bir düşünün.
"En iyisi savcılık açıklamasını beklemek..."
Bugün Yaycı Paşa’ya isnat edilen suçlamaları biz nereden biliyoruz? Paşa’nın kendi açıklamalarından. Savcılık veya devlet içinden şu ana kadar bir açıklama yapıldı mı? Hayır. Bugün MSB Hulusi Akar’ı kıyasıya eleştirenler aynı zamanda MSB’nın kurumsal kimliğini de eleştirdiklerini unutmasınlar. Türkiye’de bu çatışma ve gerginlik ortamları başta PKK, FETÖ, DHKP-C başta olmak üzere terör örgütlerinin işine yarar. Cihat Yaycı ve Fetömetre üzerinden FETÖ ile mücadele bitti değerlendirmesi yapanlar çok yanılıyorlar. Yaycı’ya yapılan bir haksızlık hukuksuzluk varsa bunun çözümü, istifa için bekleyenler var şeklinde devleti tehdit etmekten geçmez. Onun için Yaycı’ya neden istifa ettiğini sormuştum. Zira istifa hem kendisini hak aramakta zora soktu hem de Cumhurbaşkanı’na ideolojik olarak diş bileyenlere eleştiri sınırlarını aşan bir alan açtı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasını bekleyip ona göre tavır almak işin en doğrusu sanırım. İtidal şart!
Yeni Şafak, Independent Türkçe